GENEL - 12 Kasım 2018 Pazartesi 09:46

Bulaşıkçılıktan kebap zincirine

A
A
A
Bulaşıkçılıktan kebap zincirine

Batman’dan Adana’ya göç eden bir ailenin oğlu olan Süleyman Gökmen, 1980’li yıllarda bulaşıkçı olarak girdiği lokanta sektöründe önce garsonluğa daha sonrada 4 şubesi olan il dışında da franchisingleri olan kebap zinciri kurup 120 kişiye istihdam sağladı.

Batman’dan Adana’ya göç eden bir ailenin oğlu olan Süleyman Gökmen, 1980’li yıllarda bulaşıkçı olarak girdiği lokanta sektöründe önce garsonluğa daha sonrada 4 şubesi olan il dışında da franchisingleri olan kebap zinciri kurup 120 kişiye istihdam sağladı.


Tarihi Kazancılar Çarşısı’nda bulunan ve 1908 yılından bu yana hizmet veren bir kebapçının sahibinin hayat hikayesi de kebap dükkanının tarihi kadar etkileyici. 1970’li yıllarda Batman’dan Adana’ya göç eden Gökmen ailesinin çocuklarından biri olan Süleyman Gökmen, o gün aile ekonomisine katkıda bulunmak için kapı kapı gezerek iş aradı. Gökmen, lokanta sektöründe bir kebapçıda önce bulaşıkçı olarak işe başladı. Çok çalışıp işinde başarılı olan Gökmen daha sonra garsonluk yapmaya başladı. Gökmen, garsonluk yapmaya başlayınca da gece-gündüz demeden çalışmaya devam edip, hayalindeki kebap dükkanını açabilmek için kazandığı parayı harcamak yerine biriktirerek garsonluk yaptığı kebap dükkanından önce yüzde 25 hisse satın aldı. Gökmen bir süre sonra ise garsonluk yaptığı kebap dükkanının tamamını alarak patron oldu. Gökmen patron olduktan sonrada aynı çalışkanlık ve dürüstlükle çalışmaya devam ederek kebap dükkanın yeni şubelerini açıp İstanbul başta olmak üzere başka illere franchisingler vererek 120 kişiye istihdam sağladı.



"Burası bir kebap okulu oldu"


Süleyman Gökmen, Adana’ya ilk geldiğinde işsiz olduğunu belirterek, "Lokantalarda iş aradım. Bir lokantada ’bulaşık yıkar mısın’ dediler ben de olur dedim ve başladım. Sonrasında çırak, komi ve aşçı olarak devam ettim ve şu anki bulunduğum yerde yüzde 25 hisse ile başladım. Burada çok çalışıp bir marka olarak marka isim oluşturduk. Türkiye’nin birçok yerinde hizmet veriyoruz. Adana’da 4 ayrı ilçede şubemiz var. 120 çalışanımız var biz burada çok fazla eleman yetiştirip Avrupa ve Arap ülkelerine usta olarak gönderiyoruz. Yıllık en az 10 usta yetiştiriyoruz ve buradan çıkıp Türkiye’nin sayılı ustaları olmuşlardır. Hatta sanatçılar var bizim burada çalışmış ve şuan da filmlerde oynayıp şarkıcılık yapıyorlar" dedi.



"Bizden ayrılıp kebapçı dükkanı açan 40 kişi var"


Gökmen, şöyle devam etti:


"Şu anda Türkiye’de bizden ayrılıp 40’a yakın kebapçılık işi yapan var. Sonuçta burada çalışan kişi bir üniversite okuyormuş gibi oluyor, bütün her şeyi öğrenip gidiyor sonrasında başarılı oluyor yani bizim buradan gidip başarısız olan yok. Burası bir kebapçı okulu gibi, buradan giden direk iş başı yapabiliyor."


Süleyman Gökmen kendisinin başarılı olup insanlara istihdam sağlamasını ise çok çalışıp verilen bütün görevleri layıkıyla ve işini severek yapmasına bağladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.