YEREL HABERLER - 29 Mart 2012 Perşembe 17:24

POZANTISPOR ŞAMPİYONLUK İSTİYOR

A
A
A
POZANTISPOR ŞAMPİYONLUK İSTİYOR

Adana Süper Amatör Liginde mücadele eden Pozantıspor hafta sonu oynayacağı Hadırlıgücüspor maçını kazanarak şampiyon olmak istiyor.
Sezon başından bu yana ligde liderliğini sürdüren Pozantıspor, Cumartesi günü saat 15:00`de oynanacak Hadırlıgücü maçını kazanarak mutlu sona ulaşmak istiyor. Pozantı Belediye Başkanı Mustafa Çay, ilçe halkını maça davet ederek üçüncü kez üst üste şampiyonluğa ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Çay, ``Bu maçı kazanmamız halinde Adana tarihinde 3 yıl üst üste şampiyon olmuş ilk takım olma ünvanına sahip olacağız. Ayrıca gelecek yıl da Adana`yı Bölgesel Ligde temsil edecek 3 takımdan birisi olacaktır. Bu onurlu yolda ilçemizi ve takımımıza sahip çıkılmasını diliyor, kadın erkek, çoluk çocuk Pozantılı bütün hemşerilerimizi maça davet ediyorum.`` dedi.
Öte yandan şampiyonluk maçı öncesinde Metin Şirinkaya tarafından halk konseri ve şöhretler karması gösteri maçı yapılacağı bildirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan Yiğit: "İnciraltı imar planları yeniden yapılmalı ya da revize edilmeli" Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, İnciraltı imar planlarının yeniden yapılması ya da revize edilmesi gerektiğini söyledi. Yiğit, yeşil alanın artırılması gerektiğini, bu sayede bölgeye yapılacak konutların katma değer kazanacağını kaydetti. Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 9 Mayıs 2023 tarihinde onaylanan, İnciraltı Turizm Merkezi 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı ile ilgili değerlendirmede bulundu. Başkan Yiğit, mutlak surette planlarda değişikliğe gidilmesi gerektiğini söyledi. İnciraltı’nda yaklaşık 5 milyon 300 bin metrekarelik alanın yapılaşmaya açılmasına kesinlikle karşı olmadığını; ancak doğru yapılaşma ve planlama olması gerektiğini dile getiren Başkan Yiğit, “Bölgedeki arsa sahipleri Balçovalı hemşerilerimiz ve ümitle çözüm bekliyorlar. Onları çok iyi anlıyorum ve yanlarındayım. Altını çizerek söylüyorum. Ben buranın yapılaşmaya açılmasına karşı değilim. Doğru yapılaşmaya açılmasını destekliyorum” diye konuştu. Doğru planlamanın katma değeri artıracağını dile getiren Yiğit, şöyle konuştu: “Mevcut plana baktığımızda sosyal alt yapı alanlarının dağınık olduğu, ulaşım hiyerarşisinin bozuk olduğu, yeşil alanın yetersiz olduğu ve bölgenin potansiyeli ile örtüşmeyen bir planlama olduğunu görüyoruz. Yeşil dokuyu ve park alanlarını artırıcı düzenleme yapılması lazım. Tabi ki bu düzenleme hak sahiplerinin hakları gözetilerek yapılmalı. Düzenleme sonrası hak sahiplerinin bölgeye yapacağı konutlara da önemli katma değer kazandıracağına inanıyorum. Yani labirent gibi yollara değil park ve yeşil alanlara bakan konutlar inşa edilsin istiyorum. Bölgede nefes alınacak yeşil dokunun hakim olduğu yaşam alanları da kazanacağız. Sosyal alanlar, sağlıklı bir yol düzenlemesi, düzgün yapılaşma şartlarının katma değeri artıracağına inanıyorum. Kısacası İnciraltı’nın yeşil bir dokuyla tüm İzmirliye hitap eden bir anlayışla yapılaşmaya açılıp bir katma değer oluşturulmasını istiyorum.”
