Son Dakika
|
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'dan İngiltere'ye ilk ziyaret
Tapuda sahte kimlikle satış girişimi: 4 kişi tutuklandı
Trump'ın yeni tarife hamlesi tepki topladı
Serada çalışan 26 işçi zehirlenme şüphesiyle hastanelere kaldırıldı
İspanya'da boğa koşularında 8 kişi yaralandı
İzmir’deki kooperatif mağdurları, yolsuzluk projesini anlattı
Trump, 12 yeni ülkeye yönelik daha tarife mektuplarını paylaştı
Trump'tan Ukrayna'ya daha fazla silah gönderme kararı
Kahire'de telekomünikasyon şirketi binasında yangın: 4 ölü, 22 yaralı
Texas’taki sel felaketinde ölü sayısı 104'e yükseldi
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan Turns Old Tires into a Thriving Industry
Fransa Cumhurbaşkanı Macron'dan İngiltere'ye ilk ziyaret
Tapuda sahte kimlikle satış girişimi: 4 kişi tutuklandı
Trump'ın yeni tarife hamlesi tepki topladı
İspanya'da boğa koşularında 8 kişi yaralandı
Nepal-Çin sınırında sel felaketi: 1 ölü, 28 kayıp
Texas’taki sel felaketinde ölü sayısı 104'e yükseldi
ABD Başkanı Trump: "İsrail de Filistin de barışa yakın"
EKONOMİ
Denizli OSB’den ekonomi panelinde yeşil ve yenilikçi sanayi vurgusu
08 Temmuz 2025 Salı - 16:54:20
Denizli Ekonomisi Panelinde iş dünyasıyla bir araya gelen Denizli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, bölgenin üretim, ihracat ve istihdamda üstlendiği kritik rolü vurguladı. Başkan Baltalı, Denizli OSB Yönetim Kurulu öncülüğünde sürdürülebilir sanayiye geçişte öncü adımlar atıldığını belirtti. Denizli Ekonomisi Panelinde iş dünyasıyla bir araya geldi. Düzenlenen etkinlikte açıklamalarda bulunan Denizli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, Denizli OSB’nin 2002 yılından bu yana yürüttüğü çevre dostu projeler ve sanayicilerin destekleri sayesinde Türkiye’de "Yeşil OSB Sertifikası" alan 18. organize sanayi bölgesi olduğunu belirtti. Bu sertifikanın yalnızca bir belge değil, çevre ve gelecek adına atılmış stratejik bir adım olduğunu ifade etti. Sürdürülebilirlik çalışmalarına da değinen Baltalı, Dünya Bankası destekli 30 bin m/gün kapasiteli yeni Arıtma Tesisi inşaatının başladığını açıkladı. Mevcutta işletilen 42 bin m/gün kapasiteli Arıtma Tesisi’nden çıkan atıksuyun %90’ının ileri arıtma teknolojileriyle geri kazanılarak OSB içindeki işletmelerin proseslerinde kullanılacağını belirtti. Türkiye’ye örnek gösterilen bu sistemle yalnızca su kaynakları korunmakla kalmayacak, aynı zamanda sanayicilere önemli ölçüde tasarruf sağlanacak. Geri Kazanım Projesi’nin en kısa sürede tamamlanması hedefleniyor. Baltalı, bu yatırımı "sürdürülebilir üretim adına devrim niteliğinde" olarak tanımladı. Ayrıca, teknik tekstil, kompozit malzemeler ve ileri teknoloji yatırımlarıyla üretim çeşitliliğinin artırıldığını ifade eden Baltalı, DOSTEM Mesleki Eğitim Merkezi ve DOSTEK Koleji aracılığıyla nitelikli iş gücüne yatırım yapıldığını vurguladı. "Biz bu dönüşümün sadece bir parçası değil, öncüsüyüz," diyerek konuşmasını tamamladı. Denizli Ekonomisi Panelinde iş dünyasıyla bir araya gelen etkinlikte; Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Mahmud Güngör, Denizli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, sanayi temsilcileri, iş dünyası, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte; dijitalleşme, verimlilik, temiz üretim ve katma değerli üretim gibi çağdaş sanayinin temel konuları ele alındı.
08 Temmuz 2025 Salı - 16:53
Başkan Bozbey: "Çiftçimize verdiğimiz destekler artarak devam edecek"
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Karacabey’de ürünlerin yine tarlada kaldığını görmenin üzüntü verici olduğunu belirterek esnafa, vatandaşa ve üreticiye destek vermeye devam edeceklerini ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘Başkan Bozbey Burada’ projesi kapsamında Karacabey ilçesini ikinci kez ziyaret ederek vatandaşlarla buluştu. İlk olarak Karacabey Kaymakamı Cemalettin Yılmaz’ı makamında ziyaret eden Başkan Bozbey’e, CHP Karacabey İlçe Başkanı Mustafa Utku da eşlik etti. İlçenin gelişimi için ortak akıl ve iş birliğinin öneminin vurgulandığı ziyarette, Karacabey’in geleceğine dair görüş alışverişinde bulunuldu. Başkan Bozbey, program kapsamında Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’yla da bir araya geldi. Longoz Ormanları ve Ihlamur Ormanları gibi doğal zenginlikleriyle öne çıkan Karacabey’in turizm potansiyelinin ele alındığı buluşmada, ilçenin turizm kapasitesini artırmak ve devam eden çalışmaları ortak akılla sürdürebilmek için birlikte hareket etmenin önemi vurgulandı. Daha sonra Muhtarlar Derneği, Ziraat Odası ile Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey, muhtarlarla, çiftçilerle ve sanayicilerle bir araya gelerek görüş ve düşüncelerini birinci ağızdan dinledi. Ziyaretlerin ardından Muharrem ayı dolayısıyla vatandaşlara aşure ikramında bulunan Başkan Bozbey, Cumhuriyet Meydanı’nda halkın talep ve önerileri dinleyerek çalışmalar ve projeler hakkında bilgi verdi. "Verdiğimiz destekler devam edecek" ’Başkan Bozbey Burada’ projesi kapsamında Karacabey ilçesinde çeşitli temaslarda bulunduklarını, muhtarlarla ve çiftçilerle buluşarak sorunlarını dinlediklerini söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, çiftçilerin ürünlerinin yine tarlada kaldığını görmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, "Üreticilerimiz soğanın, karpuzun tarlada kaldığını, satışların düştüğünü, dışarıdan gelen talebin çok azaldığını ifade ettiler. Çiftçilerimizin taleplerini aldık. Ayın 21’inde mazot desteği yapacağımızı kendilerine ilettik. Esnafımızla buluştuk. Ekonomik anlamda zor süreç geçirdiklerini görmek bizleri üzdü. Büyükşehir Belediyesi olarak esnafımıza, vatandaşımıza, çiftçimize verdiğimiz destekler devam edecek. Bu süreçte daha fazla sosyal destek yapacağız. Dayanışmamızı artırarak insanlarımızın mutlu olmasını sağlayacağız" dedi. Yaptıkları görüşmelerde 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı hakkında bilgi verdiklerini de anlatan Başkan Bozbey, Karacabey’deki tüm kesimlerin ilçeyle ilgili düşüncelerini almak istediklerini, talepler doğrultusunda birlikte yol yürüyeceklerini söyledi.
