Son Dakika
|
ABD, Suriye'ye yaptırımları kaldırdı
Zehra Kınık 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
Bakan Işıkhan: "İşçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyona yansıtacağım"
Peskov, Türkiye'nin Rusya'ya S-400 sistemlerini iade edeceğini yalanladı
Berrak Tüzünataç ifade vermeye geldi
Pendik’te 2 gündür aranan şahıs mezarlıkta ölü bulundu
İzmir’de sahte içki operasyonu: 2 tutuklama
İstanbul merkezli 6 ilde eş zamanlı ’Change otobüs’ operasyonu
Aleyna Tilki’nin avukatından ilk açıklama
Eski muhtar varilde ölü bulunmuştu, düştüğü ihtimali üzerinde duruluyor
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Fenerbahçe, Eyüpspor’a konuk olacak
Eski milli basketbolcu balkondan düşerek hayatını kaybetti
Park halindeki otomobil alev topuna döndü
Trump: "Ukrayna zaman harcadıkça Rusya fikrini değiştiriyor"
Zelenskiy: "(Dondurulan Rus varlıkları) Bu para Ukrayna’nın hakkıdır"
ABD’de havaalanına iniş yapan özel jet düştü
Okan Buruk’tan kupa rotasyonu
EKONOMİ
Sındırgılı depremzede çiftçilere hayvan yemi desteği
19 Aralık 2025 Cuma - 10:58:50
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi sosyal belediyecilik anlayışıyla gerçekleştirdiği çalışmalarına her geçen gün yenisini ekliyor. Başkan Akın, geçtiğimiz haftalarda Sındırgı’da birbiri ardına gerçekleşen depremler sonrası mağdur olan Sındırgılı depremzede vatandaşlarımıza hayvan yemi desteği vererek, depremin yaralarını bir nebze de olsa kapatmaya yardımcı oluyor. Sındırgı ilçemizde meydana gelen depremlerden etkilenen vatandaşlarımızın her anında yanında olan Başkan Akın, 183 üreticimizin yaralarını sarmasına destek oluyor. Toplamda 915 çuval yem desteği sağlanmıştır. Sındırgı ilçemizde meydana gelen depremden etkilenen ve hayvancılık ile geçimini sağlayan 53 küçükbaş, 130 büyükbaş hayvan yetiştiricisi olmak üzere 183 üreticimize, toplamda 915 çuval hayvan yemi desteği sağlanıyor. Depremden sonra çok zor durumda kaldıklarını söyleyen depremzede çiftçi Ahmet Can, "10 Ağustosta ve 27 Ekimde meydana gelen depremlerde evlerimiz, ahırlarımız hep hasar gördü. Büyükşehir personeli gelip bizim hayvanlarımızın yem ihtiyacını karşıladılar. Allah razı olsun." diye konuştu. Hiçbir talepleri olmamasına rağmen hayvan yemi ihtiyaçlarını karşıladıkları için Büyükşehir Belediyemize sonsuz teşekkür eden bir diğer depremzede çiftçi Özcan Turhan, "Hepsinin ayaklarına sağlık sağ olsun, var olsunlar" dedi. ‘Ahmet başkanımıza çok teşekkür ederiz’ "Bizi dar günümüzde yalnız bırakmadı. Var olsunlar, sağ olsunlar. Biz de her zaman onların yanındayız." diyen depremzede çiftçi Lütfü Dündar sözlerini Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a teşekkür ederek bitirdi. Depremzede çiftçi Mehmet Can "Depremden etkilenmiştik. Birkaç kez Büyükşehir personeli geldi. Hasarımızı sordu, bir ihtiyacınız var mı dediler. Biz de yem ihtiyacımız olduğunu söyledik. Allah razı olsun bütün ihtiyacımız karşılandı. Çok memnun olduk. Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Büyükşehir Belediyesinin destekleri için çok teşekkür eden Sıdıka Şenlik, mağduriyetlerinin giderilmesinden oldukça memnun olduğunu söyledi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:58
L’Oréal Grup, CDP’den üst üste 10’uncu kez üç ’A’ notunu aldı
Dünyanın önde gelen tekno-güzellik şirketlerinden L’Oréal, dünyanın en kapsamlı çevresel raporlama platformlarından Carbon Disclosure Project (CDP) tarafından iklim değişikliğiyle mücadele, ormanların korunması ve su güvenliği alanlarındaki performansı ve kurumsal şeffaflığı sayesinde üst üste 10’uncu kez 3A notu almaya hak kazandı. 2025 yılında CDP’ye raporlama yapan 22 bin 100 şirket arasından yalnızca 23’ü 3A notu alabilirken, L’Oréal bu notu 10 yıldır aralıksız aldı. Bununla birlikte, şirketin sürdürülebilirliği uzun vadeli iş stratejisinin merkezine yerleştirdiği ve tüm değer zincirine entegre ettiği belirtildi. Şirketin 2024 yılına ait sürdürülebilirlik performansı, çevresel dönüşüm alanında kaydedilen somut ve ölçülebilir ilerlemelerle öne çıkıyor. Grup, faaliyet gösterdiği tesislerinde yüzde 97 oranında yenilenebilir enerji kullanımına geçti. Formül ve ambalajlarında kullandığı biyo-bazlı içerik ve malzemelerin yüzde 92’si sürdürülebilir ve izlenebilir kaynaklardan temin ederken, endüstriyel süreçlerde kullanılan suyun yüzde 53’ü geri dönüştürülmüş veya yeniden kullanılmış kaynaklardan sağlandı. "L’Oréal, sürdürülebilirlikte istikrarını liderlik vizyonuyla sürdürüyor" L’Oréal Grup Kurumsal Sorumluluk Direktörü Ezgi Barcenas ve Operasyon Direktörü Antoine Vanlaeys, bu önemli başarıyla ilgili yaptıkları ortak açıklamada sürdürülebilirliğin L’Oréal’in iş yapış biçiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Barcenas ve Vanlaeys, bu başarının, sürdürülebilirliği iş stratejisinin kalbine yerleştiren yaklaşımlarının ve ekiplerin özverili çalışmalarının bir sonucu olduğunu belirterek, inovasyon ve güçlü iş birlikleriyle daha sürdürülebilir bir gelecek için kararlılıkla ilerlemeye devam edeceklerini ifade etti. L’Oréal Grup CEO’su Nicolas Hieronimus ise dünyanın en büyük güzellik şirketlerinden biri olarak gerçek ve kalıcı bir etki oluşturma sorumluluğuna sahip olduklarını belirterek şunları söyledi: "CDP’den üst üste 10’uncu kez 3A notu alan tek şirket olmak, sürdürülebilirliğin iş modelimize ne kadar derinlemesine entegre edildiğinin güçlü bir göstergesi. Bu başarıda emeği geçen ve dünyayı harekete geçiren güzelliği oluşturmak için durmaksızın çalışan tüm ekiplerimize ve değer zincirimiz boyunca katkı sunan iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum." Şeffaflık ve güçlü veri, uzun vadeli değer oluşturuyor CDP’nin değerlendirme süreci; TCFD çerçevesiyle uyumlu, bağımsız ve titiz bir metodolojiye dayanıyor. Bu süreçte şirketlerin çevresel riskleri anlama düzeyi, raporlama kalitesi, iddialı hedefleri ve doğrulanmış aksiyonları kapsamlı şekilde analiz ediliyor. CDP, dünyanın önde gelen çevresel veri havuzunu yöneterek net-sıfır ve doğa-pozitif bir küresel ekonomiyi destekleyen yatırım ve tedarik kararlarına rehberlik ediyor. 