GÜNDEM
Diyarbakır’da "CİMER Uygulamaları, Vatandaşla Etkili İletişim ve Süreç Yönetimi Eğitimi" paneli düzenlendi 18 Aralık 2025 Perşembe - 14:19:07 Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde, "CİMER Uygulamaları, Vatandaşla Etkili İletişim ve Süreç Yönetimi Eğitimi" paneli düzenlendi. Panelde tüm kurumlarda görevli CİMER personeline yönelik eğitimler veriliyor. Merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Öğretmen Evi’nde düzenlenen panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlarken, panelde konuşan Vali Yardımcısı Muhammed Özyüksel, CİMER temsilerine katılımlarınızdan dolayı teşekkür etti. Özyüksel, "CİMER’le ilgili olarak, daha önceki süreçte bölge başkanımız bizleri bilgilendirdi. Ancak ben başka bir hususun özellikle altını çizmek istiyorum. Birkaç ay önce arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, özellikle Diyarbakır özelinde konuşuyorum, vatandaşlarımızın bilgiye ulaşması noktasında gerçekten çok ciddi problemler yaşandığını fark ettik. İnanın ki tüm motivasyonumuz, samimi anlamda motivasyonumuz bu bölgede yaşayan insanlarımızın yaşam standartlarını artıracak çalışmalar yapmak ve onların bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmak adına neler yapabileceğimizi düşünmek oldu. Biliyoruz ki toplumumuzda ve kamusal süreçlerde çözülmeyi, dokunulmayı bekleyen birçok sorun ve problem var. Ancak biz, arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, bu soruna bir nebze olsun parmak basmak, bu konuda bir adım atmak istedik. Vatandaşlarımızın refah toplumuna ulaşması, bilgiye erişiminin kolaylaşması noktasında neler yapabiliriz, bu tıkanıklığı bir nebze olsun nasıl giderebiliriz düşüncesiyle hareket ettik. Bu doğrultuda, yaklaşık birkaç ay önce böyle bir eğitimin düzenlenmesi yönünde bir irade ortaya çıktı. O günden bu yana hem bölge başkanlığımız hem Diyarbakır Valiliğimiz hem de Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görev yapan arkadaşlarımız gerçekten ciddi bir çaba sarf ettiler" dedi. Bu eğitimi düzenlemekteki temel amacın vatandaşların bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmak ve onların yaşam standartlarını yükseltmek olduğunu aktaran Özyüksel, "Bu alanda bilinçli ve kararlı bir şekilde hareket ettiğimizi düşünüyorum. Mesai arkadaşlarımızın da bu süreçte büyük bir özveriyle çalıştığına inanıyorum. Bu eğitimle birlikte, sizlerin de gayretleriyle sahada bunun karşılığını alacağımızı ümit ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından eğitimciler CİMER temsilcilerine eğitimler verdi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:18 Başkan Büyükkılıç: "Kayseri, Cumhuriyet’in temellerinin sağlam atıldığı şehirdir" Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kayseri’ye gelişinin 106’ncı yıl dönümünde yayımladığı mesajda, Kayseri’nin millî mücadelede üstlendiği tarihî role dikkat çekti. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Aralık 1919’da Kayseri’ye gelişinin 106’ncı yıl dönümü dolayısıyla anlamlı bir mesaj yayımladı. Başkan Büyükkılıç, Kayseri’nin Kurtuluş Savaşı sürecinde gösterdiği birlik, fedakârlık ve kararlılıkla Cumhuriyet yolunda önemli bir durak olduğunu vurguladı. Başkan Büyükkılıç mesajında, Atatürk’ün Kayseri ziyaretinin sıradan bir seyahat olmadığını belirterek, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kayseri’ye gelişi, milletimizin bağımsızlık iradesinin Anadolu’nun bağrında vücut bulduğunun açık bir göstergesidir. Kayseri, o gün olduğu gibi bugün de Cumhuriyetin değerlerine sımsıkı bağlı, millî iradeye sahip çıkan bir şehirdir" ifadelerini kullandı. Kayserililerin, millî mücadelede hiçbir fedakârlıktan kaçınmadığını hatırlatan Başkan Büyükkılıç, "19 Aralık 1919’da Kayseri halkının Atatürk ve silah arkadaşlarını büyük bir coşku ve inançla karşılaması, bu şehrin istiklal ve istikbal konusunda ne denli kararlı olduğunun en güçlü göstergesidir. Kayseri, yalnızca bir şehir değil; millî duruşun, vatan sevgisinin ve ortak yazı bilincinin adıdır" dedi. Kayseri’nin Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren sanayi, eğitim ve üretim alanlarında öncü bir rol üstlendiğini belirten Büyükkılıç, bu tarihî mirasın bugün de güçlü şekilde sürdürüldüğünü ifade etti. Başkan Büyükkılıç, "Bugün Kayseri; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda sanayisiyle üreten, eğitimiyle gelişen ve teknolojisiyle geleceğe yürüyen bir şehir olmayı sürdürmektedir" dedi. Mesajının sonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitleri rahmetle anan Başkan Büyükkılıç, "Atatürk’ün Kayseri’ye gelişinin 106’ncı yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, millî mücadelemizin tüm kahramanlarını saygı, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Kayseri, dün olduğu gibi bugün de Cumhuriyetimizin ve millî mücadelenin sarsılmaz kalesi olmaya devam edecektir" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:16 Yılmaz: "Her zaman yanlarındayız" Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Abdulkadir Konukoğlu Özel Eğitim Meslek Okulu’nu ziyaret etti. Öğretmen ve öğrencilerle sohbet eden Yılmaz, talep ve ihtiyaçlarının hızlı bir şekilde giderileceğini sözünü verdi. Yılmaz, "Özellikle özel ihtiyaçlı çocuklarımız ve aileleri için her zaman ulaşılabilir olmaya devam edeceğiz" dedi. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Abdulkadir Konukoğlu Özel Eğitim Meslek Okulu’nu ziyaret ederek, öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. Çocukların sevgisiyle karşılanan Yılmaz, öğrencilerle yakından ilgilenerek sohbet etti. Öğrencilerin eğitim süreçleri, sosyal ve mesleki gelişimleri hakkında öğretmenlerden bilgi alan Yılmaz, özel eğitim alanında yapılan her çalışmanın büyük bir değer taşıdığını ifade etti. Okul idaresi ve öğretmenlerin aktardığı eksik ve ihtiyaçları dikkatle dinleyen Yılmaz, bu taleplerin en kısa sürede karşılanması için gerekli adımların atılacağını belirtti. Ziyaret sırasında öğrenciler, hazırladıkları etkinliklerle ve sergiledikleri yeteneklerle Başkan Yılmaz’a unutulmaz anlar yaşattı. "Her zaman yanınızdayım" Özel ihtiyaçlı çocukların hayatın her alanında daha güçlü bireyler olarak yer alabilmesi için yerel yönetimlere önemli sorumluluklar düştüğünü ifade eden Yılmaz, "Bu çocuklarımız bizim en kıymetli emanetlerimiz. Onların daha iyi şartlarda eğitim alabilmesi, kendilerini geliştirebilmesi ve hayata hazırlanabilmesi için belediye olarak her zaman yanlarındayız. Okulumuzun eksik ve ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde gidereceğiz. Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin talep ettiği konuların takipçisi olacağız" diye konuştu. "Kimse kendini yalnız hissetmeyecek" Öğretmenlerle de bir süre sohbet eden Başkan Yılmaz, özel eğitim alanında fedakârca görev yapan eğitimcilerin emeklerinin çok kıymetli olduğunu belirterek teşekkür etti. Öğretmenlerin taleplerini ve önerilerini not alan Yılmaz, eğitim kurumlarıyla iş birliği içinde çalışmaya devam edeceklerini ifade etti. Ziyaretin sonunda okul yönetimi, öğretmenler ve öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektiren Başkan Umut Yılmaz, "Şehitkamil’de kimse kendini yalnız hissetmeyecek. Özellikle özel ihtiyaçlı çocuklarımız ve aileleri için her zaman ulaşılabilir olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Deprem bölgesi Malatya’da Bakan Kurum memnuniyeti
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:13 Deprem bölgesi Malatya’da Bakan Kurum memnuniyeti Deprem bölgesi Malatya’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a yönelik kullanılan "şantiye şefi" ifadesine tepki gösteren vatandaşlar, Bakan Kurum’un depremzedelerin babası olduğunu belirterek her zaman yanında olacaklarını söyledi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a yönelik kullandığı ‘şantiye şefi’ ifadesine deprem bölgesi Malatya’da vatandaşlar tepki gösterdi. "Şantiye şefi değil, buradaki depremzedelerin babası" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un depremzedelerin babası olduğunu ifade eden vatandaşlardan Engin Yılmaz, "Murat Kurum’a birileri demiş ki şantiye şefi. Bu adam şantiye şefi değil, buradaki depremzedelerin babası. Allah ondan razı olsun. Defalarca Malatya’ya gelip giderek buranın ayağa kalkması için elinden gelen her şeyi yaptı. Bu insanın bu kadar emeğini neden görmezler. Biz o zihniyetin nasıl olduğunu zaten biliyoruz. Bu ülkeye zerre kadar faydası olmamış bunların. Murat Kurum’u onunla karşılaştırmanın imkanı yoktur. Şehri sıkıntılardan kurtarmaya, herkesi evine kavuşturmaya, iş yerlerini vermeye çalışan bir insan. Hakkının inkar edilmesi zoruma gitti. Yiğidi öldür ama hakkını inkar etme anlayışıyla ben bu haksızlığın karşısında susmak istemedim. Sadece Malatya için değil, Hatay, Adıyaman, Maraş, Antep birçok yerde köy köy ilçe ilçe dolaşarak bu işlerin yetişmesi için elinden geleni yapıyor" dedi. Kalıcı deprem konutlarının çok güzel yapıldığını söyleyen İhsan Duman ise "İlk etapta evimiz çıktı. Sağ olsun TOKİ çok güzel yapmış evlerimizi. Memnunuz. Murat Kurum her ay geldi, gitti. Taşeron şirket gibi buradan ayrılmadı. 7/24 takip etti. Onun için çok memnunuz. Hiçbir sıkıntımız yok" ifadelerine yer verdi. Türkiye’nin en büyük şantiye alanı İkizce’de yaşayan Elif Yılmaz, Bakan Kurum’un yeniden inşa sürecini iyi yönettiğini söyledi. Kısa sürede herkesin evine yerleştiğini belirten Yılmaz, "En kötü evlerde oturanlar da en güzel evlerde oturanlar da şu anda burada. Ben memnunum, diğer insanlar ne düşünür bilemiyorum" derken aynı bölgede ikamet eden Recep Katırcı da, "Şu anda oturduğumuz evler dört dörtlük mükemmel evler. Daha önce islim damında oturamayan kişiler şu anda villa gibi evde oturuyorlar. Bakanımız Murat Kurum’a şantiye şefi diyenler menfaatlerine ters düşen kişilerdir. Murat Kurum’dan, devletimizden Allah razı olsun" dedi. Depremzede Ayfer Başusta ise "77 yaşında annem oturuyor burada, evi çok beğendi. Annem Bakanımıza, Cumhurbaşkanımıza kalpten her zaman dua ediyor. Bakan Kurum her zaman buraya geldi, ilgilendi. Allah herkesten razı olsun" diye konuştu.