08 Temmuz 2025 Salı - 16:46
Yüzde 5 peşinatla ev sahibi olma fırsatı
Gayrimenkul sektöründe hayata geçirilen yeni kampanya ile yalnızca yüzde 5 peşinatla konut sahibi olunabilecek. Kalan tutarın 72 aya kadar vadelendirilebildiği modelin, özellikle konut ihtiyacını karşılamakta zorlanan kesimlere erişilebilir bir çözüm sunması bekleniyor. Zeray GYO, tüm projelerinde geçerli olmak üzere yüzde 5 peşinatla konut sahibi imkanı sunuyor. Kalan ödemelerin ise 72 aya varan vadelerle yapılandırılacağı kampanya, konut fiyatlarındaki artış ve yüksek enflasyon sebebi ile hem konut ihtiyacını erteleyen vatandaşlara hem de yatırımcılara cazip fırsatlar sunuyor. Geliştirilen kampanyanın, mevcut ekonomik şartlarda barınma ihtiyacına çözüm üretmeyi amaçladığını belirten Zeray GYO Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Aytül Ayhan, markanın müşteri odaklı yaklaşımı, dikkat çeken büyümesi ve yatırımcılara sunduğu yeni fırsatlar hakkında bilgilendirdi. "Önceliğimiz sadece konut üretmek değil, yaşam değerleri sunmak" Markanın son dönemde sergilediği güçlü büyüme performansını değerlendiren Ayhan, başarılarının temelinde şeffaflık, sürdürülebilir kalite ve müşteriye verilen sözlerin eksiksiz yerine getirilmesinin yattığını vurguladı. Aytül Ayhan, "Zeray olarak temel önceliğimiz, sadece konut üretmek değil, yaşam değerleri sunmak. Her bir projemizi bulunduğu bölgeye ve hedef kitlemizin yaşam dinamiklerine göre kurguluyoruz. Güven, şeffaflık ve sürdürülebilir kalite ilkeleri üzerine inşa ettiğimiz bu yapı, müşteri nezdinde karşılık buldukça biz de büyümeye devam ediyoruz. Ayrıca, kurulduğumuz günden bu yana en çok önemsediğimiz kavramlardan biri güven. Müşteri ile aramızdaki bağı sadece ürünle değil; doğru bilgi akışı, şeffaf süreç yönetimi ve sözümüzde durma ilkesiyle kuruyoruz. Bu da sadakati ve tavsiyeye dayalı büyümeyi beraberinde getiriyor" dedi. "Müşteriyle bağımızı kesmiyoruz" Pazarlama stratejilerinde öne çıkan en önemli unsurlara da değinen Ayhan, "Veriye dayalı, çevik ve bütünsel bir pazarlama stratejisi yürütüyoruz. Müşteri davranışlarını, beklentilerini ve değişen piyasa şartlarını yakından takip ederek, kampanya ve iletişim kurgularımızı sürekli güncelliyoruz. Dijitalleşme ve müşteri deneyimi bizim için ana eksende. Bunun yanı sıra marka sadakatini güçlendirmek adına; satış sonrası süreçlerde de müşteriyle bağımızı kesmiyoruz. Her temas noktasında kaliteli hizmet ve ulaşılabilirlik sunmaya özen gösteriyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, proje tesliminden sonra dahi bize güven duyan, yeni projelerimizi ilk bizden öğrenmek isteyen ciddi bir müşteri topluluğuna sahibiz" diye konuştu. "Yüzde 5 peşinat, 72 aya varan vade" Geniş kitlelerin konut hayalini gerçeğe dönüştürecek yeni kampanya hakkında bilgilendiren Aytül Ayhan, "Tüm projelerimizde geçerli olmak üzere çok avantajlı bir kampanya başlattık. Sadece yüzde 5 peşinatla konut sahibi olma imkanı sunarken, kalan ödemeleri ise 72 aya varan vadelerle yapılandırıyoruz. Bu kampanya ile hem erişilebilir konut hayalini gerçeğe dönüştürüyor, hem de yatırımcılarımız için cazip fırsatlar sunuyoruz. Kampanyamız, barınma ihtiyacını erteleyen geniş bir kitleye çözüm üretirken; aynı zamanda yüksek enflasyon ortamında birikimini korumak ve değerlendirmek isteyen yatırımcılara da güçlü bir alternatif sunuyor" şeklinde konuştu. "Güvene dayalı vizyonumuzla sektöre yön veriyoruz" Son olarak markanın, sektördeki konumunu da tanımlayan Ayhan, "Zeray, vizyonu, üretim gücü ve müşteri memnuniyetine olan bağlılığıyla sektörün yönünü belirleyen aktörlerden biridir. Biz bu sorumluluğun farkındayız. Attığımız her adımda sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket ediyoruz. Bu bakış açısıyla, sektörde kalıcı ve öncü olmanın gerekliliklerini yerine getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca biz, her projemizi o bölgenin sosyal yapısına, mimari dokusuna ve ekonomik dinamiklerine duyarlı şekilde geliştiriyoruz. Bu yaklaşım, sadece konut değil; yaşanabilir, değer katan ve bölgesini ihya eden projeler üretmemizi sağlıyor. İşte bu noktada Zeray’ın farkı ortaya çıkıyor; ‘güveni odağına alan, duygusal bağ kuran ve uzun vadeli memnuniyet hedefleyen bir marka olmak’" ifadelerini kullandı.
08 Temmuz 2025 Salı - 16:42
Söke Ovası’nda tarımsal sulama suyu krizi giderek büyüyor
Söke Ovası’nda pamuk üreticileri bir kez daha su sıkıntısıyla karşı karşıya. Sulama sezonunun başlamasıyla birlikte Söke Sulama Birliği’nde toplanan çiftçiler, yaşadıkları sorunları dile getirdi. Ovanın büyük bölümünde pamuklar su beklerken, yüksek sıcaklık ve yetersiz sulama nedeniyle bitkilerin tarlalarda yanma noktasına geldiği belirtildi. Toplantıya Söke Kaymakamı Ali Akça, DSİ ve Sulama Birliği yetkilileri ve çok sayıda üretici katıldı. Çiftçiler, sulama suyunun üst bölgelerde tüketilmesi nedeniyle Söke’ye yeterli su ulaşmadığını belirterek duruma isyan etti. Sorunlar, Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürü’ne de iletildi. "Her yıl aynı Sorunu yaşıyoruz" Her yıl aynı sıkıntının yaşandığını belirten çiftçiler, "Söke Ovası barajların en son denize sıfır noktasındayız. Üst bölgeler bizden daha avantajlı. Bu yüzden bırakılan suyun sonu bize geliyor. Bu yıl Söke’de yaklaşık 80 bin dönüm buğday ekili alana tav suyu verildi. Şimdi pamuklar acil su istiyor. DSİ’den regülörlere en az saniyede 45 metreküp su talep ediyoruz. Bu oran gelirse sulamayı ufak tefek sorunlarla atlatırız. Ancak bazen bu oranın altına düşülüyor. O zaman pamuklar zamanında sulanamıyor, ürün kaybı yaşanıyor" ifadelerini kullandılar. İlk sulamanın 8-10 gün içinde tamamlanabilmesi için gereken miktarda suyun ovaya ulaşmasının şart olduğunu belirten çiftçiler, sulama yapılmayan çok fazla arazi olduğunu ve tedirgin olduklarını belirterek "Geçen yıl da geç sulama nedeniyle büyük zararlar gördük. DSİ’den bu yıl daha fazla destek bekliyoruz" diye konuştular.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
04 Temmuz 2025 Cuma- 15:41
Edremit’te kabağa aşılı karpuzlar rağbet görmedi
2
08 Temmuz 2025 Salı- 09:05
İTO Başkanı Avdagiç’ten İstanbullu firmalara TOBB Nefes Kredisi’ne başvurma çağrısı
3
07 Temmuz 2025 Pazartesi- 11:40
Mühendis TEK-SEN Enerji Sendikası’ndan maaş açıklaması
4
07 Temmuz 2025 Pazartesi- 15:01
Ferrero’ya ’yasak’ geldi
5
07 Temmuz 2025 Pazartesi- 10:32
Türkiye’nin en yüksek barajından 8.4 milyarlık dev katkı
08 Temmuz 2025 Salı - 16:26
İSO İkinci 500’de AOSB’den 12 firma
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan "Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024" listesinde, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) faaliyet gösteren 12 firma yer aldı. Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alan bu firmalar, üretim hacimleri, ihracat potansiyelleri ve sektörel katkılarıyla dikkat çekiyor. AOSB’nin sanayi altyapısının güçlü yapısını bir kez daha gözler önüne seren bu başarı, bölgenin üretim gücünü ve katma değerli sanayi vizyonunu yansıtıyor. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, listeye giren firmaları kutlayarak şu değerlendirmede bulundu: "Sanayi bölgemizde faaliyet gösteren firmalarımızın bu prestijli listede yer alması, bizler için büyük bir gurur kaynağı. Üretimin her alanında değer oluşturan, istihdam sağlayan ve ihracatla ülkemize katkı sunan sanayicilerimizi gönülden tebrik ediyorum. AOSB olarak, yatırımcılarımıza sunduğumuz bütüncül hizmet modeliyle başarılarına destek vermeye devam edeceğiz."
