SAĞLIK - 17 Kasım 2021 Çarşamba 15:53

Adana’da prematüre doğan bebek sayısı artıyor

A
A
A
Adana’da prematüre doğan bebek sayısı artıyor

Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.

Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, Türkiye’de 1 milyon 400 bine yakın doğum gerçekleşirken bunların 150 bininin prematüre bebek olduğunu hatırlatarak, “Adana Şehir Hastanesi’nde yaklaşık 8 bin doğumun 3 bini prematüre doğum. Bu oran çok yüksek” dedi.


Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 17 Kasım Dünya Prematüre Günü dolayısıyla etkinlik düzenlendi.


Açılışta konuşan Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, “37 haftalık gebelikten önce doğan çocuklarımıza biz prematüre ismi vermekteyiz. 32. haftadan önce ve bin 500 gramın altında doğan bebeklerin doğumu çok daha öneme sahip. Bu bebeklerimizin dünyaya gelmeden önceki anne karnında takibi çok önemli. Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon bebek doğmakta ve 10 çocuktan 1’i prematüre olmakta. Ülkemizde de 1 milyon 400 bine yakın doğum gerçekleşirken bunların 150 bini prematüre bebek. Bizim geçen yıl ki istatistiklere baktığımızda Adana Şehir Hastanesi’nde yaklaşık 8 bin doğumun, normal popülasyonda, dünya ve ülkemizde görülen sıklıktan daha fazla olacak şekilde 3 bini prematüre doğum. Bu oran çok yüksek. Bu çocuklarda doğduktan sonra da bir takım sorunlar yaşanıyor. Çocuklar doğduktan sonra solunum sistemi sorunları, kalp damar sistemi sorunları, nörolojik sorunlar ya da düşük dirence bağlı olarak enfeksiyona yatkınlık sorunlarıyla karşılaşıyor. Bütün bu sorunların bertaraf edilmesi içinde multidisipliner bir yaklaşım gerekli” dedi.



“Annelik zor ama prematüre anneliği çok daha zor”


2019’da 27 haftalık doğan Aytuğ Demir’in babası Mevlüt Demir de oğlunun 1 kilo 350 gram doğduğunu ve 27 gün yenidoğan ünitesinde takip edildiğini belirterek, “Benim için o 27 gün 27 yıl gibiydi. İnsan bebeğini yaşam ile ölüm arasındaki sınırda görünce yaşam duruyor. O 27 gün bayağı uzundu. 27 gün bizim için çok uzun geçti. Annelik zor ama prematüre anneliği çok daha zor. Çocuğunuz yanınızda yokken onun için güçlü olmaya çalışıyorsunuz. Herhangi bir sütten kesilme durumunda çocuğunuza destek veremeyeceksiniz. Babalara ve adaylarına söylüyorum annelere desteğinizi esirgemeyin” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.