Son Dakika
|
2024-DGS sonuçları açıklandı
İşsizlik oranı yüzde 8,8 oldu
Narin’in cesedini dereye taşıyan şüpheli olayı detaylarıyla anlattı
MHP lideri Bahçeli’den “Narin Güran” açıklaması
Irak kuzeyinde Gara bölgesinde 1 asker şehit oldu
Narin’in cenazesi aileye teslim edildi
Portekiz ve Hırvatistan, 39 yaşındaki yıldızlarla 3 puanı kazandı
Tunceli’de askeri araç devrildi: 4 şehit, 1 ağır yaralı
Narin’in terliği, çantası ve elifbası torbada çıktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Narin' açıklaması
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Hunger and Food Scarcity Devastate Sudan
Filip Kostic, Fenerbahçe’nin 5. Sırp futbolcusu oldu
2024-DGS sonuçları açıklandı
İşsizlik oranı yüzde 8,8 oldu
İstanbul’da öğrenci servislerine yönelik denetimler sürüyor
Kerem Aktürkoğlu’dan milli takımda ilk hat-trick
AB Yüksek Temsilcisi Borrell, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi ile görüştü
İBB Meclisi’nde Vaniköy’deki kaçak yapılar konuşuldu
Fenerbahçe, Filip Kostic’i renklerine bağladı
Google’daki yorumlara göre İGA, Avrupa’nın en iyi havalimanı seçildi
SAĞLIK
Okul hastalıklarından korunmanın yolu: ’El hijyeni’
10 Eylül 2024 Salı - 12:23:14
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, çocukları okul hastalıklarından korumanın en önemli yollarından birisinin el hijyeni olduğunu söyledi. Okulların açılmasıyla birlikte velileri endişelendiren en büyük sorunlardan biri de hastalıklardan çocuklarını korumak olarak dikkat çekiyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından Uzm. Dr. Mustafa Alper Aykanat, çocukları hastalıklardan korumanın yolları hakkında ipuçları verdi. El hijyeninin hastalıklardan korunmada hayati önem taşıdığını ifade eden Medicana International Samsun Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Alper Aykanat, “Kişinin günlük yaşamında çevresiyle olan her türlü ilişkisini sağlayan eller bu nedenle de en çok mikroorganizmayı taşıyor. Özellikle okul gibi kalabalık ortamlarda el hijyenine dikkat edilmediğinde, vücut dirençleri erişkinlere göre daha zayıf olan çocuklar başta grip olmak üzere Hepatit A ve bağırsak enfeksiyonları gibi bulaşıcı hastalık riskleri ile karşı karşıya kalıyor. Temiz görünen ellerde bile hastalık yapıcı binlerce mikroorganizma bulunabilir. Grip, sarılık, ishal yapan etkenler, bağırsak parazitleri eller aracılığı ile ağıza oradan da vücuda yayılabilir. Çocuklar vücut dirençleri daha zayıf olduğu için daha kolay hasta olur. Bu nedenle özellikle tuvaletten sonra ellerin gerektiği gibi yıkanmaması, okulda çocuklar arasında yapılan silgi ve kalem gibi eşyaların alışverişinde bile mikrop transferi olabilir. Öksürme ve hapşırma ile bu eşyalara bulaşan hastalık yapıcı mikroplar, eller aracılığıyla vücuda alınabilir” dedi. “Hastalıklardan korunmada en iyi, en etkili ve en ucuz yöntem ise el yıkamadır” Çocukluk çağında temizlik bilincinin oluşturulması gerektiğine değinen Uzm. Dr. Mustafa Alper Aykanat, “Özellikle çocukluk döneminden itibaren temizlik bilinci oluşturmak çok önemlidir. Çocuklara hastalıkların bulaşma yolları anlatılıp, korunmada en başta gelen yöntem olan bireysel temizlik öğretilmeli, özellikle el yıkamanın önemi vurgulanmalıdır. Birçok enfeksiyon hastalığının kontrolünde kişisel temizlik alışkanlıkları çok önemlidir. Mikropların bulaşma riskini azaltmak için, elleri sık yıkamak gerekir. Kişisel hijyen, bireyin sağlığını sürdürmek için yaptığı öz bakım uygulamalarını içerir. Birçok enfeksiyon hastalığının kontrolünde kişisel temizlik alışkanlıkları çok önemlidir. Hastalıklardan korunmada en iyi, en etkili ve en ucuz yöntem ise el yıkamadır. Küçük yaşlardan itibaren çocuklarda el yıkama alışkanlığının geliştirilmesi, önemli hastalıklardan korunmada oldukça etkilidir. Eller özellikle; yemek öncesi ve sonrasında, tuvalet öncesi ve sonrasında; çiğ et, tavuk, balık ve yumurtaya dokunduktan sonra, bozulmuş gıda ve çöplere elle temas ettikten sonra, hapşırma ve öksürme sırasında ağızın elle kapatılmasından sonra, toplu taşıma araçları, para alış verişi, ortak telefon kullanımından sonra, kedi, köpek ve diğer hayvanlarla yakın temas sonrası, ortak kullanılan oyuncaklarla oynadıktan ve oyun parklarından, okuldan ve işten eve geldikten sonra mutlaka doğru yöntemle yıkanmalıdır” diye konuştu. Eller nasıl yıkanmalı Elleri doğru teknikle yıkama konusunda da bilgi veren Uzm. Dr. Aykanat, şunları söyledi: “Eller ılık su ile ıslatılır. Sabun ellerin tüm yüzeylerine dağıtılır ve iyice köpürtülür. Bilekler, avuç içleri, parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri en az 1 dakika kuvvetlice ovulur. Eller iyice durulanır. Özellikle halka açık ve toplu yerlerde tek kullanımlık havlu kağıt ile eller kurulanır. Kurulamada kullanılan kağıt havlu ile musluk kapatılır ve kağıt çöp kutusuna atılır.”
