EKONOMİ - 22 Ocak 2018 Pazartesi 17:46

ÇKA Mali Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı

A
A
A
ÇKA Mali Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı

Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) 2018 yılı Mali Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın katılımıyla yapıldı.

Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) 2018 yılı Mali Destek Programları Bilgilendirme Toplantısı Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın katılımıyla yapıldı.


ÇKA Genel Sekreteri Dr. Lutfi Altunsu, ajansın bu yıl da dahil olmak üzere kurulduğu yıldan bu yana ilan ettiği 9 mali destek programı ile ekonomik ve sosyal alana hitap eden 27 alt program uyguladığını ifade ederek, “Bu projelerle bölgemizde de ciddi anlamada proje hazırlama kapasitesi elde etmiş olduk. Kurulduğumuz yıldan bu yana 226,7 milyon TL kaynağı bölgeye aktarmış bulunuyoruz. Mali destek kapsamında 717 projeye, doğrudan faaliyet desteği kapsamında 54 projeye, teknik destek kapsamında 158 projeye destek vererek bölgenin proje kapasitesine on yıl içerisinde destek sağlamış olduk” dedi.



2018 yılında 4 farklı programa 24 milyon TL kaynak


Kalkınma ajanslarının 2018 yılı itibari ile faaliyetlerini sonuç odaklı çalışmalara dayandırarak gerçekleştireceğini belirten Altunsu, ÇKA olarak bu yıl açılan 24 milyon TL bütçeli 4 mali destek programları için 3 tane sonuç odaklı program tasarladıklarını vurguladı.


Altunsu, programlarla ilgili şu açıklamalarda bulundu:


“İlk program akıllı ihtisaslaşma, akıllı uzmanlaşma perspektifi ile rekabetçiliği artırma programı olarak planlandı. Bu programda elde etmek istenilen sonuç göstergeleri ise hedef ülkelere ihracat yapan firma sayısını artırmak, ar-ge merkezli işletme sayısını, ar-ge personel sayısını ve anahtar etkinleştirici teknolojilerden oluşan proje ile küme sayılarımızı artırmak olarak sıralayabiliriz. İkinci program turizmle ilgili programdır. Burada hedef pazarlara odaklanıp turizmden elde edilen katma değerin artırılması amaçlanıyor ve başarı göstergeleri ise, hedef ülkelerden gelen turist geceleme sayısını artırmak, kalite standardını yükselten tesis sayısını artırmak, turizm destinasyon sayısını artırmak ve turizm gelirini artırmak olacak. Üçüncü programda ise dezavantajlı mahallelerde, sosyo ekonomik gelişmişlik farklarını azaltmak için sosyal ve fiziki altyapının güçlendirilmesi hedefleniyor. Burada ki sonuç odaklı başarı göstergelerimiz ise, okullaşma, sınav başarısı ve ortalama eğitim süresinde artış, bebek ölüm oranında iyileşme, vatandaşın hizmetlere erişim ve memnuniyet oranlarının yükseltilmesi ve dezavantajlı grupların istihdam oranlarının yükseltilmesi olacaktır.”


Altunsu, ajansın sağladığı desteklerin 24 milyon TL ile sınırlı olmadığına da değinerek, bu rakama, 21 milyon TL destekli güdümlü projeler ve Kalkınma Bakanlığı’nın Cazibe Merkezleri Programı ile sağlayacağı 25 milyon TL’lik destekler de eklendiğini bildirdi.


Adana Valisi Mahmut Demirtaş, ÇKA tarafından bugüne kadar uygulanan destek programları ile Adana ve Mersin illerine 226,7 milyon TL tutarında kaynak tahsis edildiğini vurgulayarak, “Hazırlanan ve uygulanan bu projeler ile kamu kurumlarımız, özel sektörümüz ve sivil toplum kuruluşlarımız proje hazırlama ve uygulama konularında önemli deneyimler kazanmıştır. Bu bağlamda 2018 yılında yürüteceğimiz 4 Mali Destek Programının da bölgemiz için hem tahsis etmeyi öngördüğümüz 24 Milyon TL tutarındaki kaynak hem de kazanılacak proje deneyimi ve kapasitesi açısından büyük katkılar sunacağı kanaatindeyim” şeklinde konuştu.


Vali Demirtaş, özel sektörü, kamu kurum ve kuruluşlarını, sivil toplum kuruluşlarını yeni açılan hibe desteklerinden faydalanmak için projeler üretmeye davet ederek sözlerine son verdi.


Konuşmaların ardından, Proje Uygulama Birim Başkanı Ahmet Rifat Duran mali destek programları ile ilgili teknik sunum gerçekleştirdi. Toplam bütçelerinin 24 milyon TL olan 4 mali destek programından Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Mali Destek Programı bütçesinin 9 milyon TL, diğer 3 adet küçük ölçekli altyapı programlarının bütçesinin ise 5’er milyon TL olduğunu belirten Duran, proje detaylarını anlattı.


Toplantı soru cevap kısmı ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.