Koyun otlatma meselesinden öldürülen adam toprağa verildi
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:10 Koyun otlatma meselesinden öldürülen adam toprağa verildi Kayseri’nin Hacılar ilçesinde iddiaya göre koyun otlatma meselesinden çıkan kavgada silahla vurularak hayatını kaybeden Ethem T., son yolculuğuna uğurlandı. Edinilen bilgiye göre, Karpuzsekisi Mahallesi 22. Cadde’de bulunan arazide meydana gelen olayda, iddiaya göre koyun otlatma meselesi yüzünden 2 grup arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın büyümesi üzerine S.Y. (36) yanındaki silah ile ateş açtı. Açılan ateş sonucu 3 kişi yaralanırken, ihbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalede Ethem T.’nin hayatını kaybettiği belirlenirken, oğlu ve yeğeni de yaralandı. Yaralılar ambulansla Kayseri Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis ekipleri de inceleme yaptı. Ekiplerin, olayın ardından kaçan şüpheli S.Y.’yi yakalamak için çalışmaları sürerken, olay esnasında S.Y.’nin yanında bulunan A.S. ekipler tarafından gözaltına alındı. Öte yandan, Ethem T.’nin hayatını kaybettiği silahlı kavga olayında diğer yaralıların hastanedeki tedavisi sürerken, iddiaya göre cinayetin işlendiği kavganın sebebinin koyun otlatma meselesinden çıktığı öğrenildi. Kavgada hayatını kaybeden Ethem T., Karpuzekisi Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Cenaze namazına Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Dışişleri Bakanı Fidan: "Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz"
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:07 Dışişleri Bakanı Fidan: "Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Biz de sürecin diyalog, müzakere ve barışçıl yollarla ilerlemesini umuyoruz. Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz. Ancak SDG, ilgili aktörlerin sabrının tükenmekte olduğunu anlamalı" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TRT World’e verdiği röportajda bölgesel ve küresel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Fidan, Türkiye’nin Filistin meselesinde uluslararası vicdanın sesi olduğunu vurgulayarak İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı Türkiye’nin en başından bu yana açık bir diplomatik duruş sergilediğini kaydetti. İsrail’in uzun yıllar uluslararası sistemde fiilen dokunulmazlık zırhıyla hareket ettiğini belirten Bakan Fidan, "Bu durum on yıllardır böyleydi ve İsrail uluslararası sistemden muaf tutuldu, ama bence bu dönem artık sona erdi. Türkiye, ortaklarıyla birlikte bu sonuca varılmasında çok önemli bir rol oynadı. Bu yüzden İsrail, Türkiye’nin katılımına şiddetle karşı çıkıyor. Ama burada tek ilgili aktör İsrail değil. Burada başka ilgili aktörler de var, bu yüzden onlarla da görüşüyoruz" şeklinde konuştu. Bakan Fidan, İsrail’in Türkiye’nin olası uluslararası güvenlik mekanizmalarına katılımına karşı çıktığını ancak Ankara’nın ilgili tüm aktörlerle temaslarını sürdürdüğünü dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bakanlıklar arası ekiplerin Gazze’ye yardım ulaştırılması konusunda yoğun çalışma yürüttüğünü söyledi. Fidan, İsrail’in Türkiye’nin olası uluslararası güvenlik mekanizmalarına katılımına karşı çıktığını ancak Ankara’nın ilgili tüm aktörlerle temaslarını sürdürdüğünü belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bakanlıklar arası ekiplerin Gazze’ye yardım ulaştırılması konusunda yoğun çalışma yürüttüğünü söyledi. "En büyük tehdidin terörizm olduğunu düşündük ve devreye girdik" Türkiye’nin terörle mücadelede bölgedeki en tecrübeli ülkelerden biri olduğunun altını çizen Bakan Fidan, "Son 40 yıldır PKK ve diğer terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Bu süreçte ciddi bir birikim, kapasite ve uzmanlık geliştirdik. Dolayısıyla konu DEAŞ olduğunda, ne yazık ki geçen yıla kadar Suriye’deki tehdit ortamı nedeniyle DEAŞ ve diğer terör örgütleri sistemdeki boşluklardan faydalanabildi. Ancak artık iç savaş sona erdi, Şam’da halk iradesi hâkim ve şu anda sağlıklı bir iş birliği söz konusu. Daha önce de ifade ettiğim gibi, bir iş birliği mekanizması olduğu sürece bunun üstesinden gelebiliriz. Devrimin ilk aylarında, 2025’in başlarında, diğer bölge ülkeleriyle bir araya geldik. Dedik ki, ‘Suriye toparlanma sürecine girdi. Çok derin yaraları var, iyileşmesi için zamana ihtiyacı var ve bu süreçte uluslararası ve bölgesel desteğe ihtiyaç duyuyor. Ancak bu sırada başka düşmanca unsurların bu süreci istismar etmesini istemiyoruz.’ Bu nedenle o dönemde en büyük tehdidin terörizm olduğunu düşündük ve devreye girdik. Bu iş birliği, Suriyeli ortaklarımızın zihinlerinde ayrı bir farkındalık oluşturulması açısından oldukça faydalı oldu" ifadelerini kullandı. "Uluslararası DEAŞ karşıtı koalisyonun bir parçası oldular ve Vaşington’da gerekli belgeleri imzaladılar" Suriye’nin uluslararası DEAŞ karşıtı koalisyona katılımının önemli bir adım olduğunu belirten Fidan, şöyle devam etti: "Uluslararası toplumun DEAŞ’la nasıl mücadele ettiği, hangi mekanizmaların kullanıldığı ve artık birer devlet aktörü olarak diğer bölge ülkeleriyle birlikte bu sorunla nasıl başa çıkmaları gerektiği onlar için yeni bir alandı. Bu açıdan faydalı oldu. Suriyeli muhataplarımız oldukça yetkin ve bu meseleyi ele alma konusunda son derece istekli. Bildiğiniz üzere uluslararası DEAŞ karşıtı koalisyonun bir parçası oldular ve geçen ay Vaşington’da gerekli belgeleri imzaladılar. Bu çok olumlu bir adımdı. Böylece DEAŞ’la mücadele konusunda, diğer ülkelerle birlikte kararlı olduklarını açıkça ortaya koydular. Şu anda askeri ve istihbarat uzmanlarımız, diğer bölge ülkeleriyle, Amerikalılarla ve ilgili tüm taraflarla birlikte DEAŞ’la mücadele gündemini ileriye taşıyor. Hiçbir terör unsurunun Suriye halkının ve devletinin toparlanma yolculuğunu sabote etmesine izin vermemeliyiz." "Bir devlette, farklı otoritelere bağlı iki ya da üç ayrı silahlı yapı olamaz" Suriye’nin kuzeyindeki SDG unsurlarının entegrasyon sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Fidan, sürecin yavaş ilerlemesinden duyulan rahatsızlığı dile getirdi. Türkiye, Suriye ve bazı ortakların, SDF’nin zaman kazanmaya çalıştığı yönünde ortak bir kanaate sahip olduğunu ifade eden Fidan, "Amerikalı ortaklarımız da bu sürecin tamamlanması gerektiğinin farkında. Bu, Suriye’nin birliği açısından hayati önemde. Bildiğiniz üzere, Suriye’deki muhalif silahlı grupların tamamı, SDG hariç, artık Savunma Bakanlığı çatısı altına girdi. Çünkü SDG, eski muhalefet yapısının bir parçası değildi. Eskiden farklı silahlı gruplar vardı ve tek bir komuta-kontrol yapısı altında değillerdi. Şimdi ise Savunma Bakanlığı’nın komutasını kabul ettiler. Bu, ulusal birlik açısından son derece önemli. Çünkü bir devlette, farklı otoritelere bağlı iki ya da üç ayrı silahlı yapı olamaz. Böyle bir durumda birlikten ve egemenlikten söz edemezsiniz" diye konuştu. "Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz" Suriye Hükümeti ile SDG arasında varılan 10 Mart mutabakatını anımsatan Fidan, "Biz de sürecin diyalog, müzakere ve barışçıl yollarla ilerlemesini umuyoruz. Yeniden askeri yollara başvurma ihtiyacının ortaya çıktığını görmek istemiyoruz. Ancak SDG, ilgili aktörlerin sabrının tükenmekte olduğunu anlamalı. 10 Mart tarihli anlaşmaya bağlılıklarını gecikmeden ve çarpıtmadan yerine getirmeleri bekleniyor. Bu anlaşmadan herhangi bir sapma görmek istemiyoruz. Şam’daki Suriyeli ortaklarımız da bunun ulusal birlik için hayati bir adım olduğunu görüyor. Ben temkinli ama umutlu bir iyimserlik içindeyim. Doğru yöntemler ve iş birliği biçimleriyle bu noktaya ulaşacağımıza inanıyorum" dedi. "Gazze örneğinde olduğu gibi, bu tür bir arabuluculuk ancak ABD’nin aktif katılımıyla mümkün" Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fidan, Türkiye’nin her iki tarafla da konuşabilen nadir ülkelerden biri olduğunu ve ateşkes için başından bu yana yoğun çaba gösterdiğini söyledi. Avrupa’nın ortasında süren savaşın büyük bir yıkıma yol açtığını aktaran Fidan, "Karadeniz’e doğru olası bir genişleme, Türkiye ve diğer kıyıdaş ülkeler için ciddi bir risk oluşturuyor. Bu nedenle Türkiye, savaşın başından itibaren ateşkes için yoğun çaba sarf etti. Pek çok girişimimiz oldu; bazılarını ortaklarımızla, bazılarını tek başımıza yaptık. Son haftalarda görüşmelerin yoğunlaştığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Avrupalılar devrede, Amerikalılar arabuluculuğu yürütüyor. Bu süreçte Başkan Trump ve ekibine özel bir takdir borçluyuz. Gazze örneğinde olduğu gibi, bu tür bir arabuluculuk ancak ABD’nin aktif katılımıyla mümkün. Biz de Amerikalılarla, Ruslarla, Ukraynalılarla ve Avrupalılarla temas halindeyiz. Taraflar şu anda bir anlaşmaya oldukça yakın" ifadelerine yer verdi. Ortaya çıkacak mutabakatın Ukrayna halkına sunulacağını belirten Fidan, güvenlik garantileri konusunun sürecin en zor başlıklarından biri olduğunu kaydetti. "Sorunların en kısa çözümü ateşkestir" Karadeniz’de artan güvensizlik ortamına da değinen Fidan, Tahıl Anlaşması sayesinde 30 milyon ton tahılın dünya piyasalarına ulaştırıldığını, bunun özellikle Afrika için hayati önemde olduğunu vurguladı. Ticari gemilerin hedef alınması ve İHA tehditlerinin bölgesel güvenliği zedelediğini belirten Fidan, "Karadeniz’de güvensizlik yeniden arttı. Türk Hava Kuvvetleri Karadeniz’den gelen bir İHA’yı düşürdü. Ticari gemiler hedef alındı. Bu ciddi bir sorun. Hükümetiniz enerji altyapısı ve liman tesisleri için bazı güvenlik garantileri çağrısı yapıyor. Ancak Karadeniz’de gemilerin hedef alınması, mayınlar ve İHA’lar kıyıdaş ülkeleri de etkiliyor. Romanya ve Bulgaristan’la bu konuda askeri iş birliği içindeyiz. Tüm bu sorunların en kısa çözümü ateşkestir. Aksi halde uyardığımız bölgesel tırmanma gerçekleşiyor ve bu başka yerlere de yayılabilir" diye konuştu. "Kıbrıslı Türklerin izolasyonu sona ermeli" Kıbrıs meselesine ilişkin değerlendirmesinde