EKONOMİ
Fındıkta fiyat belirsizliği sürüyor 26 Temmuz 2024 Cuma - 21:02:51 Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, fındık fiyatlarına ilişkin, "Öncelikle yapılması gereken fındık alımının Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden değil, devletin fındık üreticisinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturarak üreticilerin tekelleşmeye karşı korunmasını sağlamaktır” dedi. Her yıl dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’inin Türkiye’den karşılandığını belirten Pehlevan, “Fındık Karadeniz bölge halkının önemli bir kısmının geçim kaynağıdır. Aynı zamanda fındığın sosyal boyutu da oldukça önemlidir. Üretim alanı Düzce’den Artvin’e, Trabzon’dan Gümüşhane, Tokat’a kadar 16 ilde, 123 ilçede ve 3 bin 200 köyde 720 bin hektar alanda 500 bin çiftçi ile her yıl dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’i ülkemizden karşılanmaktadır. Üretici, tüccar, fabrikalar ve ihracatçıları da hesaba katarsak direkt ve dolaylı olarak 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirmektedir. Bu kadar geniş bir etki alanına sahip olan fındık politikaları oluşturulurken çok daha hassas davranılmalı. Ülkemizde yetişen fındığın kalitesi ve aroması bakımından tartışmasız dünyada olmazsa olmaz kalitesinin değerini bilerek stratejilerimizi bu realite doğrultusunda yapmalıyız” dedi. "Üreticinin fazla talebi yok" Üreticinin fazla bir talebi olmadığını ifade eden Pehlevan, “Üreticilerimizin çok fazla talebi yok. Sadece istenen üretim maliyetinin üzerine yaşam payının koyularak çiftçinin alın terinin karşılığını alacağı taban fiyatının açıklanması ve aracıların ise bu taban fiyatın altında fındık almasının önüne geçilmesidir. Aksi takdirde üretici bu ekonomik koşullarda mağdur olup zarar edecek, üretimden kopacak, kaybeden bütün paydaşlar ve hepsinden önemlisi ülkemiz olacaktır. Bugün yapılması gereken çiftçiye çeşitli söylemler ile ayar vermek değil, üreticinin alın terinin karşılığını almasını sağlamaktır. Bunun yolu da çiftçinin malını ucuza kapatmak değildir. Fındığın gerçek değerini bulacak piyasa şartlarının oluşturulmasıdır” diye konuştu. "Dünyada marka değeri yüksek Fiskobirlik gibi bir kurum var" Pehlevan, “Öncelikle yapılması gereken fındık alımının Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden değil, devletin fındık üreticisinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturarak üreticilerin tekelleşmeye karşı korunmasını sağlamaktır. 90 yıllık tecrübeye sahip, kendi entegre tesislerinde ürünü işleyen ve aracı kullanmadan fındığı dış pazara sunma kabiliyeti olan ve dünyada marka değeri yüksek Fiskobirlik gibi bir kurum var. Fındık fiyatına ayar verecek olan, güçlü devlet destekli alım politikası ile Fiskobirlik’tir. TMO ise almış olduğu fındığı üzerine belli bir kar koyarak satacağı yer yine üreticiye ayak oyunları yapan büyük aktörler. TMO’nun satış yapmış olduğu dönemde ise fındık fiyatlarındaki düşmelerden çiftçiler inanılmaz zararlar etmektedir. Fındık tarımının sürdürülebilir olması için olmazsa olmaz olan, Fiskobirlik’in işlevsel hale getirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ve rekabet kurulunun sahada olmasıdır” dedi. "170 TL taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir" Fındık taban fiyatının 170 TL olması gerektiğini söyleyen Pehlevan, “Karadeniz’in olmazsa olmaz tarım ürünü fındığın belirsizlik içerisinde olması kabul edilemez. Geçtiğimiz yıla göre verimin yüksek olması beklenen bu yıl, fındık üreticisi umutsuz, çaresizlik ve belirsizlik içerisinde beklemektedir. En kısa zamanda belirlenen 120 TL maliyetin üzerine yüzde 30’luk yaşam payı ilave edilerek üreticiyi memnun edecek 170 TL taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir. Dünya fındık piyasasının yüzde 75’ine hükmettiğimiz ve 5 milyon insanımızın içerisinde olduğu fındık, yabancı tekellere bırakılacak bir ürün değildir. Fındık üreticileri kaderine mahkûm edilmesin. Acilen TBMM’de iktidarı ve muhalefeti ile birlikte milli ürün olmanın bütün şartlarını taşıyan fındığın milli ve stratejik ürün kapsamına alınmasının mimarı sizler olun” diye konuştu.