10 Eylül 2024 Salı - 12:22
İEÜ Medical Point’te mide cerrahisi zirvesi
İEÜ Medical Point Hastanesi, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen hekimler, asistan ve öğrencilere ‘Bir Organ-İki Rezeksiyon’ toplantısında ev sahipliği yaptı. İEÜ Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Ahmet Memiş, “Bu etkinlikler için hastanemizin kapıları hekimlerimize her zaman açık olacaktır” dedi. İzmir’in kurtuluş günü 9 Eylül’de İEÜ Medical Point Hastanesi’nde önemli bir toplantı düzenlendi. Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Derneği, Cerrahi Onkoloji Derneği ve Türk Cerrahi Derneği tarafından organize edilen ‘Bir Organ-İki Rezeksiyon’ temalı toplantı İEÜ Medical Point Hastanesi Genel Cerrahi bölümünden Prof. Dr. Özgür Fırat’ın ev sahipliğiyle Ata Salonu’nda gerçekleştirildi. Gün boyu süren etkinlikte farklı şehirlerden gelen hekimler, asistanlar ve öğrenciler ‘mide’ hakkında yapılan sunumları dinleme, soru sorma ve tartışma imkanı buldu. “Kapılarımız her zaman açık” Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan İEÜ Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Ahmet Memiş, bu tür etkinliklere kapılarının her zaman açık olduğunu söyledi. Memiş, “Çok anlamlı bugünde değerli hekimlerimizi hastanemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Umarım bundan sonra daha sık bir araya geliriz. Hastanemizde her zaman kendi evinize gelmiş gibi ‘Hoş geldiniz’ denilerek karşılanacaksınız. Bu tarz etkinlikler için hastanemizin kapıları hekimlerimize her zaman açık olacaktır” sözlerine yer verdi. “Yeni bilgiler öğrendik” Toplantının oldukça verimli geçtiğini belirten Prof. Dr. Özgür Fırat, “Mide cerrahisini konuştuk. Mide ameliyatları kanser için yapılabildiği gibi artık son yıllarda obezite cerrahisi için de çok fazla ameliyat yapılıyor. Günün yarısını kanser cerrahisine diğer yarısını da obezite cerrahisine ayırdık. 3 ayrı oturum yaptık. Toplantıya ülkemizin her yerinden hekimlerimiz, asistanlarımız ve öğrencilerimiz katıldı. Hepimiz yeni bilgiler öğrendik. Ayrıca hastane olarak önümüzdeki süreçte ulusal ölçekte bu etkinliklere ev sahipliği yapabileceğimizi bir kez daha göstermiş olduk” ifadelerini kullandı.
10 Eylül 2024 Salı - 11:49
Kütahya’da ‘Sağlık İçin Harekete Geç’ etkinliği
Kütahya’da 8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Günü dolayısıyla Yedigöller 100.Yıl Kültür Parkı’nda ‘Sağlık İçin Harekete Geç’ etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim elemanları, öğrencileri, iç ve dış paydaşları ve Kütahyalı vatandaşlar katıldı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sultan Güçlü, katılım gösteren herkese teşekkürlerini sunup, 8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Günü’nü kutladı.
10 Eylül 2024 Salı - 11:43
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ikinci anjiyo cihazı kuruldu
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kurulan ikinci anjiyo cihazı sayesinde, kalp ve damar hastalıkları tedavisinde önemli iyileşmeler sağlanarak, hastaların teşhis ve tedavi süreçleri daha güvenli ve hızlı hale gelecek. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi, sağlık hizmetlerini iyileştirme çalışmalarına bir yenisini ekleyerek modern bir anjiyo cihazını daha bünyesine kazandırdı. Hastalar, ikinci cihaz sayesinde daha kısa sürede, etkili ve doğru teşhis alarak tedavi edilebilecek. Bu gelişme, hastaların tedavi sürecinde yaşadıkları zorlukları azaltacak ve sağlık hizmetlerini daha kısa sürede sunacaktır. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Zülkif Karahan şu ifadeleri kullandı: “Bugün ikinci cihazımız olan Anjiyo Cihazını kullanmaya başladık. Hastanemizde daha önceden de bir cihazımız vardı. Ancak hasta yoğunluğu fazla olduğunda özellikle elektif hasta anında haliyle sıkıntılar oluşuyordu. Yeni getirilen bu cihazla birlikte Koroner Anjiyografinin dışında farklı hastaları da almaya başladık. Bunların arasında özellikle aritmi, pil ve konjenital kalp hastaları (kalbinde delik hastalar) huzurlu bir şekilde bu cihazımızla tedavi etmeye çalışacağız. Yeni cihazın gelmesiyle Hekim olarak bizleri çok rahatlattı. Bu cihazın getirilişinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini aktardı. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanemizin Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Ferhat Yıldız, “İkinci anjiyo cihazımızın bölgeye kazandırılmasında başta Sağlık Bakanlığımız ve İl Sağlık Müdürümüz Uzm. Dr. Saffet Yavuz’a çok teşekkür ediyoruz. Jeopolitik olarak İlimiz komşu şehirlerden de sevk alan bir yer. İkinci anjiyo cihazımızın bölgeye kazandırılmasıyla beraber hem kendi hastalarımızı hem de çevre illerimizden gelecek hastalarımızı sıra beklemeden hızlıca tedavi edebileceğiz. Ayrıca bu yeni cihazla sadece anjiyo değil, periferik damar hastalıklarda da gereken işlemleri yapmış olup Hastanemizde yeni adımlarla hizmet vereceğiz” şeklinde kaydetti.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
09 Eylül 2024 Pazartesi- 10:15
Manisa’da sağlık çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor
2
09 Eylül 2024 Pazartesi- 15:29
İlk yardım eğitimi hayat kurtarır