2025 yılında, toplam 127 trilyon dolar varlığı yöneten 640 yatırımcı, çevresel etki, risk ve fırsatlara ilişkin veri toplanması amacıyla CDP’ye başvurdu. CDP CEO’su Sherry Madera ise A Listesi’nde yer alan şirketlerin çevresel hedeflerle ticari başarının birlikte ilerleyebileceğini kanıtladığını belirterek, yüksek kaliteli çevresel verilerin şirket liderlerinin uzun vadeli rekabet gücünü koruyan, sermayeyi çeken ve doğal sistemleri güvence altına alan kararlar almasını mümkün kıldığını vurguladı.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:56
Havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların balığa olan rağbeti arttı
Elazığ’da havaların soğumasıyla birlikte vatandaşlar balık ürünlerine yönelirken, vatandaşlar tarafından en çok rağbet gören balık çeşitleri hamsi, istavrit, alabalık ve somon oldu. Elazığ’da havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların balığa olan rağbeti arttı. Günden güne zenginleştiği balık tezgahlarına vatandaşlar rağbet göstermeye devam ederken balıkçılara gelen vatandaşların en çok tercih ettiği ürünler ise hamsi, istavrit, alabalık ve somon oldu. Hamsi 180, istavrit 200, alabalık 250 ve somon 280 liradan satışa sunuluyor. Çarşıya balık almak için çıktığını belirten vatandaşlardan Hüseyin Tümen, "Havanın soğumasının yanında, piyasada et malzemelerine baktığımız zaman balık daha hesaplı. Ondan dolayı da vatandaşın balığa yönelmesi ekonomik durumları açısından çok iyi. Ben de bugün balık almaya geldim. Balığın her türlüsünü yiyorum fakat evde istavrit yedikleri için ondan alıyorum" dedi. Havaların soğuduğunun altını çizen balıkçı Ramazan Erdoğan, "Verimli bir sene oluyor. İstavrit ve hamsi bu sene bol miktarda geliyor. Bizim tatlı su balıklarımız, alabalık ve somon balıklarımız oldukça bol. Fiyatlarımız diğer gıda ürünlerine göre gayet uygun. Müşterilerimiz en çok hamsiyi tercih ediyor. Elazığ’da 100 liraya kadar düştü. Onun yanında şu anda istavritin sezonu olduğu için onu da çok tercih ediyorlar. Elazığ’da üretilen alabalık ve somon balığı da vatandaşlar tarafından çok tercih ediliyor. Balık satışları iyi. Vatandaşların rağbeti fazla. Sağlık için haftada en az iki defa balık yiyin diyoruz. Hamsi ve istavrit balıkları sağlık açısından fosfor ve kalsiyum içeriyor. Dişlere ve kemiklere kılçığıyla birlikte yenilirse çok fayda sağlıyor. Şu anda hamsi 180, istavrit 200, diğer balıklarımız da 150 liradan başlıyor 500 lira bandına kadar yükseliyor" ifadelerini kullandı.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:54
Büyükşehir Belediyesi seralarında kışlık sebze hasadı başladı
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Eyyübiye İşletmesi bünyesinde bulunan belediye seralarında, kış sezonu kapsamında dikimi yapılan sebzelerin hasadına başlandı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla ürettiği sebzeler, Sosyal İşler Daire Başkanlığı aracılığıyla dar gelirli ailelere dağıtılıyor. Bu uygulamayla, üretimden tüketime uzanan sosyal destek zincirinin güçlendirilmesi ve yerel üretimin sosyal dayanışmaya dönüştürülmesi amaçlanıyor. Ziraat Teknikeri Bakır Arslan, belediye seralarında yürütülen üretim faaliyetlerinin hem tarımsal sürdürülebilirliğe hem de sosyal yardımlaşmaya önemli katkı sağladığını belirtti. Arslan, "Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak seralarımızda, belediyemizin imkânlarıyla yetiştirdiğimiz yedikule marul, göbek marul ve aysberg marulların hasadına başlamış bulunuyoruz. Toplanan ürünler Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığımız aracılığıyla ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştırılıyor. Amacımız, üretimi ve sosyal dayanışmayı güçlendirmektir" dedi. 08 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilen dikim çalışmalarıyla birlikte, kış döneminde de serada sebze üretiminin mümkün olduğu uygulamalı olarak ortaya konuldu. Bu süreçte, sezon boyunca çiftçilere, emeklilere ve öğrencilere yönelik düzenlenen eğitim programlarında sera üretimi yerinde anlatılarak, modern tarım teknikleri tanıtıldı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi bu çalışmalarıyla hem yerel tarımın desteklenmesi hem de sağlıklı ve güvenilir gıdanın ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması hedeflenirken, sürdürülebilir tarım ve sosyal belediyecilik anlayışına da güçlü bir katkı sunuyor.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
18 Aralık 2025 Perşembe- 09:30
Bursa’nın otomotiv devi TOFAŞ’ta isyan
2
17 Aralık 2025 Çarşamba- 21:58
Bakan Işıkhan: "Asgari ücret miktarının çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek şekilde belirlenmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz"