Büyükşehir ile çiftçinin yüzü gülüyor tarıma destek artarak sürüyor
26 Temmuz 2024 Cuma - 16:10 Büyükşehir ile çiftçinin yüzü gülüyor tarıma destek artarak sürüyor Gaziantep Büyükşehir Belediyesi çiftçinin maliyetlerini azaltmak ve tarımsal üretimi desteklemek amacıyla 34 bin 884 çiftçiye fide, mazot, ilaç desteğinde bulundu, modern tarıma geçiş amacıyla eğitimler verdi, projeleri hayata geçirdi. Coğrafi işaretli ürünleri ve bereketli ovalarıyla tarım şehri olma hedefiyle ilerleyen Gaziantep’te Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından çiftçilere verilen desteklerle üretimde verim ve kalitenin arttırılması amaçlanıyor. Gaziantep Büyükşehir’den mazot desteği Tarımda en büyük giderlerden birisi olan yakıt maliyetlerini düşünmek ve üretime katkı sağlamak amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan projeyle destekten yararlanan 38 bin 415 çiftçi üreticiye tarımsal arazisinin büyüklüğüne göre yüzde yüz hibeli şekilde 8 milyon 432 bin 925 litre mazot desteği sağlandı. Çiftçi kart sahibi tüm çiftçilere mazot alımlarında yüzde 6 indirim yapıldı. Can Suyum Projesiyle tarım arazileri su ile buluşuyor Tarım ve Orman Bakanlığı Gaziantep Valiliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan protokolle Can Suyum Projesi tarım arazilerini suyla buluşturuyor. Gazi şehirde proje kapsamında bugüne kadar 89 bin 734 metre kanal tamamlandı. Projenin tamamlanmasıyla toplam 317 bin metre sulama kanalı yapılacak, 68 bin 10 dekar alana sulamaya açılacak. 10 yılda milyonlarca fidan desteği yapıldı Tarımsal desteklerini arttırarak sürdüren Büyükşehir Belediyesi, 2014 yılından bugüne kadar biber, patlıcan, domates, Puma-Tilmen ve çilek çeşitlerinden olmak üzere toplamda 33 milyon 889 bin 955 adet fide desteği yaptı. İklim ve toprak şartlarına uygun olma durumlarına göre bölgesel ilçelere alıç, badem, kiraz, sumak, zeytin, nar fidanı çeşitleri, 243 bin 877 adet dağıtıldı. Çiftçilere destek olmak ve sertifikalı tohum üretimini arttırmak amacıyla buğday, arpa, nohut, fiğ, mercimek ve mısır çeşitlerinden 11 milyon 093 bin 381 kilogram tohum desteği verilirken 3 bin 520 ton gübre desteği yapıldı. Gaziantep Büyükşehir Türkiye’de dağıtacağı tohumu kendisi üreten tek belediye Sözleşmeli üretim modeliyle çiftçiye de kazandırarak üretip tohum dağıtımı yapan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, araştırma enstitüleriyle yaptığı iş birlikleriyle bölgeye uyumlu, birim alanda yüksek verim alınacak tohumları seçiyor. Model ile il genelinde 3 farklı coğrafyada çalışmalar yürüten ekipler, bölgelere uyumlu en yüksek verim sağlanacak buğday çeşidini seçiyor, üretimini sağlayarak, elde edilen sertifikalı tohumları ise çiftçilere dağıtıyor. Deprem sonrası büyükşehir’den tarıma destek Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan şiddetli depremlerden sonra tarım sektörü büyük zarara uğradı. Zararın en aza indirilmesi ve bölgenin yeniden üretime başlaması amacıyla destekler artarak devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi depremden sonra ise ahırları yıkılan ve hayvanları zarar gören üreticilere destek olmak amacı ile yüzde yüz hibeli şekilde toplamda 17 bin 71 üreticiye 8 bin 464 ton yem desteği sağladı. Depremden etkilenen Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde meyve ve sebze yetiştiriciliği yapan en az 10 dekarlık tarımsal ürün yetiştirme alanına sahip 200 çiftçiye yağmurlama ve damlama sulama sistemleri desteği verildi. Kurulan Afet Bölgesi Ortak Makine Parkı ile depremden etkilenen Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde ekipmanlarını enkazda kaybetmiş çiftçilerin tarımsal üretim ve hasatta kullanımına ihtiyaç duyduğu başta traktör olmak üzere birçok alet-ekipmanın yer aldığı park kuruldu. Ayrıca afet bölgesinde depremden etkilenen Nurdağı ve İslâhiye ilçelerinde yüzer çiftçiye 2 dekarlık alan için çilek fidesi, malç naylonu, sulama sistemi, gübre ve ilaç desteği yapıldı. Meralarda Güneş Enerjisinden yararlanılıyor Meralarda Güneş Enerjili Hayvan İçme Suyu Tesisi ile hayvancılığın yoğun olduğu köylerin ortak noktalarına kurulan içme suyu tesisleri, köylerin mera alanlarında otlanan hayvanların suya ulaşma imkanı kolaylaştı. Toplamda 8 ilçenin 27 mahallesinde bulunan içme suyu tesisleri aktif olarak çalışıyor.
Kuşadası Ticaret Odası elektriğini GES’ten üretmeye başladı
26 Temmuz 2024 Cuma - 16:05 Kuşadası Ticaret Odası elektriğini GES’ten üretmeye başladı Geçtiğimiz aylarda kendi elektriğini üretmek için çalışma başlatan Kuşadası Ticaret Odası’nda, hizmet binasının çatısında kurulumu tamamlanan Güneş Enerji Santrali (GES) üretime başladı. Yeşil bir gelecek ve daha sonraki nesillere temiz bir dünya bırakmak için temiz enerjiyi destekleyen Kuşadası Ticaret Odası, attığı bu adımla aynı zamanda elektrik giderinden de tasarruf sağlayacak. Meclis üyeleri ile birlikte bu gururu yaşadıklarını belirten Kuşadası Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Akdoğan; "Kurum olarak, çevreye zarar vermeden güneşten yayılan enerji ile kendi elektriğimizi üretmeye başladık” dedi. Akdoğan sözlerinin devamında "Çevre bilinci sadece doğanın kirlenmesini önlemek değil, aynı zamanda tasarruf ve israf konularında da farkındalığımızın artmasıyla ilgilidir. Biz de, gelecek nesillere daha temiz, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için bu adımı attık. Aynı zamanda bu tasarrufumuzdan daha fazla fayda sağlamayı hedefliyoruz. Binamızın elektrik ihtiyacının tamamını karşılayacağımız GES ile ürettiğimiz elektriğin fazlasını satarak öğrencilere verdiğimiz burs fonuna aktaracağız. Böylece hem çok yüklü elektrik giderinden kurtulacağız, hem de temiz bir dünya bırakmayı hedeflediğimiz gelecek nesillere daha fazla katkıda bulunmayı sürdüreceğiz" ifadelerine yer verdi. Güneş enerjisinden elektrik üretiminin çok avantajlı olduğunu da vurgulayan Kuşadası Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Akdoğan; “Hem çevreyi koruyup hem de tasarruf sağladığımız Güneş Enerji Sistemimiz ile daha temiz bir dünya için temiz enerjiyi destekliyoruz" dedi.