Fidan, Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’nı devralmasının Türkiye açısından hem risk hem fırsat barındırdığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Rum yönetimi her platformda Türkiye’yi engelliyor. Buna rağmen Avrupa’nın karşı karşıya olduğu tehditler, AB-Türkiye iş birliğini her zamankinden daha önemli hale getirdi. Kıbrıs’ta gerçekler ortada. Türk tarafı Annan Planı’na ‘evet’ dedi, Rumlar ‘hayır’ dedi. Eşitlik temelinde bir güç ve refah paylaşımını kabul etmiyorlar. Herkes bunu biliyor. Alternatif nedir? İki devletli çözüm. Siyasi sorun dondurulabilir, ama ekonomik, turistik ve enerji alanlarında iş birliği yapılabilir. Kıbrıslı Türklerin izolasyonu sona ermeli. Gerçekleri söylemek cesaret ister. Bu cesareti göstermeliyiz." (OHÖ-
Tayini çıkan Sağlık-Sen temsilcisi plaketle uğurlandı
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:04 Tayini çıkan Sağlık-Sen temsilcisi plaketle uğurlandı Şırnak’ta 7 yılı aşkın süredir görev yapan Sağlık-Sen işyeri temsilcisi Halil İbrahim Sülü, Mersin’e tayin olması dolayısıyla teşekkür plaketi verildi. Şırnak Devlet Hastanesinde ameliyathane teknikeri olarak görev yapan sağlık çalışanı Halil İbrahim Sülü, tayin tebligatının yayımlanmasının ardından görev yaptığı sağlık tesislerinde mesai arkadaşlarıyla veda ziyaretlerinde bulundu. Bu kapsamda, uzun yıllardır üyesi ve işyeri temsilcisi olarak görev yaptığı Sağlık-Sen Şırnak Şubesini ziyaret eden Sülü, şube yöneticileriyle bir araya gelerek sendikal çalışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yaklaşık 7 yıldır Şırnak’ta sağlık hizmeti sunan ve bu süre zarfında çalışan haklarının savunulması noktasında aktif rol üstlenen Halil İbrahim Sülü’ye, Sağlık-Sen Şırnak Şube Başkanı Sabğatullah Anmal tarafından, ilçe ve işyeri temsilcilerinin katılımıyla teşekkür plaketi takdim edildi. Sağlık-Sen Şırnak Şube Başkanı Sabğatullah Anmal, Sülü’nün görev yaptığı birimlerde çalışkanlığı, özverisi ve çözüm odaklı yaklaşımıyla sağlık çalışanlarının takdirini kazandığını belirterek, "Hem halkımıza sunulan sağlık hizmetlerinde hem de çalışanlarımızın haklarının savunulmasında örnek bir temsilcilik sergilemiştir. Sendikamız adına önemli katkılar sunan temsilcimize teşekkür ediyor, yeni görev yeri Mersin’de başarılar diliyoruz" dedi. Plaket takdimi sırasında duygularını dile getiren Halil İbrahim Sülü ise Şırnak’ta görev yapmanın ve Sağlık-Sen çatısı altında çalışmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu ifade ederek, "7 yıl boyunca hem mesleki hem de insani anlamda çok kıymetli dostluklar edindik. Buradan ayrılmak bizim için zor ancak Mersin’de de aynı sorumluluk bilinciyle görev yapmaya devam edeceğiz. Başta Şube Başkanımız Sabğatullah Anmal olmak üzere tüm Sağlık-Sen yönetimine ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Tören, hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.
HBB, kurumlar arası koordinasyonu güçlendirecek sistemi hayata geçiriyor
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:56 HBB, kurumlar arası koordinasyonu güçlendirecek sistemi hayata geçiriyor Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilecek sistemle belediyeler ve kamu kurumları arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesi planlanıyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB), il genelinde vatandaşlardan gelen talep ve sorunlara daha hızlı, planlı ve etkin şekilde çözüme kavuşturmak amacıyla ilçe belediyeleriyle güçlü bir iş birliği modeli başlatıyor. HBB Başkanı Mehmet Öntürk’ün, 15 ilçeye adil ve eşit hizmet anlayışıyla yaklaşılması ve her belediyenin kendi sorumluluk alanındaki görevleri eksiksiz yerine getirmesi yönündeki talimatı doğrultusunda, HBB bünyesinde, belediyeler arası koordinasyonu güçlendirecek yeni bir sistem kuruluyor. Hatay genelindeki talep ve şikayetlerin daha verimli şekilde yönetilmesini sağlayacak olan bu sistemin tanıtımı için HBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda kapsamlı bir bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya, ilçe belediyelerinin temsilcileri ve sorumluları katıldı. Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen yeni havuz sistemiyle, vatandaş talepleri ve il genelindeki sorunlar tek merkezde toplanarak değerlendirilecek. İlçe belediyelerle Büyükşehir Belediyesi, gelen başvuruları karşılıklı olarak sistem üzerinden birbirlerine iletebilecek. Ortak akılla yürütülecek bu süreçte, analizler sonucunda ilgili kurum ve belediyeler sorumluluk alanlarına göre çözüm üretmek üzere harekete geçecek. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi yetkilileri, havuz sistemine diğer kamu kurumlarının da entegre edilmesinin planlandığını belirterek, vatandaşların artık bürokrasiyle zaman kaybetmeden sorun ve taleplerini doğrudan ilgili kuruma iletebileceğini vurguladı. Ayrıca yetkililer "Her Anınızda Yanınızdayız" anlayışıyla ALO 153 hattının 7 gün 24 saat hizmet verdiği hatırlatıldı.