08 Temmuz 2025 Salı - 16:13
"Nefes Kredisi" KOBİ’ler için yeniden başladı
KOBİ’lere yönelik finansman desteği sağlayan "Nefes Kredisi" uygulaması, TOBB öncülüğünde yeniden hayata geçirildi. Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, TOBB, Kredi Garanti Fonu (KGF) ve yedi banka iş birliğiyle sağlanan bu destek sayesinde oda üyesi tüm işletmelerin uygun şartlarda krediye erişebileceğini açıkladı. KOBİ’lere destek olmak amacıyla geçmiş dönemde hayata geçirilen Nefes Kredisi uygulaması Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde ve Kredi Garanti Fonu (KGF), Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası, Denizbank ve Ziraat Katılım iş birliği ile bugünden itibaren yeniden başladı. KOBİ’ler için önemli bir fırsat Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Yeni Nefes Kredisi’nin, üretim çarklarının dönmeye devam etmesi ve KOBİ’lerin ayakta kalabilmesi açısından son derece önemli olduğunu belirtti. KOBİ’lerin, Türkiye ekonomisinin can damarı olduğunu ifade eden Başkan Murzioğlu, "Nefes Kredisi, finansmana erişimde zorlanan KOBİ’ler için önemli bir fırsat sunuyor. Bu kaynak, sadece firmaları değil, dolaylı olarak üretimi, istihdamı ve ülke ekonomisini destekleyecek. Başvurular, bugünden itibaren başladı. TOBB Nefes Kredisi’nden bir firma tahsis edilmiş limitler dahilinde, risk durumuna göre azami 1 milyon TL ile 2,5 milyon TL aralığında kredi kullanabilecek. Krediler, 6 ay ana para ve faiz ödemesiz, azami 36 ay vadeli olacak. 24 aya kadar vadeli kredilerde yüzde 38 faiz oranı, 24 aydan uzun vadeli kredilerde ise yüzde 37 faiz oranı uygulanacak. Başvurularda 5 bin TL başvuru ücreti, yüzde 0,5 banka komisyonuyla, yüzde 1 kefalet komisyonu alınacak. Üyelerimiz, TOBB Nefes Kredisi işlemlerinde kullanılmak üzere odamız tarafından ücretsiz olarak verilecek faaliyet belgesi ile anlaşmalı olan Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası, Denizbank ve Ziraat Katılım şubelerine başvuru yapabilecekler. KOBİ’lerimiz için finansmana erişimin en büyük sıkıntılardan biri olduğu bir dönemde uygulamanın tekrar hayata geçmesinde büyük emekleri olan başta TOBB Başkanımız Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
08 Temmuz 2025 Salı - 16:04
Gedik Piliç ‘İlk 1000 İhracatçı Firma’ listesinde yerini aldı
Kanatlı sektörünün rekortmen firması Gedik Piliç, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan 2024 yılı "İlk 1000 İhracatçı Firma" listesinde, Uşak ilini temsil eden yüzde 100 yerli sermayeli tek firma olarak yerini aldı. 1968 yılından bu yana Uşak’ın Eşme ilçesine faaliyet gösteren Gedik Piliç, 2020 yılında dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’e ihracat yapan ilk ve tek Türk firması olma başarısını göstermiş, 2024 yılında da Türkiye’den AB ülkelerine ilk piliç eti ihracatına gerçekleştirmişti. 2024 yılında Uşak ili Kurumlar Vergisi şampiyonu olan Gedik Piliç, TİM tarafından açıklanan 2024 yılı "İlk 1000 İhracatçı Firma" listesinde, Uşak ilini temsil eden yüzde 100 yerli sermayeli tek firma olarak yerini aldı. Gedik Piliç, Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Gedik, "İlk 1000 İhracatçı Firma" araştırma sonuçları ile ilgili olarak yaptığı açıklamada "2009 yılından bu yana yükselerek yer aldığımız İSO 500 listesinde olduğu gibi 2024 Yılı İlk 1000 İhracatçı Firma listesinde de yer almaktan gurur duyuyoruz. Yıllardır dünyanın dört bir yanına yaptığımız ihracata bu yıl Avrupa Birliği üye ülkelerini de katma fırsatını avantaja çevirip, markamızı, ürünlerimizi, firmamızı Avrupa’ya tanıtmak, yeni pazarlarda iş birliktelikleri oluşturmak, yeni iş ortaklıkları ile kendimizi geliştirmek, sürdürülebilir büyümeye olan inancımızla küresel pazarlarda rekabetçi olmak için var gücümüzle çalışıyoruz" diye konuştu. "Ülkemiz için yatırımlara devam ediyoruz" Bulunduğu bölgenin en büyük firması olarak her zaman hem bölge hem de ülke ekonomisine fayda sağlamak adına, 3 binden fazla çalışanı ile direk ve dolaylı olarak oluşturdukları istihdam sayesinde sadece kar amaçlı olmayıp, sosyal sorumluluğu da kendilerine görev edindiklerini söyleyen Yağız Gedik, açıklamasını şöyle tamamladı: "Global düşünüp lokal hareket eden bir anlayışla, ürün ve pazar çeşitliliğimizi artırarak, güvenilir, katma değerli ve sağlıklı ürünler üretmek için Ar-Ge ve teknolojik yatırımlara devam edeceğiz. Dünyanın dört bit yanına yaptığımız ihracata AB ülkelerine de ekleyerek yapacağımız ihracatla hem ülke ekonomisine katkımızı arttırmayı hem de sürdürebilirlik politikalarımız çerçevesinde doğaya ve insana saygılı lider gıda firması olarak inovatif ürünlerle büyümeye devam etmek istiyoruz"
08 Temmuz 2025 Salı - 15:59
GMKA’dan kooperatif ve işletmelere yeşil gelecek desteği
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, Sosyal Kapsayıcı Yeşil Enerji Projesi (SoGreen) kapsamında, Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) TR22 Bölgesi’ni (Balıkesir ve Çanakkale) kapsayan iki ayrı teklif çağrısıyla toplam 30 milyon TL bütçeli Yeşil Gelecek Programı’nı başlattı. Kooperatifler, üretici birlikleri ve mikro/küçük işletmeler için ayrı başvuru rehberleri yayımlayan GMKA, bölgenin yeşil dönüşüm kapasitesini artırmayı hedefliyor. Ajansın desteğiyle proje başına 600 bin TL ile 2 milyon TL arasında hibe sağlanacak. Destek oranı kooperatif ve birlikler için %75-90, işletmeler için ise %50-75 arasında değişiyor. Çevresel sürdürülebilirliği esas alan projelere öncelik verilecek Yeşil Gelecek Programı, Avrupa Birliği’nin 2020 Yeşil Taksonomi kriterleri doğrultusunda çevresel sürdürülebilirliği esas alan projelere öncelik veriyor. İklim değişikliğiyle mücadele, döngüsel ekonomiye geçiş, su kaynaklarının korunması ve biyoçeşitliliğin desteklenmesi programın ana temaları arasında yer alıyor. Yeşil dönüşüm stratejileriyle çevre dostu üretim, iklim uyumlu kentleşme ve kaynak verimliliğinin desteklenmesi; sosyal kapsayıcılık kapsamında dezavantajlı grupların eğitime, istihdama ve sosyal hizmetlere erişiminin artırılması hedefleniyor. Kırılganlık teması ile de afetlere ve iklim değişikliğine karşı bölgesel dirençliliğin artırılması öncelik olarak yer alıyor. "Güney Marmara’nın potansiyelini yeşil dönüşümle buluşturalım" GMKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman da program ile ilgili; "Güney Marmara Kalkınma Ajansı olarak "Yeşil Gelecek Programı"nı ilan etmekten mutluluk duyuyoruz. Balıkesir ve Çanakkale illerimizi kapsayan bölgemiz; zengin doğal kaynakları, üretim kapasitesi ve girişimci insan kaynağıyla yeşil dönüşüm alanında Türkiye’ye öncülük edecek potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin harekete geçmesi için yerelden gelen güçlü proje fikirlerine ihtiyacımız var. Bu nedenle mikro ve küçük işletmeler ile kooperatifler ve üretici birliklerine yönelik iki ayrı teklif çağrısını Bakanlığımız koordinasyonunda eş zamanlı olarak ilan ettik. Her iki çağrı da hem çevresel etkisi yüksek hem de sosyal fayda sağlayacak projeleri önceliklendiriyor. Kadınların ve gençlerin daha iyi şortlarda istihdamını önceleyen projelere özellikle önem veriyoruz. Değerli girişimcilerimizden, kooperatif ve işletme temsilcilerimizden beklentimiz; çevre dostu üretimi ve sosyal kapsayıcılığı merkezine alan, bölgenin rekabet gücünü artıracak somut proje önerileriyle bu programa başvurmalarıdır." diye konuştu. Başvuru süreci Her iki çağrı için son başvuru tarihi 29 Ağustos 2025, saat 17:30 olarak belirlendi. Başvurular, Kalkınma Ajansları Yönetim Sistemi (KAYS) üzerinden yapılacak. Başvuru rehberlerine ve detaylı bilgilere www.gmka.gov.tr adresinden ulaşılabilir.
