GENEL - 13 Ağustos 2019 Salı 09:29

En büyük hayali polis olmaktı, polisler mezarını ziyaret etti

A
A
A
En büyük hayali polis olmaktı, polisler mezarını ziyaret etti

Adana’da polisler, denizde boğularak hayatını kaybeden ve en büyük hayali polislik olan 7 yaşındaki Alptuğ Sencer Oskay’ın mezarını, annesinin daveti üzerine ziyaret etti.

Adana’da polisler, denizde boğularak hayatını kaybeden ve en büyük hayali polislik olan 7 yaşındaki Alptuğ Sencer Oskay’ın mezarını, annesinin daveti üzerine ziyaret etti. Mezar başında dua eden polisler gözyaşı döken anneye sarılıp teskin etti.


Olay, 26 Temmuz Cuma günü öğleden sonra Karataş ilçesinde Mavi Kum Halk Plajı’nda meydana geldi. İddiaya göre, 7 yaşındaki Alptuğ Sencer Oskay, ağabeyi Göktuğ Alp Oskay (8), halası ve babaannesi ile günübirlik tatil amaçlı Karataş’a geldi. Denize girmek için plaja giden aileden babaanne kıyıda otururken Alptuğ, Göktuğ ve halası denize girdi. Bir süre sonra halasına kıyıda oturan babaannesinin yanına gideceğini söyleyen Alptuğ Sencer Oskay, kıyıya doğru ilerlemeye başladı. Yüzme bilmeyen küçük Oskay, suyun içinde kayboldu. Yaklaşık 40 dakika sonra denizdeki bir kişinin fark etmesiyle suyun içinden çıkarılan küçük çocuk kaldırıldığı hastanede 1 gün sonra yaşamını yitirdi. Çocuğun cenazesi Adana Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından Akkapı Mezarlığı’na defnedildi. En büyük hayali polislik olan 7 yaşındaki çocuk doğum gününden 14 gün sonra toprağa verildi.



Boğulmalara karşı uyaran polislere ulaştı


Anne Türkan Oskay (31) denizde, kanal ve gölde başka çocukların boğulmaması için hukuk mücadelesi başlatmaya hazırlanırken, Adana Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’ın talimatıyla Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekiplerinin sulama kanallarını tek tek gezip çocukları toplayıp boğulmamaları için havuza götürdüğünü televizyonlardan haber olarak izledi.


Bir süre sonra ise aynı polislerin boğulmaların önüne geçmek için ev ev gezerek aileleri uyardığını izledi. Bunun üzerine en büyük hayali polislik olan oğlu da boğularak hayatını kaybeden anne emniyet müdürlüğüne gelip boğulmalara karşı uyarı yapan polisleri buldu. Polislere yaptıkları işin çok kutsal olduğunu söyleyip kendisinin de destek vermek istediğini, 7 yaşındaki oğlunun boğularak hayatını kaybettiğini ve hayattayken polis olmak istediğini söyleyerek polisleri oğlunun mezarına davet etti. Polislerde acılı anneyi kırmayarak boğularak ölen çocuğun mezarına gitti. Mezar başında dua eden polisler anneye sarılıp onun acısını bir an olsun dindirmeye çalıştı. Anne polislere sarılarak gözyaşlarına boğuldu.



"Çocuğumun geleceğini elinden aldılar"


Türkan Oskay, oğlunun yaklaşık 45 dakika suyun altında kaldığını belirterek, "Bunu hiç kimse görmemiş. Ne bir cankurtaran ne bir güvenlik. Hiçbir şekilde önlem alınmamış. Suyun altında 45 dakika kaldıktan sonra kuzumu bulmuşlar ama çok geç kalınmış. Orada sadece paranın derdine düşmüş insanlar. Ertesi gün gittiğim zaman herkes hayatına devam ediyordu. Hiçbir önlem yoktu. Benim yüreğim yandı, başka yürekler yanmasın. Başka anneler ağlamasın" diyerek gözyaşlarına boğuldu.


Oğlunun en büyük hayalinin polislik olduğunu söyleyen Oskay, şunları dile getirdi:


