- 01 Mart 2021 Pazartesi 23:03

Serebral palsi hastası Makbule akülü sandalyesi bozulunca eve hapsoldu

A
A
A
Serebral palsi hastası Makbule akülü sandalyesi bozulunca eve hapsoldu

Adana’da 19 yaşındaki serebral palsi hastası Makbule Gülşah Canbolat, hediye edilen akülü tekerlekli sandalyesi bozulduğu için 8 aydır evinden çıkamıyor.

Adana’da 19 yaşındaki serebral palsi hastası Makbule Gülşah Canbolat, hediye edilen akülü tekerlekli sandalyesi bozulduğu için 8 aydır evinden çıkamıyor. Makbule, “O benim elim, ayağımdı. O gitti benim dünyam karardı. Evde dört duvar arasındayım. Geri özgürlüğüme kavuşayım” diyerek yardım istedi.


İlkay Kiver (32), 2000 yılında Ertuğrul Canbolat (33) ile evlendi. Bu evlilikten çiftin 2002 yılında Makbule Gülşah Canbolat (19) ismini verdikleri bir kız çocukları oldu. Ancak Makbule Gülşah doğum sırasında beyin kanaması geçirdiği için 21 gün yoğun bakımda yattı. Hayata tutunan Makbule Gülşah, kısmi felç kalarak yürüme kabiliyetini yitirip sağ elini kullanamaz hale geldi. Babası cezaevinde olan genç kıza 8 yıl önce bir hayırsever tarafından akülü tekerlekli sandalye hediye edildi. Sandalye ile hayata bir kere daha tutunan, yüzmeye, belediyenin açtığı kurslara, parka gidip gelen genç kızın sandalyesi 8 ay önce bozuldu. İkinci kattaki evlerinde adeta hapsolan genç kız, şimdi kendisine uzatılacak bir yardım elini bekliyor.



“Geri özgürlüğüme kavuşayım”


İHA muhabirine konuşan Makbule Gülşah Canbolat, “Benim özgürlüğüm kısıtlı. İnanın hiçbir yere çıkamıyorum. Arkadaşlarımla gezemiyorum. Hiçbir şekilde dışarı çıkamıyorum. Bu mağduriyetim nedeniyle de zor durumdayım. 3 aylık maaşımı da alamıyorum. Ben özgür birisiyim sonuçta. Ben niye annemin eline bakayım. Hakkım olanı istiyorum. Akülü tekerlekli sandalye versinler bana, geri özgürlüğüme kavuşayım” diye konuştu.



“O gitti benim dünyam karardı”


Akülü tekerlekli sandalyesi olmadığı için dünyasının karardığını söyleyen Canpolat, “Sandalyem varken millet parkına gidiyordum. Merkez parka gidiyordum. Yüzmeye gidiyordum. Her şeyi yapıyordum. O benim elim ayağımdı. O gitti benim dünyam karardı. Şu an kuzenim götürecekte ben öyle dışarı çıkacağım. Kuzenime bağımlıyım. Yoksa evde dört duvar arasındayım. Şu anda benim için evin cezaevinden farkı yok” ifadelerini kullandı.


Anne İlkay Kiver ise kızı için akülü araba istediklerini belirterek, “Akülü arabası olmadığı için kızımın özgürlüğü yok. Çok sosyal bir kızdı ancak şu an 8 aydır evde. Evde hapis çocuk. Kızıma her şeyden önce akülü tekerlekli sandalye istiyorum” diye konuştu.


Öte yandan Kiver, kızının engelli maaşından bu sene faydalanamadığını belirterek, bu mağduriyetinin de giderilmesini istedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Deniz üstünde sürpriz evlilik teklifi Bartın’da yaşayan Erkan Bostancı, sosyal medyada tanıştığı Ceyda Karagöl’e gezme amacıyla davet ettiği Amasra’da, önceden süslettiği bir yat içerisinde evlilik teklifinde bulundu. Olacaklardan habersiz Bostancı ile buluşan Karagöl, sürpriz teklifle büyük heyecan ve mutluluk yaşadı. Bartın Liman Başkanlığında güvenlik görevlisi olarak çalışan Erkan Bostancı (31), 9 ay önce Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde yaşayan Ceyda Karagöl ile tanıştı. Arkadaşlıklarını ilerleten çift, 2 hafta önce ailelerini de tanıştırdı. Gezmek amacıyla Ceyda Karagöl’ü Amasra’ya davet eden Erkan Bostancı, büyük limanda gezerlerken bir tekneye girdi. Süslenmiş tekneyi görünce büyük heyecan yaşayan Karagöl’ün yaşadıklarının ardından ise heyecanı mutluluğa dönüştü. Bir anda diz çöken Bostancı, cebinden çıkardığı yüzüğü vererek Karagöl’e evlilik teklifinde bulundu. Ceyda Karagöl’ün teklifi kabul etmesinin ardından pasta kesilerek günün anısına teknede fotoğraf çektirildi. Evlilik teklifi beklediğini ama böyle bir organizasyonla yapılan bir teklifi beklemediğini anlatan Ceyda Karagöl, "Gezmek için gelmiştim, böyle bir şey beklemiyordum. Birden bu ortamı görünce çok heyecanlandım. Her şey çok güzeldi. Çok mutlu oldum" diye konuştu. Erkan Bostancı ise kendileri için unutamayacakları bir gün olması amacıyla farklı bir şekilde evlilik teklifinde bulunmak istediğini belirterek, "Liman Başkanlığında çalıştığım için denize ve teknelere ilgim vardı. Hayatımda bir kere yapacağım bir şeyin özel olmasını istedim. Denizde olsun, denizin güzelliğini bu mutlu günümüzde yaşayalım istedim" diye konuştu. Sürpriz teklifin yapıldığı Gökdeniz-3 yatının sahibi Mücella Albayrak ise gençlerle birlikte kendisinin de çok heyecanlandığını ifade etti. 20 yıldır tekne süslemesi yaptığını ve binlerce gencin mutluluğuna ortak olduğunu hatırlatan Albayrak, her seferinde gençlerle birlikte o özel anları tekrar tekrar yaşadığını kaydetti.