3
17 Aralık 2025 Çarşamba- 15:45
Puan sistemi kuryeler için hayati risk oluşturuyor
4
18 Aralık 2025 Perşembe- 15:33
Bakan Işıkhan: "İşçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyona yansıtacağım"
5
17 Aralık 2025 Çarşamba- 10:19
Türk şirketi, Kongo’da 1 milyar dolarlık yatırım için mutabakat zaptı imzaladı
19 Aralık 2025 Cuma - 10:37
Yılın ilk 11 ayında kurulan şirket sayısı yüzde 1,8 azaldı
Yılın ilk 11 ayında kurulan şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 azaldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Kasım ayına ilişkin Kurulan ve Kapanan Şirket İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, 2025’in ilk 11 ayında, 2024’ün ilk 11 ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 1,8 kurulan kooperatif sayısı yüzde 32,3 oranında azalmış olup kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 11,7 oranında arttı. 2025’in ilk 11 ayında, 2024’ün ilk 11 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 8,9 kapanan kooperatif sayısı yüzde 10,6 oranında artmış olup kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 7,6 azalış oldu. Kurulan şirket sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,9 azalış oldu Kasım 2025’te, Kasım 2024’e göre kurulan şirket sayısı yüzde 5,9 kurulan kooperatif sayısı yüzde 33 oranında azalmış olup kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 0,6 oranında arttı. Kasım 2025’te, kapanan şirket sayısı 2024 yılının aynı ayına göre yüzde 5,7 kapanan kooperatif sayısı yüzde 2,9 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 13,7 oranında azaldı. Kasım 2025’te kurulan şirketlerin sayısında bir önceki aya göre yüzde 9,6 azalış oldu Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 9,6 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 12,4 kurulan kooperatif sayısı yüzde 1,4 oranında azaldı. Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısı yüzde 7,7 kapanan kooperatif sayısı yüzde 1 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 4,6 oranında azaldı. Kasım 2025’te tüm illerde şirket kuruluşu gerçekleşti Kasım 2025’te kurulan toplam 9 bin 636 şirket ve kooperatifin yüzde 87,8’i limited şirket, yüzde 10,7’si anonim şirket, yüzde 1,5’i ise kooperatif. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 35,9’u İstanbul, yüzde 11,1’i Ankara, yüzde 5,8’i İzmir’de kuruldu. Bu ay tüm illerde şirket kuruluşu gerçekleşti. Kasım 2025’te kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, bir önceki aya göre yüzde 38,3 oranında arttı. 2025 yılında toplam 102 bin 666 şirket ve kooperatif kuruldu. Bu dönemde kurulan toplam 89.978 limited şirket, toplam sermayenin yüzde 62,1’ini 10.997 anonim şirket ise yüzde 37,9’unu oluşturdu. Kasım ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, Ekim ayına göre yüzde 38,3 oranında arttı. Kasım 2025’te şirket ve kooperatiflerin 3 bin 152’si ticaret, bin 486’sı inşaat ve bin 159’u imalat sektöründe kuruldu. Kasım 2025’de kurulan gerçek kişi ticari işletmelerinin; 669’u inşaat, 374’ü toptan ve perakende ticaret motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 113’ü imalat faaliyetleri sektöründe. Bu ay kapanan şirket ve kooperatiflerin; 909’u toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 356’sı imalat, 232’si inşaat faaliyetleri sektöründe. Bu ay kapanan gerçek kişi ticari işletmelerinin 482’si toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 220’si inşaat, 141’i imalat faaliyetleri sektöründe. Kasım 2025’te kurulan 140 kooperatifin 104’ü konut yapı kooperatifi, 21’i işletme kooperatifi 4’er adet olmak üzere motorlu taşıyıcılar kooperatifi ve üretim ve pazarlama kooperatifi olarak kuruldu. Kasım 2025’te kurulan 773 yabancı ortak sermayeli şirketin 589’u Türkiye, 22’si İran, 12’si Azerbaycan ortaklı olarak kuruldu. Kurulan 773 yabancı ortak sermayeli şirketin 67’si anonim, 706’sı limited şirketi. 2025 yılında kurulan şirketlerin 965’i Uzmanlaşmamış toptan ticaret, 367’si İkamet amaçlı olan ve ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı, 310’u Diğer posta ve kurye faaliyetleri sektöründe kuruldu. Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin yüzde 82,2’sini yabancı sermayeli ortak payını oluşturuyor.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:22
Net UYP açığı Ekim ayında 323,3 milyar dolar oldu
Türkiye’nin net Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) 2025 yılı Ekim ayı itibarıyla eksi 323,3 milyar dolar oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı Ekim ayı Uluslararası Yatırım Pozisyonu Gelişmeleri’ni açıkladı. Türkiye’nin net Uluslararası Yatırım Pozisyonu 2025 yılı Ekim ayı itibarıyla -323,3 milyar ABD doları oldu. Ekim ayı itibarıyla Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, bir önceki ay sonuna göre yüzde 0,9 oranında artışla 399,2 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise yüzde 0,2 oranında azalışla 722,5 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Rezerv varlıklar, 3,5 milyar ABD doları artarak 183,6 milyar ABD doları ile tarihsel olarak en yüksek değere ulaştı. Varlık kalemleri bir önceki ay sonuna göre incelendiğinde, doğrudan yatırımlar kalemi yüzde 1,3 oranında artarak 73,5 milyar ABD doları ve diğer yatırımlar kalemi ise yüzde 0,5 oranında azalarak 137,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Bankaların yabancı para efektif ve mevduat varlıkları yüzde 4,2 oranında azalarak 40,9 milyar ABD doları oldu. Yükümlülükler altındaki portföy yatırımları alt kalemlerinden diğer sektörlerin yurt dışında ihraç ettiği tahvil stokundan yurt dışı yerleşiklerin satın aldığı tutar yüzde 7,2 oranında artarak 16,5 milyar ABD doları oldu. Yükümlülükler alt kalemleri bir önceki aya göre incelendiğinde, doğrudan yatırımlar kalemi yüzde 1,9 oranında azalışla 209,6 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Portföy yatırımları kalemi yüzde 0,1 oranında artarak 131,0 milyar ABD doları ve diğer yatırımlar kalemi yüzde 0,7 oranında artarak 381,9 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:20