Türkiye’de sadece Sivas’ta üretilip tamamı yurt dışına satılıyor
26 Temmuz 2024 Cuma - 15:20 Türkiye’de sadece Sivas’ta üretilip tamamı yurt dışına satılıyor Sivas’ın önde gelen sanayi kuruluşlarından biri olan ESTAŞ, ürettiği motor blokların tamamını ihraç ediyor. Türkiye’nin önemli ağır sanayi kuruluşlarından biri olan ve dünyaca ünlü araç firmalarına kam mili üreten ESTAŞ, adından söz ettirmeye devam ediyor. 40 ülkenin yedek parça piyasasına kam mili ihraç eden firma ileri imalat yöntemleri kullanılarak motor blok üretimiyle de dikkat çekiyor. Tamamen Sivas’ta imalatı yapılan motor bloklarının tamamı yurt dışına ihraç ediliyor. ESTAŞ Motor Blok İmalat Yöneticisi Hakan Timuçin, hem kendi tesislerinde ürettikleri döküm malzemeleri hem de yurt dışından tedarik ettikleri döküm bloklar üzerinde kapsamlı bir üretim süreci gerçekleştirdiklerini belirtti. İmalatı yapılan motor bloklarının, yüksek teknolojiyle üretilmesi ve uzun ömürlü olması sayesinde iş araçları, jeneratörler, gemiler gibi birçok alanda kullanıldığını vurguladı. Yüksek teknolojiyle üretilen motor blokları, dünya devlerine güç veriyor ESTAŞ firması Motor Blok İmalat Yöneticisi Hakan Timuçin, bu tip motor blokların Türkiye’de sadece Sivas’ta üretildiğini söyleyerek, “Motor blok üretimi yapıyoruz. Ayrıca motor bloğun iç parçaları kapak ve shaft üretimi de bu fabrika da yapılmaktadır. Genel anlamda döküm malzeme. ESTAŞ’ta üretilen malzemeler var. Yurt dışından da tedarik ettiğimiz döküm bloklar var. Onların burada talaşlı imalatını yapıyoruz. Ondan sonra çapak alma ve kimyasal banyo yıkama işlemlerini tamamlayıp son kullanıcıya montaj için hazır halde gönderiyoruz. Bu blok tamamen Türkiye’de burada üretiliyor. Dünya’da ünlü önde gelen bir firma tarafından alım oluyor. O firmaya gönderiyoruz. Bizim gönderdiğimiz firma ayrıca ürettiğimiz ürünleri farklı firmalara gönderiyor. Bu ürettiğimiz motor bloklarının önemi, çok güçlü motor blokları aslında. Bunlar seri olarak bağlanabilerek güç aktarımı sağlayabilmektedir. İş araçlarında, jeneratörlerde, gemilerde, yatlarda, çok yüksek güç gerektiren herhangi bir araçta makinede kullanılabiliyor. Bu üretilen motor bloklar tamamen yüksek teknolojiyle üretiliyor. Ömürleri çok uzun motor bloklarıdır” dedi.
EGO’dan tasarruf hamlesi: Otobüslerin bakım ve onarımı kendi özkaynaklarıyla karşılanıyor
26 Temmuz 2024 Cuma - 15:05 EGO’dan tasarruf hamlesi: Otobüslerin bakım ve onarımı kendi özkaynaklarıyla karşılanıyor EGO Genel Müdürlüğü, bünyesinde bulunan otobüslerin bakım ve onarımı 2. Bölge Otobüs İşletmesi Şube Müdürlüğü içinde bulunan kendi atölyelerinde yapıyor. Bu sayede otobüslerin bakım ve onarım maliyetleri düşerken EGO, hem önemli miktarda tasarruf ediyor hem de otobüsler daha hızlı sefere hazır hale getiriliyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü, bünyesinde bulunan otobüslerin her türlü bakım ve onarımlarını kendi öz kaynaklarını kullanarak karşılıyor. Macunköy 2. Bölge Otobüs İşletmesi Şube Müdürlüğü içinde yer alan atölyelerde kaporta tamirinden boyaya, cam değişiminden koltuk döşemesi yenilemesine kadar her türlü onarım faaliyeti alanında uzman teknik ekipler tarafından gerçekleştiriliyor. “Elimizdeki kısıtlı kaynakları doğru yönetmeye çalışıyoruz” Model yılı 2010 ve öncesi olan araçların yenileme, bakım ve onarımının yapıldığını belirten EGO Genel Müdürü Dr. Taylan Engin, “Son 3 aydır başlattığımız bir çalışmayla kullanılamaz durumda olan, yanmış, şasesi çürümüş, kaporta bakımı gerektiren araçlarımızı burada sil baştan tekrar ayağa kaldırıyoruz. Çok detaylı bir işçilikle, çok özverili bir çalışmayla eski otobüslerimizi tekrar kullanılabilir hale getiriyoruz. Bunları yaparken aynı zamanda bir kalite kontrol sürecimiz de var, işlemler mühendislerimizin kontrolünden geçiyor. Araçları; onay aldıktan ve testleri yapıldıktan sonra da filomuza tekrar katıyoruz. Eski araçlarımız yedek parça sıkıntısı yaşayan, piyasada işçiliğinin yapılması zor olan araçlar. Elimizdeki kısıtlı kaynakları doğru yönetmeye çalışıyoruz. O yüzden de tek tek bütün yatan araçlarımız inceleniyor. Bunların içinde ayağa kaldırabileceğimiz tüm araçlarımızı bir plan dâhilinde içeri alıp bu yenileme sürecine kattık. Böylece hem önemli bir tasarruf sağlamış oluyoruz hem de aynı zamanda elimizdeki malzemeyi de daha etkin kullanmış oluyoruz” dedi.
