EKONOMİ - 21 Haziran 2018 Perşembe 17:56

Adana’da soğan ve patatesin ekim alanı azaldı, fiyatlar tavan yaptı

A
A
A
Adana’da soğan ve patatesin ekim alanı azaldı, fiyatlar tavan yaptı

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, soğan ve patates fiyatlarındaki artış hakkında değerlendirmede bulunarak, Adana’da yüzde 50 oranında verim düşüklüğü yaşandığını, Hatay’da ise tır üzerinde soğanın kilosunun 4-4.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, soğan ve patates fiyatlarındaki artış hakkında değerlendirmede bulunarak, Adana’da yüzde 50 oranında verim düşüklüğü yaşandığını, Hatay’da ise tır üzerinde soğanın kilosunun 4-4.5 TL olduğunu bununda iç piyasaya daha yüksek fiyatlarla yansıyacağını söyledi.


Adana’da ekim alanı azalan soğan ve patates hasat edilince iklim koşullarından dolayı oluşan mantar hastalıkları yüzünden verim alınamadı, fiyatlar arttı. Fiyatların 7 TL’yi bulmasıyla Ekonomi Bakanlığı devreye girerek patates ve soğanın ithal edileceğini bildirdi.


Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, bu yıl Adana’da soğan hasadının havaların sıcaklığından dolayı erken yapıldığını belirterek, “Yağışların çok olması, havaların sıcak gitmesinden dolayı soğanda mantar hastalıkları oldu ve verim alınamadı geçen yıla oranla yüzde 50 verim düşüklüğü yaşandı. Soğanın ilk etapta fiyatı azdı hasatta da verim düşünce fiyat hızla yükseldi. Adana’da en son geçen mayıs ayı sonunda 1.40 TL iken şuan Reyhanlı’da tır üzerinde soğanın kilosu 4-4,5 TL ve bu iç piyasaya daha yüksek fiyatta yansıyacak. Soğanda tüm bölgelerde hastalıklar oldu ve piyasada arz talep dengesinde sıkıntılar oldu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin açıklamasına göre yurtdışından soğan-patates ithal edilecek. Bu ithal süreci en azından 10 gün sürecek ama 10 güne Amasya’daki soğanların hasadı başlayacak. Reyhanlı soğanının da hasadı 10 gün daha sürecek. Amasya’da da afetler yaşandı ama verim düşük olursa bu fiyatlar bu şekilde seyredecektir” diye konuştu


Doğan, Adana’da 35 bin dönümün üzerinde soğan ekildiğini geçen yıllara oranla soğan ekiminin Adana’da azaldığını ifade ederek, “Adana’da soğan ekim alanı geçen yıl 41 bin dönümken 35 bine düştü. Verim düşüklüğü de olunca çiftçi zarar etti. Bu yıl az ekildi” dedi.


Patates de aynı soğan gibi havaların sıcak gitmesi ve yağış olmasından dolayı mantar hastalıkları oluştuğunu belirten Mehmet Akın Doğan, “Bunlar oluşunca verim az oldu depolardaki patatesler, soğanlar tüccarlar tarafından ‘Adana’da nasıl olsa çıkacak’ düşüncesiyle piyasaya sürüldü. Adana’da verim düşük olunca hayal kırıklığı oluştu. Adana’da ilk patates hasadı başladığında 1-1.20 TL arasındaydı şimdi birden bire tırmandı. Patatesin fiyatı tarlada 3-3.20 TL arasında değişmekte. Soğan gibi patates de şuan yüksek fiyatlarda. Niğde patatesi çıkınca fiyatların düşeceğini umut ediyoruz” şeklinde konuştu


Doğan, geçen yıl soğan ve patateste zarar eden çiftçilere teşvik ve destek verilseydi ekim alanlarının daha fazla olacağını verimin düşük olsa bile fiyatın bu kadar yükselmeyeceğini kaydetti.


Güngör Tekin isimli esnaf ise Niğde’nin malının ambarlarda kaldığını ucuz olduğunu ve satılmadığını ifade ederek, “Türkiye’de tek Adana’nın ve Reyhanlı’nın eline kaldı. 5 ton alacak yerde verim yapmadı, mal yapmadığı içinde arttı. Geçen hafta 2,5 TL’ydi. Şimdi Adana halinde 3-3.30 TL. Benim tarlamdan gelmiyor komisyonculara gittiğimde alamıyorum. Geçen yıl bu aylarda 75 kuruş, 1 TL’ydi. Soğanı 30 kuruşa alıp 75 kuruşa satıyorduk. Şimdi 2.30 TL ikinci soğan. Büyük soğana 5 TL diyorlar bu hafta alamadım ve tezgaha koyamadım” diye konuştu.