Ankara’nın kadim değeri tiftik keçisi yeniden gözde: Ayaş’ta 3 bin baş yetiştiriliyor
Ankara’nın Ayaş ilçesinde dededen toruna aktarılan tiftik keçisi yetiştiriciliği, yaklaşık 3 bin başlık sürüyle yaşatılıyor. Kuşaklar boyunca süren bu emek, Ankara tiftiğini yeniden dünya sahnesinde marka olma yoluna taşıyor. Ayaş’ta 3 bin tiftik keçisi, nesilden nesile aktarılan üretim kültürüyle yetiştirilmeye devam ediyor. Osmanlı’dan bugüne uzanan Ankara tiftiği geleneği, üreticilerin emeğiyle hem bölge ekonomisine katkı sağlıyor hem de dünya ile rekabet eden bir değer olarak öne çıkıyor. Dededen toruna aktarılan mesleği sürdüren üreticiler Mesut Eroğlu ve Numan Çinkaya, tiftik keçisinin hangi şartlarda yetiştirildiğini, bozkırda dahi nasıl varlığını sürdürebildiğini, üretim sürecinde en fazla emek isteyen dönemleri ile elde edilen tiftiğin tekstilden lüks giyime uzanan kullanım alanlarını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. "15 sene içerisinde bu vaziyete geldik" Mesleğin dededen gelme olduğunu belirten Eroğlu, "Çocuklukta gözümüzü açtık, bunu gördük. Onunla da devam ediyoruz. Sonradan öğrenme değil. Aşağı yukarı 5-6 yaşlarımda babamın yanında başladım. Yaş 58, devam ediyorum. Kuzu gibi her sene satarak değil de biz onun tiftiğini sattığımızdan dolayı sürü büyütmek kolay. Biz de koyun da var. Koyunla beraber bunu destekliyoruz. Ondan dolayı, bir 15 sene içerisinde bu vaziyete geldik. Bu çok güzel bir hayvan. Öbür hayvanlardan temiz, doğal bir hayvan. Biz çok seviyoruz, ondan dolayı şimdiye kadar bundan devam ettik. Keçiden farkı, zengin bir mera istememesi. Her şartlarda kendini idam ettirebilen bir hayvan. Özel bir yer istemeyen, bozkırda dahi kendini muhafaza eden, karnını doyurabilen bir hayvan. En çok emek isteyen dönemi bunun mart, nisan, mayıs. 3 ayıdır. O zaman hem üstünden tiftiğini alıyoruz hem de oğlakları aynı anda oluyor. Ondan sonra çoban kendi güdüyor. Geriye kalan 10 veya 9 ayı çok rahat. O dönemde de verimini alıyorsun, ondan sonra çok rahat" dedi. "Kazaktır, eldivendir, biz yöresel olarak bunları yapıyoruz" Tiftiğin kalitesine dair konuşan Eroğlu, "Tiftiği, üzerimde gördüğünüz gibi kazaktır, eldivendir, biz yöresel olarak bunları yapıyoruz. Dışarıda bunun sof kumaşını yapıp güzel bir ürün elde ediliyor. Lüks giyim onlarınki, oralarda satılıyor. Tiftiğinin özelliğinden dolayı tercih ediliyor. Yün, pamuk ve ipekten ayıran özelliği üzerinde bakteri barındırmadığından. Yıkandığı anda yeni, sıfır giymiş gibi bir özelliği var. Tercih edilmesi ondan dolayı" diye konuştu. "Birbirine üstünlük sağlamak için kafa tokuştururlar, inatlaşırlar" Keçileri neden birkaç sürüye böldüklerini anlatan Mesut Eroğlu, "Birbirine üstünlük sağlamak için tabii ki birbiriyle kafa tokuştururlar, inatlaşırlar. Onun üstünlüğünü kabul ettiği zaman bir daha ona zaten kafa tutmaz o da. Şu anda 6-7 tane çobanımız var, 4-5 parçada. Biz çoğalttıkça bu birbirinin düşmanı olur. Biz 700’den fazla sürüyü tutmamaya uğraşırız. Genelde en fazlası bin olur bunun. Bin tanesinden üstü zarar eder. Yani zayıfı telef olur. Ondan dolayı böyle gördüğünüz 3-4 parçaya böleriz ve öyle güderiz. Oğlağı, keçisi, erkeçi, tekesi ayrı gibi" ifadelerini kullandı. "Dünyanın en iyi tiftiğini üretiyoruz" Devlet tarafından destek yapıldığını ifade eden Eroğlu, "Bunun devamını ve dünya konjonktüründeki tiftiğin geldiği yere kadar desteklenmesini ve ondan sonra bizim pazarlarda önümüzü açmasını istiyoruz. Çünkü dünya konjonktüründeki ile yarışmamız lazım. Ki dünyanın en iyi tiftiğini üretiyoruz. Coğrafi bakımından biliyoruz bunu. Çünkü dışarıdan gelen tiftikleri de ölçtük, ellerimize geçti, onları da gördük. Parlaklık olsun, elastik bakımından olsun. Saflık da bizim elimizde. Biz bunun en iyisini yaparız" şeklinde konuştu. "Sadece Hint kumaşıyla yarışabilir Ankara sofu" Yapılan kumaşların kalitesini değerlendiren Mesut Eroğlu, "Ankara sofuyla, normal sofu karıştırmamak lazım. Dünyada başka bir kumaş yok üzerine. Sadece Hint kumaşıyla yarışabilir Ankara sofu. Kütahya’da sadece yıkanması var. Yetiştirme sadece Ankara. En iyi verim burada alınmış. Kalite Ayaş’tır. Lojistiğin burada olması lazım. Üretimi burada" ifadelerine yer verdi. "Osmanlı’nın birinci yatırımı buydu" Aklının erdiğinden beri bu işi yürüttüğünü söyleyen Numan Çinkaya, "62 yaşındayım. Bayağı, 50 senedir yapıyorum bu işi. Çok mücadele verdim. Şu bütün köyleri, dağları hep bana sor. Her köye gittim. Eskişehir’e gittim, Kızılcahamam tarafındaki dağlara gittim. Her tarafı aynı Yörük usulü gezdim. Tiftik keçisinin özelliği çok. Bunun özelliğine kıymet biçilmez. Sadece bunun 2 ay bir zorlanması var. Kırkımı ile yavrulaması aynı vakte denk geliyor. Bir o zaman zorlanıyoruz. Ondan sonra zorlanma diye bir şey yok. Sayıyı arttıramayız da düşürmeyi düşünüyoruz. Bölge ekonomisine katkısı, katma değeri sırtındaki yün, tiftik. Aslında Osmanlı’dan gelen bir şey bu. Osmanlı’nın birinci yatırımı buydu. Tiftik, gelir kaynağı. Geleneksel tabii" ifadelerini kullandı. Yaklaşık 3 bin tiftik keçisiyle yapılan üretimin, Ankara tiftiğini yeniden dünya markası haline getirmesi hedefleniyor.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:19
