Yerel Haberler
YEREL HABERLER
07 Eylül 2024 Cumartesi - 15:08 Dini nikahlı eski eş ve çocuklarından kadına öldüresiye dayak kamerada Manisa’nın Turgutlu ilçesinde bir kadın dini nikahlı eski eşi ve çocuklarının saldırısına uğradı. Güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen sokak ortasında yaşanan saldırı sonrası eski dini nikahlı eş ve çocukları gözaltına alınırken, saldırıya uğrayan Fethiye Hurcanoğlu, “Evimde ölü bulunmak istemiyorum” dedi. Olay 2 Eylül pazartesi gecesi Manisa’nın Turgutlu ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 3 ay önce ayrılma kararı alan C.K. ile Fethiye Hurcanoğlu arasında yaşanan tartışmanın ardından C.K. ve C.K.’nın önceki evliliğinden olan çocukları Y.K., S.K. ve C.K. Hurcanoğlu’nun annesiyle beraber yaşadığı evin sokağına geldi. Burada sokak ortasında Hurcanoğlu’nun elinden telefonu alan C.K. ve 3 çocuğu daha sonra Hurcanoğlu’na saldırıda bulundu. Sokak ortasında sopalarla dövülen kadını annesi gelerek kurtardı. Olayın ardından bölgeden ayrılan C.K. ile Y.K., S.K. ve C.K. polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen 4 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yaşananlar sokakta bulunan bir güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedilirken saldırıya uğrayan Hurcanoğlu korunma talebinde bulundu. “Evimde ölü bulunmak istemiyorum” Saldırıya uğrayan Fethiye Hurcanoğlu, "Bundan 6 yıl önce dini nikahlı evlilik yaptım. Bu evlilik 3 ay önce bitti. Dini nikahlı eski eşim bu durumu hazmedemeyerek beni sosyal medyada kötülemeye başladı. İki gün önce evimin önüne gelip telefonumu gasp etti. Sonra da oğluyla birlikte beni sopalarla dövdüler. Annem balkondan görüp aşağıdan inmesiyle berber anneme de hakaret ettiler. Arabayla giderken üzerime sürdüler. Darp raporlarım ve şikayetim var. Ben evde ölü mü bulunacağım? Ben yarın bugün evimde ya da çocuğumla dışarı çıktığımda öldürülmek istemiyorum. Evimde ölü bulunmak istemiyorum. Benim sesimi duyun” dedi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. (AY-ÖK-Y)
Özel bireylerin hayatına dokunan proje: "Güçlü aile, güçlü özel birey"
07 Eylül 2024 Cumartesi - 14:48 Özel bireylerin hayatına dokunan proje: "Güçlü aile, güçlü özel birey" Kastamonu’da özel bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen "güçlü aile, güçlü özel birey" projesi, eğitim ve terapi çalışmalarıyla umut olmaya devam ediyor. Kastamonu Valiliği ve Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği tarafından yürütülen "Güçlü Aile Güçlü Özel Birey" projesi kapsamında eğitimler devam ediyor. Projenin amacı, özel bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve ailelerinin kapasitelerini geliştirmek. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle yürütülen projede, aileler ve özel bireyler için düzenlenen eğitimlerin sonuçları düzenlenen toplantıda değerlendirildi. Toplantıya, AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay ile Serap Ekmekci, Gençlik ve Spor Bakanlığı Personel Disiplin Değerlendirme ve Takip Daire Başkanı Onur Şahbaz, Gençlik ve Spor İl Müdürü Reşat Asrak ve Taşköprü İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Şirin katıldı. Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz, proje kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı. Boyraz, bu yıl Kastamonu’da üç projeyi aynı anda yürüttüklerini belirterek, özel bireylerin gelişimini destekleyen eğitimlerin büyük önem taşıdığını belirtti. Özellikle deprem hazırlık kurslarının, özel bireylerin hayatta karşılaşabilecekleri zorluklara karşı nasıl hazırlanmaları gerektiğini öğretmek açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, hipoterapi gibi yöntemlerle otizmli ve serebral palsili bireylerin denge gelişimlerinin desteklendiği, çocuklara mutfak becerileri kazandırılarak meslek edinmelerinin sağlandığı kaydedildi. Projenin, özel bireylerin ve ailelerinin kişisel gelişimlerine katkı sağlamaya devam edeceği ve atlı terapi gibi terapilerin sürdürüleceği ifade edildi. Bu kapsamda yapılan çalışmalarla, ailelerin bireysel ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi ve özel bireylere daha güçlü bir şekilde yardım edebilmelerinin sağlanması amaçlanıyor.