3
09 Eylül 2024 Pazartesi- 08:52
3 yıldır yürüyemeyen Afrikalı Djibi, Türkiye’de adım atmaya başladı
4
09 Eylül 2024 Pazartesi- 11:15
Haftada 1’den fazla yumurta yiyenlerde Alzheimer riski yüzde 47 daha düşük bulundu
5
10 Eylül 2024 Salı- 10:00
Toplu ulaşım kabus olabilir: Metrolarda bulaşıcı hastalık tehlikesi
10 Eylül 2024 Salı - 11:40
Manisa Şehir Hastanesi’nde ilk kez hastanın daralan şah damarına stent takıldı
MANİSA (İHA) – Manisa Şehir Hastanesi’nde ilk kez, felç geçiren hastanın daralan şah damarına ameliyatsız olarak stent takma işlemi gerçekleştirildi. Manisa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Hekimleri Uzm. Dr. Mehmet Burak Özen, Doç. Dr. Ramazan Gündüz ve Girişimsel Nöroloji Hekimi Uzm. Dr. Ezgi Sezer Eryıldız tarafından serebrovasküler hastalık geçiren hastanın, daralan şah damarına (karotis) ameliyatsız stent ile müdahale edildi. Manisa Şehir Hastanesi’nde ilk kez gerçekleştirilen operasyon hakkında Uzm. Dr. Mehmet Burak Özen bilgi verdi. Özen, “Talip Bey polikliniğimize felç sonrası başvurdu. Felç sonrası sol şah damarında çok ciddi darlık vardı. Zaten felçlerin önemli bir sebebi de şah damarlarındaki darlıklar, bunlar ciddi oranda ise bu darlık özellikle yüzde 70’in üzerinde ise sadece kan sulandırıcı tedavi yetmiyor. Bu hastalara muhakkak ya ameliyatla ya da stent işlemiyle müdahale etmek gerekiyor. Biz de hastaya karotis dediğimiz şah damarına stentleme kararı aldık. İşlem için hastamızı anjiyo laboratuvarına aldık. Şah damarındaki ciddi darlığa müdahale ettik ve oraya bir adet stent koyduk. Bu işlem hastanemizde ilk defa yapıldı. Dediğim gibi karotis darlıkları yani şah damarı darlıkları önemli bir felç inme sebebidir. Bunu engellemek için alternatifler arasında hem ameliyat hem stentleme işlemi var. Stentleme işlemi iz bırakmaması, kasıktan lokal anestezi ile yapılması, genel anestezi ihtiyacı olmaması nedeniyle son zamanlarda daha çok tercih ediliyor. Hastamız bu işlem sonrası herhangi bir sıkıntı yaşamadı, sağlığına kavuştu. Bundan sonra da hastayı takip etmeye devam edeceğiz. Hastanemizde ilk kez yaptığımız şah damarı stent işlemini Kardiyoloji Hekimi Uzm. Dr. Ramazan Gündüz ve Girişimsel Nöroloji Hekimi Uzm. Dr. Ezgi Sezer Eryıldız ile birlikte yaptık” dedi. “Göğsümde daralma ve nefes alamama şikayetlerim vardı” Operasyonu geçiren hasta Talip Ökten ise yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Yaklaşık 1.5-2 ay önce göğsümde daralmalar nefes alamama gibi şikayetlerim başladı. Bunun üzerine bir gece sabah saat 04.00 civarlarında bu şikayetim yükseldiği için devlet hastanesine müracaat ettik. Burada entübe üzerine özel bir hastaneye sevk edildim ve orada 10 gün sonra kendime geldiğimde bir anjiyo geçirdim. Oradaki doktorlar bu işlem için Manisa Şehir Hastanesini tavsiye ettiler. Bunun üzerine Manisa Şehir Hastanesi’ne müracaat ettim ve Uzm. Dr. Burak Bey ’de anjiyomu gerçekleştirdiler. Şu an çok iyiyim. Hepsine tekrar tekrar teşekkür ediyorum”
10 Eylül 2024 Salı - 11:35
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ikinci anjiyo cihazı kuruldu
Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kurulan ikinci anjiyo cihazı sayesinde, kalp ve damar hastalıkları tedavisinde önemli iyileşmeler sağlanarak, hastaların teşhis ve tedavi süreçleri daha güvenli ve hızlı hale gelecek. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi, sağlık hizmetlerini iyileştirme çalışmalarına bir yenisini ekleyerek modern bir anjiyo cihazını daha bünyesine kazandırdı. Hastalar, ikinci cihaz sayesinde daha kısa sürede, etkili ve doğru teşhis alarak tedavi edilebilecek. Bu gelişme, hastaların tedavi sürecinde yaşadıkları zorlukları azaltacak ve sağlık hizmetlerini daha kısa sürede sunacaktır. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Zülkif Karahan şu ifadeleri kullandı: “Bugün ikinci cihazımız olan Anjiyo Cihazını kullanmaya başladık. Hastanemizde daha önceden de bir cihazımız vardı. Ancak hasta yoğunluğu fazla olduğunda özellikle elektif hasta anında haliyle sıkıntılar oluşuyordu. Yeni getirilen bu cihazla birlikte Koroner Anjiyografinin dışında farklı hastaları da almaya başladık. Bunların arasında özellikle aritmi, pil ve konjenital kalp hastaları (kalbinde delik hastalar) huzurlu bir şekilde bu cihazımızla tedavi etmeye çalışacağız. Yeni cihazın gelmesiyle Hekim olarak bizleri çok rahatlattı. Bu cihazın getirilişinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini aktardı. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanemizin Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Ferhat Yıldız, “İkinci anjiyo cihazımızın bölgeye kazandırılmasında başta Sağlık Bakanlığımız ve İl Sağlık Müdürümüz Uzm. Dr. Saffet Yavuz’a çok teşekkür ediyoruz. Jeopolitik olarak İlimiz komşu şehirlerden de sevk alan bir yer. İkinci anjiyo cihazımızın bölgeye kazandırılmasıyla beraber hem kendi hastalarımızı hem de çevre illerimizden gelecek hastalarımızı sıra beklemeden hızlıca tedavi edebileceğiz. Ayrıca bu yeni cihazla sadece anjiyo değil, periferik damar hastalıklarda da gereken işlemleri yapmış olup Hastanemizde yeni adımlarla hizmet vereceğiz.” şeklinde kaydetti.
10 Eylül 2024 Salı - 11:13
Ergenlik döneminde obezite cerrahisi
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, son yıl yıllarda fiziksel aktivitenin azalmasına bağlı olarak ergenlik döneminde ortaya çıkan önemli bir sağlık problemi olan obezite hastası 4 kişi tedavi edildi. Obezite Cerrahisinin yetişkinlerde olduğu gibi ergenlerde de geleneksel kilo verme yöntemleriyle kilo kaybı sağlayamayan hastalar için hayat kurtarıcı olduğunu belirten Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan; 16-19 yaşları arasında dört obezite hastasını aynı gün ameliyat etti. Operasyonların başarı ile geçtiğini dile getiren Prof. Dr. Pehlivan, hastaların sağlık durumlarının iyi olduğunu bildirdi. Operasyon sonrası düzenli aralıklarla hastaların kilo kaybı ve tahlillerini değerlendirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Pehlivan, hastaların ideal kilolarına kavuşarak sağlıklı yaşama adım atmalarını hedeflediklerini belirtti. Erişkinlerde olduğu gibi adolesan(ergenlik) ve çocukluk çağı dönemde uygulanan obezite cerrahisinde ekip çalışmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Pehlivan, “Adolesan dönem cerrahilerimiz rutinde devam ediyor. Kliniğimizde aynı gün üç adolesan dönemde olan hastamızı ameliyat ettik. Bu hastalarımızdan biri ablası ile birlikte ameliyata girdi. Yıllardır bu işin içindeyim. Bu alanın ilklerindenim. Tabi ki bir takım çalışması dahilinde olan bir operasyon. Arka planda Çocuk Ruh sağlığı ve Hastalıkları, Anestezi Anabilim dalından ve Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalından hocalarımız bu operasyonun ön hazırlığında çok büyük emek verdiler. Bu bütünün sağlanması başarı katkı sağlıyor. Ameliyat öncesinde de sonrasında da ekibimiz takiplerine devam edecek” dedi. Ameliyat olan hasta ve aileleri de zor bir karar olduğunu çok araştırdıktan sonra tercihlerini Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden yana kullandıklarını belirtti. Diyet ve egzersizle sonuç alamadıklarını ifade eden hastalar, bir dizi değerlendirmeden sonra ameliyata uygun görüldüklerini belirtti. Ameliyat sürecinin iyi geçtiğini belirten hastalar, daha sağlıklı bir yaşama adım atacakları için mutlu olduklarını belirterek Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne teşekkür etti.
10 Eylül 2024 Salı - 10:54
Op. Dr. Doğuşcan Kurular hasta kabulüne başladı
Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne atanan Op. Dr. Doğuşcan Kurular hasta kabulüne başladı. Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne doktor atamaları devam ediyor. Bu kapsamda hastanenin Genel Cerrahi Polikliniğine atanan Op. Dr. Doğuşcan Kurular hasta kabulüne başladı. Bilecik İl Sağlık Müdürlüğünce yapılan açıklamada eksiklik görülen polikliniklerde doktor atamalarının devam edeceği belirtildi.