"Alptuğ polis olmak istiyordu. ‘Anne polis olacağım. Vatanıma devletime hayırlı bir evlat olacağım’ diyordu. Çok akıllı bir çocuktu. Ona ‘büyümüş de küçülmüş gibisin’ diyordum. Sınıf birincisiydi, okulunda başarılıydı. Öğretmenleri çok seviyordu onu. Çocuğumun geleceğini elinden aldılar, çocuğumu yok ettiler beni paramparça ettiler. Güvenlik olsaydı, cankurtaran olsaydı oğlum şimdi yanımda olacaktı. Allah razı olsun bütün polisler geldi oğlum sadece polis olmak istiyordu. Polisleri görünce sarılırdı. Çocuğumun geleceğini aldılar elinden."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Bursa Hayat Hastanesi’nde robotik cerrahi dönemi Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahi hakkında bilgiler vererek hastalara hatırlatmalarda bulundu. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahinin planlama ve ameliyatın gerçekleştirme süreçlerinde robotik sistemlerin kullanıldığı bir teknoloji olduğunu söyledi. Açıklamasında, “Robotik cerrahi teknolojisi, cerrahların daha hassas ve kişiselleştirilmiş müdahaleler yapmalarına imkan sağlar. Hastanın anatomik yapısını 3 boyutlu tomografi çekimleri sonucunda değerlendirerek kişiye özgün en uygun protezin seçilmesin ve yerleştirme sürecini hem ameliyat öncesinde planlama hem de ameliyat içerisinde kontrol etmeye imkan verir” diyen Doç. Dr. Abdullah Küçükalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik kollar yardımı ve infrared alıcılar sayesinde kusursuz kemik kesileri yapılırken bağ dengesinde doğal dize en yakın pozisyonda gerçekleştirilir. Robotik cerrahi, diz ve kalça protez ameliyatlarında daha doğru pozisyonlama, daha az yumuşak doku hasarı ve daha hızlı iyileşme sürecini gibi avantajlar sağlayarak hastaların sağlıklarına çok hızlı kavuşmalarını sağlar.” Son teknoloji kullanılıyor Çalışmaları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Özel Hayat Hastanesi, diz ve kalça cerrahisinde ortopedi alanında bulunan en gelişmiş robot kullanılan robotik cerrahi yöntemi ile daha kolay, daha ağrısız, daha başarılı ve daha güvenilir çözümler sunuyor. Hastanede kullanılan, uzay teknolojisi robotik cerrahi sayesinde dize ve kalçaya en uygun ve en anatomik protez uygulanabiliyor. Hastane bünyesinde artroplasti konusunda çok geniş vaka tecrübesine sahip bir doçent olmak üzere 4 ortopedi uzmanı robotik cerrahi ameliyatlarını yapabilmektedir” dedi. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, robotik cerrahi ile protez ameliyatı uygulanmasının klasik ameliyatlara kıyasla diz ve kalça protezi operasyonları sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı ve sağlıklı olarak geri dönebilmesini, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma gibi fonksiyonlarını hızla kazanabilmesini sağladığına da dikkat çekti. MAKOplasty yöntemi ile daha yüksek memnuniyetin hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Küçükalpsistem hakkında da şunları söyledi: “Sistem tüm dünyada yaygınlığını sürekli arttırmakta ve sürekli gelişimini sürdürmektedir ve total kalça, total diz ve parsiyel diz olarak adlandırılan temel artoplasti ameliyatlarının tamamı uygulanabilirken, gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz, omurga cerrahileri kullanılabilme ihtimaline sahiptir. Artroplasti ameliyatlarının başarısını belirleyen etkenler içinde en önemlileri kişiye özel uygun protez boyutunun belirlenmesi ve tam anatomik olarak protezin yerleştirilebilmesidir. MAKOplasty yöntemi ile cerrah, hastasına uygun ebatlardaki protezi ameliyat öncesinde seçebilir ve ameliyat sırasında bu protezi en düzgün şekilde yerleştirebilir.” “Ameliyatın ardından aynı gün yürütüyoruz” MAKOplasty total diz ve kalça protezinin, -Eklem kıkırdaklarında aşınma, dizde şekil bozukluğu oluşumu, sıklıkla bacakların içe yönelerek ‘O’ şeklini alması, -Kalça veya diz ekleminin içinde ve diz kapağının altında veya dışında özellikle aktivite ile oluşan ağrı, gece ağrısı ve uyku kalitesinde bozulması, - Eklem hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık, dizin tam olarak açılamaması ve kapanamaması -Yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı durumlarında kullanıldığına ifade eden ve Robotik protez ameliyatı sonrası hastalarını ayni gün ayağa kaldırarak ilk adımlarını attırdıklarını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Uygulanan Multimodal analjezi protokolü yardımı ile en az ağrı ile ameliyat sonrası süreç tamamlanır. Hızlı ve etkili bir rehabilitasyon programı ile, genellikle birkaç gün hastanede kalan hastalar, evlerine çıkarlarken desteksiz olarak yataktan kalkma, tuvalete gitme ve ev içerisinde dolaşma kabiliyetine sahip olurlar” dedi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yarım kalan projeleri tamamlıyor Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmiş dönemden yarım kalan projeleri hızla tamamlıyor. Esenyurtlu gençlerin daha nitelikli eğitim alabilmesi ve ilçede derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirilen Kampüs Lise projesi yükseliyor. Esenyurt Belediyesi’nin yapımına başladığı Kampüs Lise projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Beş lisenin bir arada bulunduğu projede, yurt binası, kapalı spor salonu ve fen lisesinin çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla yapımına devam edilen Kampüs Lise içerisinde, 1 Anadolu lisesi, 1 fen lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 meslek lisesi ve 1 spor lisesini bulunuyor. İlçede gençlerin daha nitelikli eğitim almasının sağlanacağı proje, kısa sürede tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açılacak. 3 bin 600 genç burada eğitim alacak Beş farklı branştaki liseyi aynı kampüste buluşturacak olan proje bittiğinde, okul konusunda büyük yetersizlikler yaşayan Esenyurt’un eğitim sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak. Proje içerisinde 5 lisenin yanı sıra spor alanları, amfi, 26 atölye, sosyal tesis alanları, kütüphane, konferans salonu, 104 yataklı yurt binası, 824 kişilik yemekhane ve otopark bulunuyor. 1 milyar 52 milyon TL gibi dev bir bütçenin ayrıldığı proje tamamlandığında 3 bin 600 genç burada eğitim alacak.