MediaMarkt yılın son mağazasını Antalya’da açtı
MediaMarkt, yeni mağazasını Antalya’da açtı. ÖzdilekPark AVM’de tüketicilerin yeni teknolojileri deneyimleyebileceği bin 800 metrekarelik bir alanda hizmet vermeye başlayan mağazada 51 kişi istihdam ediliyor. MediaMarkt Türkiye, ülke genelinde mağaza yatırımlarına devam ediyor. Yeni mağazasını 18 Aralık’ta Antalya’da açan MediaMarkt, 1.800 metrekarelik geniş bir alanda hizmete başlayan yeni mağazasında yarısından fazlası kadın olmak üzere 51 kişiye istihdam sağlıyor. Şehrin merkezinde Antalyalıların buluşma noktalarından ÖzdilekPark’ta kapılarını açan mağazada cep telefonundan buzdolabına, bilgisayardan televizyona, çok geniş bir yelpazede binlerce teknolojik ürün tüketicilerle buluşacak. Yapılan açıklamaya göre; MediaMarkt’ın mağaza açılışına özel olarak düzenlediği kampanyaya büyük ilgi gösteren Antalyalılar, son teknoloji ürünleri de deneyimleme fırsatı buldu. "Antalyalıları keyifli bir alışveriş deneyimine davet ediyoruz" Online alışveriş kanallarının yanı sıra fiziksel mağaza yatırımlarına da aralıksız devam ettiklerini söyleyen MediaMarkt Türkiye CEO’su Hulusi Acar, "Antalya’da yepyeni mağazamızda Antalyalılarla buluşmaktan son derece mutluyuz. Online kanallarımız ve mağazalarımızla müşterilerimize bütünleşik, diledikleri şekilde alışveriş yapabilecekleri, pürüzsüz bir deneyim sunmak en büyük önceliklerimizden biri. Yeni mağazamızı da tüketicilerin teknolojiyi daha rahat deneyimleyebileceği ve keşfedebileceği konforlu bir mekâna dönüştürdük. Antalyalıları keyifli bir alışveriş deneyimine davet ediyoruz" dedi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:14
Sosyal korumaya 4 trilyon 964 milyar 532 milyon TL harcandı
Sosyal koruma harcaması 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 84,1 artış göstererek 4 trilyon 964 milyar 532 milyon TL oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Sosyal Koruma İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, sosyal koruma harcaması 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 84,1 artış göstererek 4 trilyon 964 milyar 532 milyon TL oldu. Bu harcamanın yüzde 98,2’sini 4 trilyon 875 milyar 751 milyon TL ile sosyal koruma yardımları oluşturdu. Sosyal koruma yardımlarında ise en büyük harcama 2 trilyon 276 milyar 594 milyon TL ile emekli/yaşlılara yapılan harcamalar oldu. Bunu 1 trilyon 528 milyar 756 milyon TL ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları takip etti. GSYH’nin yüzde 11,1’ini sosyal koruma harcamaları oluşturdu Sosyal koruma harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı 2024 yılında yüzde 11,1 oldu. Sosyal koruma yardımlarının GSYH içindeki payı ise yüzde 10,9 olarak gerçekleşti. Risk/ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli/yaşlılara yapılan harcamaların yüzde 5,1 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü. Bunu, yüzde 3,4 ile hastalık/sağlık bakımı harcamaları ve yüzde 1,1 ile dul/yetim harcamaları takip etti. Sosyal koruma yardımlarının yüzde 11,3’ü şartlı olarak verildi Şartlı yardımlar içinde en büyük payı yüzde 51,2 ile aile/çocuk yardımları oluşturdu. Bunu yüzde 19,3 ile engelli/malul yardımları ve yüzde 12,3 ile hastalık/sağlık bakımı yardımları takip etti. Sosyal koruma yardımlarının yüzde 62,5’i nakdi olarak verildi Nakdi yardımlarda en büyük payı yüzde 74,2 ile emekli/yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu yüzde 16,1 ile dul/yetim yardımları ve yüzde 4,1 ile aile/çocuk yardımları takip etti. Sosyal koruma gelirlerinin yüzde 41,8’ini devlet katkıları oluşturdu Sosyal koruma gelirlerinin yüzde 41,8’ini devlet katkıları, yüzde 29,4’ünü işveren sosyal katkıları ve yüzde 21,6’sını koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan sosyal katkılar oluşturdu. Sosyal koruma kapsamında maaş alan kişi sayısı 17 milyon 477 bin kişi oldu Ülkemizde sosyal koruma kapsamında emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malul maaşı alan kişi sayısı 2023 yılında 16 milyon 893 bin iken, yüzde 3,5 artarak 2024 yılında 17 milyon 477 bin kişiye yükseldi. Sosyal koruma kapsamında maaş yardımı sayısı 2023 yılında 17 milyon 719 bin iken, 2024 yılında 18 milyon 344 bine yükseldi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:09
MATSO’nun yeni hizmet binası için arsa protokolü
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör, yeni hizmet binası için planlanan arsanın imzalanan protokol ile odaya kazandırıldığını açıkladı. Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör, MATSO’nun yeni hizmet binası binası arsasına ilişkin protokolün tamamlandığını ve arsanın odaya kazandırıldığını söyledi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Güngör, AK Parti Antalya Milletvekili Dr. Tuba Vural Çokal ile birlikte T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürü Veli Tunçez’i makamında ziyaret ettiklerini belirterek, "Odamıza kazandırmayı planladığımız yeni hizmet binası arsasını, düzenlediğimiz protokol ile odamıza kazandırdık. Manavgat iş dünyamıza hayırlı olsun" dedi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:07