10 Eylül 2024 Salı - 10:33
Ergene Devlet Hastanesi inşası sürüyor
Ergene Kaymakamı Kadir Duman, yapımına kısa süre önce başlanan Ergene Devlet Hastanesi inşaatını inceleyerek yapılan çalışmalarla ilgili olarak bilgiler aldı. Kaymakam Kadir Duman ihale sonrası müteahhit firmaya yer teslimi yapılan Ergene Devlet Hastanesi inşaatında son durumu yerinde inceledi. Hastaneye ilişkin firma yetkililerinden bilgi alan Kaymakam Duman, müteahhit firmaya iş planlarını iyi yapmalarını, malzemeleri önceden tedarik ederek, ekiplerini oluşturmalarını istedi. Kaymakam Duman Ergene’de büyük bir ihtiyacı karşılayacak devlet hastanesinin zamanında ve eksiksiz tamamlanması hususunda azami gayret gösterilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
10 Eylül 2024 Salı - 10:31
Kalın bağırsak kanseri hasta doğal delik cerrahisiyle sağlığına kavuştu
Yaklaşık 2 ay önce kolon kanseri teşhisi konulan 58 yaşındaki Hülya Bakır, Gaziantep Şehir Hastanesinde laparoskopi yöntemiyle ameliyat edildi. Doğum kanalı kullanılarak hastalıklı parça çıkarıldı. Gaziantep’te 2 ay önce kalın bağırsak kanseri teşhisi konulan 58 yaşındaki Hülya Bakır, laparoskopi yöntem ve doğum kanalı kullanılarak hastalıklı parça alındı. Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Hülya Bakır, saç dökülmesi ve kabızlık şikayetiyle başvurduğu Aile Sağlığı Merkezinde yapılan testle kalın bağırsak kanseri olduğunu öğrendi. Tedavi için Gaziantep Şehir Hastanesine başvuran Bakır’ın gastroenteroloji kliniğinde yapılan tetkikler sonucu yaklaşık 2 ay önce kanser teşhisi konuldu. Karın üzerinde büyük kesiler açmaksızın karın boşluğuna ulaşılmasını sağlayan cerrahi teknik olan laparoskopi yöntem ve doğum kanalı kullanılarak hastalıklı parça alındı. Sağlığına kavuşan ve hastaneden taburcu olmaya hazırlanan Hülya Bakır, ameliyatının laparoskopi yöntem ve doğum kanalı kullanılarak hastalıklı parça ile yapılmasından dolayı hiç ağrısının olmadığını ve sürecin çok rahat geçtiğini söyledi. “Eğer erken teşhis olmasa belki de bu hastalıktan kurtulamayacaktım” 30 yıla aşkın süredir sigara içtiğini ve kendisine doktorların içme demesine rağmen dinlemediği için pişman olduğunu anlatan Bakır, "Bana doktorlarım çok söyledi içme diye. Dinlemedim ve içtim, lütfen sigara içmeyin. Ben kendime ve doktoruma söz verdim. Tekrar dünyaya gelemeyeceğiz, onun için asla ağzıma koymayacağım. Eğer erken teşhis olmasa belki de bu hastalıktan kurtulamayacaktım. Çocuklarıma, torunlarıma kavuşmak istiyorum. Ben çok mutluyum, Allah’ın sayesinde şu an çok iyiyim. Sigara beni mahvetti, ben bile bile yaptım. O kadar pişmanım ki geç kaldım. Yeniden bir hayata başlayacağım ve içmeyeceğim. Hayatımı yaşayacağım" dedi. Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ufuk Uylaş ise doğum kanalını kullanarak hastalıklı parçayı çıkardıklarını, laparoskopi ve doğal delikten spesmen olarak adlandırılan bu yöntemin kalın bağırsak ameliyatlarında yapılabildiğini ve hastanın kısa sürede normal yaşamına dönebildiğini anlattı. Dr. Uylaş, kanser tanısının kansızlık ve anemiyle, gaitada gizli kan sonrası kolonoskopi yapılmasıyla ortaya çıktığını anlatarak, "45 yaş üstü tüm hastalarımıza biz tarama kolonoskopisini önermekteyiz. En azından gaitada gizli kan teşhisi yapılması, kanserin erken teşhisi için çok önemlidir" ifadelerini kullandı.
10 Eylül 2024 Salı - 10:15
MEAH’ta 10’uncu uzman hekim Dr. Çakmak oldu
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği’nde uzmanlık eğitimi alan Dr. Mehmet Turan Çakmak, uzmanlık sınavını başarıyla tamamlayarak Acil Tıp Kliniğinin 10’uncu uzmanı oldu. Aynı zamanda, hastanenin 150’inci araştırma görevlisi hekimi olarak, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi ailesine önemli bir katkı sağladı. Sınav, Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yalçın Gölcük başkanlığında gerçekleştirildi. Jüri üyeleri arasında Prof. Dr. Ethem Acar, Prof. Dr. Birdal Yıldırım, Doç. Dr. Kıvanç Karaman ve Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Demir yer aldı. Sınav komisyonu, Dr. Çakmak’ın bilgi birikimi ve uzmanlık alanındaki yetkinliğini takdir etti. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dr. Mehmet Turan Çakmak’ı uzmanlık yolculuğunu başarıyla tamamlamasından ötürü tebrik ederken, mesleki hayatında da başarılarının devamını diledi.