08 Temmuz 2025 Salı - 15:54
Nilüfer’de buğday hasadı başladı
Nilüfer Belediyesi’nin NİLKOOP iş birliği ile ekimini gerçekleştirdiği buğdayın ilk hasadı Karacaoba Mahallesi’nde gerçekleşti. Örnek bir uygulama gerçekleştirdiklerini söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, "Nilüfer’in köylüsünün üretimden vazgeçmemesi için örnek uygulamalara devam edeceğiz" dedi. İyi tarım uygulamaları ile sürdürülebilir tarım ve gıda güvenliği vizyonuyla; üreten çiftçileri de bilinçlendirmeyi hedefleyen Nilüfer Belediyesi, 2024 yılının sonbaharında kırsal mahallelerindeki arazilerinin bir kısmında buğday ekimi yaptı. Ardından olgunlaşan buğdayın hasadına başlandı. İlk hasadı gerçekleştirilen kırsal mahalle ise Karacaoba oldu. Nilüfer Belediyesi ve NİLKOOP işbirliğinde burada 25 dekarlık alanda Starlord ekmeklik buğday üretildi. Hasadı başlayan ürün, Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) aracılığıyla un haline getirilecek. Hasanağa Gıda Merkezi’nde işlenen unla tarhana ve erişte gibi ürünler üretilecek. Bu ürünler daha sonra Nilüfer Bostan ve Kantin Nilüfer satış noktalarında vatandaşlara sunulacak. Karacaoba Mahallesi’ndeki ilk hasada Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de katıldı. Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürü Fikret Gizir’den ürün ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Nilüfer Belediyesi’nin iyi tarım uygulamalarını desteklemeye devam edeceğini belirten Başkan Şadi Özdemir, amaçlarının üretimin dışına çıkan köylüyü yeniden üretime dâhil etmek olduğunu söyledi. Tarımı yeniden canlandırmak istediklerinin altını çizen Başkan Şadi Özdemir, "Arzu ettiğimiz temel mesele, Nilüfer’in çiftçisinin Nilüfer’in efendisi olmasıdır. Konut ve kaçak yapılaşma baskısının arazileri elden çıkarma durumunu ortadan kaldırmak için tarımdan elde edilen gelirleri yükseltmeliyiz" diye konuştu. Karacaoba Mahallesi’nde 25 dönümlük alandan yaklaşık 15-16 ton buğday elde edileceğini ifade eden Başkan Şadi Özdemir, bunun örnek bir uygulama olduğunu belirtti. Buradan makarna, keşkek gibi ürünlerin yanı sıra sağlıklı ekmeklik un üreteceklerini aktaran Başkan Şadi Özdemir, "Nilüfer halkının sağlıklı gıdaya erişimini kolaylaştırmayı arzuluyoruz. Nilüfer’in köylüsünün üretimden vazgeçmemesi için modellemelere devam edeceğiz" dedi.
08 Temmuz 2025 Salı - 15:45
Babuktu Sanayi Sitesi’nde altyapı sorunları masaya yatırıldı
DAİMFED Malatya Şube Başkanı Kadircan Esen, Babuktu Sanayi Sitesi’nde yaşanan altyapı ve çevre sorunlarını yerinde inceleyerek, bölge esnafıyla çözüm odaklı istişarelerde bulundu. Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (DAİMFED) Malatya Şubesi Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Kadircan Esen, Babuktu Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren imalatçılar ve müteahhitlerle bir araya gelerek bölgenin altyapı ve açık kanal sorunlarını yerinde inceledi. Toplantıda, esnafın karşı karşıya kaldığı çevresel ve yapısal problemler görüşülerek çözüm için adımlar atıldı. Gerçekleştirilen toplantıda, bölgede uzun süredir devam eden altyapı eksiklikleri ve açık kanal problemi gündeme alınırken, DSİ ve belediyelerle koordinasyon sağlamak amacıyla Babuktu Esnafını temsil edecek bir komisyon kurulmasına karar verildi. Yatırım programında yer alan ve ihale süreci beklenen dere ıslahı projesinin de bu komisyon tarafından takip edilmesi kararlaştırıldı. Kadircan Esen: "21. yüzyıla yakışmayan bir görüntü" Toplantıda konuşan DAİMFED Malatya Şube Başkanı Kadircan Esen, sanayi sitesinde yaşanan sorunların yalnızca bölge esnafını değil, tüm Malatya’yı olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Esen, "Buradaki mevcut görüntü ne yazık ki 21. yüzyıla yakışmıyor. Üstyapı olarak modern bir görünüm olsa da altyapıda çok ciddi gerilikler var. Esnafımızla birlikte istişare ederek bir heyet kurduk ve bu heyet ilgili kurumlarla görüşmelere başlayacak" dedi. "Hedefimiz modern bir ticaret alanı oluşturmak" Malatya’nın ticaret yapısına vurgu yapan Esen, "Her ne kadar biz inşaat müteahhitleri federasyonu olsak da, şehrin ekonomisi ve ticaret yapısı bizim için çok kıymetli. Burada hem tedarikçi üyelerimiz hem de müteahhit üyelerimiz faaliyet gösteriyor. Bu bölgeyi daha modern ve yaşanabilir hale getirmek için çalışacağız" ifadelerini kullandı. "Hızlı sonuç için takipteyiz" Esen, belediyeler ve DSİ nezdinde Babuktu ile ilgili çalışmalar olduğunu, bu projelerin hızlandırılması ve tamamlanması adına hem dernek olarak hem de oluşturulacak komisyonla süreci yakından takip edeceklerini belirterek, "Ticari merkez konumundaki bu bölgeyi Malatya’ya yakışır hale getirerek katkı sağlamak istiyoruz. Misafirperverliklerinden dolayı tüm esnafımıza teşekkür ediyorum" dedi. Kurulacak komisyonun ilk etapta DSİ ve belediyelerle resmi temaslara başlayacağı bildirildi.
