POLİTİKA - 12 Kasım 2018 Pazartesi 09:13

Sevilen müdür belediye başkan aday adayı

A
A
A
Sevilen müdür belediye başkan aday adayı

Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Ekrem Keçe, AK Parti’den belediye başkan aday adaylığı için başvuru yaptı.

Adana’nın Tufanbeyli ilçesinde Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Ekrem Keçe, AK Parti’den belediye başkan aday adaylığı için başvuru yaptı.


Türkiye genelinde 31 Mart 2019 günü yapılacak olan mahalli idareler seçimi için aday adaylık süreci başladı. Aday olup hizmet etmek isteyen vatandaşlar bulundukları görevlerden istifa edip il ve ilçe başkanlıklarına başvuru yapıyor. Bunlardan biri de Hacettepe Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde kent ve çevre yönetimi alanında doktora yapmakta olan Ekrem Keçe. Keçe, Tufanbeyli Tarım Kredi Kooperatifi Müdürlüğü görevini yürütürken bu görevden istifa ederek Tufanbeyli AK Parti Belediye Başkanlığı için aday adaylık başvurusunu, AK Parti Tufanbeyli İlçe Başkanlığına yaptı.


Keçe, aday adayı olduktan sonra hemen kolları sıvayarak halkın arasına karıştı. Vatandaşlarla tek tek tokalaşıp onların sorunlarını dinleyerek Tufanbeyli’ye yapılması gerekenler hakkında istişarede bulundu. Vatandaşlar bir taraftan Tufanbeyli’nin sorunlarını ve nasıl çözüleceğini anlatırken bir taraftan da Keçe’ye inandıklarını genç, dinamik ve eğitimli bir başkanın Tufanbeyli’ye çok faydalı olacağını söyledi.



"Erdoğan belediyeciliğini Tufanbeyli’ye getireceğiz"


Ekrem Keçe, aday adaylığıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Ben tarım kredi kooperatifinde müdürlük yaptığım sırada da hep vatandaşların yanında ve onların sorunlarını dinleyen bir insandım. Ben ilke olarak vatandaşı tanımayan, onu bilmeyen odasından çıkmayan bir insanın vatandaşın sorunlarını çözemeyeceğini, vatandaşı tanımayacağına inanan bir kişiyim. Bu nedenle görevim gereği Tufanbeyli merkez ve tüm mahalleleri karış karış geziyorum. Hem merkezin hem de mahallelerin sorunlarını, bire bir vatandaşların sorunlarını çok iyi biliyorum. Bu nedenle belediye başkanlığına aday adayı oldum. Ben bu sorunların Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da başardığı Erdoğan belediyeciliğini Tufanbeyli’ye getireceğim. Cumhurbaşkanımızın İstanbul’dan tüm Türkiye’ye yaydığı başarı hikayesini bende Tufanbeyli için hizmete koyacağım. Bunu başardığımızda Tufanbeyli’nin parlayan bir yıldız ve cazibe merkezi olacağına inanıyorum" dedi.


Keçe, belediye başkanı olmayı halka efendi değil hizmetkar olmak için istediğini belirterek şöyle devam etti:


"Ben şuanda Hacettepe Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünde kent ve çevre yönetimi alanında doktora yapmaktayım. Eğitim alanında bir kent için yapılması gerekenleri öğreniyorum. Ben hem eğitim alanında hem de yaşarken öğrendiklerimi kendi doğup büyüdüğüm memleketim için hizmete çevirmek istiyorum. 1958 yılında ilçe olan Tufanbeyli’nin geri kalmışlığını bitirmeye geliyorum."


Ekrem Keçe’nin, anket şirketlerinin yaptığı ankette ön sıralarda çıktığı öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı saldırılarına tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstererek, basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk bayrağı ve Filistin bayrağı taşıyan çok sayıda öğrenci ve akademisyen destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. yüzyılda inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni Batı’nın bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük, hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; Batı toplumlarında farklı din, dil, ırka sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen Batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisinin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu, Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam, çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler, Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrencinin gözaltına alındığını, baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında maalesef dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.