GENEL - 02 Aralık 2011 Cuma 15:31

GÜNEYDOĞU GAZİSİ DAL: "HAYATA DÖRT ELLE SARILIN"

A
A
A
GÜNEYDOĞU GAZİSİ DAL: "HAYATA DÖRT ELLE SARILIN"

Güneydoğu’da görev yaptığı karakola yönelik terörist sızlamalara karşı tuzaklanan el bombasının elinde patlaması sonucu ağır yaralanan İbrahim Dal, patlamada gözünü, işitme kabiliyetini ve ellerini kaybetti. Defalarca ameliyat olmasına rağmen yaşam mücadelesini hiç bırakmayan Dal, "Tüm engellere rağmen hayata dört elle sarılın" dedi.
Adana’nın Ceyhan ilçesinde yaşayan ve Güneydoğu’da görev yaptığı karakolda 25 Eylül 1998 tarihinde terörist sızmalara karşı tuzaklanan el bombasının elinde patlaması sonucunda ağır yaralanan 38 yaşındaki İbrahim Dal, söz konusu patlamada ağır yaralandı. Gözleri görmeyen, el ve ayaklarının yanı sıra iç organları da zarar gören Dal, yaşadıklarını anlattı.
25 Eylül 1998 tarihinden bu yana yaşadığı sıkıntıları dile getiren Dal, özellikle Ankara’daki Genelkurmay’ın Rehabilitasyon Merkezi’nde yeniden doğduğunu söylüyor. Dal, olaydan sonra birçok kez intihar etmeyi dahi düşündüğünü, sonra Allah korkusundan dolayı bu düşüncesinden vazgeçtiğini söylüyor.
Ankara’da Satranç sporu ile ilk kez tanıştığını belirten Dal, "Rehabilitasyon Merkezi’nde satranç sporu ile uğraştım. Yapamam, edemem diye düşünüyordum. Ama azmi hiçbir zaman bırakmadım. Ve bunu başardım. Şu anda turnuvalara katılıyorum. Bazen dereceler alıyorum. Bilgisayar tam benlik, o olmadan önce uykum kaçtığında kimseye çaktırmadan hep ağlardım, hep ağlardım. Ama şimdi uykum kaçınca geliyorum. Bilgisayarımı açıyorum. Buradan dünyanın dört bir tarafından insanlarla satranç oynayabiliyorum. Hatta
bazıları beni yenemeyince sinirleniyor. Masadan kaçıyorlar. Hoşuma gidiyor" dedi.
Dal, gün içinde yine bilgisayarla istediği arkadaşıyla iletişim kurabildiğini de belirterek, arkadaşlarıyla bilgisayar aracılığı ile konuştuğunu, haber ve müzik dinlediğini hatta özel bir programla film bile seyrettiğini söylüyor.
Güneydoğu Gazisi İbrahim Dal, ’Hasta olmayan, sağlığın kıymetini bilmez’ sözünün ne kadar doğru olduğunu ifade ederek, "Gerçekten hayat yaşamaya değer, insanların bazıları özürlülüğünü duygu sömürüsü haline getirip, cami avlularında veya başka yerlerde dileniyorlar bu beni kahrediyor. Birçok özürlü insanlar var çalışıyor, ama bazıları da devletimizin desteğine rağmen dileniyorlar, dilendiriliyorlar. Lütfen dilenmesinler" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.