10 Eylül 2024 Salı - 10:09
83 ülkeden 500 ortopedist İstanbul’da buluştu
Acıbadem Üniversitesi Uluslararası Eklem Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi desteğiyle düzenlenen ‘Artroplasti’de Dünya Uzmanları Toplantısı (World Expert Meeting in Arthroplasty) için protez cerrahisinde uzman 83 ülkeden 500 ortopedist, İstanbul’da bir araya geldi. Kalça ve diz protezleri konusunda uzman 83 ülkeden 500 ortopedist, İstanbul’da buluştu. Kalça ve diz protezlerinin ele alındığı toplantıya 360 konuşmacı ve 140 izleyici ortopedist katıldı. Bu alanda dünyanın en önemli ortopedistlerinden olan Prof. Dr. Javad Parvizi başkanlığında 2 gün süren toplantıda 64 tartışmalı konuda uzlaşmaya varıldı. Diz ve kalça protezlerinde gelecekte uygulanacak yeni tedavi yöntemleri tartışıldı. ‘Artroplasti’de Dünya Uzmanları Toplantısı’na 12 bilimsel dergi editörü de eşlik etti. Alınan kararlar 15 dile çevrilerek tüm dünya hekimlerine sunulacak. İnsan vücudunda yıpranan eklemlere uygulanan protez tedavileri ile hareketliliğin devamı sağlanıyor. Tüm dünyada yılda 2 milyon 500 bin kişiye protez uygulandığı varsayılıyor. Dünya nüfusunun yaşlanmasıyla bu sayının daha da artacağı öngörülüyor. Protez ihtiyacının daha da artması tahmin ediliyor. Bu kapsamda gelişen teknolojiyle yeni yöntemler de hızla gelişiyor. Yeni gelişmelerin ve tedavi şekillerinin hastaya sağladığı yararlar konusundaki tartışmalı konuları ele almak üzere ilk kez bir konsensüs toplantısı düzenlendi. Acıbadem Üniversitesi Uluslararası Eklem Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi desteğiyle düzenlenen ‘Artroplasti’de Dünya Uzmanları Toplantısı (World Expert Meeting in Arthroplasty) için protez cerrahisinde uzman 83 ülkeden 500 ortopedist, İstanbul’da bir araya geldi. ‘‘Ortak karar alınması hastalara büyük fayda sağlayacak’’ 2 gün süren konsensüs toplantısının başkanlığını; ortopedik cerrahi konusunda 700’ü aşkın bilimsel makalesi bulunan Acıbadem Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Javad Parvizi yaptı. Parvizi, önceki yıllarda ABD Philadelphia’da iki kez ortopedik cerrahide enfeksiyonlar konusunda konsensus toplantıları düzenleyerek, cerrahlar arasında uzlaşmaya varılmasını sağlamasıyla tanınıyor. Parvizi, protez cerrahisine ilişkin 300’e yakın tartışmalı konunun 64 başlığa indirgenerek bu toplantıda ele alındığını dile getirerek, tartışılan konular hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Parvizi, “Ortopedide; hasta seçimi, doğru operasyonun seçilmesi, rehabilitasyon süreçleri, fizyoterapiye ihtiyaç olup olmadığı, anestezi yöntemleri, ağrı yönetimi, total diz protezi ya da kısmi diz protezi yapılması, ameliyat sonrası hastaların hastanede kalış sürelerinin tespiti, ayakta cerrahi yapılması, protez ameliyatı geçiren hastalara yeniden cerrahi yapılıp yapılamayacağına dair konular üzerine yıllardır süren tartışmalar var. Burada tartışılan tüm bu konularda ortak kararlar alınması hastalara büyük fayda sağlayacak’’ dedi. ‘‘Kararlar 15 dile çevirilecek’’ 2 bilimsel dergi editörünün de katıldığı toplantıda, yürütme komitesi olarak sonuçların uluslararası prestije sahip Journal of Arthroplasty dergisinde yayımlanmasını kararlaştırdıklarını anlatan Dr. Parvizi, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Burada uzlaştığımız belgeler 15 dile çevrilecek. Bu belge, toplantıya katılamayan cerrahlara da dağıtılacak. Böylece dünya üzerindeki pekçok ortopedik cerrah bu toplantıda ortaya konan sonuçlara ulaşabilecek ve aynı tedavi yöntemlerinin izlenmesine katkı sağlayacak.” “Dünyayı İstanbul’a getireceğiz” Önümüzdeki yıl ortopedik enfeksiyonlar başlıklı konsensus toplantısının yine İstanbul’da yapılacağını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Parvizi, “Türkiye, özellikle tıp alanında keşfedilmemiş bir ülke, çünkü Türkiye’deki tıp çok yüksek standartlarda. Bu toplantı aynı zamanda farklı ülkelerden insanların Türkiye’deki sağlık hizmetlerini incelemeleri ve hem hastane hem şehir hem de ülkenin ne kadar muhteşem bir yer olduğunu fark etmeleri için bir fırsattı. Önümüzdeki yıl, 190 ülkeden bin 800 doktor gelecek. Tüm dünyayı İstanbul’a getireceğiz” dedi. ‘‘64 farklı konu tartışıldı’’ Acıbadem Üniversitesi Uluslararası Eklem Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi YK Üyesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tuncay ise bu toplantının merkezin bu kapsamdaki ilk bilimsel etkinliği olduğunu belirterek, ‘’Parvizi başkanlığında düzenlenen ve ‘Dünya Uzmanlar Toplantısı’ diyebileceğimiz bu uzlaşma toplantısı öncesinde bilimsel çalışmalar yapıldı. Güncel bilimsel bilgiler çerçevesinde oluşturulan veriler bir doküman haline getirildi. Bir sunumla aktarılan sonuçlar, başta ABD ve Avrupa’nın önde gelen sağlık kuruluşlarında görev yapan uzmanlar olmak üzere dünyanın 83 ülkesinde alanının önde gelen isimlerinden oluşan katılımcılarımızın tartışmasına açıldı. Ele alınan her konu için oylama yapıldı. Belli bir oranın üzerinde kabul alan konu başlıkları için süregelen tartışmalarla ilgili cevapların bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu cevaplar, alanında bilimsel olarak en üst seviyede sayılan Journal of Arthroplasty dergisinde yayımlanacak. Böylece tüm dünyada görülmüş olacak’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Toplantı ortopedide Türkiye’nin çekim merkezi olmasına katkıda bulunacak’’ Protez ameliyatlarında ele alınan 64 konudan birinin de enfeksiyon olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tuncay, “Bu toplantıda ayrıca hastaların enfekte olmaması için uygulanabilecek yöntemler ve hangisinin daha öncelikli olduğu gibi konular ortaya konuldu. Ayrıca uygun hastaların seçilmesi, her hastanın ameliyat edilmemesi, hastalara göre hangi tip tedavi yöntemlerinin seçilebileceği, tedavi sonuçlarının analizi gibi toplantı çıktıları önemli. İstanbul’da düzenlenen bu toplantının çok önemli bir çıktısı da; ortopedi alanında Türkiye’nin çekim merkezi haline gelmesine önemli katkı sağlamasıdır. Bu konudaki bilimsel birikimimizi, toplantı nedeniyle dünyanın farklı ülkelerinden katılan uzmanlar da görmüş oldu’’ dedi. Protez cerrahisinin tarihçesinin 1960’la uzandığını belirten Acıbadem Üniversitesi Uluslararası Eklem Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Tözün, de cerrahi yöntemlerin yeni teknolojilere bağlı olarak gelişim gösterdiğini kaydetti. Bu ameliyatların hastalara hareket özgürlüğü, ağrısız bir hayat ve artan yaşam kalitesi sağladığına vurgu yapan Prof. Dr. Tözün, “Gelişen teknolojiler ve yenilikçi yaklaşımlar sayesinde protezler en uygun şekilde vücuda yerleştirilebiliyor. Ayrıca kanama ve ağrı riski giderek düşüyor ve ameliyat sonrası daha hızlı iyileşme elde edilebiliyor. 16 yaşındaki bir hastaya da 102 yaşındakine de protez ameliyatı yapabiliyoruz. Burada önemli olan hastaya göre tedavi yaklaşımı benimsemek. Hayat kalitesini bozuyorsa, yaşamı kısıtlıyorsa hastanın gerekli tüm kontrolleri yapılarak, en ideal hale getirilerek yaşa bakmadan protez ameliyatı gerçekleştirilebiliyoruz” dedi. Ortopedi alanında yapılan konsensus toplantılarının Türkiye için de çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Tözün, toplantı sonuçlarının tedavi başarılarını artıracağına ve böylece hastalara sunacağı faydalara da dikkat çekti.
10 Eylül 2024 Salı - 10:09
Çocuklarda kıl dönmesi uyarısı: “Eskiden ayda 1-2 vaka gelirken şu an haftada en az 2-3 tane geliyor"
Son zamanlarda çocuklarda kıl dönmesi vakalarıyla daha sık karşılaştıklarını aktaran Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oktav Bosnalı, “Hareketsizliğin, obezitenin artmasıyla kıl dönmeleri hastaları da ne yazık ki artmaya başladı. Eskiden ayda 1-2 vaka gelirken şu an haftada en az 2-3 tane vaka başvuruyor. Toplum içerisinde bu hastalığın arttığını da gözlemliyoruz. Bir şikayet olduğunda hastaneye erken başvuralım” dedi. Halk arasında kıl dönmesi olarak bilinen pilonidal sinüsü, kuyruk sokumu bölgesindeki tüylerin terleme, çok oturma gibi nedenler sonucunda cildin içerisine doğru büyümesi ifade ediliyor. Uzmanlar son dönemlerde bu hastalığın çocuklarda görülme sıklığıyla ilgili konuşurken, ailelere önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Oktav Bosnalı, kişilerde yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen bu durumun oluşmasında hareketsizlik ve obezite durumlarının büyük risk oluşturduğunu söyledi. Doç. Dr. Bosnalı, hastalığa ve tedavi sürecine ilişkin bilgiler verdi. “Hareketsizliğin, obezitenin artmasıyla yaygınlaştı" Geçmişe nazaran şu an kıl dönmesi vakalarıyla daha çok karşılaştıklarını aktaran Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Oktav Bosnalı, “Kliniğimizde ortalama olarak her hafta 2 ya da 3 vakayı opere etmek zorunda kalıyoruz. Özellikle korona, eve kapanma dönemlerinde, hareketliliğin azalması, genç nüfusumuzda bilgisayar oyunlarının, televizyon, telefon kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte hareketsizliğin, obezitenin artmasıyla kıl dönmeleri hastaları da ne yazık ki artmaya başladı. Kıl dönmesi hastalığı genellikle kuyruk sokumu bölgesinde o bölgedeki kılların cildin dışına doğru değil de içine doğru büyümesi ve daha sonra o bölgede bir iltihaba, enfeksiyona yol açarak apseleşmesi ve dışarıya bir akıntı yapmasıyla karakterize bir hastalık. Hastalık, en başında yakalanırsa tedavisi çok kolay olmakla birlikte, tedavisi ihmal edilmiş, ilerlemiş vakalarda içeride daha büyük apse gelişiyor. Dolayısıyla ciddi bir cerrahi müdahale yapmak da gerekli olabiliyor. Bu bölgenin aşırı kıllı olduğu hastalar, aşırı şişmanlamış hastalar, uzun saatler boyunca oturup hareketsizlikten dolayı o bölgenin enfekte olmasına yol açabiliyorlar. Televizyon, bilgisayar karşısında çok vakit geçirmek, sürekli hareketsizlik bu hastalığı artıran en önemli sebep. Dolayısıyla hareketli olmak, kişisel hijyene dikkat etmek, mümkün oldukça açık havada spor yapmak bu hastalığın oluşmasını engellemede en önemli etken. Tedavisi noktasında şöyle bir çalışma