Kardiyoloji uzmanı: “Covid-19 aşılarından sonra kalp krizi oranlarında artış hissettik”
07 Eylül 2024 Cumartesi - 14:42 Kardiyoloji uzmanı: “Covid-19 aşılarından sonra kalp krizi oranlarında artış hissettik” Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Arslan, "Covid-19 aşılarından sonra kalp krizi oranlarında artış hissettik. Ancak bu aslında beklenen bir şey. Direkt aşıları da suçlamamak gerekiyor. Çünkü aşılar hastalığı bir şekilde taklit ettikleri için insana daha hafif dokunsun diye bir miktarda olsa bu riski arttırabilirler" dedi. Aşıların kalp krizi riskine etkileri üzerinde açıklamalarda bulunan Medicana International Samsun Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinden Prof. Dr. Uğur Arslan, “Covid-19 salgını sonrası kalp krizi olaylarında bir nebze artış hissettik. Ancak bu aslında beklenen bir şey. Direkt aşıları da suçlamamak gerekiyor. Çünkü aşılar hastalığı bir şekilde taklit ettikleri için insana daha hafif dokunsun diye bir miktarda olsa bu riski arttırabilirler. Covid’i bir grip gibi de düşünebilirsiniz. Artık yeni nesil grip biraz daha ağır geçiyor. Bu viral hastalıklar zaten genel olaraktan inflamatuar süreci başlattığı için kalp krizi gibi, koroner arter hastalığı inme gibi riskleri de arttırabilmektedir. Aşılar da bunlara dahildir. Az da olsa arttırmaktadır ama genel olarak bakıldığında kalp krizi için kişi Covid geçirseydi daha yüksek riske sahip olurdu diyebiliriz” diye konuştu. Sıcak havaların kalp hastaları üzerindeki etkileri Sıcak havalar ve güneş ışıklarını doğrudan almanın bazı sağlık sorunlarına davetiye çıkarabileceğinin altını çizen Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Prof. Dr. Uğur Arslan, "Öğlen güneşinde o sıcağın çok fazla olduğu, güneşin de tam tepede olduğu vakitlerde güneşin altında durmanın çok bir faydası yoktur. D vitamini sentezlemek için bunu yapıyorlar. Biz Türkiye olarak aslında çok güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Güneşi yıl boyunca görebiliyoruz. Dışarıya belirli aralıklarla çıkarsak zaten yeteri kadar D vitamini sentezlemesini sağlayabiliriz. Yoksa çok sıcakta gidip de güneşin altında durmak özellikle cilt kanseri açısından riski arttırmakta. O yüzden de ‘çok sıcağı çıkın, güneşin altında durun, daha fazla D vitamini sentezlersiniz’ demek çok doğru bir söylem değil” şeklinde konuştu. Kalp ritminin hızlanmasına bağlı olarak kriz geçirme ihtimalinin arttığına değinen Prof. Dr. Uğur Arslan, “Sıcaklıkların kalp hastaları üzerine etkileri olabilir. Bu sıcaklarda bize daha çok tansiyon düşüşüyle hastalar gelmektedir. Sıcaklar özellikle vücuttaki suyun daha fazla vücuttan atılmasını sağladığı için dehidratasyona neden olmaktadır. Yani vücuttaki su eksilmesine neden olmaktadır. Buna bağlı da insanların tansiyonları düşebilmektedir. Tansiyon hastalarında hipotansiyon riskiyle karşılaşmaktayız. Kalp yetmezliği hastalarında ritim bozuklukları gelişebilir bu aylarda. Bu dehidratasyona bağlı olarak kalp hızını da artması sonucu da yine kalp krizi riskini bir miktar arttırabilir bu sıcak havalar. Mümkün olduğu kadar çok sıcaklarda dışarı çıkmamak aslında kalp sağlığını korumak için önemlidir. Kendi ilaçlarını rutin olarak kullanmaları, yine eğer bir problem yaşıyorlarsa doktorlarına başvurmaları bu dönemde özellikle gerçekten çok önemli bir durum olarak ortaya çıkmakta. Özellikle spor yapmak kalp hastaları için önerdiğimiz bir olay. Günlük en azından bir yarım saat tempolu yürüyüş yapın diyoruz ama bunu sıcak yani öğle vaktinde ya da çok sıcaklarda çıkmamaları, sabah erken saatlerde akşam hava karardıktan sonra yapmalarını öneririz” ifadelerini kullandı.