İstanbul Yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo İstanbul Modern’de tanıtıldı VitrA, yakın zamanda üretmeye başladığı yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo için İstanbul Modern’de tanıtım etkinliği düzenledi. Geçtiğimiz ay Milano Tasarım Haftası’nda sergilenen lavaboların, Londra’da 21-23 Mayıs tarihlerinde düzenlenen Clerkenwell Design Week kapsamında da vitrine çıkacağı açıklandı. Yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosunu üreten VitrA, ilk olarak Kasım ayında UNICERA 2023’te tanıttığı çevre dostu lavabolar için İstanbul Modern’de tanıtım etkinliği düzenledi. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve Eczacıbaşı Yapı Gereçleri CEO’su Özgen Özkan’ın ev sahipliği yaptığı etkinliğe, mimar ve tasarım camiasından pek çok isim katıldı. Ünlü İngiliz tasarımcı Tom Dixon’la birlikte tasarlanan enstalasyonla geçtiğimiz ay Milano Tasarım Haftası’nda sergilenen lavabolar için 21-23 Mayıs tarihlerinde Londra’daki Clerkenwell Design Week kapsamında da, bölgede yer alan VitrA showroom’unda etkinlikler gerçekleştirileceği açıklandı. Çevre konusunda dikkat çeken Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, ’’Çevre konusu artık birtakım entelektüellerin sohbet konusu olmaktan çoktan çıktı. Karşımızda bir hayatta kalma, insanlığın devam etmesi, bu gezegen üzerindeki yaşamın devam etmesi sorunu var. Tabi bu gezegen söylemini ben bir kenara bırakmak istiyorum. Pek sevmiyorum çünkü gezegene hiçbir şey olmaz. Gezegen yoluna devam eder, doğa da yoluna devam eder, olan insanlara olur. Ve biliyoruz ki biz böyle gidersek yaşam bizim alıştığımız biçimde artık bu gezegen üzerinde sürmeyecek. Çünkü çevre sorununun üzerine bambaşka yepyeni bir boyut eklendi. Dev bir boyut eklendi, o da ikim değişikliği. Ve bu değişiklik de bir ölçüde zaten geri dönülmez bir biçimde gerçekleşti. ’’Sadece önleme tedbirleri üzerinde değil, aynı zamanda uyum tedbirleri üzerinde çalışmak zorundayız’’ O nedenle biz artık sadece önleme tedbirleri üzerinde değil, aynı zamanda uyum tedbirleri üzerinde çalışmak zorundayız. Bu gerçekleşmiş olan geri dönülmez değişime biz nasıl uyuyacağız? Onun üzerinde de çalışmak zorundayız. Bu genel değişime paralel olarak kuruluşlarımızda da çok büyük bir değişim gerçekleşti. Biz de artık konuya bir sosyal sorumluluk meselesi olarak bakmıyoruz. Bu iş sosyal sorumluluk meselesi değil. Bu iş artık kuruluşlarımızın yaşamını devam ettirmeleri, rekabet güçlerini korumaları ve ayakta kalmaları meselesi. Çünkü biliyoruz ki sürdürülebilirlik olmazsa, biz sürdürülebilir kurumlar olamazsak, bir kere müşteriler bizim ürünlerimizi tercih etmeyecekler. Bırakın onu zaten ürünlerimize bazı pazarlara sokmayacaklar, giremeyeceğiz o pazarlara. Genç yetenekli insanlar bizim kuruluşlarımızda çalışmayacak. Finansmana erişmek çok zorlaşacak. Zorlaştı bile Zorlaştı bile çünkü finans kurumlarının artık kriterleri artık kredi koşulları arasında sürdürülebilirlik kriterlerini en ön sıralara çıkarmaya başladılar. İşte bütün bu nedenlerden biz sürdürülebilir tedarik zincirleri kurmak zorundayız’’ şeklinde konuştu. Bülent Eczacıbaşı, sözlerine şöyle devam etti: ’’Şimdi kuruluşlar belirli aşamalardan geçerek bu çalışmaları sürdürüyorlar. İlk aşamalarda hammadde ve enerji kullanımında verimliliği artırma çalışmaları yapılıyor. Bunlardan çabuk geri dönüşler sağlanıyor, ölçülebilir geri dönüşler sağlanıyor, moraller yükseliyor. Oldukça kolay çalışmalar bunlar. Ama ondan sonra sürdürülebilirliğe hizmet eden ürünler geliştirme aşamalarına geçiliyor. Bizim kuruluşlarımız da - dünyada da biraz öyle - bu aşamalarda. Bizim için önemli iki konu var. Bir tanesi bunların enerji. Kuruluşlarımızın en önemli girdileri arasında enerji yer alıyor. Enerji kullanımında verimliği artırmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda karbon ayak izimizi de azaltmaya çalışıyoruz. Hammadde verimliğini arttırmaya çalışıyoruz. Tabii çok önemli bir konu da su kullanımını ve verimliliği artırmaya ve tasarrufları artırmaya çalışıyoruz. Veri analitiğinden yaralanıyoruz. Veri analitiğinden yaralanarak da hammadde ve enerji kullanımını optimize etmeye çalışıyoruz. Bunun da sonuçlarını görüyoruz. Burada çok önemli bir başarı hikayesi daha yeni gerçekleşti. VitrA Karo kuruluşumuz dünyadaki sayılı tesisler arasına girdi. World Economic Forum’un, Dünya Ekonomik Forumu’nun Global Lighthouse diye bir kuruluşlar grubu var. Bu grubun içerisinde 153 çok ileri, seçkin kuruluş var. VitrA Karo da bu kuruluşlardan biri oldu ve dünyada karo alanında faaliyet gösterip bu gruba giren ilk kuruluş oldu. Bu da çok övündüğümüz bir başarı oldu. Bundan sonra olması gereken, gerçek anlamda sürdürülebilir bir kuruluş olmak, sürdürülebilirliğe hizmet eden bir kuruluş olmak. Nasıl kuruluşlar bunlar? Bunlar, sürdürülebilirliği böyle önemli de olsa bir faaliyet olarak sürdüren kuruluşlar değil, tüm stratejilerinin içine sürdürülebilirliği entegre etmiş olan kuruluşlar. Ve bütün yöneticileri bir sürdürülebilirlik lideri, sürdürülebilirlik yöneticisi olan şirketler. Herkes yeşil yaka bu şirketlerde, yeşil yaka olmayan yok.’’ ’’İnovasyon inat işi” Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin sürdürülebilirlik konusunda geçmişinden bahseden Özgen Özkan, “Eczacıbaşı’nın geneline baktığımız zaman, bu bizim için yeni bir hikaye değil. 2008’de başlamış bir konu. O yıldan itibaren Eczacıbaşı, kurumsal olarak sürdürülebilirliği gündemini almış bir şirket” dedi. Seramik sağlık gereçleri üretim süreçlerinde hiçbir zaman proses atıklarının atılmadığını söyleyen Özgen Özkan, “Endüstriyel simbiyozun parçası olarak, başka endüstrilere yönlendiriyorduk. Karo seramiğe gidiyordu, çimento sektörüne gidiyordu. Aslında biz hep o döngünün içindeydik” dedi. İnovasyonun inat işi olduğuna vurgu yapan Özgen Özkan, “Bu inatla biz bu endüstriyel atıklarımızı nihai tüketici yerine hizmet edebilecek şekilde nasıl bir ürüne çeviririz diye düşünüyorduk çok uzun süreden beri ve sonuçta bunu başardık. patent başvurularını da yaptık. Tamamıyla kendi mühendislerimiz tarafından geliştirilmiş bir süreç, dünyada bir ilk. Bu yüzden çok alçak gönüllü olamayacağız” açıklamasını yaptı. Ürün gamı genişletilecek Diğer ürünlerle karşılaştırıldığında, kalitesi açısından fark olmadığını, suyu emmesi düşük olduğu için daha bile üstün olduğunu ifade eden Özgen Özkan, “Büyük formları daha düz üretebiliyoruz ama şu anda lavabo yapıyoruz. Daha sonra duş teknesi ekleyeceğiz. Ardından da mutfak eviyesi gelecek, sonra da klozet devreye girecek. Ürün gamını bu şekilde geliştireceğiz” dedi. Yüzde 100 geri dönüştürülmüş lavabonun, standart bir ürüne göre dünyaya yüzde 30 daha az zarar verdiğini söyleyen Özgen Özkan, “Bunun için hammadde taşımıyoruz. Hammadde ürettirmiyoruz. Zaten bizde olan bir hammaddeyi kullanıyoruz. Ve bunun için enerji harcamıyor bunu üretilen ürünün bir firmalar. Böyle baktığımız zaman, yaklaşık yüzde 30 daha temiz ve diğer ürünlere göre dünyaya faydalı bir ürün” diye konuştu. Hammadde ve elektrikten tasarruf Yapılan açıklamaya göre, VitrA’nın yeni çevre dostu lavabolarının içerik olarak yaklaşık yüzde 100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere, üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretiliyor. Böylece, küresel ısınmaya üretim süreci kaynaklı etki, ürün başına yüzde 30 azaltılıyor. Ürün başına yüzde 36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde ve yüzde 38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde ediliyor. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan çanak lavabolar, mat bej renkte ve 5 formda tasarlanıyor. VitrA, geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renkler de eklenmeyi planlanıyor.
İstanbul Beyoğlu’nda siyahi kadınlara fuhuş operasyonu: Sokak ortasında böyle pazarlık yaptılar Tarlabaşı Bulvarı’nda gece ve gündüz fuhuş pazarlığı yapan 6 siyahi kadın, Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı. Kadınlara fuhuş yapması için aracılık yapan 2 şahıs da gözaltına alınırken, kadınların sınır dışı işlemlerinin başlatıldığı öğrenildi, Beyoğlu Tarlabaşı Bulvarı’nda bulunan esnafın, siyahi kadınların fuhuş pazarlığı yaptığına dair şikayeti üzerine polis ekipleri çalışma başlattı. Çalışmalar çerçevesinde bulvar üzerindeki kaldırımda 6 siyahi kadının, gündüz ve gece yanına gelen erkeklerle fuhuş pazarlığı yaptığı tespit edildi. Beyoğlu Asayiş polisi tek tek yakaladı Pazarlık yaptıklarının belirlenmesi üzerine harekete geçen Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, kimliklerini ve adreslerini tespit ettiği kadınlara operasyon düzenledi. Operasyonda 6 siyahi kadın evlerinde tek tek yakalanarak gözaltına alındı. Ayrıca kadınlara fuhuş konusunda yer ve imkân sağladıkları tespit edilen O.A. ve V.E.’de yakalandı. Fuhuş yapıldığı yer ise zabıta ekipleri mühürlenerek kapatıldı. Kadınlar sınırdışı edilecek Konu ile ilgili yakalanan O.A. ve V.E. hakkında fuhşa teşvik ve fuhşa yer ve imkân sağlamak suçundan adli işlem başlatılırken, 6 yabancı uyruklu kadın ise sınırdışı edilmek üzere işlemleri başlatıldı.