Soğan alan bir vatandaş da fiyatların çok pahalı olduğundan yakınarak, “Mutfağımıza alıp da kullanamıyoruz geçen hafta bu haftadan güzeldi. Niye arttığını bilmiyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Başkanı Baran: "Ekonomiye dinamizm sağlayan yiyecek içecek sektörü kredi kartı komisyonu nedeniyle sıkıntılı" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek içecek hizmeti sunan işletmelerde KDV uygulamalarına ilişkin boykot çağrılarının sektörün motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini belirterek, "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi. ATO’nun 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Abdurrahman Işıksever, ATO Meclis Divan Kâtibi ve 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Güner, Meclis Üyesi Ayşe Nilay Çelik, Komite Meclis Üyeleri Hakan Sancur ve Meriç Çağlayan ile Komite Üyesi Aykut Altıntaş, ATO’nun Yiyecek ve İçecek Sektörü Çalışma Grubu Üyeleri Servet Alkan ve Beril Anaç ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Yiyecek içecek sektörünün son dönemde gerçekleşen denetimler ve boykotlar nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ATO Başkanı Baran’a aktaran Işıksever, Başkent’teki lokanta, restoran ve kafelerin sorunları hakkında bilgi verdi. Ziyaretin ardından yazılı bir açıklama yapan Baran, yiyecek-içecek sektörünün pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini hatırlatarak, pandeminin ardından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, gıda arzında ortaya çıkan sıkıntılar, iklim değişikliğinin etkileri ve enflasyonun sektörü etkilemeye devam ettiğini söyledi. Yiyecek-içecek sektörünün hizmet sektörünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu belirterek, ekonomideki önemine değinen Baran, "Komitemiz, denetimler başta olmak üzere, yaşadıkları sorunları aktardı" dedi. Baran, insanın temel ihtiyacını karşılayan yiyecek-içecek sektörünün tüm dünyada ekonomik kalkınmaya kaynaklık eden tarımsal üretimden perakendeye, restoranlara kadar bağlantılı olduğu sektörlerle birlikte ekonomik gelişmeye dinamizm sağladığını vurguladı. Türkiye’de ekonominin yaklaşık üçte ikisini oluşturan hizmet sektörünün ekonomik yapının iskeleti durumunda olduğunu kaydeden Baran, hizmet sektörü içinde de yiyecek-içecek sektörünün yaptığı yatırımların çarpan etkisinin, sağladığı istihdam ve ödediği vergilerle önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelerin yiyecek-içecek sektörünün işletme giderlerini artırdığını belirten Baran, sektörün bankaların kredi kartı komisyon oranlarının yüksekliği nedeniyle sıkıntıya girdiğini, Katma Değer Vergisi’nin farklı oranlarda uygulanması nedeniyle de kafa karışıklığı yaşadığını anlattı. Baran, sektörün kira, işçilik, enerji gibi işletme giderlerinin artmasından da etkilendiğini söyledi. "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir" ATO Başkanı Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek-içecek hizmeti sunan işletmelerde menü, fiyat, KDV uygulamalarına ilişkin denetimler ile boykot gibi çağrıların hem sektörün hem de müşterilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Hizmet sektörünün bel kemiği durumundaki yiyecek-içecek sektörünün sıkıntıya girmesi demek, sektör ile ilişkili onlarca sektörün, istihdam edilen binlerce çalışanın nihayetinde ticaretimizin sıkıntıya girmesi demek olur. Sektörde dürüst ve layıkıyla ticaretini sürdüren işletmelerimize haksızlık olur. Fahiş fiyat uygulayan, menü düzenlemelerine uymayan, KDV oranlarını farklı uygulayıp suiistimal ederek sektörü zora sokanlar elbette cezalandırılmalı. Ancak gecesini gündüzüne katarak dürüstçe çalışarak topluma yiyecek-içecek hizmeti sağlayan işletmelerimizi de dara düşürmememiz gerekiyor. Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi.
Mersin Özyiğit, 32 mahalle muhtarıyla buluştu Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, muhtarlarla daima iletişim halinde olduklarını ve birlikte çalıştıklarını belirterek, “Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi. Özyiğit, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök ve şube müdürleri ile birlikte 32 mahalle muhtarıyla bir araya geldi. Özyiğit ve Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, önceki dönem mahalle muhtarlarına hizmetlerinden dolayı plaket ve teşekkür belgesi verdi. “Beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız" Seçilen muhtarları tebrik ederek, çalışmalarından başarılar dileyen Özyiğit, “Yeni bir döneme başlıyoruz. Hep birlikte çok güzel bir kenti yönetiyoruz. Bunun gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu güzel kent daha da güzel yapmak için birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte, omuz omuza çalışacağız. Muhtarlarımız mahallede olan her sorunu bizimle paylaşacaklar. Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz. Büyük bir birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız. İnşallah yolumuz açık olur, güzel olur. Geçen dönemin üzerine koyarak çalışacağız" diye konuştu. Yenişehir’in, Türkiye’nin en gözde ilçelerinden biri olduğunu söyleyen Kaymakam Şengök ise “Başkanımın dediği gibi bu bir bayrak yarışıydı. Dokuz tane muhtarımız bu bayrağı yeni arkadaşlarımıza devretti. İnşallah yeni seçilenlerle birlikte görevi devam eden muhtarlarımızla birlikte güzel işlere, güzel hizmetlere imza atmayı hepimiz el birliğiyle başarırız. Yenişehir ilçesi gelişmişlik endeksinde gösterildiği gibi Türkiye’nin en gözde ilçelerinden birisi. Hem eğitim açısından, hem kültürel faaliyetler bakımından ve insan unsuru olarak en gözde ilçe. Tabi beklentiler yüksek olunca hizmetlerin de yüksek olması kaçınılmaz. Vatandaşımız en iyi hizmetlere layık. Kamu kurum ve kuruluşlarla birlikte belediye ile birlikte bunu yapmak bizlerin görevi” şeklinde konuştu.