SAĞLIK - 09 Kasım 2018 Cuma 10:02

Sofrada tuz değil, plastik tüketiyoruz

A
A
A
Sofrada tuz değil, plastik tüketiyoruz

Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, çeşitli firmaların ürettiği tuzlarda yaptığı inceleme sonucunda 16 markanın sofra tuzunun tamamında mikroplastik tespit ettiklerini söyledi.

 

Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Türkiye’nin başlıca tuz üretim merkezlerinde üretilen ve Şubat ve Mart 2017 tarihleri arasında piyasadan satın alınan 16 markanın sofra tuzunu incelendiklerini belirtti.


5 deniz tuzu, 6 göl tuzu ve 5 kaya tuzu olmak üzere toplam 16 sofra tuzu örneklerinin Çamaltı, Tuz Gölü, Palas Gölü, Seyfe Gölü, Acıgöl, Çankırı, Cihanbeyli ve Aksaray’da üretildiğini kaydeden Doç. Dr. Gündoğdu, yapılan incelemeler sonucunda, 16 markanın sofra tuzunun tamamında mikroplastik tespit ettiklerini, en yüksek mikroplastik partikül sayısına deniz tuzunda rastladıklarını söyledi.



“Türkiye dünya ortalamasının 3 misli tüketiyor”


Mersin ve İskenderun Körfezi’ndeki yüzey suyundan aldıkları örneklerle yaptıkları araştırma sonucunun çok ürkütücü olduğunu belirten Doç. Dr. Gündoğdu, “İskenderun Körfezi’nde kilometre karede 1 milyon adet mikroplastiğe rastladık. Mersin Körfezi’nde durum daha vahimdi orada bu sayı 7 milyona kadar çıkıyordu. Biz de bunun denizden elde edilen ürüne yansıyacağını düşündük. Bunların başında da en çok kullanılan deniz ürünü olan tuzu düşündük. Göl tuzlarını da inceleyelim dedik. Göl tuzlarını, kaya tuzları ve deniz tuzlarını topladık piyasadan ve bunları çeşitli şekilde süzerek içerisindeki mikroplastik miktarını inceledik. Ortaya korkunç rakamlar çıktı. Çünkü Türkiye dünya ortalamasının 3 misli kadar tuz tüketiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi günlük 5 gram bizim tüketimimiz ise yaklaşık 15 gram” diye konuştu.



“Plastikler bir şekilde soframıza kadar geliyor”


Doç. Dr. Gündoğdu, deniz tuzu tüketildiğinde bir kişinin yaklaşık 500 adet mikroplastiği tüketme riskiyle karşı karşıya olduğunun altını çizerek, “Göl tuzunda bu sayı 200’lere kadar düşüyor. Kaya tuzlarında ise daha da düşük oluyor. Yüzde 50’ye kadar düşebiliyor bu sayı. Bu da denizlerin ve göllerin ne kadar kirli olduğunun göstergesi. Çünkü tuz denizden veya gölden alınıyor. Denizlerimiz kirli olduğu için bunlar tuza bir şekilde yansıyıp soframıza kadar geliyor. Kaya tuzlarındaki problem ise sadece denizlerin değil havanın da mikroplastiklerle kirlendiğini gösteriyor. Çünkü kullandığımız elbiselerin birçoğu plastikten, polyesterden, akrilikten, viskozdan yapılıyor. Bunlar bir yıkamada yaklaşık 700-800 bine yaklaşık plastiği ortama salabiliyorlar. Bunlar da bir şekilde hava akımlarıyla ortamlarda, yemek yediğimiz tabağımıza gelebiliyor. Mesela bir kaya tuzu işleme fabrikasında çalışan işçi plastikten yapılmış bir elbise giyiyorsa tabi o elbiseden kopan parçalarda tuzun içerisine bulaşacaktır” şeklinde konuştu.


Tuzların çoğunun plastik poşet içerisinde satışa sunulduğunu kaydeden Doç. Dr. Gündoğdu, bu durumda plastik poşetten kopan parçaların tuza girdiğini belirtti.



“Pazara giderken file kullanılması gerekiyor”


Türkiye genelinde satışa sunulan tuzlarda mikroplastik araştırması yapan Gündoğdu, şunları söyledi:


“Piyasadan topladığımız 16 farklı marka tuzun 16’sında mikroplastik tespit ettik. Asıl alınması gereken önlem tek kullanımlık plastiklerin üretiminin ve piyasaya sürümlerinin sınırlandırılmasından geçiyor. Çünkü tek kullanımlık plastiklerin geri dönüşümü oldukça düşük. Türkiye bu anlamda iyi bir karneye sahip değil. Bu yüzden tek kullanımlık plastiklerin azaltılması gerekiyor. Vatandaşın eski tüketim anlayışına dönmesi gerekiyor. Pazara giderken poşet yerine annelerimizin, ninelerimizin kullandığı filelerin kullanılması gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.
Samsun Öğretmen eşini öldüren ve 19 suç kaydı bulunan koca tutuklandı Samsun’da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla vurarak öldüren ve 19 suç kaydı bulunan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladı. 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceği’ şeklinde mesaj atan Adem Çay, son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay, yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgulamanın ardından çelik yelek giydirilerek geniş güvenlik önlemi altında bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren Adem Çay, tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Antalya Okuldan el ele çıkan kardeşleri kaza ayırdı Antalya’nın Alanya ilçesinde okul çıkışı el ele tutuşup yola çıkan iki küçük kardeşe otomobil çarptı. Kardeşlerden 8 yaşındaki ağabey hayatını kaybederken, 7 yaşındaki kız kardeşi ise kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Kaza, Güllerpınarı Mahallesi Şevket Tokuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Kemal Şuberi İlköğretim Okulunda okuyan 8 yaşındaki Doruk Erdoğan ve 7 yaşındaki kardeşi Belinay Erdoğan okul çıkışı evlerine giderken karşıdan karşıya geçtikleri sırada F. Ü.’nün kullandığı otomobil çarptı. Kazada Doruk Erdoğan aracın altında kalıp feci şekilde can verirken, kız kardeşi çarpmanın şiddetiyle önce aracın ön kaputuna, ardından yola savruldu. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Dorukhan Erdoğan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Hafif yaralanan Belinay Erdoğan ise kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı. Sürücü gözaltına alınırken, küçük çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Kazadan geriye iki kardeşin el ele fotoğrafları kaldı Torununu kaybeden acılı dede İsmail Göçer, yüzlerce çocuğun geçtiği bölgeye yaya geçidi yapılıp, başka çocukların hayatını kaybetmemesi çağrısında bulundu. Kazadan geriye ise iki kardeşin yine el ele tutuştukları fotoğrafı kaldı. Kaza anı güvenlik kamerasında Öte yandan kaza anı ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde küçük çocukların el ele tutuşarak karşıdan karşıya geçtiği sırada otomobilin çarpması, Doruk Erdoğan’ın araç altında kalması ve kız kardeşinin yola savrulması yer aldı.