AKTOB Başkanı Kavaloğlu: "Önümüzde yine bizi çok zorlayacak, kolay geçmeyecek bir 2026 yılı var"
Ekonomi Muhabirleri Derneği Antalya üyeleriyle bir araya gelen AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya turizminde 2026 yılını bir geçiş dönemi olarak değerlendirdiklerini belirterek, "Büyük sıçramalar beklemiyoruz, çift haneli büyümelerin kolay olmadığı bir süreçten geçiyoruz.Önümüzde yine bizi çok zorlayacak, kolay geçmeyecek bir 2026 yılı var" dedi. Ekonomi Muhabirleri Derneği Antalya üyelerini ağırlayan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, Antalya turizm sektörünün mevcut durumu, pazar dinamikleri ve 2026 yılına yönelik beklentilere ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. "Antalya 17 milyon eşiğine yaklaşıyor" Antalya turizminin mevcut durumu hakkında konuşan Kavaloğlu, kente gelen ziyaretçi sayısının 16 milyon 800 bini geçtiğini belirterek, bu rakamın geçen yıla göre yaklaşık yüzde 1,5’lik artış anlamına geldiğini söyledi. 17 milyon seviyesinin önemli olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı ile İsrail-Filistin geriliminin devam etmesinin yüksek oranlı büyümeleri zorlaştırdığını ifade etti. Kavaloğlu, "Bu şartlar altında 18-20 milyon gibi hedeflere kısa vadede ulaşmak kolay değil. 2026 yılına baktığımızda da benzer bir tablo görüyoruz. Yüzde 1-2’lik artı ya da eksi değişimler olabilir ancak büyük sıçramalar beklemiyorum" dedi. "2026 yılı bir geçiş dönemi olacak" Pazar dinamiklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kavaloğlu, önümüzdeki yıla yönelik rezervasyonların önceki yıllara benzer seviyelerde seyrettiğini, tur operatörlerinin de çift haneli büyüme hedeflemediğini aktardı. 2026 yılının sektör açısından bir geçiş yılı olacağını belirten Kavaloğlu, "kış aylarındayız, yılbaşı yaklaşıyor. Ama önümüzdeki sene ile ilgili rezervasyonların da bir önceki seneki gibi geldiğini görüyoruz. Çok büyük artışları gözlemlemiyoruz. Demek ki bu rakam sabit bir şekilde devam edecek. Jeopolitik konumumuz nedeniyle şu anda bir dezavantaj yaşıyoruz. Ancak Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona erme ihtimali durumunda, turizm açısından bambaşka bir sezona evrilme ihtimali de bulunuyor. Bunu özellikle vurgulamak isterim. Rusya, uzun bir aranın ardından 2019 yılında Antalya için yaklaşık 6 milyon seviyesine yaklaşmıştı. Bu yıl ise ilk kez yeniden 4 milyon seviyesinin yakalanması bekleniyor. Bu rakamın aşılmasının ardından, ikinci sıradaki Almanya, üçüncü sıradaki İngiltere ve dördüncü sıradaki Polonya pazarlarında çift haneli büyüme ihtimali artık oldukça sınırlı görünüyor. Tur operatörleriyle yaptığımız görüşmelerde de, planlanan uçuş kapasitelerinde çift haneli bir büyümenin ne beklendiğini ne de hedeflendiğini görüyoruz. Bu çerçevede 2026 yılının, 2025 yılına benzer bir seyir izleyeceğini öngörüyoruz. 2026 yılının bizim açımızdan temel özelliği ise bir geçiş yılı olmasıdır. Çünkü sıçrama beklenmeyen dönemlerde, en küçük makro ya da mikro olumsuzlukta, risklerin çok daha belirgin hale geldiği ve sektörün zorlandığı süreçler yaşanabiliyor" diye konuştu. "Krizleri yönetmeyi bilen bir sektörüz" Sektörün geçmişte yaşadığı zorluklara da değinen Kavaloğlu, 2019 yılında Thomas Cook’un iflasının ve ardından yaşanan pandemi sürecinin turizm sektörü üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu hatırlattı. 2024 yılında yaşanan tur operatörü iflasları ve uluslararası organizasyonların yüksek sezona denk gelmesine rağmen sezonun başarılı geçtiğini belirten Kavaloğlu, 2025 yılının ise ekonomik şartlar nedeniyle zor bir yıl olduğunu söyledi. Kavaloğlu, "Deprem sonrası yaşanılan finansal kriz, enflasyon baskısı, kur sabitlemesinin oluşturduğu baskı, bizi çok zorlayan bir döneme neden oldu. 2025 yılını da çok kolay atlattık diyemeyeceğim. Sektör için uzun zamandır bu kelimeyi kullanıyorum, dirayet kelimesini çok seviyorum. Dirayetin altında krizi yönetmeyi bilen, zor şartlarda bir araya gelmeyi bilen özellikle kamu, özel sektör endeksinde çok doğru işleri doğru zamanda yapabilen bir sektörüz. Dolayısıyla bu dirayetle 2025 yılını da atlattık. 2026 yılına da olumlu bakmaya çalışıyoruz ama önümüzde yine bizi çok zorlayacak, kolay geçmeyecek bir 2026 yılı var" dedi. "2026’nın ilk ayları zor geçebilir" Mevsimsellik konusuna da değinen Kavaloğlu, kış aylarının Antalya turizmi açısından en zor dönem olduğunu belirtti. Aralık ve Ocak aylarında doluluk oranlarının düştüğünü, yılbaşı ve Noel dönemlerinde kısa süreli bir hareketlilik yaşandığını aktaran Kavaloğlu, 2026 yılında özellikle Nisan ve Mayıs aylarının iklim geçişi nedeniyle zor geçmesini beklediğini söyledi. Kavaloğlu, "Haziran itibarıyla yüksek sezon başlıyor. Kurban Bayramı ile birlikte 2026’da tam anlamıyla yüksek sezona girileceğini öngörüyoruz" ifadelerini kullandı. "İlk dört pazar değişmeyecek" Antalya’nın ana kaynak pazarlarının Rusya, Almanya, İngiltere ve Polonya olduğunu belirten Kavaloğlu, bu sıralamanın önümüzdeki dönemde değişmesini beklemediğini ifade etti. Ukrayna pazarında savaş sonrası yeniden toparlanma yaşandığını belirten Kavaloğlu, Avrupa’da yaşayan Ukraynalıların tatil tercihlerinde Antalya’nın öne çıktığını söyledi. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Antalya turizmi için önemli bir kaynak olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, bu grubun uzun süreli konaklamalarıyla sektöre ciddi katkı sağladığını ifade etti. İç pazarın da giderek daha bilinçli hareket ettiğini belirten Kavaloğlu, erken rezervasyon alışkanlığının iç pazarda yaygınlaştığını söyledi. "Rekabetçi kalmak zorundayız" Fiyat politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kavaloğlu, Türkiye’nin artık düşük fiyatlı bir destinasyon olmadığını, hem yabancı hem de yerli turistten hak ettiği geliri elde etmeyi hedeflediğini belirtti. 2026 yılında çift haneli fiyat artışlarına gitmediklerini vurgulayan Kavaloğlu, "Farklı ülkelerle karşılaştırmalar yapılıyor, özellikle Yunanistan ile kıyaslamalar gündeme geliyor. İç pazarın Yunanistan’a kayıp kaymadığı yönünde değerlendirmeler oluyor. Ancak elmayla elmayı kıyasladığımızda ve ülkemizde fayda-maliyet analizi yapıldığında, tüketicinin durumu belirleyici oluyor. Türkiye artık eskisi kadar indirimli bir ülke değil. Avrupalıya, Rusya pazarına ve iç pazara yönelik olarak hak ettiği geliri elde etme sürecinde olan bir ülkeyiz. Fiyatların sürekli çift haneli oranlarda artırılması halinde rekabetçi olma özelliğinin kaybedilmesi riski ortaya çıkıyor. Bu riski yaşamamak için dikkatli hareket ediyoruz. Bu nedenle 2026 yılında çift haneli bir fiyat artışı yapmamayı tercih ettik. 2025 yılının kolay geçmemiş olması ve kur dezavantajı da bu kararda etkili oldu. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da alım gücünün azaldığı bir dönemde, fiyatları gereğinden fazla artırmanın dengeleri bozacağını görüyoruz. Bu nedenle fiyat artışlarını sınırlı tuttuk. 2026 yılına daha umutlu bakabilmemizin nedenlerinden biri de rekabetçi olma özelliğimizi korumaya yönelik bu yaklaşımımızdır" dedi. Geceleme gelirlerinin son dört yılda 85-87 dolardan 110 dolar seviyelerine yaklaştığını belirten Kavaloğlu, rakip ülkeler Fransa ve İspanya’nın bu alanda daha yüksek seviyelerde olduğunu ifade etti. "Turizm milli bir sektördür" Turizmin milli bir sektör olduğunun altını çizen Kavaloğlu, sektöre yönelik finansal desteklerin artırılması gerektiğini belirtti. Özellikle restorasyon ve yenileme yatırımları için uygun maliyetli kredi imkanlarının önemine dikkat çeken Kavaloğlu, "Kamu ve özel bankalar ile finans kuruluşlarının turizm sektörüne yönelik kredi imkânlarını artırmasını bekliyoruz. Özellikle otellerde restorasyon ve yenileme çalışmalarına yönelik finansmana ihtiyaç var. Turizm, ülkemiz için milli bir sektör ve yatırımların büyük bölümü öz kaynaklarla yapılıyor. Bu nedenle sektörün daha güçlü şekilde desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Rakip ülkeler bu tür kredilere çok düşük maliyetlerle ulaşabilirken, kur politikası nedeniyle kârlılıkların azaldığı bir dönemde bu durum sektörü zorluyor. Bu süreçte özellikle kış aylarında finansal olarak desteklenmeye ihtiyaç duyuyoruz; fonlar, indirimler ve teşvikler bu açıdan önem taşıyor. Milli bir sektörün rekabetçi olabilme özelliğini kaybetmemesi için, geçiş yılı olarak gördüğümüz 2026’yı ilave bir vergi yükü altında kalmadan tamamlamamız gerekiyor. Sektör, ekstra bir vergi yükünü kolaylıkla kaldıramaz. Paramızın değerli olmasını elbette isteriz. Enflasyonist bir baskı olmadığı bir dönemde bizim için kurun hiç artmasına ihtiyacımız yoktur. Dolayısıyla yeter ki enflasyon olmasın. Ancak enflasyonun sürdüğü ve istihdam maliyetlerinin arttığı bir dönemde fiyatları aynı oranda artırmak mümkün olmuyor. Turizm sektörü kazandığını yine sektör içinde değerlendiren, yatırımlarını büyük ölçüde kendi kaynaklarıyla yapan yapısıyla gerçek anlamda milli bir sektördür" ifadelerini kullandı. "COP31 ve Dünya Uzay Kongresi önemli fırsat" Antalya’nın 2026 yılında ev sahipliği yapacağı Dünya Uzay Kongresi ve COP31’e de değinen Başkan Kavaloğlu, bu organizasyonların Expo alanının yeniden değerlendirilmesi açısından önemli olduğunu ifade etti. Expo alanının COP31’e hazırlanması gerektiğini belirten Kavaloğlu, ilgili bakanlıklardan bu konuda geri dönüş beklendiğini söyledi. "Bir Damla Bir Dünya bir farkındalık çağrısıdır" AKTOB’un sürdürülebilirlik kampanyası "Bir Damla Bir Dünya" hakkında da bilgi veren Kavaloğlu, su tasarrufuna dikkat çekerek, tarım ve turizm politikalarının dengeli yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Kavaloğlu, doğal kaynakların korunmasının gelecek nesillere karşı bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:06
Aralık ayında tüketici güven endeksi 83,5 oldu
Tüketici güven endeksi, Kasım ayında 85,0 iken Aralık ayında yüzde 1,8 oranında azalarak 83,5 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Kasım ayında 85,0 iken Aralık ayında yüzde 1,8 oranında azalarak 83,5 oldu.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:00
Pegasus Hava Yolları, CFM LEAP-1B motor siparişini duyurdu