Diyarbakır’da "CİMER Uygulamaları, Vatandaşla Etkili İletişim ve Süreç Yönetimi Eğitimi" paneli düzenlendi
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:54 Diyarbakır’da "CİMER Uygulamaları, Vatandaşla Etkili İletişim ve Süreç Yönetimi Eğitimi" paneli düzenlendi Diyarbakır’da "CİMER Uygulamaları, Vatandaşla Etkili İletişim ve Süreç Yönetimi Eğitimi" paneli düzenlendi. Panelde tüm kurumlarda görevli CİMER personeline yönelik eğitimler veriliyor. Merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Öğretmen Evinde düzenlenen panel saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Panelde konuşan Vali Yardımcısı Muhammed Özyüksel, CİMER temsilerine katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederek başladı. Özyüksel, "CİMER’le ilgili olarak, daha önceki süreçte bölge başkanımız bizleri bilgilendirdi. Ancak ben başka bir hususun özellikle altını çizmek istiyorum. Birkaç ay önce arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, özellikle Diyarbakır özelinde konuşuyorum, vatandaşlarımızın bilgiye ulaşması noktasında gerçekten çok ciddi problemler yaşandığını fark ettik. İnanın ki tüm motivasyonumuz, samimi anlamda motivasyonumuz bu bölgede yaşayan insanlarımızın yaşam standartlarını artıracak çalışmalar yapmak ve onların bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmak adına neler yapabileceğimizi düşünmek oldu. Biliyoruz ki toplumumuzda ve kamusal süreçlerde çözülmeyi, dokunulmayı bekleyen birçok sorun ve problem var. Ancak biz, arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde, bu soruna bir nebze olsun parmak basmak, bu konuda bir adım atmak istedik. Vatandaşlarımızın refah toplumuna ulaşması, bilgiye erişiminin kolaylaşması noktasında neler yapabiliriz, bu tıkanıklığı bir nebze olsun nasıl giderebiliriz düşüncesiyle hareket ettik. Bu doğrultuda, yaklaşık birkaç ay önce böyle bir eğitimin düzenlenmesi yönünde bir irade ortaya çıktı. O günden bu yana hem bölge başkanlığımız hem Diyarbakır Valiliğimiz hem de Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünde görev yapan arkadaşlarımız gerçekten ciddi bir çaba sarf ettiler" dedi. Bu eğitimi düzenlemekteki temel amacın vatandaşların bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmak ve onların yaşam standartlarını yükseltmek olduğunu aktaran Özyüksel, ’’Bu alanda bilinçli ve kararlı bir şekilde hareket ettiğimizi düşünüyorum. Mesai arkadaşlarımızın da bu süreçte büyük bir özveriyle çalıştığına inanıyorum. Bu eğitimle birlikte, sizlerin de gayretleriyle sahada bunun karşılığını alacağımızı ümit ediyorum’’ diye konuştu. Konuşmaların ardından eğitimciler CİMER temsilcilerine eğitimler verdi. (MAK-YRT
Mevlana’yı anlamanın temelleri konferansı gerçekleştirildi
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:50 Mevlana’yı anlamanın temelleri konferansı gerçekleştirildi Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ile Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi iş birliğinde düzenlenen "Mevlana’yı Anlamanın Temelleri" adlı program, İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinlik, Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Yücel şefliğinde, Türk tasavvuf müziği seçme eserlerin seslendirilmesi ve ney konseri ile başladı. Türk Tasavvuf Müziği konseri ilgi ve beğeniyle takip edildi. Program daha sonra Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç tarafından verilen "Mevlana’yı Anlamanın Temelleri" konulu konferansla devam etti. Prof. Dr. İlhan Genç, konferansında; her çağın düşünürü olarak kabul edilen Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin doğumu, çocukluğu, eğitim hayatı, Suriye ve Anadolu’nun değişik şehirlerine yaptığı göçler ve Konya’ya olan yolcuğu, Şems-i Tebrizi ile tanışması, Mesnevi, Mesnevilik ve mevlevihaneler, eserleri ve eserlerinde aşk, akıl ve irade anlayışı gibi konulara değindi. Mevlana’nın Moğol zulmünden kaçan ailesiyle Anadolu’ya göç ettiğini belirten İlhan Genç, O’nun, çocuk yaşta insanların yollarda, izlerde savrulduğunu, telef olduğunu gördüğünü, ölenin de öldürenin de insan olduğu gerçeğiyle yüzleştiğini sözlerine ekledi. Gördüklerinin, Mevlana’nın; toplumun her kesimini, her milleti, her dini inançtaki kişileri kucaklayan fikir anlayışının ortaya çıkmasına sebep olduğuna işaret eden Genç, hayatının dönüm noktasının Şems-i Tebrizi ile tanışmasıyla başladığını dile getirdi. Bundan sonra şiirler yazdığını, Şems-i Tebrizi olmasa Mevlana’nın sadece müderris olarak kalacağını ifade etti. Mevlana’ya Mesnevi’yi yazdıranın ise Hüsamettin Çelebi olduğunu belirten Prof. Dr. İlhan Genç, şiirin söylem gücüyle ifadeye, semanın görselliği ile ruhlara tesir ettiğini söyleyerek Mesnevi ve mevlevihaneler ile günümüze kadar düşüncelerini katılımcılarla paylaştı.
ETÜ’de insani yardım ağları ve gençliğin rolü konuşuldu
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:27 ETÜ’de insani yardım ağları ve gençliğin rolü konuşuldu Erzurum Büyükşehir Belediyesi (EBB) koordinatörlüğünde Avrupa Birliği Erasmus+ programı doğrultusunda yürütülen "KA220: IMPACT HUB: AI-Powered Youth Participation Model for Inclusive Governance" projesi kapsamında düzenlenen "Uluslararası İnsani Yardım Ağları: Koordinasyon, Etik ve Gençlik" programı Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. ETÜ ve EBB koordinasyonunda, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Bilim ve Fikir Topluluğu’nun iş birliğiyle gençlerin insani yardım süreçlerindeki rolünü ve etik sorumluluklarını mercek altına almak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi Başkanı Dr. Tasnim Atatrah, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. EBB Genel Sekreteri Aynalı: Proje Gençlerin Liderlik Kapasitesini Güçlendirecek Prof. Dr. Muammer Yaylalı Konferans Salonunda düzenlenen programın açılışında konuşan EBB Genel Sekreteri Zafer Aynalı, gençlerin yerel ve küresel insani yardım süreçlerindeki rolüne değinerek: "Gençlerin üreteceği fikirlerin yerel uygulamalara dönüşmesi, gönüllülük ağlarının koordineli ilerlemesi ve kamu hizmetlerinin erişilebilirliğinin artırılması için gerekli adımları atıyoruz. Bugün burada gençlerimizin bilgi, vicdan ve dayanışma ekseninde bir araya gelmesi bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Etkinlik, gençlerin kriz anlarında doğru bilgiye ulaşma, güvenli iletişim kurma ve etik ilkeleri uygulama becerilerini geliştirmelerine olanak sağlayacak. Bu süreç, aynı zamanda gençlerin liderlik kapasitelerini güçlendirecek ve onların toplumsal sorumluluk bilincini pekiştirecek" diye konuştu. Rektör Çakmak: Üniversitelerin Görevi İnsan Onurunu Koruyan Bir Kültür İnşa Etmektir Üniversitenin insan hakları ve gençlik odaklı rolünün önemine dikkat çeken Rektör Çakmak ise: "Impact HUB projesi, öğrenci odaklı katılım modellerini güçlendirecek. Gençler, çeşitli etkinlikler aracılığıyla eylem planları geliştirecek, kurumlar arası koordinasyonu derinleştirecek ve insan hakları perspektifini somutlaştıracak. Üniversitelerin görevi yalnızca bilgi aktarmak değil, aynı zamanda insan onurunu koruyan bir kültür inşa etmektir. Bugün gönlümüz, dünyanın farklı bölgelerinde zulme uğrayan kardeşlerimizledir; en hayırlı gün, bu zulümlerin son bulduğunu gördüğümüz gün olacaktır" ifadelerini kullandı. DSÖ Türkiye Ofisi Başkanı Atatrah: Gençlerin Katkısı Geleceğin Etik Ve Profesyonel Liderliğine Yapılan Değerli Bir Yatırımdır Programın onur konuğu DSÖ Türkiye Ofisi Başkanı Dr. Tasnim Atatrah ise sağlık krizlerinde koordinasyon ve gençlerin rolünün önemine vurgu yaparak: ’Türkiye’de yürüttüğümüz çalışmalar, insan hakları yaklaşımının somut sonuçlara dönüşmesinin güçlü bir örneğidir. Acil durum hazırlığı, ruh sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi ve kırılgan topluluklara hizmet sunumunun iyileştirilmesi gibi alanlarda desteğimizi sürdürüyoruz. Kaynakların ihtiyaç sahiplerine ulaşması, mahremiyetin korunması ve şeffaflığın sağlanması temel önceliklerimizdir. Bugünkü programda gençlerin farklı düşüncelerini, enerjisini ve bağlılığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Onların katkıları, geleceğin etik ve profesyonel liderliğine yapılan değerli bir yatırım sağlayacak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından devam eden programda öğrenci grupları, barınma, gıda, eğitim ve mülteci hakları gibi temel konuları kendi perspektiflerinden ele alarak hazırladıkları bildirgeleri katılımcılara sundu. Gençler, "bir obje, bir hak" başlığıyla hazırladıkları dijital fotoğraf sergisinde gündelik objeler aracılığıyla insan hakları hikayelerini aktardı. Ayrıca kampüs genelinde gerçekleştirilen video röportajlarında, öğrenciler insan haklarının özünü tek cümleyle nasıl ifade edebileceklerini paylaştı. Programın en dikkat çekici bölümlerinden biri, DSÖ Türkiye Ofisi Başkanı Dr. Tasnim Atatrah ile öğrenciler arasında gerçekleşen interaktif soru-cevap oturumu oldu. Gençler, sahadaki "zarar vermeme" ilkesi, kriz anında koordinasyon ve insani yardım kariyer yolları hakkında doğrudan sorular yöneltti. Etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ve Dr. Atatrah’ın küresel deneyimlerini aktardığı özel atölye çalışmasıyla son buldu. Etkinlik kapsamında düzenlenen hayır çarşısı itkinliğinden elde edilen gelir ise B.M. Dünya Gıda Programı’nın Gazze gıda yardım fonuna bağışlandı.
Başkan Kurnaz’dan yaş almışlara vefa: "Her biri ayrı ayrı kıymetli"
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:25 Başkan Kurnaz’dan yaş almışlara vefa: "Her biri ayrı ayrı kıymetli" Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, Aktif Yaşam Merkezi, Ata Ocağı ve Huzur Konağı’ndan hizmet alan yaş almış kadınlarla bir araya gelerek, "Her biriniz bizler için ayrı ayrı değerli ve kıymetlisiniz" dedi. İlkadım Belediyesi ve Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde hizmet veren Aktif Yaşam Merkezi, Huzur Konağı ve Ata Ocağı, yaş almış misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Yaş almış bireylerin kişisel bakımlarının yapıldığı, sağlıkla ilgili kontrollerinin gerçekleştirildiği ve el becerileri kurslarının verildiği merkezlerde, misafirlerin eğlenmeleri ve sosyalleşmelerine yönelik faaliyetler de düzenleniyor. Bu kapsamda, merkezin misafiri olan kadınlara yönelik eğlence programı düzenlendi. "Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz’ Acem Tekkesi’nde düzenlenen kadınlara yönelik yıl sonu eğlence programına katılan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Büyüklerimiz için özel olarak hizmete aldığımız Ata Ocağı ve Huzur Konağı ve Aktif Yaşam Merkezi’mizin kıymetli kadın misafirlerini yıl sonu eğlencesi programında ağırlamaktan mutluluk duyduk. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle yaş almış bireylerimizin kişisel bakımlarını yapıyor, sağlıkla ilgili takiplerini gerçekleştiriyor; sosyalleşmeleri, boş vakitlerini değerlendirmeleri ve el becerilerini geliştirmeleri için kurslar düzenliyoruz. Misafirlerimizin yanı sıra aileleri de bu hizmetten oldukça memnun kalıyor. Büyüklerimizin sosyalleşmelerine bir nebze olsun katkıda bulunmak için yıl sonu eğlence programı düzenledik. Çünkü her biri bizler için ayrı ayrı değerli ve kıymetlidir. Onların bu ve benzeri etkinliklerde gözlerindeki mutluluğu görmek bizleri de son derece mutlu ediyor. Önümüzdeki süreçte kıymetli büyüklerimizle daha farklı etkinliklerde yine bir araya geleceğiz" diye konuştu.
HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Göçmenlerin haklarını bu ülkenin yurttaşlarının haklarıyla eşitleyene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz"
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:21 HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Göçmenlerin haklarını bu ülkenin yurttaşlarının haklarıyla eşitleyene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Başkanı Mahmut Arslan, "Göçmenlerin haklarını bu ülkenin yurttaşlarının haklarıyla eşitleyene kadar da biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Herkes ve her yerde insan olduğunu unutmayacağız" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü kapsamında ‘Emek Perspektifinden Göç Hareketi’ konulu program düzenledi. Programda yabancıların iş gücü piyasasına erişimi, emek perspektifinden göç hareketi gibi konular ele alındı. HAK-İŞ Konfederasyonu’nda düzenlenen programda açılış konuşmasını yapan HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, göçün temel sorumluluklarından biri olduğunu aktararak, "Göç konusunda hem ülkemizde hem bölgemizde hem de bütün dünyada olup bitenleri takip etmek bunlarla ilgili tecrübemizi geliştirmek ülkemize yönelik gelişmelere karşı duyarsız kalmamak onun bir öznesi olma konusundaki çabalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. 8 Aralık’ın kendileri için dönüm noktası olduğunu dile getiren Arslan, "En büyük göç Suriyeli kardeşlerimizle olduğu için 8 Aralık bizim için tarihi bir dönüm noktasıdır. Suriye’deki devrimin gerçekleşmesiyle beraber Suriye Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin her gün daha da gelişmiş olması, daha yakın olması aslında bizim göç konusundaki önemli bir eşiği geçtiğimizi gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu. "Ayın 25’inde tekrar Suriye’den bir heyetimiz Türkiye’ye gelecekler" Suriyeli heyetlerle görüşmelerini sürdürdüklerini söyleyen Arslan, "Ayın 25’inde tekrar Suriye’den bir heyetimiz Türkiye’ye gelecekler. Türkiye’deki Suriyeli işverenlerin oluşturduğu dernek ve çeşitli kuruluşlarla bir ortak çalışma yapacağız. Suriyeli işverenlerin Suriyeli göçmenleri çalıştırırken özellikle çalışma izinleri dahil bir kısım haklarının güvence altına alınabilmesi için onlarla neler konuşmamız gerektiğinin gündemini oluşturduk. İnşallah hem Suriyeli Konfederasyonumuz hem de HAK-İŞ olarak bu çalışmaları yine işçi emek perspektifinden sürdürmeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. Suriyeli vatandaşların çalışma izinleri konusundaki adımların sürdürüleceğini belirten Arslan, "Çalışma Bakanımızla da konuştuk. Bu konudaki muhataplarımızla da konuştuk. Yeni adımların geleceğinin umudunu asla kaybetmiyoruz. Türkiye bu istikametteki çalışmalarını devam ettirecek ve biz de destek olmaya devam edeceğiz. Çiftte standarttan uzak durarak insanları çeşitli gruplara ayırarak, bu grupları arasında ayrım yaparak, Türkiye tarih boyunca bir yanlışa düşmemiştir" diye konuştu. "Göçmenlerin haklarını bu ülkenin eşit yurttaşlarının haklarıyla eşitleyene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" Arslan, göçmenlerin eşit haklarla yaşamaları için çalışacaklarını vurgulayarak şunları kaydetti: "Göçmenlerin haklarını bu ülkenin yurttaşlarının haklarıyla eşitleyene kadar da biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü temel yaklaşımız herkes ve her yerde insan olduğunu unutmayacağız. Onun için de insan hakları konusundaki ülkenin eksikleri varsa bunların giderilmesi, insan hakları bağlamında yapılması gerekenleri yapmak ve gerçekten insanların hangi ülkeden geldiklerine değil, hangi işi yaptıklarına ve hangi haklara sahip olduklarının bizim için esas olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Yapacak çok işimiz var." Programa Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Misyon Şefi Gerard Karl Waite ve İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök de katıldı.