SAĞLIK - 11 Ocak 2018 Perşembe 10:29

Sanal dünyadan çıkamayanlar dikkat

A
A
A
Sanal dünyadan çıkamayanlar dikkat

Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal medyanın algıyı değiştirerek insanı kendinden uzaklaştırdığını, üzgün, boşlukta, eksik, çaresiz hissedilmesine sebep olabileceğini söyledi.

Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal medyanın algıyı değiştirerek insanı kendinden uzaklaştırdığını, üzgün, boşlukta, eksik, çaresiz hissedilmesine sebep olabileceğini söyledi. Psikolog Baş, depresif ruh hali sürecinin kısa sürecekken, ellerden düşmeyen ekranlar nedeniyle üstesinden gelinmesi zorlaşan bir sorun haline geldiğini kaydetti.


Acıbadem Adana Hastanesi’nde görevli Psikolog Hande Nacar Baş, yaklaşık on sene önce internetten uzak ve sosyal medyadan bihaber olunduğunu ifade ederek, “Bugün sosyal medya ağlarının, anneanne ve babaannelerin dahi vazgeçilmezleri haline geldi. Devir değişiyor, zaman hafızamızı şaşkına çevirecek kadar hızlı akıyor. Elbette teknolojideki bu gelişmeler yeni nesil hastalıklar için de zemin hazırlıyor. Bunlardan biri de ruh halinde yaşanan değişimler ve depresyon. Kişileri yalnızlaştıran ve algılarının değişmesine neden olan sanal dünya da depresif ruh halinin uzamasında etkili olabiliyor” dedi.


Psikolog Hande Nacar Baş, depresyonu, kişinin kendisini üzgün, boşlukta, yalnız ve çaresiz hissettiği bir durum olarak tanımlayarak, “Genellikle yorgunluk ve bitkinlikle birlikte, kilo alma ya da verme, uyku süresinin artması ya da aksine oldukça azalması ve kişinin hayattan beklentisinin kalmadığı bir süreç yaşanıyor. Her on insandan dokuzunun hayatları boyunca en az bir defa yaşadığı bu duygu durum değişikliği depresyon tanısı koyabilmek için tek başına yeterli olmuyor. Aynı zamanda kişinin ne kadar zamandır bu süreci yaşadığı da oldukça önem taşıyor. İşte sosyal medya etkisi tam da bu noktada devreye giriyor. Algımızı değiştiren sosyal medya bizi kendimizden uzaklaştırıyor. Bu depresif ruh hali kısa sürecekken, elimizden bırakamadığımız ekranlar sürecin uzamasına ve dolayısıyla depresyona yaklaşılmasına neden oluyor” diye konuştu.


Oluşturduğu algı dünyaya bakışımızı etkiliyor


Sosyal medyanın oluşturduğu algının, kişinin dünyaya bakış açısını derinden etkilediği belirten Psikolog Baş, şöyle devam etti:


“İmrenmek yerini kıskançlığa bırakıyor. Sahip olduklarımızın değerini bilmek yerine sahip olamadıklarımızın hayalini kurarak hayatımıza devam ediyoruz. Tatildeki komşumuzun, çocuğuna doğum günü organizasyonu yapan kuzenimizin, eşi ile romantik bir yemek yiyen arkadaşımızın hayatına tanıklık ediyoruz. Kıskanmayla karışan imrenme duygusuyla beraber günümüz de keyifsiz geçmişse, bu keyifsizlik daha da katlanıyor. Ama bir türlü de o telefonu elimizden bırakamıyoruz.”



"Çocuklarımıza karşı yetersizlik hissedebiliyoruz"