Pegasus Hava Yolları ve CFM International, şirketin gelecekteki Boeing 737-10 model filosunu güçlendirecek 300 adede kadar LEAP-1B motoru için bir anlaşma yaptıklarını duyurdu. Sözleşme ayrıca yedek motorları ve uzun vadeli bir bakım anlaşmasını da içeriyor. Pegasus Hava Yolları ile CFM International, Pegasus’un gelecekteki Boeing 737-10 filosunu güçlendirecek 300 adede kadar LEAP-1B motoru için bir anlaşma imzaladı. Yedek motorlar ve uzun vadeli bakım hizmetlerini de kapsayan anlaşma, daha yüksek yakıt verimliliği ve düşük emisyon hedefleriyle şirketin sürdürülebilir büyüme stratejisini desteklerken, Aralık 2024’te duyurulan Pegasus Hava Yolları’nın bugüne kadarki en büyük uçak siparişi kapsamındaki uçak teslimatlarını da destekleyecek. Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk yaptığı açıklamada, "Operasyonlarımıza başladığımız 1990 yılından bugüne kadar CFM motorları, Pegasus’un yolcularına hizmet veren güvenilir ve daha verimli bir filo oluşturmasında önemli bir rol üstlendi. LEAP motor ailesinin operasyonel performansından son derece memnunuz ve aynı performansla operasyonel istikrarı Boeing 737-10 filomuza da taşımayı hedefliyoruz. LEAP-1B motorunun daha düşük emisyon değerleri ve daha yüksek yakıt verimliliği hem 2030 karbon azaltım hedefimize hem de sektörün 2050 net sıfır emisyon hedefine önemli katkı sağlayacaktır" dedi. CFM International Başkanı ve CEO’su Gaël Méheust, "Bu anlaşma Pegasus Hava Yolları ile uzun yıllara dayanan ve son derece başarılı iş birliğimizin önemli ölçüde genişletilmesini temsil ediyor. Pegasus’un bugüne kadar CFM International’dan beklediği ve güvendiği destek seviyesini sağlamayı sürdürecek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. LEAP motorları ile donatılmış 737 MAX 10 uçaklarının, daha uzun menzil, daha düşük emisyon değerleri, üstün yakıt verimliliği ve eşsiz güvenilirlik sağlayarak Pegasus Hava Yolları’nın devam eden büyüme stratejisine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz" açıklamasını yaptı. Yapılan açıklamaya göre; şirket, LEAP motorunu dünyada kullanan ilk operatör olarak Temmuz 2016’da İstanbul-Antalya hattında ilk ticari uçuşunu gerçekleştirdi. CFM56-3 motorları ile ticari operasyonlarına başlayan hava yolu firması, CFM56-5B ve CFM56-7B motorları ile güçlendirilmiş filoları da bünyesine dahil ederek büyümesini sürdürdü. Şirket, bugün hem LEAP-1A hem de LEAP-1B motorlarıyla çalışan en yeni nesil uçaklarla büyümeye devam ediyor. Hava yolu şirketinin filosunda bulunan uçakların ortalama yaşının 4.9 olmasının, Türkiye’nin en genç filolarından biri ve dünyanın en genç ikinci filosu olmasını sağladığı belirtildi. CFM LEAP motorları, 4 binden fazla uçağın teslim edilmesi ile ticari havacılık tarihindeki en hızlı devreye alma süreçlerinden birine imza attı. Kompozit fan kanatları ve seramik matris kompozitler gibi ileri üretim teknolojileri sayesinde, önceki nesil CFM56 motorlarına kıyasla yüzde 15 daha yüksek yakıt verimliliği ve aynı oranda daha düşük karbon emisyonu sağlıyor. Gelişmiş durum izleme sistemleri ve açık bir MRO ağıyla desteklenen LEAP motorları, kanıtlanmış kalkış güvenilirliği sunarak dar gövdeli uçaklar için en yüksek operasyonel kullanım oranlarına ulaşıyor.
19 Aralık 2025 Cuma - 09:55
Vergi borcunu ödemeyen Uşak Belediyesi kara listeye girdi
UŞAK (İHA) – Uşak Belediyesi, 18 milyonu aşan vergi borcuyla Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan borcu 5 milyon TL’yi aşan mükelleflerin listesinde yer aldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında Uşak Vergi Dairesine kayıtlı olup 5 milyon TL ve üzeri vergi borcu bulunan mükelleflerin listesini açıkladı. 27 Kasım 2025 tarihi itibarıyla borç tutarı 5 milyonluk sınırı aşan firmaların yer aldığı askıda, Uşak’ta 84 kurum, kuruluş ve işletmeler yer aldığı görüldü. 86 mükellefin toplam vergi borcunun 2,33 milyar TL’ye ulaştığı listede tekstil, akaryakıt, inşaat, madencilik, gıda, nakliye, kimya, deri, plastik geri dönüşüm ve petrol ürünleri ticareti gibi birçok sektörün yanı sıra kamu kurumları da olduğu görüldü. Toplam vergi borcu 18 milyon 703 bin 883,01 TL’ye ulaşan Uşak Belediyesine bağlı Uşak Belediyesi Personel Ltd. Şti. listenin 27’inci sırasında yer alarak, vergi yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletmeler arasında üst sıralarda yer aldı.
19 Aralık 2025 Cuma - 09:46
Adalı Kart’ın indirim ağı tüm kenti sarıyor
Kuşadası Belediyesi’nin vatandaşların çeşitli avantajlardan yararlanabilmesi amacıyla yaşama geçirdiği Adalı Kart’ın kullanıcılarına sağladığı indirim ağı, üye iş yeri sayısının artmasıyla her geçen gün büyüyor. Kuşadalılara ekonomik kolaylık sağlayan, işletmelere de canlılık getiren uygulamaya Yaylaköy Mahallesi’nde bulunan bir kahvaltı evi de katıldı. Başkan Ömer Günel döneminde sosyal belediyecilik alanında geliştirilen projelerle her alanda yaşayan kent sakinleri ile iş yerlerinin Adalı Kart’a gösterdiği ilgi sürüyor. Kuşadası’nda ikamet edenler için 27 Ocak 2024 tarihinde yaşama geçirilen Adalı Kart’ın kullanıcı sayısı aradan geçen sürede 58 bin 762’ye, üye iş yeri sayısı da 92’ye yükseldi. Bugüne kadar 1 milyon 162 bin 459 kez işlemin yapıldığı Adalı Kart, kullanıcılarına da toplam 59 milyon 773 bin 770 lira indirim sağladı. Kuşadalılara ekonomik kolaylık sunan, işletmelere de canlılık getiren uygulamaya Yaylaköy Mahallesi’nde bulunan kahvaltı evi de katıldı. İşletme Adalı Kart sahiplerine yüzde 15 oranında indirim sağlıyor.
19 Aralık 2025 Cuma - 09:27
Serbest piyasada döviz fiyatları
Dolar 42,8090 liradan, euro ise 50,2080 liradan güne başladı. İstanbul Kapalıçarşı’da 42,8070 liradan alınan dolar 42,8090 liradan, 50,2060 liradan alınan euro ise 50,2080 liradan satılıyor. Son kapanışta dolar 42,73 liradan, euro ise 50,30 liradan satılmıştı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder