GENEL - 20 Kasım 2017 Pazartesi 10:32

Babası Esad bombasıyla ölen 5 aylık Emira ağaç altında yaşıyor

A
A
A
Babası Esad bombasıyla ölen 5 aylık Emira ağaç altında yaşıyor

Suriye’de yaklaşık 7 yıldır devam eden iç savaşta Esad rejiminin attığı bombanın evine isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Fuat Şiko’nun eşi, 5 aylık kızı ve 3 oğlu Adana’da ağaç altında yaşam mücadelesi veriyor.

Suriye’de yaklaşık 7 yıldır devam eden iç savaşta Esad rejiminin attığı bombanın evine isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Fuat Şiko’nun eşi, 5 aylık kızı ve 3 oğlu Adana’da ağaç altında yaşam mücadelesi veriyor.


Suriye’de süren iç savaşın en son mağdurlarından biri de henüz 5 aylık olan Emira Şiko oldu. Babası Fuat Şiko (40) 6 ay önce Suriye’de Beşar Esad’ın uçaklarından atılan bombanın evlerine isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. O daha dünyaya gelmeden babasız kaldı. Anne Semira Şiko (35) önceleri Suriye’de savaşın ortasında yaşam mücadelesi vermeye devam etti. Ancak bombalar bir türlü bitmek bilmeyince bundan iki ay önce Suriye’den kaçıp 5 aylık bebeği, 6 yaşındaki Hasan, 5 yaşındaki Hüseyin ve 15 yaşındaki Ahmet Şiko isimli çocuklarını yanına alıp yaya olarak Hatay’dan Türkiye’ye kaçak yollardan giriş yaptı. Bir süre Hatay’da kalan anne Şiko daha sonra çocuklarıyla birlikte Adana’ya geldi. Ancak burada ne kalacak bir yeri ne de parası olmadığı için 28 gün boyunca otogarda yatıp kalktılar. Daha sonra Suriyeliler için çadır kent kurulduğunu öğrenen anne Semira Şiko çocuklarıyla birlikte buraya gidip kalmak istedi. Çadır kente gelen ancak Türkiye’ye kaçak yollardan giriş yaptığı ve kimlikleri olmadığı için aile çadır kente alınmadı. Aileye Adana İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gidip kimlik çıkartması gerektiği söylendi. Ancak Adana’yı bilmeyen ve gidecek yol parası olmadığı için aile buraya girip kimlik başvurusunda bulunamadı. Aile çadır kentin yanında tarlanın ortasında bir ağacın altına sığınarak şimdi burada yaşam mücadelesi veriyor. Havaların soğuması ve yağışların başlamasına rağmen 5 aylık Emira bebek ve tüm aile ağaç altında yaşam mücadelesi veriyor. Üstelik hiçbirinin ayağında ne çorap ne de ayakkabı var. Çocukların ayağında sadece terlik var.



"Esad vurdu babamız öldü o yüzden buraya geldik"


Semira Şiko’nun oğlu Ahmet Şiko, daha önce otogarda 28 gün kaldıklarını belirterek, "Bir pikapta yatıyorduk oradan da bizi güvenlikler kovdu. 2 gündür de bu tarlada kalıyoruz. Suriye’de evimize bomba atıldı babam orada şehit oldu. Babam öleli 6 ay oldu 5 aylık bir kardeşim var kulağı ve boğazı ağrıyor ama doktora götüremiyoruz çünkü kimliklerimiz yok. Kampa girmek istiyoruz onlarda bizi almıyorlar bizde burada kalıyoruz. Esad vurduğu için buraya kaçtık babamız öldü bakan kimse kalmadı, çocuklar küçük ne yapacağımızı bilmiyoruz" dedi.


Suriyelilere Türkiye’den başka kimsenin yardımcı olmadığını söyleyen Şiko şöyle devam etti:


"Ne diyeceğimi bilmiyorum söyleyecek bir şey kalmadı. Dünya Müslümanların üstüne oynuyor bu savaşlara sebep olanlar hepsi açıkta bellidir yani. Suriye’de 6’ncı sınıfta okuyordum burada da okumayı istiyorum ama nerede okuyacağız."