yapıyoruz; önce hastalar bize geldiğinde değerlendiriyoruz. Apseleri çok ciddi mi, değil mi? Ne tip bir tedaviye yanıt veririler, onu anlamaya çalışıyoruz" dedi. "Haftada en az 2-3 tane vaka bize başvuruyor" Kıl dönmesi durumlarında tedaviye ilişkin bilgiler veren Doç. Dr. Bosnalı, "Çok da çeşitli tedavi formları var. Kapalı ameliyattan açık ameliyata veya ameliyatsız fenol ile birlikte yakmaya kadar çeşitli şekillerde bunları tedavi etmek mümkün. Eğer ilerlemeden yakalanmışsa fenol tedavisi ama çok ilerlemişse kapalı yöntemle de yapabiliyoruz, görerek içeriyi temizleyedebiliyoruz. Gerekirse o bölgeyi tamamen kazıyarak temizleyerek açık yöntemle de ameliyat edebiliyoruz. Ameliyat sonrasında da düzenli kıl temizliğinin yapılması hastalığın tekrarlamasını engellemek için önemli oluyor. Kişisel hijyene dikkat etmek, havadar elbiseler giymek, o bölgenin terli kalmamasına dikkat etmek önemli. 4 yıl önce kurulduğumuzdan bu yana eskiden ayda 1-2 vaka gelirken şu an haftada en az 2-3 tane vaka bize başvuruyor. Toplum içerisinde bu hastalığın arttığını da gözlemliyoruz. En önemli tavsiye sadece bu hastalık için değil bütün evlatlarımız için bilgisayar, ekran başında geçirilen süreyi azaltmak. Bu hem sosyokültürel gelişimleri hem de fiziksel sağlıkları için önemli. Açık alanlara çıkalım, çocuklarımıza spor yaptıralım. Hijyenlerine dikkat etsinler, aşırı dar, sentetik kıyafetlerden uzak duralım. Bir şikayet olduğunda mümkün olduğunda hastaneye erken başvuralım” dedi.
10 Eylül 2024 Salı - 10:02
Okullarda enfeksiyona dikkat: Çocuklarınızı hastalıklardan korumanın yolları
Okulların açılmasıyla viral enfeksiyonların artması aileleri endişelendiriyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İhsan Başpınar, çocukları enfeksiyonlardan korumak için ailelere önemli tavsiyeler vererek, okullarda da uygulanması gereken formülleri anlattı.
10 Eylül 2024 Salı - 10:00
Toplu ulaşım kabus olabilir: Metrolarda bulaşıcı hastalık tehlikesi
İstanbul’da okulların açılmasıyla birlikte artan toplu taşıma kullanımıyla ilgili olarak Mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, nemli ve karanlık metro ortamlarının sivrisinekler için üreme alanı oluşturduğunu belirtti.
10 Eylül 2024 Salı - 09:33
Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bursa’da buluşuyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Politik Kurulu’nun son toplantısında, 2025 yılı Konferansı’nın Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Bursa’da yapılmasına karar verildi. DSÖ’nün kent sağlığı alanında yerel yönetimler ile çalışan Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı, çalışmalarına 1988 yılında başladı. 5’er yıllık fazlar halinde belirlenen temalar ve kriterler kapsamında belediyelerin ve ulusal ağların bu kriterleri yerine getirmesi halinde üyelik başvuruları kabul ediliyor. Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 2003-2008 yıllarını kapsayan 4. Faz’dan itibaren üyeliği bulunuyor. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ise kurulduğu 2005 yılından beri Ulusal ağ olarak Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na üye. 2019 yılında başlayan 7. Faz süreci 2025 yılında tamamlanacak. DSÖ, bu ağ kapsamında politik kurul, bilim kurulu ve danışma kurulu oluşturarak çalışmalara rehberlik ediyor. Tek sağlık gündemini temel alan Politik Kurul’un üyeleri, işbirliğini ve iyi uygulama paylaşımını daha da geliştirmek amacıyla 5-6 Eylül 2024 tarihlerinde Çekya’nın Brno şehrinde bir araya geldi. Brno Belediye Başkanı Markéta Vakov’nın ev sahipliğinde ve DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölge Sorumlusu Kira Fortune’un koordinasyonunda gerçekleşen toplantıya Türkiye Sağlıklı Kentler Ulusal Ağı adına Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Emin Direkçi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Genel Sekreteri Murat Ar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlıklı Şehirler Proje Koordinatörü, İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürü Ahmet Toker katıldı. Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Politik Kurulunun üst düzey yöneticilerinin de katıldığı toplantının gündem maddelerinde, 7. Faz değerlendirmesi için ilk bulgular ve planlar hakkında geri bildirim sağlanması ve Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nın bir sonraki aşaması için stratejik yön ve hedefleri belirleyen 8. Faz için planlama sürecinin başlatılması vardı. Toplantının sonunda DSÖ Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağının 2025 yılı Konferansı’nın Bursa’da yapılmasına karar verildiği duyuruldu. Katılımcılara Bursa’nın tanıtım filmi sunuldu ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in davet mesajı yayınlandı. Konferans detaylarının Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölge Sorumlusu Kira Fortune liderliğindeki heyetin Eylül ayı ortalarında gerçekleştireceği Bursa ziyareti ile geliştirilmesi planlanıyor.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder