ASAYİŞ - 25 Kasım 2024 Pazartesi 12:20

Adana’da bir kişiyi darp edip bıçaklayarak öldüren sanıkların müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı

A
A
A
Adana’da bir kişiyi darp edip bıçaklayarak öldüren sanıkların müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı

Adana’da, Dilan’ın öldürülmesine engel olmadığı iddiasıyla Dilan’ın sevgilisini öldüren sanıkların müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.


Yüreğir ilçesine bağlı Anadolu Mahallesi’nde 26 Şubat’ta meydana gelen olayda, Turhan Özdemir, uyuşturucu kullandığı iddiasıyla tartıştığı kızı Dilan Özdemir’i bıçaklayarak öldürdü. Bu olaydan 3 saat sonra ise Dilan’ın erkek arkadaşı Selam Şenci, iddiaya göre, genç kızın öldürülmesine engel olmadığı için 2’si kadın 5 erkek arkadaşı tarafından Seyhan ilçesi Kuruköprü Mahallesi Çakmak Caddesi’ndeki bir iş yerinin otoparkında darp edilip, bıçaklandı. Hastaneye kaldırılan Şenci, tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı.


Şenci’nin öldürülmesinin ardından tutuklanan Damla Aytekin, Yusuf Özçiftçi ile polis merkezine giderek teslim olan ve tutuklanan Deniz Sarı hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Tutuklu sanıklar Yusuf Özçiftçi ile Damla Aytekin salonda hazır bulunurken, Deniz Sarı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkemede, müştekiler ve taraf avukatları da hazır bulundu.


İlk olarak savunması alınan sanık Yusuf Özçiftçi, Selam Şenci ile 10 yıldır arkadaş olduklarını söyledi.


Şencin’in arkadaşı olduğu için sadece bakmak amacıyla arkalarından otoparka gittiklerini belirten Özçiftçi, olay anını şöyle anlattı;’’Olay günü ben iş yerime geldim. Kendime ait dükkanı saat 17.00’da açacağım için önce iş yerimin yanında bulunan kuaför Kadir’in yanına gittim. Burada Dilan’ın arkadaşları Damla Aytekin, U.H.Ü (17) ile D.K. (16), Dilan’ın babası tarafından bıçaklandığını ve hastanede olduğunu söyleyerek, yanına gidiyoruz dediler. ‘İsterseniz bende geleyim’ dedim ancak kabul etmediler. Daha sonra ziyaret etmek amacıyla bende gittim ve orada Dilan’ın öldüğünü öğrendim. Arkadaşları sinir krizi geçirdi. Ben yine iş yerime döndüm. Dükkanı açmak için vaktimin olduğunu görünce Kadir’in yanında takılmaya devam ettim. Biz burada otururken, U.H.Ü., D.K., Damla ve Selam geldi. Onlar konuşmak için otoparka gittiler. Selam, 10 yıldır arkadşımdır. Ne olduğuna bakmak amaçlı arkalarından gittim. Aşağı indiğimde namus meselesinin konuşulduğunu duydum. Namus melesi de Selam’ın D.K.’ya karşı yaptığı sarkıntılıktır. Bu nedenle tartışıyorlardı. Sonra kendisi beni fark etti ve arkadaşlar arasında lakabım olan ‘Kırık’ sıfatıyla bana seslenerek, küfür etti. Bende sinirlenip, kendisine 2-3 tane yumruk attım. Geri çekildiğimde üstünden kan aktığını gördüm. Kimin bıçakladığını görmedim. Daha sonra dosya içeriğinden onu D.K. ile U.H.Ü.’nün bıçakladığını öğrendim. Yukarı çıkıp, Kadir’in yanında çalışan ve sevgilim olan Gülsüme Çiftçi’ye ambulansı aramasını söyledim.Ben Selam’a sadece bana küfür ettiği için vurdum. Önceki ifadelerimde geçen başka bir yaradan dolayı o an kendimde değildim. Olayla bir ilgim yoktur.’’ dedi.


Savunması alınan Deniz Sarı ise, olayı haberlerde gördüğünü ve olay sonrası kendisinin gidip teslim olduğunu söyledi.


Sarı, ’Ben sanıkların hiçbirini tanımıyorum’ diyerek, şöyle konuştu;


’’ Sadece U.H.Ü.’yü tanırım oda annesinden dolayı. Olay günü ben iş görüşmesine gidecektim. Daha erken olduğu için tanıdığım ve kuaförün sahibi olan Kadir’in yanına gittim. Orada otururken, öldürülen kişi ile diğer kişilerin arasında bir laf atma meselesi vardı. Ancak birbirlerine birbirimizi öldüreceğiz tarzında söylemler yoktu. Otoparktaki olayda, adını bilmediğim bayanlardan birisinin öldürülen kişiye hitaben ‘Sen niye böyle yapıyorsun?’ tarzında bir şey söyledi ve olay böyle başladı. Ardından fiziksel olarak birbirilerine saldırmaya başladılar. Ben öldürülen kişiyi kimin bıçakladığını görmedim. Olaya müdahale etmedim ve telefonum olmadığı için 112’yi arayamadım. Yukarı pasaja çıktığımda oradakilere olayı anlatıp, ambulansı aramalarını söyledim. Zaten benim söylememle ambulansı aradılar. Benim olayla ve olayda adı geçen kişilerle hiçbir alakam yoktur. Oradan ayrıldıktan sonra olayı da haberlerde gördüm. Sonra kendim gidip teslim oldum.’’


Savunması alınan Damla Aytekin de, babası tarafından öldürülen ve iddianamede adı geçen Dilan ile arkadaş olduklarını ve barda çalıştıklarını söyledi.


Olay günü Selam’ın kendilerinin yanına geldiğini söyleyen Aytekin, şöyle devam etti;


’’Biz otoparkta otururken Selam yanımıza geldi. Kendi aramızda konuşurken Selam bana barda çalıştığımız için;’Sen o....... y......sun. Kendini de Dilan’ı da erkeklere satıyorsun’ dedi. Bu sözü zoruma gittiği için kendisine vurdum. D.K.’da Dilan’ın çocukluk arkadaşı olduğu ve aynı yurtta kaldıkları için oda ‘Ölen birinin arkasından böyle mi söylenir’ diyerek Selam’a tepki gösterdi. U.H.Ü.’de D.K.’nın sevgilisi olduğu için oda araya girdi. Olay büyüdü ve Selam bıçaklandı. Ancak kimin bıçakladığını görmedim. Olay öncesi Yusuf Özçiftçi, şarj etmek için telefonumu aldığından kimseyi arayamadım. Korkup kaçtım ve bir aparta giderek burada 2 gün kaldım. Daha sonra haberleri görünce ne yapacağımı bilemediğim için kendim gidip teslim oldum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ayrıca Yusuf Özçiftçi ve bir akrabası bana mektup yollayıp, beni tehdit etmiştir.’’


Diğer sanık Yusuf Özçiftçi, kimseye tehdit mektubu yollamadığını ileri sürerek,’’Ben Damla’ya tehdit mektubu yollamadım. Sadece kendisine doğruları söylemelerini ve bu dosyanın bir an önce kapanmasını istediğimi söyledim. Ayrıca söylediği kişi benim akrabam değildir’’ diye ifade etti.


Duruşmada ifadesi alınan tanık G.G. olay günü bahsi geçen kuaföre saçını yaptırmak için gittiğini söyleyerek, şöyle konuştu;


’’Ben ve arkadaşım G.L. saçımızı yaptırmak için kuaföre gittik. Biz gittiğimizde bu kişiler kuaförden çıkıyordu. Saçımız yapıldığı sırada da yine aynı kişiler içeri girdi. Kendilerini tanımadığım için ismen bilmiyorum ancak panik halinde ve elleri titriyordu. Özellikle bayan olan daha çok panikti. Erkek olanların elinde kan vardı. Biri içeri girip elini yıkarken, diğeri gidip üstünü değiştirdi. Polis gelmeden de kuaförden ayrıldılar."


Mahkemede bulunan ve öldürülen Selam Şenci’nin babası müşteki Ahmet Şenci de,’’Ben olayı görmedim ancak güvenlik kamerası görüntülerini izledim. Oğlumu nasıl 5 kişi birden vahşice öldürmüş onu izledim. Onlar benim oğlumu öldürdü. En ağır cezayı alsınlar.’’ dedi.


Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, aynı dosyadan tutuklu bulunan ve Adana Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması yapılan yaşı küçük D.K. (16) ile U.H.Ü.’nün (17) ifadelerini isteyerek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.




Adana’da bir kişiyi darp edip bıçaklayarak öldüren sanıkların müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak Üniversitesi ilanları dikkat çekti Şırnak Üniversitesi’nde 17 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan akademik kadrolarla ilgili ilan dikkat çekti. Üniversite tarafından yayımlanan ilanda, Şırnak Meslek Yüksekokulu için, Makine ve Metal Teknolojileri bölümü Makine Programı için açılan Doçent kadrosunda, "Lisans, lisansüstü eğitimlerini ve doçentlik unvanını Makine Mühendisliği bilim alanından almış olup, ‘Titreşim kontrolü ve PID tabanlı kontrol sistemleri’ konularında bilimsel çalışmaları olmak" şartı arandı. İlahiyat Fakültesi için, Felsefe ve Din Bilimleri bölümü Din Felsefesi anabilim dalı Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için "İlahiyat Fakültesi lisans mezunu olmak; Din Felsefesi alanında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlamış olmak 17. ve 19. yüzyıl filozoflarının teoloji, antropoloji ve din eleştirisine ilişkin akademik çalışmalar yapmış olmak" özel şartı arandı. Güzel Sanatlar Fakültesinde, müzik bölümü için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için aranan şartlarda, "Doktorasını müzik eğitimi alanında yapmış olmak; bağlama eğitiminde egzersiz ve uyarlamaların önemi ile ilgili çalışmalar yapmış olmak" ifadeleri yer aldı. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu için, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler bölümü, İlk ve Acil Yardım anabilim dalı için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda, "Hemşirelik lisans mezunu olup Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği alanında doktora yapmış olmak ve doğum ve kadın sağlığı alanında çalışmaları olmak" şartı arandı. Silopi Meslek Yüksekokulu için, Finans Bankacılık ve Sigortacılık bölümü, Bankacılık ve Sigortacılık anabilim dalı için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için "Katılım bankacılığı alanında çalışmalar yapmış olmak" şartı arandı. Şırnak Meslek Yüksekokulu için, Mülkiyeti Koruma ve Güvenlik bölümü için duyurusu yapılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda da "Çatışma çözme becerileri üzerine çalışmalar yapmış olmak" şartı arandı. Konuya ilişkin Şırnak Üniversitesi yönetiminden herhangi bir açıklama yapılmadı.
Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde "Akademik Ödül Töreni" Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde (HKÜ), 2024-2025 eğitim yılında üniversitenin akademik performansına en çok katkı sunan akademisyenler ödüllendirildi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde terfi alan aynı zamanda üniversiteye 2024 yılında en çok katkı veren akademisyenlere başarı belgelerinin sunulduğu ve toplam 185 ödülün verildiği, "Akademik Ödül Töreni" HKÜ Mütevelli Heyet Başkanı Haluk Kalyoncu’nun katılımıyla gerçekleşti. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde (HKÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Haluk Kalyoncu törende yaptığı konuşmada, "Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak, önceliklerimiz nitelikli eğitim ve kaliteyi, yeniliği ve öğrenci odaklı eğitim anlayışını ön planda tutmaktır. Toplumsal sorumluluğu merkeze alan sosyal, kültürel spor ve sanat faaliyetlerimiz, son yıllarda artan bilimsel yayın sayımız, ulusal ve uluslararası araştırma projelerimiz, sanayi ve kamu iş birliklerimiz ile girişimcilik ve Ar-Ge odaklı çalışmalarımız içerisinde öğrencilerimizin doğrudan yer alması öğrenci odaklı eğitim anlayışımızın somut göstergeleridir. Üniversitemiz, 2025 Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması sonuçlarına göre Türkiye genelinde 5’inci, vakıf üniversiteleri arasında ise 3’üncü sırada yer alarak öğrenci memnuniyetinde önemli bir referans noktası haline gelmiştir. Buna benzer sıralamalarda derece elde eden, önemli başarılara imza atan ve üniversitemizi başarıyla temsil eden akademisyenlerimize, öğrencilerimize ve araştırma görevlilerimize, mütevelli heyetimiz adına şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı. Açılışta konuşan Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Rektör Vekili Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan da, "Kurulduğu günden itibaren üniversitemizin başlıca amacı akademik bilgisi ve mesleki donanımı yüksek, milli ve etik değerleri önemseyen bireyler yetiştirmek ve ülkemizin geleceğinin biçimlenmesine katkıda bulunmaktır. Üniversitemiz yükseköğretim ekosisteminde hızla her alanda yükselişine devam etmektedir. 2025 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması sıralamasına göre üniversitemiz, Türkiye’deki 208 üniversite arasından ‘genel memnuniyet’ sıralamasında 5’inci sıraya yükselmiştir. Türkiye’deki 74 vakıf üniversitesi arasında da ise 3’üncü sırada yer almaktadır. Yerleşke ve Yaşamın Doyuruculuğu alanında öğrencilerin beklentilerini en üst düzeyde karşılayan ‘A+üniversite’ notunu almıştır. Aynı zamanda URAP sıralamasında Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında 17’inci sırada ve Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksinde 8’inci sıradadır. Kampüsümüz GreenMetric 2025 sıralaması sonuçlarına göre, son 5 yılda 174 sıra birden yükselerek dünya genelinde 201’inci, Türkiye’de 23’üncü, vakıf üniversiteleri arasında 5’inci sıraya yerleşmiştir. Üniversitemiz ayrıca uluslararasılaşma konusunda da büyük adımlar atmaktadır. Tüm bu başarılar üniversitemiz idari ve akademik kadrosu tarafından gerçekleştirilmektedir. Hepsini kutluyorum" dedi. Akademisyenler ödüllendirildi Yaptıkları bilimsel çalışmalarla Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin akademik performansına önemli katkılar sunan öğretim elemanları, törende ödül heyecanı yaşadı. Bu kapsamda akademik teşvik puanı en yüksek olan, saygın indeksli dergilerde en fazla yayın ve atıf gerçekleştiren, proje başvuruları kabul edilen, ulusal ve uluslararası patentleri tescillenen, Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO) kabul alan, Gaziantep OSB Teknokent’te şirket kuran, medyada görünürlüğü bulunan, uluslararasılaşmaya katkı sağlayan, uluslararası jürilerde görev alan, sanat ve tasarım alanında faaliyet yürüten, akademik unvan yükseltmesi alan ve uluslararası sıralamalara katkı sunan çalışma gruplarında yer alan akademisyenlere ödülleri takdim edildi. Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında projesi kabul edilen öğrenci toplulukları, TEKNOFEST’te birincilik elde eden Viento UAV Takımı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenen "Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması" Havacılık-Uzay kategorisinde "En Yerlileştirilebilir" mansiyon ödülüne layık görülen öğrenciler; savunma, güvenlik ve afet yönetimi alanlarında Türkiye’nin yerli ve millî kapasitesinin güçlenmesine katkı sunan yüksek lisans öğrencisi ile sinema alanında başarı gösteren öğrenciler de ödüllendirildi.