"Gece çakallar geliyor kocam olsa bizi korurdu"


Semira Şiko ise tarlada çocuklarıyla kaldığını, bebeğinin boğazı ve kulağının ağrıdığını, yemek yiyemediklerini belirterek, "Suriye’de eşim dışarı çıkıyordu bomba evin bir tarafına geldi ve evi komple indirdi kocam orada öldü. Ne yapacağım bilmiyorum param olsa kiraya giderim ya da çalışanım olsa eve para getirir kendimizi geçindiririz. Çocuklarım küçük en büyüğü 15 yaşında ne yapabilir ki. Gece burada yatarken yanı başımıza çakal geliyor. Kocam yanımda olsa bizi korurdu. Allah için çocuklarım için bizi içeriye kampa alsınlar burada kadın başıma ne yapabilirim. Bizi burada insanlar görmüyor mu buradan binlerce araba geçiyor nasıl görmüyorlar ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu savaşta baştaki insan Müslüman olsa kendi milletini öldürür mü" diye konuştu.


Yetkililer ise kampa kimliksiz girişin yasak olduğunu, ailenin kimliği olmadığı için kampa alınmadığını, İl Göç İdaresi’nden kimlik çıkarması gerektiğini bildirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Deprem bölgesinde kalıcı konutların teslimi devam ediyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından asrın felaketinin izleri silinmeye devam ediyor. Depremlerde köy evleri yıkılan Gaziantepli Enis Sezer ve ailesi de çelik karkastan yapılan yeni yuvalarına kavuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde; bin 240 şantiyede 110 binden fazla ekiple çalışmalarını sürdürüyor. Afetin birinci senesinde 76 bin konut hak sahiplerine teslim edilirken, 396 bin 220 kalıcı konutun inşası da devam ediyor. “Ellerinden gelenin daha iyisini yaptılar” Asrın felaketi olarak hafızalara kazınan depreme, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde ailesi ile birlikte yakalanan Enis Sezer, Mesthüyük köyünde çelik karkastan yapılan yeni köy evine kavuştu. Devletin, depremin ilk anından itibaren her zaman yanlarında olduklarını ve kendilerini hiç yalnız bırakmadığını ifade eden Sezer, “Nasıl yapılacak diye merak ediyorduk? Evleri yetiştirmek için yağmur, çamur, yaz, kış demeden sürekli çalışmalarına devam ettiler. Ellerinden gelenin daha iyisini yaptılar. Bu kadar güzel olacağını hiç beklemiyorduk” diye konuştu. “Vatandaşımız için en güzelini yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, her zaman depremzedelerin yanlarında olduklarını belirterek, "Enis kardeşimin de tüm depremzede vatandaşlarımızın da hiç endişesi olmasın. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onların yanındayız. Onlar için en iyisini en güzelini yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Kayseri’de Siyeri-i Nebi coşkusu Kayseri’de Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından düzenlenen Siyer-i Nebi Yarışması, 21 okulda gerçekleşti. Eğitim ve maneviyatın önemine vurgu yapmak amacıyla düzenlenen yarışma, öğrencilerin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i anlama ve anlatma becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Yarışma hakkında açıklamalarda bulunan AGD Kayseri Şube Başkanı Yusuf Şahin; öğrencilerin bu tür etkinliklerle manevi değerlere daha fazla önem vermelerinin sağlandığını belirtti. Şahin; "Siyer-i Nebi yarışması, gençlerimizin peygamberimizi daha yakından tanımalarını ve hayatını anlamalarını sağlamak amacıyla düzenleniyor. Bu tür etkinliklerle gençlerimizin manevi yönden gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu gibi etkinlikler gençler arasında manevi değerlere olan ilginin artmasına ve peygamberimizin hayatının daha geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlıyor. Biz de bu amaçla çalışmalarımızı genişleterek yapmaya özen gösteriyoruz. Bu sene de 21 okulda sınavı icra ettik. Gençlerin bu derecede ilgisi ile biz de heyecanlanıyoruz. Biz bu coşkuyu ile çalışmalarımızı da hızlandıracağız. Gençlerimizle faaliyetlerimiz aralıksız sürecek" dedi. Yarışmaya katılan öğrencilerin, Hz. Muhammed’in (s.a.v) hayatını ele alan kitaptan girdiği sınavda büyük bir heyecanla sınavı yaptıkları görüldü. Yarışmada dereceye giren öğrencilere çeşitli ödüller verileceği açıklandı.