KÜLTÜR SANAT - 30 Temmuz 2021 Cuma 08:57

Silikon heykellerle tıp tarihi

A
A
A
Silikon heykellerle tıp tarihi

Türkiye’nin ilk ve tek diş hekimliği müzesi olan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Özel Müze” statüsü verilen Adana’daki Prof.

Türkiye’nin ilk ve tek diş hekimliği müzesi olan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Özel Müze” statüsü verilen Adana’daki Prof. Dr. İlter Uzel Tıp ve Diş Hekimliği Müzesi’ndeki güçlü envanterlerin yanı sıra, tıp tarihinin önemli isimlerine de silikon heykellerle adeta hayat veriliyor.


Kentin en eski yerleşim birimi Tepebağ’da, yıkılmak üzere olan tescilli bir kültür varlığının Seyhan Belediyesi tarafından restore edilip, Prof. Dr. İlter Uzel’in yaklaşık 50 yılı bulan uğraşları ile biriktirdiği tıpla ilgili objeler ve kaynak kitaplarla donatılan tematik müze, silikon heykellerle ayrı bir anlam kazandı.


Her geçen gün daha da zenginleştirilerek ziyaretçilere açık tutulan müzeye; dünyada ilk organ naklini yapan ikiz doktorlar Cosmas ve Damian, tıp alanında hekimliğin atası olarak bilinen Lokman Hekim, tıp adamı, astronom, yazar ve filozof İbn-i Sina ile Prof. Dr. İlter Uzel’in dişçi koltuğuna oturan bir Türkmen kızını tedavi ettiği silikon heykel de yerleştirildi.



İlk organ naklini gerçekleştiren kardeşler


1986 yılında Ankara’daki GATA Tıp Müzesi’ni, 2003 yılında da Amasya Belediyesi Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Müzesi ile Adana’da kendi adının verildiği Tıp ve Diş Hekimliği Müzesi’ni kuran, son olarak da Adana’ya müze kazandıran Prof. Dr. İlter Uzel, ziyaretçilerde büyük ilgi uyandıran Cosmos ve Damian kardeşlerin öykülerini şöyle dile getirdi:


“M.S. 3. yüzyılda Tarsus’ta doğan Cosmos ve Damian isimli ikiz kardeşler, erken Hristiyanlık döneminde Kilikya’da yaşamış ve hastalarını ücretsiz tedavi ettikleri bilinen hekimlerdir. Cosmos ve Damien kardeşler Hıristiyanlığın yayılma çabası içerisinde de yer almışlar. Sağ bacağı kangren olan bir hastaya da yeni ölen bir zencinin bacağını naklederek dünyanın ilk organ naklini başarı ile yapan doktorlar olmuşlardır. Ancak zamanın Hıristiyan düşmanı Romalı yöneticileri tarafından Ayaş’ta kafaları kesilmiştir. Hıristiyan dünyası tarafından azizlik mertebesine ulaştırılan Tarsuslu doktorların adına birçok yerde kiliseler ve şapeller yapılmıştır.”



Müzeye Türkiye’nin dört bir yanından destek


Prof. Dr. İlter Uzel, müzenin hizmete açılmasının ardından Türkiye’nin dört bir yanından telefon, e posta ve mesajlarla birçok başvuru aldıklarını belirterek, “Elinde tıp ve diş hekimliği tarihine ilişkin obje ya da başka kaynaklar bulunanlar bunları bağışlayarak müzeye destek olmak istediklerini belirtiyorlar. Bu konuda duyarlılık gösteren herkese teşekkür ediyorum” dedi.


Geçtiğimiz aylarda, 455 belediyenin üye olduğu Tarihi Kentler Birliği tarafından ’Koleksiyon ve Arşiv Müzeleri’ dalında ödüle layık bulunan müzede, Prof. Dr. İlter Uzel’in 50 yıllık birikimi olan tıp ve diş hekimliği aletleri, gravür ve resimler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün üst çene kalıbı, Enver Paşa’ya ait altın dolgulu çekilmiş diş, Çanakkale savaşlarından kalan diş dolgulu ve ortodontik tedavili bir Anzak askerinin alt çenesi, İlk Türkçe matbu diş hekimliği kitabı başta olmak üzere yaklaşık 5 bin adet Türkçe ve yabancı dillerde orijinal ve taş baskı kitaplar, diş hekimliği aletleri, klinik dolapları ile 150 yıllık dişçi koltuğu gibi sayısız eserler yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da ev yangınında mahsur kalan anne ile oğlu kurtarıldı Ankara’nın Mamak ilçesinde 10 katlı apartmanın 6’ncı katındaki evde çıkan yangında mahsur kalan anne ile oğlu itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Mamak ilçesi Cengizhan Mahallesi 846. Cadde’de yer alan 10 katlı apartmanın 6’ncı katındaki dairede henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri tarafından yapılan müdahalede yangın kontrol altına alınırken, evde mahsur kalan anne A.S. ile oğlu M.S. ise kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Anne ile oğlunun sağlık durumlarında herhangi bir olumsuzluk olmadığı öğrenildi. Apartmanın davalık olduğu için iskanının alınmadığı iddia edildi Apartmanda yaşayan vatandaşlar ise binanın müteahhidinin sürekli değiştiğini ve bu nedenden dolayı iskanın alınamadığını iddia etti. Devam eden mahkeme sürecinden dolayı apartmanlarında eksiklikler olduğunu söyleyen vatandaşlar, sorunun çözülmesini istedi. "Üç senedir soğuklarda sobayla ısınmaya çalışıyorlar" Olayla ilgili konuşan komşulardan Hatice Kaya, "Bu binanın doğal gaz tesisatı olmadığından dolayı aileler ısınabilmek için elektrikli soba yakıyor. O soba da evdeki eşyaların üzerine düşerek yangın çıkmasına neden oluyor. Bu binanın böyle bir çözülmeyen problemi var. Defalarca da müteahhit değişti. Bina davalık oldu. Mahkeme de sürekli erteleniyor. Hem müteahhitler hem binada oturanlar mağdur durumda. Yangında mahsur kalan aile üç senedir burada yaşıyor. O aile beş çocuk sahibi bir aile. Üç senedir soğuklarda sobayla ısınmaya çalışıyorlar. Kendi dairelerinde oturdukları için ’en azından sobayla ısınalım’ diyorlar. Binanın sadece doğal gazı yok. Yangın da çok büyüktü. Ekipler hemen gelmemiş olsaydı can kaybı bile olabilirdi. Ekipler kısa sürede geldi ve müdahale etti" dedi.