08 Temmuz 2025 Salı - 14:49
Başkan Kasapoğlu: "Sürdürülebilir kalkınma, güçlü bir üretim ekonomisiyle mümkündür"
Denizli Sanayi Odası (DSO) Meclisi 2025 Yılı Temmuz Ayı Olağan Toplantısı’nda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, "Refahın artması, istihdamın sağlanması ve sürdürülebilir kalkınma ancak ve ancak güçlü bir üretim ekonomisiyle mümkündür. Ülke ekonomisinin geleceği için ekonominin ve üretimin öncelikli gündem olması gerekiyor." dedi. Denizli Sanayi Odası Meclisi 2025 Yılı Temmuz Ayı Olağan Toplantısı, Odamız Müjdat Keçeci Meclis Salonu’nda yapıldı. Meclis Başkanı İ. Okan Konyalıoğlu’nun oturumu açmasıyla başlayan toplantıda, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde arama-tarama faaliyetleri sırasında şehit düşen askerlerimiz için saygı duruşunda bulunuldu. Meclis’in gündeminde; son bir ayda gerçekleştirilen faaliyetler, genel ekonomik görünüm ve sanayinin karşı karşıya olduğu güncel sorunlar yer aldı. DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünya gündemi, Haziran ayı ihracat rakamları ve Denizli ihracatı, PMI Endeksleri, enflasyon verileri, konkordato kararları, karşılıksız çekler, istihdam ve işsizlik rakamları gibi önemli başlıklara değindi. "Sanayici, ekonomi politikasının bedelini ödemeye devam ediyor" Türkiye ekonomisinde artan endişelere, rekabet gücü kaybına ve enflasyon baskısının sanayiye yansımalarına dikkat çeken Başkan Kasapoğlu, "Yaşadığımız ekonomik sıkıntılar artarak devam ediyor. Türkiye’nin uyguladığı ekonomi politikasının bedelini sanayicimiz ödemeye devam ediyor. Firmalarımızın finansman kaynaklarına ulaşmakta yaşadığı zorluklar, zaten daralan piyasalarda işlerimizi daha da zorlaştırıyor. Bu ekonomik politikaların olumsuz etkileri en çok Türk sanayisini vuruyor. İhracat rakamlarımızda da durum farklı değil. İhracatımız nicelik olarak artsa da fiyat tutturmakta zorlanıyoruz. Pazarlarımızı kaybetmemek adına, kâr marjlarımızdan feragat ederek sipariş almaya ve çarklarımızı döndürmeye çalışıyoruz. Sanayimiz hem istihdam hem de sermaye anlamında rekabet gücünü yitiriyor. İstihdam tarafına baktığımızda işsizlik rakamları geriliyor gibi görünse de alt kırılımlarda önemli veriler var." dedi. "Ekonomi ve üretim önceliğimiz olmalı" Sanayicinin yaşadığı finansmana erişim sorunlarına değinen Başkan Kasapoğlu, "Finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar, iş dünyasının en büyük sorunlarından biri. Yüksek faiz oranları firmalarımızı darboğaza sokuyor. Artan maliyetler, girdi fiyatlarındaki yükseliş ve kur dalgalanmaları, üretim maliyetlerimizi sürekli yukarı çekiyor. Bu durum, hem iç piyasada tüketicinin alım gücünü düşürüyor hem de ihracatçımızın uluslararası pazarlarda rekabet etmesini zorlaştırıyor. Önümüzü göremediğimiz bir ortamda, orta ve uzun vadeli planlamalar yapmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Ülke ekonomisinin geleceği için ekonominin ve üretimin öncelikli gündem olması gerekiyor. Üretimi ve refah seviyesini artırmaya odaklanmamız gerekiyor. Siyasetin gölgesinde kalan ekonomi, maalesef hak ettiği değeri bulamıyor ve bu da biz sanayicilerin yükünü katbekat artırıyor. Oysa refahın artması, istihdamın sağlanması ve sürdürülebilir kalkınma ancak ve ancak güçlü bir üretim ekonomisiyle mümkündür." dedi. "Yeni iş birlikleri ile çözüm yolları bulmaya devam ediyoruz" DSO olarak sorunlara çözüm bulmaya çalıştıklarını ve mevcut krizin aşılacağına inandıklarını belirten Başkan Kasapoğlu, "Ekonomik fırtınada direnmeye çalışan sanayiciler olarak, ülkemizin üretimine ve istihdamına katkı sağlamak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyoruz. Denizli Sanayi Odası olarak sanayicilerimizin sesi olmaya ve çözüm odaklı projeler üretmeye devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi. Denizli Büyükşehir Belediyesi ile geçtiğimiz hafta ‘Sanayi Yönetişim Masası’ iş birliği protokolünü imzaladıklarını dile getiren Başkan Kasapoğlu, "Sanayicimizin taleplerini duymak, sorunlarını iletmek ve çözmek ve gelişimine katkıda bulunmak bizim öncelikli görevimiz. Bu protokol sayesinde, bilgi akışını daha sağlıklı bir zemine oturtarak, sanayicilerimizin öneri ve şikayetlerini daha etkin bir şekilde çözüme ulaştıracağız." diye konuştu. Denizli’de güçlü bir diyalog mekanizmasıyla süreçlerin hızlandırılacağının altını çizen Kasapoğlu, protokolle birlikte sektörel ihtiyaçlara yönelik yuvarlak masa toplantıları düzenlenerek çözüm önerileri geliştirileceğini, çevresel sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularında sektör bazlı çözümler üretileceğini, sanayi çalıştaylarıyla sektörlerin destekleneceğini ve şehrin turizm potansiyelini yükseltecek, afetlere hazırlığı güçlendirecek ortak projelere imza atılacağını dile getirdi. Gıda sektöründeki güncel gelişmeler konuşuldu Konuşmanın ardından DSO Meclis Üyesi Şükrü Altuntaş, gıda sektöründeki güncel gelişmeler hakkında hazırladığı sunumu meclis üyeleri ile paylaştı. Çiftçiden üreticiye kadar tüm tedarik zinciri sürecini kapsamlı bir şekilde ele alan Altuntaş, gıda sektörünün ihracat potansiyeli ve mevcut durumu hakkında bilgi verdi. Sektörün geleceğini etkileyecek stratejik konulara da değinen Altuntaş, gıda güvenliği, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi konulara dikkat çekti. İklim değişikliği ve çevresel faktörlerin tarım ve gıda üzerindeki etkilerini vurgulayan Altuntaş, sürdürülebilir üretim modelleri üzerine görüşlerini aktardı. Gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından toplantı, dilek ve temennilerin aktarılmasıyla sona erdi.