Yeni Renault Kangoo Multix satışa sunuldu
26 Temmuz 2024 Cuma - 15:04 Yeni Renault Kangoo Multix satışa sunuldu Nisan ayında satışa sunulan Yeni Renault Kangoo E-Tech ve Yeni Renault Kangoo Van’ın ardından, Renault ticari ailesinin yeni amiral gemisi Renault Kangoo Multix de aileye dahil oldu. Renault Kangoo, 1997 yılında pazara sunulduğu ilk günden bu yana; geniş ve modüler tasarımıyla müşterilerin tercihlerinden olarak simge haline geldi. Şimdi ise tüm orijinal özellikleri daha da geliştirilerek Yeni Renault Kangoo Multix’te birleştirildi. Yeni Renault Kangoo Multix, Yeni Kangoo ailesinin en genç üyesi olarak, Türkiye’de satışa sunuldu. Yeni modeli değerlendiren MAİS Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “Nisan ayında Renault’nun hafif ticari atağı olarak satışa sunduğumuz Kangoo ailesine bir yenisini daha eklediğimizi duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Yeni Renault Kangoo E-Tech yüzde 100 Elektrikli ve Yeni Renault Kangoo Van’ın ardından, şimdi Yeni Renault Kangoo Multix de yollarla buluşuyor. Otomatik ve manuel vites seçenekleriyle satışa sunulan Kangoo Multix’in belki de en önemli özelliklerinden birisi, sahip olduğu geniş iç hacmi. Böylece hem bir aile otomobili olduğunu kanıtlarken hem de iş profesyonellerinin ihtiyaçlarını maksimum düzeyde karşılayacağını gösteriyor” dedi. Yeni model hakkında şu bilgiler verildi: Yeni Renault Kangoo Multix, geniş yaşam alanı ve ekipmanları ile modüler bir otomobile ihtiyaç duyan aileler ve işletmeler için üretildi. Kangoo’nun beş özelliği, yeni modelde geliştirilerek kullanışlı bir yolculuk deneyimi sunmak için tasarlandı: Geniş yaşam alanı ile sınıfının en iyi arka yolcu diz mesafesi. Easy-Life çekmece tipi torpido da dahil olmak üzere 49 litrenin üzerinde kolay erişilebilir saklama alanı 775 litreden 3 bin litreye kadar genişleyebilen sınıfının en hacimlilerinden geniş bagaj alanı. Ek alan gereksinimlerine pratik bir çözüm sunan ve alet gerektirmeden kullanılabilen yenilikçi tavan barları. Daha fazla güvenlik için standart olarak 14 adet yeni sürüş destek sistemi. Dış tasarım Yeni model; yatay oluklu motor kaputu, dikey ön cephesi ve belirgin omuz çizgisiyle tamamen yeni bir görünüme sahip. Gerek ön, gerekse arkada kullanılan Full LED farlar tasarımı tamamlarken, sürüş güvenliğini de destekliyor. Ön cephe, krom vurgular, parlak siyah detaylar ve ikonik C-formunda far imzasıyla Renault tasarım dilini taşıyan yeni modelin arka kısımda da aynı C-formunda aydınlatma grubu yer alıyor. Güçlü omuz çizgisi onu kendi sınıfında sıklıkla görülen geleneksel modellerden ayrıştırarak binek otomobil dünyasına yaklaştırıyor. Ayrıca yeni modelin tamponu, kapı kolları ve diğer detayları; gövde rengiyle bütünlük oluşturarak hoş bir görsellik sunuyor. Parlak siyah renkteki yan aynaları ve FlexWheel LIMAN jantlar ise iç ve dış tasarımının bütünsel açıdan görselliğini tamamlıyor. Viraj aydınlatması özelliği, sürüş güvenliğini artırıyor ve park manevralarını kolaylaştırıyor. Yeni model, altı farklı renk seçeneğiyle satışa sunuluyor. Metalik terracotta kahve, bulut gri, yıldız siyah, arsenik gri, yıldırım mavi renklerinin yanı sıra, opak mineral beyaz renk seçeneği de bulunuyor. Modüler, pratik ve çok amaçlı Katlandığında tamamen düz bir zemin oluşturan arka koltuklar ile kullanışlı bir yük alanı oluşturuyor. Bu özellik, yeni modele yüzde 15 daha fazla alan sağlıyor. Yenilikçi tavan barları, yeni Kangoo’ya pratik olduğu kadar şık ve ek depolama alanı da sağlıyor. 80 kilograma kadar yük taşıyabilen tavan barları, hiçbir alet ya da kol gücü gerektirmeden, sadece mandalı açarak uzunlamasına veya enlemesine yerleştirilebiliyor. Yeni model; ön bölümde 49 litre, arka koltukların katlanmadığı durumda 775 litre ve arka koltuklar katlandığında ise 3 bin litreye varan bir bagaj hacmi sunuyor. Arka pandizot, arka koltukların sırtlığına yerleştirilebiliyor. Böylece tavana kadar yükleme yapmak mümkün olurken bagaj sabitleme kancaları da ek güvenlik sağlıyor. Akıllı ve pratik bir ekipman olan Renault Easy-Life çekmece tipi torpido, tüm içeriğinin net bir şekilde görülebilmesi için kızaklı olarak açılıyor ve sürücü dahil herkes tarafından kolayca erişilebiliyor. Ayrıca torpido gözünün klasik versiyonu da tercih edilebiliyor. Gelişmiş güvenlik düzeyi Yeni model, 14 adet sürüş destek sistemi ile sürüş deneyimini daha güvenli, park manevralarını daha kolay hale getiriyor. Güvenli mesafe uyarısı, aktif acil fren destek sistemi, yarı otonom sürüş, adaptif hız sabitleme sistemi, gelişmiş şerit takip sistemi, ön arka ve yan park sensörleri, eller serbest park sistemi, geri görüş kamerası, kör nokta uyarı sistemi, trafik işareti tanıma sistemi, sürücü yorgunluk ve dikkat asistanı, aktif yan rüzgar yardımcısı, yokuş kalkış destek sistemi ve otomatik uzun/kısa farlar. Yüksek yakıt verimliliğine sahip yeni motor Yeni model, en güncel Renault motorlar teknolojisiyle donatılarak Euro 6E emisyon normunu karşılıyor. 