Hande Nacar Baş, sanal dünyanın oluşturduğu algı değişiminin en büyük ispatının ergenler olduğunu kaydederek, “2016 yılında yapılan bir araştırmada, sosyal medyanın özellikle ergenlerin dünyayı algılama şekillerini etkilediğini ve depresyonun var olma ihtimali ile sosyal medya kullanımı arasında bağlantı olduğunu gösteriyor. Doyumsuz, memnuniyetsiz ve hatta kıskanç nesiller yetişiyor. Kendi yaşıtını kırmızı ruj sürmüş gören genç kız kendisi de onun gibi olabilmek için evi birbirine katabiliyor ya da farklı bir nedenle öfkeden deliye dönebiliyor. Küçük yaşta kıskançlığı öğrenmenin yanı sıra aynı zamanda kendini eksik hissedebiliyor. Hatta güven kaybı oluşturabiliyor. Bu durum ebeveynleri de zorluyor. Eksiklik hissetmemesi için onaylanmasa da dileği yerine getiriliyor. Vermek istediği terbiyeyi veremeyen, hatta yanlış olduğunu bile bile böyle davranmak zorunda kalan ebeveynler kendilerini yetersiz hissedebiliyor” şeklinde konuştu.



"Mutluluğun kaynağını ekonomik göstergelerde arıyoruz"


Baş, "Herkes geziyor, herkes alışveriş yapıyor, herkes para harcıyor sanıyoruz. ‘Ekonomi bir tek bizi mi etkiliyor’ diye düşünebiliyoruz. Aklımıza takılan bu düşünceler uzun vadede mutluluğun kaynağını maddiyatta aramaya ve dolayısıyla mutsuzluğa neden olabiliyor" dedi.


Görülen dünyanın sahte olduğunun unutulduğunu söyleyen Baş, şunları kaydetti:


“Kim eşi ile kavgasını sosyal medyada yayınlar? Kim kendini eksik hissettiğinde, küçük düştüğünde paylaşır yaşadıklarını? Ya da kim çocuğunun zayıflarla dolu karnesini yayınlar? İşte bu gerçeklerden uzak her şeyin tozpembe görüldüğü dünyanın sahte olduğunu unuttuğumuzu hatırlıyoruz. Bütün gün çalışıyoruz, akşam eve gitmeyi, koltuğa kıvrılmayı belki biraz eşimizle sohbet etmeyi hayal ediyoruz. Eve giriyor, telefonu elimize alıyor ve birden bire eşimizin bizi yeterince sevmediği algısına kapılabiliyoruz. Elindeki güllerle kocaman gülümseyen kadının saçlarına, yüzüne imreniyoruz. Bu kadına benzersem eşim beni daha çok sever düşüncesiyle soluğu kuaförde alıp sevilmek için kendimizi değiştirmek için uğraşıyoruz. Fakat bu sırada eşimizle sohbet etmek aklımıza gelmiyor.”


Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal medyadan tamamen uzaklaşmanın çok da mümkün olamayacağını ifade ederek, “Bu gerçekleri de kabul edip yüzleşmek ve ona göre hareket etmek gerekiyor. Sosyal medyadan olumsuz etkilenildiği, düşüncelerinize zarar verdiğinizi hissettiğinizde telefonu köşeye koyun ve gerçek olan ne varsa ona odaklanın” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Otomobile çarpan motosiklette bulunan iki genç hayatını kaybetti: Araçtaki yolcu kaza anını şans eseri kayda aldı Denizli’de hatalı sollama yaptığı esnada önüne çıkan otomobile arkadan çarpan motosiklet sürücüsü ile yolcu konumundaki arkadaşı yaşamını yitirdi. Motosikletin çarptığı otomobildeki yolcu, şans eseri cep telefonuyla kaza anını kayda aldı. Kaza, Pamukkale ilçesi Zeytinköy Mahallesi Acıpayam Bulvarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; Zekeriya Akhan (21) yönetimindeki 34 VG 8057 motosiklet, bulvar üzerinde ilerlerken aynı yöne seyir halinde olan midibüsü geçmek istedi. İddiaya göre hatalı sollama yapan genç sürücünün kullandığı motosiklet, önüne çıkan Veli Çakmak yönetimindeki 20 ANA 451 plakalı otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü ve yanında yolcu konumunda bulunan arkadaşı Rahman Çabuk yola savruldu. Metrelerce sürüklenen motosiklet ise park halindeki bir kamyonete çarparak durabildi. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalede bulunduğu iki genç ambulansla Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Durumları ağır olan Zekeriya Akhan ve Rahman Çabuk, hastanede doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamlarını yitirdiği öğrenildi. Otomobil sürücüsü Veli Çakmak ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Motosikletin çarptığı otomobilde ise yolcu konumunda bulunan bir kişi cep telefonu ile video kaydı aldığı sırada kazayı da çekti. Görüntülerde seyir halinde olan otomobile arkadan çarpıldığı ve aracın savrulduğu görülüyor. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İstanbul Sarıyer’de uygulamadan kaçan otomobil sürücüsü, park halindeki araçlara çarptı: 2 yaralı Sarıyer’de uygulama yapan polislerin ‘Dur’ ihtarına uymayarak kaçan şüpheli sürücü, ara sokakta park halindeki araçlara çarparak durabildi. Kazada, otomobilde bulunan 2 kadın yaralanırken otomobilde bir adet silah ve bıçak bulundu. Şüpheli sürücü, kelepçelenerek ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Olay, saat 01.30 sıralarında Sarıyer Bahçeköy Merkez Mahallesi İnönü Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Bahçeköy Yolu’nda uygulama yapan polis ekiplerinin ‘Dur’ ihtarına uymayan 34 GVP 053 plakalı otomobil sürücüsü, ’Dur’ ihtarına uymayarak uygulamadan kaçtı. Polis ekipleri kaçan şüphelinin peşine düşerken şüpheli sürücü, ara sokaklara girerek izini kaybettirmek istedi. İnönü Caddesi’ne aşırı hızlı girdiği iddia edilen şüpheli bilinmeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybedince park halindeki araçlara çarptı. Çarpmanın etkisiyle park halindeki bir araç bina girişindeki doğalgaz kutusuna çarparken, yaşanan kazada 5 araç hasar gördü. Uygulamadan kaçan otomobilde bir adet silah ve bıçak bulundu Polis uygulamasından kaçan ve ara sokakta araçlara çarparak duran otomobilde bulunan 2 kadın hafif yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. İsmi öğrenilemeyen araç sürücüsü ise aracı kullanmadığını iddia ederken, polis ekipleri çelişkili ifade veren sürücüyü kelepçeleyerek ifadesi alınmak gözaltına aldı. Öte yandan araçta yapılan incelemelerde, bir adet silah ve bıçak bulundu. Yaralılar ise ilk müdahalenin ardından tedbir amacıyla hastaneye götürüldü. Yaşanan kazada, park halindeki 4 otomobil, şüphelinin kullandığı otomobil ve doğalgaz kutusu hasar gördü. Polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
İstanbul İstanbul Havalimanı’nda gövdesinin üzerine inen uçak bulunduğu yerden kaldırıldı İstanbul Havalimanı’nda gövdesi üzerine inen kargo uçağı, çekici yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı. İstanbul Havalimanı’nda Fedex Havayolları’na ait kargo uçağı, ön iniş takımları açılmayınca gövdesi üzerine piste iniş yaptı. İniş sırasında sürtünmenin etkisiyle kısa süreliğine alevlere teslim olan uçak ekiplerin müdahalesi ile söndürülürken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Kaza kırım ve İGA İstanbul Havalimanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele ekibi (ARFF) yaptığı çalışmalarının ardından, önce uçakta bulunan yükler boşaltıldı ardından da kargo uçağı, çekici araçlarla bulunduğu yerden kaldırıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "İstanbul Havalimanı’mızda gövdesi üzerine inen kargo uçağının ekiplerimiz tarafından kaldırılma çalışmaları başarıyla tamamlandı. Pistimiz, uçağın çekilmesinin ardından hassasiyetle temizlendi. Gerçekten işinin ehli olan ekiplerimiz, pist alanında saatler süren, organize ve çok titiz bir çalışmaya imza attı. Elim sonuçlara varabilecek bu tarz durumların önlenmesine örnek teşkil edecek bir müdahale ve çalışma performansı sergilediler. Olayın yaşanmaya başladığı ilk dakikadan itibaren soğukkanlı bir şekilde, strateji ve eylem planı oluşturarak hareket eden her bir görevlimizi kutluyorum. Kargo uçağının personeline ve İstanbul Havalimanı çalışanlarımıza yeniden geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim; her türlü kaza ve beladan ülkemizi, milletimizi ve tüm insanlığı korusun" ifadelerine yer verdi.