08 Temmuz 2025 Salı - 14:46
Trendyolmilla ‘Süper Yaz Günleri’ni başlattı
Trendyolmilla, 7-14 Temmuz Süper Yaz Günleri’ kapsamında, günlük giyimden plaj stili ve davet kombinlerine uzanan geniş ürün yelpazesini modaseverlere sundu. Trendyolmilla’nın yaz mevsimine özel kampanya dönemi Süper Yaz Günleri, 7-14 Temmuz tarihleri arasında modaseverlerle buluşuyor. Kadın, erkek ve curve koleksiyonlarında binlerce ürün tüketicilere sunuluyor. Platformdan kampanya dair şu açıklama yapıldı: ’’Tatil moduna, şehir hayatının temposuna ve özel günlere hitap eden koleksiyonlar plaj ürünlerinden ışıltılı abiyelere uzanan geniş bir yelpazeyi kapsarken, her yaş grubuna ve tarza hitap eden seçenekleriyle dikkat çekiyor. Yaz gardırobunun en kurtarıcı parçaları arasında yer alan basic tişört ve şortlar, onlarca model ve kumaş alternatifiyle sunuluyor. Farklı kesim ve renklerdeki parçalar; sade ama özenli görünmeyi seven, konforu şıklıkla dengelemek isteyenler için sezonun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Günlük rutinde ya da tatil valizinde kolayca yer bulan bu kombinler, yazın sıcak temposuna uyum sağlarken zahmetsiz bir şıklık vadediyor. Yaz aylarının vazgeçilmez dokularından keten, doğallığı, hafifliği ve zamansız şıklığıyla sezonun favorisi olmaya devam ediyor. Hem yüzde 100 keten hem keten karışımlı alternatiflerle sunulan parçalar; nefes alabilen yapıları ve serin tutan dokularıyla yaz stiline konfor katıyor. Gömleklerden elbiselere, takımlardan pantolon ve şortlara uzanan geniş keten ürün yelpazesi, yaz gardırobuna doğal bir zarafet katmak isteyenlere hitap ediyor. Yazın en keyifli anlarına eşlik eden plaj stilleri, bu sezon canlı renkler, tropik desenler ve farklı kesimlerle dikkat çekiyor. Mayo-bikini koleksiyonu sade çizgileri sevenler için zengin seçenekler sunuyor. Hasır, jüt ve file gibi doğal dokularla tasarlanan plaj çantaları, natürel tonlarıyla sahil stiline dengeli ve sade bir şıklık katıyor. Farklı tarzlara hitap eden pareo ve şapkalar, zarif sandalet ve terliklerle birlikte plaj görünümünü tamamlıyor. Güneş altında geçen uzun saatlerde yüksek faktörlü koruyucular ve cilde kaybettiği nemi geri kazandıran bakım ürünleri de plaj çantalarının olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Yaz ayları düğünlerden nişanlara, kokteyllerden mezuniyetlere uzanan yoğun bir davet takvimiyle geliyor. Abiye koleksiyonu, bu özel anlara stil sahibi bir dokunuş katmak isteyenlere ilham veriyor. Modern kesimler ve feminen silüetler, sezonun öne çıkan renkleriyle buluşarak güçlü ve zarif bir görünüm sunuyor. Hafif kumaşlar, pastel tonlara eşlik eden ışıltılar ve floral desenlerin romantik enerjisiyle şekillenen koleksiyon, yaz davetlerinde hem şık hem de hafif bir stil arayanlar için ideal parçalarla öne çıkıyor. Bridal koleksiyonu, en özel gününe hazırlanan gelinler için baştan ayağa bütüncül bir stil sunuyor. Sade ama etkileyici nikâh elbiselerinden, ince dokulu sabahlıklar ve zarif iç çamaşırlarına uzanan parçalarla koleksiyon, gelin stiline özenli ve zamansız bir dokunuş katıyor.’’
08 Temmuz 2025 Salı - 14:22
Hepsiburada Premium 3 yılda müşterilerine 25 milyar TL fayda sağladı
Hepsiburada’nın üyelik bazlı sadakat programı Hepsiburada Premium, 3. yılını 3,5 milyon üyesiyle birlikte kutluyor. Premium, bugüne kadar üyelerine toplam 25 milyar TL’lik fayda sağladı. Türkiye’nin önde gelen e-ticaret markalarından Hepsiburada, sadakat programı Premium’un üçüncü yılını üyelerine özel avantajlarla kutluyor. Yapılan açıklamaya göre, 7-14 Temmuz tarihleri arasında geçerli kampanyalar, alışverişi hem daha ekonomik hale getiriyor hem de kullanıcıya fiyat güvencesi sunuyor. "Daha Ucuzunu Bulursan Farkı İade" kampanyasıyla, Premium üyesi bireysel müşteriler, Hepsiburada satıcılı ve kampanya işaretli bir ürünün farklı bir pazaryerinde daha uygun fiyata satıldığını belgelemeleri durumunda aradaki fiyat farkını sipariş tarihinden itibaren 30 gün içinde Hepsipara veya nakit olarak iade ediliyor. Premium üyeleri, anlaşmalı bankalarla geçerli "Peşin Fiyatına 9 Taksit" imkanı sayesinde alışverişlerini daha esnek ödeme koşullarıyla gerçekleştirebiliyor. Ayrıca Premium kullanıcıları artık yaptıkları alışverişlerden yüzde 3 oranında Hepsipara kazanıyor, kazandıkları Hepsipara’ları 30 gün boyunca Hepsiburada alışverişlerinde kullanılabiliyor. "Premium ile hayatı kolaylaştıran bir sadakat anlayışı sunuyoruz" Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Hepsiburada Pazarlama Grup Direktörü Soner Beyhan, Hepsiburada Premium’un sadece bir sadakat programı değil, kullanıcıların hayatını kolaylaştıran bütünsel bir değer sunduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: "Hepsiburada Premium’u hayata geçirirken hedefimiz sadece alışverişi değil, hayatı kolaylaştırmaktı. Üç yıl önce başlattığımız bu program, bugün 3,5 milyonun üzerinde üyeye ulaştı ve Premium sayesinde müşterilerimiz üç yılda 25 milyar TL fayda elde etti. Premium alışverişin ötesine geçen çok boyutlu bir kullanıcı deneyimine dönüştü. Premium’un üçüncü yıl dönümünde üyelerimize özel sunduğumuz ‘Daha Ucuzunu Bulursan Farkı İade’ kampanyası da bu vizyonun bir parçası. Hepsiburada satıcılı ve kampanya işaretli ürünlerde, aynı ürünün başka bir e-ticaret pazar yerinde daha uygun fiyata satıldığının tespiti halinde aradaki farkı iade ediyoruz. Bu süreci, kullanıcı güvenliğini ve memnuniyetini önceleyen şeffaf bir sistemle yönetiyoruz. Bizim için sadakat; yalnızca avantaj sunmak değil, müşterinin hakkını gözetmek, onun lehine pozisyon almak ve güvenini her gün yeniden kazanmak. Bu kampanyayı da tam olarak bu anlayışla hayata geçirdik. Müşterilerimiz artık alışverişlerinde anında yüzde 3 Hepsipara kazanabilecek ve 30 gün içerisinde harcayabilecek. Premium’un üçüncü yılına özel sunduğumuz bir diğer kampanya ise vade olanağıyla ilgili çözümleri. ‘Peşin Fiyatına 9 Taksit’ kampanyamızla, Premium üyelerimiz anlaşmalı bankalarla yaptıkları alışverişlerde vade farkı ödemeden 9 aya kadar taksit imkanından faydalanabiliyor. Bu uygulamayla özellikle büyük hacimli ya da dönemsel ihtiyaçlarda kullanıcılarımızın bütçesini rahatlatmayı hedefliyoruz." Hepsiburada Premium üyeliği ile sunulan hediye Max üyeliğinin kullanıcılardan yoğun ilgi gördüğünü belirten Beyhan "Yerli ve uluslararası birçok dizi, film ve belgeseli barındıran Max, Premium üyelerimizin günlük yaşamına keyif katıyor. Aynı zamanda ulaşım, yemek, etkinlik gibi farklı alanlardaki iş birliklerimizle Premium, sadece alışverişin değil, hayatın her alanının kolaylaştırıcısı konumunda. Tüm bu ayrıcalıklar, Hepsiburada Premium’un yalnızca alışverişi değil, yaşamı da daha avantajlı ve keyifli hale getirmesini sağlıyor" dedi. 3 Senede Premium’la 125 milyon sipariş Premium kullanıcıları üç yıllık süre zarfında 125 milyondan fazla sipariş verdi. Kullanıcılara sağlanan toplam fayda 25 milyar TL’ye ulaşırken, yalnızca ücretsiz kargo avantajı sayesinde 4,5 milyar TL’lik tasarruf sağlandı. Üyelere şimdiye dek 1,5 milyar TL değerinde Hepsipara kazandıran Premium, dijital içerik tarafında da güçlü bir etki oluşturdu. Max platformu üzerinden 175 milyon saati aşan içerik izlenme süresiyle Premium, kullanıcıların günlük yaşamına da değer kattı. Premium 3. yıla özel indirimler Hepsiburada Premium’un 3. yılına özel olarak 7–14 Temmuz tarihleri arasında kişisel bakım, moda, teknoloji, ev-yaşam ve birçok kategoride Premium üyelerine özel indirimler sunuyor. Sepette indirimler, çoklu alımlarda ekstra fırsatlar, kuponlar ve sepet tutarına özel kampanyalarla Premium kullanıcılarını bekliyor.