1.3 TCe 130 bg benzinli motor 7 ileri EDC otomatik veya 6 ileri manuel şanzımanla tercih edilebiliyor. Çift kavramalı otomatik şanzıman EDC, 7 vites arasında pürüzsüz ve hızlı bir geçişi sağlayarak ek konfor ve akıcı bir sürüş deneyimi sunuyor. Daha düşük tüketim için daha fazla teknoloji Yeni model ayrıca, ön konsol üzerinden Eco-Mode etkinleştirildiğinde yüzde 12’ye varan ek yakıt tasarrufu sağlayabiliyor.
Başkan Altay: "Lavanta desteğiyle hem bölge turizmine hem de çiftçimize katkı sağladık"
26 Temmuz 2024 Cuma - 15:03 Başkan Altay: "Lavanta desteğiyle hem bölge turizmine hem de çiftçimize katkı sağladık" Konya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Güneysınır’da alternatif ürün olarak dikimi yapılan lavantanın hasadına başlandı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Büyükşehir Belediyesi olarak kırsalda yaşayan vatandaşların gelirlerini artırmak amacıyla sağladıkları tarımsal desteklere devam ettiklerini belirterek, bu alandaki çalışmaları titizlikle sürdürdüklerini ifade etti. Bu çerçevede kırsal kesimdeki desteklemeleri planlarken birim alandan yüksek gelir getirmesi, bakımının kolay olması, işçilik giderlerinin en az seviyede olması, sulanamayan kurak arazilerin değerlendirilmesi gibi durumların göz önüne alındığını belirten Başkan Altay, şunları kaydetti: “İklim değişikliği ve kuraklığı da dikkate alarak, yaşadığımız bölgeye uygun, az su tüketen ürünleri yaygınlaştırmak için çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda Güneysınır ilçemizde kurak alanların değerlendirilmesi için toplamda 1.3 milyon metrekare alanda 2 milyon adet lavanta fidesi dikimi yapıldı. Verdiğimiz fide desteğiyle hem bölge turizmine hem de çiftçi kardeşlerimize katkı sağlamış olduk. Ayrıca ilçe belediyemizle birlikte yürüttüğümüz projenin başından bu yana çiftçilerimize dikim, bakım ve hasat konularında teknik ekiplerimiz tarafından desteklerimiz devam etti. Çiftçi kardeşlerimizin emeklerini korumak, gelirlerini artırmak için çalışmaya devam edeceğiz.” Başkan Altay, lavanta yağına ve katma değerli ürünlere dönüşecek lavantaların hasadının yaklaşık 1 ay sürdüğünü ifade ederek, “Güneysınır’da kurduğumuz damıtma tesisimizde elde edilen ürünlerimizi Lavonya markasıyla piyasaya sunuyoruz. Böylece kooperatifimize de maddi destek sağlamış oluyoruz” dedi. Çiftçilerin kullanmadığı araziler değerlendiriliyor Güneysınır Tıbbi Aromatik Bitkiler Damıtma Merkezi’ndeki çalışmalar hakkında bilgi veren Güneysınır Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Kurşun da çiftçinin kullanmadığı, gelir elde edemediği arazilerin Büyükşehir’in projesiyle değerlendirdiğini belirterek, "Bu projede emeği geçenlere, Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a, ekibine, Güneysınır Belediyemize ve emek veren çiftçilerimize teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediyesi sürekli destekliyor, destekleri ve katkıları için teşekkür ediyor, devamını diliyorum“ dedi. “Bir tane fidede bir yaprak olsun hazine bulmuş gibi seviniyoruz” Güneysınır ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki lavanta üreticisi Rukiye Bozobalı ise, bir kadın çiftçi olarak Büyükşehir Belediyesinin fide desteğiyle 4 yıl önce başladıkları üretimlerden çok memnun oldukları ifade ederek, “Bitki kendini sevdiriyor, bıkkınlık vermiyor. Bir tane fidede bir yaprak olsun hazine bulmuş gibi seviniyoruz. Kıraç memleket olunca fide tuttu diye çok seviniyoruz. Su olmamasına rağmen yine de Allah’a şükür üretim oldu. Bundan iyisi can sağlığı. İnşallah satışı da güzel olur. Emeği geçenlerden Allah razı olsun, alternatif ürün olarak bize bunu verdiler. Biz de şansımız denedik. Yapabilene güzel bir şey. Bu desteği bize verdiği için Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ederiz” diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi kadın pide ustası yetiştiriyor
26 Temmuz 2024 Cuma - 14:55 Büyükşehir Belediyesi kadın pide ustası yetiştiriyor Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi’nin ‘Yerinde öğreniyoruz’ projesi kapsamında Fatih Sosyal Etkinlik Merkezi’nde açılan gastronomi mutfağında kursiyerlere pide yapımı ile ilgili teorik ve uygulamalı eğitimler veriliyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi ve Pamukkale Halk Eğitim Merkezi ortaklığında kadın istihdamını güçlendirmek, kadınların meslek edinmesine katkı sağlamak ve sürdürülebilir alanların açılmasına katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen ‘Yerinde Öğreniyoruz’ projesi ile Denizli’de yaşayan kadınların gelişimi noktasında çalışmalar ve eğitimler tüm hızıyla devam ediyor. Bu güne kadar aşçı yardımcılığı, pastacılık gibi birçok alanda eğitimlerin düzenlendiği Gastronomi mutfağında yeni dönemde kursiyerlere pide yapımı kursları ile teorik ve uygulamalı eğitimler veriliyor. Büyükşehirin lezzet ustaları göz dolduruyor Pide yapım kursu ile ilgili bilgi veren Halk Eğitim Merkezi Eğitmeni Kezban Hirozlu, “Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi tarafından yaklaşık 3 yıl önce Fatih Sosyal Etkinlik Merkezimizde kurulan gastronomi mutfağında yeni dönemde de ‘Pide Yapım Kursu’ başlattık. Pidecilik kursu özellikle pide yapımı konusunda becerilerini geliştirmek isteyen kişilere yönelik başlatılan bir eğitim programıdır. 3 hafta süren eğitim programımızda kursiyerlerimize pide hamuru yapımı, iç harçların hazırlanması, pide şekillerinin verilmesi, pişirme teknikleri ve sunum konularında eğitimler veriyoruz. Farklı pide türlerini tanıma ve pişirme becerilerini geliştirme şansı bulan kursiyerlerimizin özellikle evlerinde çok kolay bir şekilde pide yapabilir hale gelmelerini sağladık. Bunun yanı sıra farklı dönemlerde açtığımız Aşçı Yardımcılığı ve Pastacı Çırağı kurslarımızda yapılmaktadır. Ücretsiz olarak düzenlediğimiz kurslarımıza kadınlarımızı bekliyoruz” dedi.
Gençlerin fikirleri bu merkezde hayat buluyor: Hem araştırıyor hem de üretiyorlar
26 Temmuz 2024 Cuma - 14:06 Gençlerin fikirleri bu merkezde hayat buluyor: Hem araştırıyor hem de üretiyorlar Çorum’da Hitit Üniversitesi tarafından son teknoloji ile kurulan atölyede öğrenciler yenilikçi iş fikirleri ve projelerini hayata geçirebiliyor. Çorum Hitit Üniversitesi tarafından öğrencilerin fikirleri ve projelerini hayata geçirebilmelerine imkan sağlaması amacı ile kurulan "Fikir Atölyesi", Ar-Ge üssü haline geldi. Atölyede yenilikçi fikirleri bulunan öğrencilere, projelerin alt yapı hazırlıklarından tasarımına kadar akademisyenler danışmanlığında her türlü bilimsel destek veriliyor. Fikri olan bütün öğrencilere kapılarını açan merkez, aynı zamanda akademisyenlere kendi aralarında fikir alışverişi yaparak çalışma imkanı sunuyor. Fikir atölyesi öğrencilerin iş dünyası eko sitemine dahil olmasında ve proje kültürünün gelişmesinde önemli rol oynayacak. Prototip üretim merkezi olacak Üniversite bünyesinde kurulan Prototipleme Atölyesi fikir atölyelerinde projeye dönüşen yenilikçi fikirlerin somut çıktıları alınacak. Prototipleme atölyesi Hitit Üniversitesi’nin ihtisaslaştığı makine ve imalat teknolojileri alanında hazırlanan projelerde de kullanılacak. Laboratuvar bu noktada iş dünyası ile yapılan projelerde prototip üretim merkezi olacak. “Fikir atölyesi yenilikçi fikirlerin ön kuluçka merkezi oldu” Fikir Atölyesini ’ön kuluçka merkezi’ olarak da adlandıran Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Burası üniversite öğrencilerimizin, uzmanlarımızın, akademisyenlerimizin düşüncelerini, fikirlerini hayata geçirmek üzere 7 gün 24 saat açık olan ve hiçbir kısıtlama olmadan destek verebileceğimiz fikir ve düşüncelerini hayata geçirmelerini istediğimiz bir alan olarak hizmete açıldı” dedi. Merkezin yeni kurulmasına rağmen meyvelerini almaya başladıklarını anlatan Rektör Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Atölyemizin en önemli meyvelerinden bir tanesi TEKNOFEST yarışmalarında daha önce alt yapı eksikliğinden dolayı belli bir aşamaya getirdiğimiz çalışmalarımızı, projelerimizi nihayetine erdiremiyorduk. Final kısımlarında maalesef yeterince yer alamıyorduk. Şu anda atölyemizde akademisyenlerimizin de desteğiyle burada 7 gün 24 saat, yan tarafta bulunan prototipleme atölyesinde ise TEKNOFEST ve benzeri yarışmalarda her türlü başarıya ulaşacak şekilde öğrencilerimizi birinci sınıftan son sınıfa kadar proje kültürüyle, Türkiye’nin artık üreten Türkiye, ithal etmeyi bırakan kendi ürünleri, imalatlarıyla dünyada yer etmiş bir ülke hedefine katkı verecek şekilde hazırlıyoruz” diye konuştu. “Proje kültürünün gelişmesinde atölyemiz önemli rol oynayacak” Yüksek Öğretim Kurumu’nun 2016 yılında başlatmış olduğu ihtisas üniversiteleri kapsamında makine ve imalat teknolojilerinde ihtisaslaşan üniversitenin Çorum’un imalat kapasitesini dikkate alarak ciddi bir mesafe almaya başladığını vurgulayan Rektör Öztürk, “Ürünlerimiz, üretilen çalışmaların sonuçları yeni yeni meyve vermeye başladı. Bizim için önemli olan öğrencilerimizin eko sisteme dahil olacağı proje kültürünün yerleştirilmesi. Proje kültürünün yerleşmesi adına fikir atölyesinin önemli bir rolü olacak. Bölgede ve bizim gibi üniversitelerde Anadolu’nun gücünü, birikimini, irfanını ortaya koyabilecek bir kapasite ve model olması ümidiyle fikir atölyesine proje fikri olan herkesi bekliyoruz” şeklinde konuştu. "Yakında meyvelerini alacağız” Makine imalat teknolojisi alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesi’nde en önemli alanlardan birisinin de Prototipleme Atölyesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, “Fikir atölyesinden fikri olan projeleri buraya alıyoruz. Laboratuvarda frezesinden tornasına kadar, yazıcılarından tasarım ve robotik kodlamasına kadar çalışılabilecek bir alan oluşturduk. Burası fikrin faz geçiş aşamasında makine ve imalat alanında etkin olarak kullanabileceğimiz alanlardan bir tanesi. Öğrencilerimizi de buraya alarak hocalarımızın eşliğinde etkin, sağlıklı bir şekilde kullanarak projelerini kullanmalarını bekliyoruz, istiyoruz. Projeler başladı. Yakında meyvelerini alacağız” ifadelerini kullandı.
Olumsuz hava şartları bal verimini olumsuz etkiledi
26 Temmuz 2024 Cuma - 14:05 Olumsuz hava şartları bal verimini olumsuz etkiledi Çankırı’da yaz mevsiminde etkili olan olumsuz hava şartları arıların gelişim ve beslenmesine olumsuz yansıması sebebiyle bal üretimi büyük ölçüde düştü. Bu yıl ülke genelinde olduğu gibi Çankırı’da da bal mevsiminde etkili olan yüksek sıcaklıklar ve ani yağışlar, arıların gelişim ve beslenmesini olumsuz etkiledi. Geçen yıl yaklaşık 450 ton bal üretiminin yapıldığı Çankırı’da, yüksek hava sıcaklığı sebebiyle kovandan ayrılamayan arılar, ani sağanak yağışlar sebebiyle de nektarlı bitkilerden faydalanamadı. Yaşanan durum sebebiyle bal üretimi büyük ölçüde düştü. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, bal üreticilerine arı beslenmesine daha erken başlamasını tavsiye etti. “Sıcaklıklar ve ani yağışlar sebebiyle üretimimiz kısmen etkilendi” Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, “İlimizde yaklaşık 56 bin adet arı kovanı vardır. Geçen seneki değerlere göre, 450 ton bal üretimi yapan bir iliz. Bu sene ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de mevsim normallerinin çok üzerinde bir sıcaklık yaşadık. Bu sıcaklıklar ve ani yağışlar sebebiyle üretimimiz kısmen etkilendi. Arı yetiştiricilerimizi ana arının yenilenmesi konusunda uyarıyoruz. Geçmiş yıllardan farklı olarak bu sene bitki fenolojisinin aşırı sıcaklıklara göre biraz daha erken çiçeklenme dönemi bitmesi sebebiyle arıların beslenmesine erken başlamalarına tavsiye ediyorum. Geçmiş yılara göre çok verimli olmasa da yetiştiricinin çalışmasının kazancını alacak kadar üretim yapmalarını düşünüyoruz. Aşırı yağışlarda ve yüksek sıcaklıklarda arı çalışamıyor. Yetiştiricilerimiz bu üretimi bilinçli olarak yaptıkları sürece özel bir durum olmadığı sürece iklim şartları ne olursa olsun kazanacaklarına inanıyorum” dedi. “Balın en verimli olduğu dönemde yağmurların yağmasından dolayı iyi bir verim elde edemedik” Havaların yağışlı geçmesinden dolayı verim elde edemediğini belirten arıcılıkla uğraşan Salih Sağlam, “Bu seneye kadar arılıktan yüzümüzü somurtarak dönmemiştik. Bu sene Haziran ayının yağışlı geçmesi bizi dibe vurdurdu. Bazı kaynaklara göre, bal mevsimi yılda 10-15 gündür. Bu günler içerisinde yağmur yağarsa çiçeklerde ballar yıkanıp toprakla buluşuyor. Dolayısıyla arı da nektar bulamıyor. Balın en verimli olduğu dönemde yağmurların yağmasından dolayı iyi bir verim elde edemedik. Geçtiğimiz senelerde çektiğimiz çitalar doluydu, fakat bu sene arılarımın çoğu bal katına dahi çıkmadı. Dışarıdan bal gelmediği için ana arı yumurta atmadı. Kovanın nüfusu çoğalmadı. Yıldan yıla bizim verimimiz düşüyor. İnşallah bir dahaki seneye verim elde ederiz” diye konuştu.
Gençlerin fikirleri bu merkezde hayat buluyor: Hem araştırıyor hem de üretiyorlar
26 Temmuz 2024 Cuma - 14:04 Gençlerin fikirleri bu merkezde hayat buluyor: Hem araştırıyor hem de üretiyorlar Çorum’da Hitit Üniversitesi tarafından son teknoloji ile kurulan atölyede öğrenciler yenilikçi iş fikirleri ve projelerini hayata geçirebiliyor. Çorum Hitit Üniversitesi tarafından öğrencilerin fikirleri ve projelerini hayata geçirebilmelerine imkan sağlaması amacı ile kurulan "Fikir Atölyesi", Ar-Ge üssü haline geldi. Atölyede yenilikçi fikirleri bulunan öğrencilere, projelerin alt yapı hazırlıklarından tasarımına kadar akademisyenler danışmanlığında her türlü bilimsel destek veriliyor. Fikri olan bütün öğrencilere kapılarını açan merkez, aynı zamanda akademisyenlere kendi aralarında fikir alışverişi yaparak çalışma imkanı sunuyor. Fikir atölyesi öğrencilerin iş dünyası eko sitemine dahil olmasında ve proje kültürünün gelişmesinde önemli rol oynayacak. Prototip üretim merkezi olacak Üniversite bünyesinde kurulan Prototipleme Atölyesi fikir atölyelerinde projeye dönüşen yenilikçi fikirlerin somut çıktıları alınacak. Prototipleme atölyesi Hitit Üniversitesi’nin ihtisaslaştığı makine ve imalat teknolojileri alanında hazırlanan projelerde de kullanılacak. Laboratuvar bu noktada iş dünyası ile yapılan projelerde prototip üretim merkezi olacak. “Fikir atölyesi yenilikçi fikirlerin ön kuluçka merkezi oldu” Fikir Atölyesini ’ön kuluçka merkezi’ olarak da adlandıran Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Burası üniversite öğrencilerimizin, uzmanlarımızın, akademisyenlerimizin düşüncelerini, fikirlerini hayata geçirmek üzere 7 gün 24 saat açık olan ve hiçbir kısıtlama olmadan destek verebileceğimiz fikir ve düşüncelerini hayata geçirmelerini istediğimiz bir alan olarak hizmete açıldı” dedi. Merkezin yeni kurulmasına rağmen meyvelerini almaya başladıklarını anlatan Rektör Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Atölyemizin en önemli meyvelerinden bir tanesi TEKNOFEST yarışmalarında daha önce alt yapı eksikliğinden dolayı belli bir aşamaya getirdiğimiz çalışmalarımızı, projelerimizi nihayetine erdiremiyorduk. Final kısımlarında maalesef yeterince yer alamıyorduk. Şu anda atölyemizde akademisyenlerimizin de desteğiyle burada 7 gün 24 saat, yan tarafta bulunan prototipleme atölyesinde ise TEKNOFEST ve benzeri yarışmalarda her türlü başarıya ulaşacak şekilde öğrencilerimizi birinci sınıftan son sınıfa kadar proje kültürüyle, Türkiye’nin artık üreten Türkiye, ithal etmeyi bırakan kendi ürünleri, imalatlarıyla dünyada yer etmiş bir ülke hedefine katkı verecek şekilde hazırlıyoruz” diye konuştu. “Proje kültürünün gelişmesinde atölyemiz önemli rol oynayacak” Yüksek Öğretim Kurumu’nun 2016 yılında başlatmış olduğu ihtisas üniversiteleri kapsamında makine ve imalat teknolojilerinde ihtisaslaşan üniversitenin Çorum’un imalat kapasitesini dikkate alarak ciddi bir mesafe almaya başladığını vurgulayan Rektör Öztürk, “Ürünlerimiz, üretilen çalışmaların sonuçları yeni yeni meyve vermeye başladı. Bizim için önemli olan öğrencilerimizin eko sisteme dahil olacağı proje kültürünün yerleştirilmesi. Proje kültürünün yerleşmesi adına fikir atölyesinin önemli bir rolü olacak. Bölgede ve bizim gibi üniversitelerde Anadolu’nun gücünü, birikimini, irfanını ortaya koyabilecek bir kapasite ve model olması ümidiyle fikir atölyesine proje fikri olan herkesi bekliyoruz” şeklinde konuştu. "Yakında meyvelerini alacağız” Makine imalat teknolojisi alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesi’nde en önemli alanlardan birisinin de Prototipleme Atölyesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, “Fikir atölyesinden fikri olan projeleri buraya alıyoruz. Laboratuarda frezesinden tornasına kadar, yazıcılarından tasarım ve robotik kodlamasına kadar çalışılabilecek bir alan oluşturduk. Burası fikrin faz geçiş aşamasında makine ve imalat alanında etkin olarak kullanabileceğimiz alanlardan bir tanesi. Öğrencilerimizi de buraya alarak hocalarımızın eşliğinde etkin, sağlıklı bir şekilde kullanarak projelerini kullanmalarını bekliyoruz, istiyoruz. Projeler başladı. Yakında meyvelerini alacağız” ifadelerini kullandı. (MMY-BÖ-MK-