08 Temmuz 2025 Salı - 14:10
Ferrero hakkında karar
Rekabet Kurulu’nun Ferrero kararına ilişkin açıklama yapıldı. Ferrero’den yapılan yazılı açıklamada, "Rekabet Kurulunun Ferrero Fındık İthalat İhracat ve Tic. AŞ hakkında almış olduğu ve taahhütle sonuçlanan soruşturmaya yönelik kararın Ankara 15. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesine ilişkin olarak basında çıkan yanlış ve yanıltıcı haberler sebebiyle açıklama yapılması gereği hâsıl olmuştur. Hatırlanacağı üzere Ferrero hakkında yürütülen soruşturma; Ferrero tarafından getirilen ve temel olarak kabuklu fındık alım miktarının azaltılması, iç fındık alım miktarının artırılması, fındık alımının pazarın işleyişini bozmayacak şekilde gerçekleştirilmesi ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin referans fiyatının altında alım yapılmaması hususlarını içeren taahhütlerin kabul edilmesiyle 07.03.2024 tarihinde sonlandırılmıştır. Karardan sonra Kurulun bu kararına ilişkin olarak Ankara 15. İdare Mahkemesine iptal davası açılmıştır. Dava sürecinin sonunda Ankara 15. İdare Mahkemesi tarafından temel olarak; fiyat ve miktar odaklı sunulan taahhütlerin, Ferrero’nun hâkim durumunu kötüye kullanma potansiyelini ortadan kaldırdığına veya pazardaki dışlayıcı ve sömürücü eylemlerini kalıcı olarak sonlandırdığına dair somut ve güvenilir bir güvence sağlamadığı, alınan taahhütlerin fındık piyasasındaki etkilerinin bütüncül bir ekonomik analizle değerlendirilmediği dolayısıyla taahhüt kararının bu haliyle yetersiz kaldığı hususları belirtilerek, Kurul kararı iptal edilmiştir. Mahkeme kararında yalnızca, taahhütler temelinde soruşturma dosyasının sonlandırılmış olmasına ilişkin Kurul kararı değerlendirilmiş olup, kararda Ferrero’ya veya diğer ilgili taraflara yönelik herhangi bir yaptırım kararı yer almamaktadır. Bir diğer ifadeyle Ferrero’nun Türkiye’deki fındık alımı ve kırımı ve ihracat faaliyetlerini durduracağı, yalnızca ithalat yapabileceği ve Kurul tarafından teşebbüse idari para cezası uygulanması gerektiği yönünde karar alındığı hususlarını içeren haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca konuya ilişkin hukuki sürecin devam ettiği de belirtilmelidir. Mahkeme kararı doğrultusunda, Ferrero tarafından, verilen taahhütlere uyum yükümlülüğü sona ermiş olmakla birlikte, fındık piyasasında rekabetin etkin işleyişinin sağlanması ve sürdürülmesi adına somut verilerle desteklenen bir piyasa analizinin yapılması ve gerekli değerlendirmelerin gerçekleştirilmesi amacıyla konunun yeniden Rekabet Kurulu gündemine alınması ihtiyacı doğmuştur. Bu çerçevede, Rekabet Kurulu yeni bir karar tesis edene kadar, Ferrero’nun hâkim durumunu kötüye kullanmama yükümlülüğü devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerine yer verildi.
08 Temmuz 2025 Salı - 14:06
Manisa’da üzüm hasadı ve ihracatı başlıyor
Manisa’nın önemli tarım ürünlerinden olan ve erkenci özelliğiyle dikkat çeken ’Superior Seedless’ üzüm çeşidinde hasat ve ihracat tarihi netleşti. Hasadın 15 Temmuz 2025 tarihinde başlayacağı, ihracatın ise 16 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla yapılabileceği açıklandı. Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, "Önemli bir ihraç ve döviz potansiyeline sahip olan ‘Superior Seedless’ üzüm çeşidinin hasat ve ihraç tarihleri her yıl Ticaret Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ege İhracatçı Birlikleri’nin katılımlarıyla kurulan bir komisyon tarafından belirlenmektedir. Hasattan sonra olgunlaşmaya devam etmeyen meyve türlerinden olan üzümün erken veya geç hasat edilmesi ihracatta sorunlar yaşanmasına sebep olabilmektedir. Bu nedenle Manisa ve ülkemiz ihracatında stratejik bir ürün olan üzümün hasat ve olgunluk kriterlerini sağlaması büyük önem arz etmektedir. Bu kriterlerin oluşup oluşmadığını tespit amacıyla komisyon üyeleri tarafından Manisa’nın Salihli, Alaşehir, Sarıgöl İlçelerinde bulunan bağlar gezilerek bölgeyi temsil eden 10 adet bağdan numune alınmıştır. Alınan numuneler Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Laboratuvarı’nda analiz edilmiştir. Analiz sonuçları, 08.07.2025 tarihinde Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ege Dış Ticaret ve Gümrük Bölge Müdürlüğü, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, İzmir İl Zirai Karantina Müdürlüğü ve Ege İhracatçı Birlikleri’nin temsilcilerinin katıldığı toplantıda değerlendirilerek ‘Superior Seedless’ çeşidi için hasat ve ihraç tarihleri belirlenmiştir." dedi. Yapılan değerlendirmeler sonucu hasat ve ihracat tarihlerinin belirlendiğini kaydeden Öztürk şunları söyledi: "Buna göre; ‘Superior Seedless’ üzüm çeşidinin 15 Temmuz 2025 tarihinde kesimine ve 16 Temmuz 2025 tarihinde ihracatına karar verilmiştir. Superior Seedless erkencilik özelliği sayesinde ihracatta önemli bir avantaj sağlamaktadır. Superior Seedless ülke ekonomisine sağladığı ekonomik avantajın yanı sıra üzümü düşük şeker oranı, mayhoş tadı nedeniyle şekeri düzenlemede faydalı bir tarım ürünü olarak da ön plana çıkmaktadır. Özellikle şeker hastaları tarafından gönül rahatlığıyla tüketilen ve yoğun ilgi gören bir üzüm çeşididir. Ülkemize, milletimize, çiftçimize, ihracatçımıza hayırlı bereketli ve kazançlı olmasını diliyorum."
08 Temmuz 2025 Salı - 13:39
MEVKA kooperatif ve küçük işletmelere yönelik yeni çağrı programı ilan etti
Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA), Türkiye’nin yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda Dünya Bankası işbirliğinde yürütülen Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi (SoGreen) kapsamında; Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı ilan etti. 30 milyon TL bütçe ile ilan edilen hibe desteği programı kapsamında TR52 Konya-Karaman Bölgesi’nde faaliyet gösteren mikro/küçük işletmeler, kooperatifler ve üretici birlikleri tarafından hazırlanacak tarım sektörü başta olmak üzere su ve enerjinin verimli kullanımı ile üretimde yeşil dönüşüm ve yeni istihdama yönelik projelerin desteklenmesi hedefleniyor. Kurum olarak ilan ettikleri destek programı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, "İklim değişikliği, sıfır emisyon hedefleri ve yeşil geçiş süreçlerinin haneler, çalışanlar ve toplumun farklı kesimleri üzerinde derin ve çok boyutlu etkilere yol açacağı konusu dünyada olduğu kadar ülkemizde de en önemli sorun alanlarından birini oluşturmaktadır. Özellikle yeşil ekonomiye geçiş, toplumun bazı kesimleri için ciddi riskler taşımakta; yeterince hazırlıklı olmayan veya gerekli donanımdan yoksun gruplar, geçim kaynaklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kadınlar, gençler ve benzeri kırılgan gruplar, mevcut ekonomik ve sosyal yapılar içinde zaten bir dizi zorlukla mücadele ederken, yeşil geçiş süreci bu grupların üzerindeki olumsuz etkileri daha da derinleştirebilecektir. Bunun yanı sıra, düşük vasıflı işçiler gibi yeşil geçişten kaynaklanan mesleki değişimlere adapte olma becerileri sınırlı olan diğer grupların da bu süreçten daha fazla zarar görme ihtimali bulunmaktadır. Türkiye’nin ekonomik dönüşümüne entegre edilen iklim hedefleri, potansiyel olarak daha yüksek büyüme ve istihdam fırsatları oluşturma kapasitesine sahip olsa da, özellikle geçişe uğrayacak sektörlerde önemli zorluklar ve belirsizlikler doğurabilecektir. Daha yeşil ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine geçişin sağlanacağı bazı sektörlerde yeni istihdam fırsatları ortaya çıkarken, diğer sektörlerde mevcut işlerin tehlikeye girmesi söz konusu olabilecektir. Bu bağlamda, yeşil geçişin etkileri, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sosyal yapının temellerine de ciddi şekilde etki edecektir. Bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız tarafından kalkınma ajansları aracılığı ile uygulanacak olan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi (SoGreen) bu olumsuz etkilerin en aza indirilmesi noktasında önemli bir fırsat sunmaktadır. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere yeşil dönüşüm sürecinde ön plana çıkan dezavantajlı gruplara yönelik yeşil geçim kaynakları imkanlarının geliştirilmesi için tasarlanan SoGreen Projesi ile yeni iş ve istihdam alanlarının oluşturulması ve sosyal kapsayıcılığın artırılması hedeflenmektedir" dedi. "İklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgelerin başında geliyoruz" Genel Sekreter Bostancı, şöyle devam etti: "Bu çerçevede TR52 Düzey 2 Bölgesi’ni oluşturan ve ajans olarak sorumluluk alanımızda yer alan Konya ve Karaman illerimize baktığımızda ise iki şehrimizin de Türkiye’nin tarımsal ve gıda üretim kapasitesi açısından öncü konumda bulunduğunu, ancak iklim değişikliği, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ilişkin problemler ve çevresel bozulmalar gibi küresel tehditlerin etkilerini en çok hisseden bölgeler arasında yer aldığını görüyoruz. Geniş ve verimli tarım arazilerine sahip olan bölge, artan kuraklık, su stresi, toprak verimliliğinde düşüş ve kuraklığa, hastalıklara ve iklim değişim etkilerine dayanıklı yeni çeşitlerin geliştirilmesine duyulan ihtiyaçla birlikte biyoçeşitliliğin zenginleştirilmesi gerekliliği ile karşı karşıyadır. TR52 Bölgesi’ndeki en önemli problemler iklim değişikliği ve kuraklıkla alakalı olarak erozyon ve çölleşmedir. Bu kapsamda Konya-Karapınar çok yüksek hassasiyete sahip bölgeler arasında yer alırken, Tuz Gölü havzası ile Ereğli-Karaman bölgeleri de yüksek hassasiyet grubunda yer almaktadır. Bölgedeki tarımsal üretim, iklim krizinin etkileri nedeniyle hem verimlilik hem de sürdürülebilirlik açısından baskı altındadır. İklime dayanıklı, düşük emisyonlu ve suyu etkin kullanan üretim modellerine geçiş zorunlu hale gelmiştir. Bu noktada tarımsal üretimde döngüsel ekonomi yaklaşımının benimsenmesiyle, atıkların kaynağında azaltılması, organik madde döngüsünün sağlanması ve kaynak verimliliğinin artırılması mümkün olacaktır. Ajans olarak bu dönüşüme stratejik katkı sağlamak için de ‘Tarım ve Gıda Sektöründe Ar-Ge, İnovasyon ve Yeşil Becerilerin Geliştirilmesi’ başlıklı programı hayata geçirmiş bulunuyoruz. Program, tarım ve gıda sektörünün yeşil dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Ar-Ge altyapısının güçlendirilmesini, inovatif uygulamaların yaygınlaştırılmasını ve yeşil becerilere sahip insan kaynağının yetiştirilmesini hedeflemektedir. Bu yaklaşım, yalnızca çevresel sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda sosyal kapsayıcılığı da temel almaktadır. Kadınlar, gençler ve kırsal nüfus yeşil dönüşüm sürecinden daha fazla etkilenme riski taşımaktadır. Bu nedenle program, bu grupların istihdama katılımını ve üretim süreçlerine entegrasyonunu artırmayı öncelikli hedeflerinden biri olarak tanımlamaktadır. Bölgedeki güçlü tarım makineleri ve tohumluk sektörü, program kapsamında yürütülecek Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine uygun zemin sunmaktadır." "Su kullanımının azaltılması ile kaynak verimliliğine yönelik teknolojilerin geliştirilmesi ve imalatı programın öncelikleri arasında" Özellikle hassas tarım, akıllı ekipman sistemleri, biyoteknoloji tabanlı tohum ıslahı ve çevreci üretim teknolojileriyle Konya-Karaman Bölgesi’nin, tarımda rekabet gücünü artırma potansiyeline sahip olduğunu özellikle vurgulayan Bostancı, "Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı, toprak ve su verilerinin dijital olarak izlenmesi, sensör tabanlı sulama sistemleri, düşük karbon ayak izine sahip makinelerin kullanımı gibi uygulamalar da ön plana çıkmaktadır. Biyolojik çeşitliliğin artırılması, yerel tohumların korunması ve iklime dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi çalışmaları da programın öncelikli alanları arasında yer almaktadır. Bununla birlikte iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması, iklim değişikliğine uyum, döngüsel ekonomiye geçiş, kirliliğin önlenmesi ve kontrolü, biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin korunması ve restore edilmesi gibi konularda da proje başvurularını beklediğimizi özellikle dile getirmek istiyorum" ifadelerini kullandı. "Proje başına 2 milyon TL’ye kadar destek sağlanacak" Son olarak programla ilgili ayrıntılara da değinen Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, "Mikro ve küçük işletmeler ile kooperatifler ve üretici birlikleri tarafından hazırlanacak olan projelere asgari 600 bin TL, azami 2 milyon TL destek verilecek olup, mikro ve küçük işletmeler için destek oranı yüzde 50-75, kooperatifler ve üretici birlikleri için bu oran yüzde 75-90 arasında gerçekleşecektir. Söz konusu hibe desteği programına bölgemizde yer alan uygun başvuru sahipleri tarafından Kalkınma Ajansları Yönetim Sistemi (KAYS) üzerinden 3 Eylül 2025 Çarşamba günü saat 23.59’a kadar proje başvuruları alınacak olup, başvuru sahipleri tarafından taahhütname için son teslim tarihi ise 10 Eylül 2025 Çarşamba günü saat 18.00 olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, ajansımız tarafından ilan edilen programa ilişkin 10 Temmuz 2025 Perşembe günü saat 10.00’da çevrimiçi bilgilendirme toplantısı gerçekleştirileceğini, programa ait ayrıntılı bilgi, başvuru rehberi ve bilgilendirme toplantısı katılım linkine ajansımızın www.mevka.org.tr internet adresinden ulaşılabileceğini, bu minvalde bölgemizde yer alan tüm paydaşlarımızdan proje başvuruları beklediğimizi özellikle ifade ederek programımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder