EKONOMİ - 15 Haziran 2024 Cumartesi 10:19

AOSB uluslararası standartları ile yatırımcının öncelikli tercihi

A
A
A
AOSB uluslararası standartları ile yatırımcının öncelikli tercihi

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), sahip olduğu uluslararası standartlardaki alt ve üst yapısı ile yatırımcıların öncelikli tercihi olmaya devam ediyor.


Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), son yıllarda hız verdiği alt ve üst yapı yatırımlarının yanında, genişleme yönünde attığı adımlar ile yerli ve yabancı yatırımcıların yakından takip ettiği bir bölge haline geldi.


AOSB’de altyapısı ve üstyapısı tamamlanmış parseller için onlarca sanayicinin sıra beklediğini vurgulayan Sütcü, bunun yanında talepleri karşılamak adına 6 milyon metrekarelik ek alanı ön tahsis yoluyla yatırımcılara açtıklarını söyledi. Sütcü, şöyle devam etti:


“İleriye dönük olarak, iki yıl sonra tamamlanmak üzere 6 milyon metrekarelik bir yer açtık. Bunun resmi prosedürlerini tamamladık. Buradan net 4 milyon metrekare yatırım arazisi çıkacak, iki milyon metrekaresi de yol, yeşil alan ve diğer bölümler olacak. Bu 4 milyon metrekarenin 3 milyonunu ön tahsis yoluyla sanayicilere tahsis ettik. Bekleyenlerin büyük kısmına buradan yer verdik. Sanayicilerimize iki yıl sonra altyapısı, üstyapısı bitmiş şekilde arazilerini tahsis etmek için özel protokol yaptık. Zaten Sanayi Bakanlığımızın kanun ve yönetmelikleri buna cevaz veriyor. Sanayi Bakanlığımız iki sene öne bunun yolunu açtı. Biz de ön tahsis yöntemini kullanarak uluslararası çok büyük firmaların, yatırımcıların da aralarında olduğu, çok geniş arazi alanların da olduğu tahsisleri gerçekleştirdik. 400 dönüm alan sanayicilerimiz de var, 10, 20, 50 dönüm alanlar da. Herkesin talebini karşıladık, 6 milyon metrekareye ek 35 milyon metrekareye başladık”


Sütcü, AOSB genişleme çalışmalarının 6 milyon metrekare ile sınırlı kalmayacağını belirterek, “Bunun dışında ileriye dönük 35 milyon metrekarelik genişleme çalışması için resmi prosedürleri yapmaya başladık. Bütün bunların sonunda Adana OSB’nin alanı 60 - 70 milyon metrekarelere çıkıyor ve Türkiye’nin en büyük OSB alanlarından biri, hatta ilk sırada olabilir” diye konuştu.


AOSB’nin uluslararası standartlara sahip olduğunun altını çizen Sütcü, “Dünyanın neresinde olursa olsun, bir sanayicinin ihtiyaç duyacağı alt ve üst yapılar Adana OSB’de mevcut. Bizim en büyük özelliğimiz bu. Bunun göstergesi de; şu anda burada 30’a yakın, yüzde 100 yabancı sermayeli sanayi kuruluşu var. Şunu iddia ediyoruz; Türkiye genelinde yaklaşık 400 OSB içerisinde; Adana OSB, Avrupa ve Amerika’dan tüm yatırımcıların ihtiyacını karşılayabilecek bir organize sanayi bölgesi. Biz bunları daha işlevsel hale getirmek, daha iyi yaşanılabilir bir OSB için çalışıyoruz. Üreticinin, sanayicinin tüm ihtiyaçlarını OSB bünyesinde karşılayabilecek altyapı ve üstyapı olanaklarını sağlamayı istiyoruz” ifadesini kullandı.


“Türkiye’de bir ilk olarak beton santrali kurduk”


Bu çerçevede OSB’deki sanayicilerin fabrika inşatlarını yaparken ihtiyaç duyacağı betonu üretmeye başladıklarını dile getiren Sütcü, “Beton santrali kurduk ve yüzde 100 kapasite ile çalışıyor. Bu Türkiye’de ilktir. Buradan hem üyelerimizin hem de OSB altyapısının beton ihtiyacını karşılıyoruz, rekabet ortamında sanayicilerimize alternatif de sunmuş oluyoruz” dedi.


Devlet Hastanesine bağlı poliklinikler, noter, gümrük, emniyet, itfaiye, üniversiteler gibi birimlerle her alanda aktif bir bölge olduklarını ifade eden Sütcü, ifadelerini şöyle sürdürdü:


“Amaç, şu; buraya gelen sanayici, tüccar ‘her şeyim var, şehir hayatından 40 kilometre uzakta hiçbir şeye ihtiyacım yok, tüm hizmetler ayağımda ve ben sadece Türkiye’nin ekonomisine, istihdamına katkı sağlayacak işlerle, işimle uğraşmalıyım’ diyecek. Biz buna yenilikçi OSB diyoruz, tamamlayıcı, sürdürülebilir OSB diyoruz.”


Gelecek projeksiyonlarını uzan vadeli yaptıklarını vurgulayan Sütcü, “Adana OSB, klasik OSB yönetiminden ziyade ileriye dönük bakıyor, 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl sonra nasıl bir OSB olması lazım diye düşünüp bu mantıkla hareket ediyor. Bu süreçte eskiyen su, atık su hatları, yollarımız, asfaltlarımız hepsi yenileniyor. Yeni açtığımız alanların en az 30 - 35 yıl dayanacak altyapısını, elektrik dahil hazırlıyoruz. Bu seneki (2024) bütçede altyapı yatırımlarının tutarı en az 1 milyar lira” diye konuştu.


Sütcü, bölgede sanaycilerin ihtiyaçları doğrultusunda hizmete açtıkları bazı birimler arasında; Kamu Kampüsü, AOSB Proje Destek Ofisi, ÇÜ Meslek Yüksek Okulu ve Özel Erkan Teknoloji Koleji’nin olduğunu sözlerine ekleyen Sütçü şunları kaydetti:


“Sanayicinin en büyük problemi hem yatırım hem de ihtiyaç anında kullanmak için faiz oranları yüksek. Finansa ulaşım bir problem. Ayrıca TL maliyetlerimiz çok arttı. Dolar bazında ihraç ettiğimiz ürünlerin yabancı para cinsinden maliyetleri arttı. Bu durum, bizim Avrupa ve Amerika pazarlarında Uzakdoğu ile rekabetimizde olumsuz etkiye yol açıyor. AOSB’nin doluluk oranı yüzde 100, istihdam 41 bin 489, parsel sayısı 566, OSB alanı 2 bin 270 hektar, faal firma 428, yabancı sermayeli firma 27, dış ticaret hacmi 1.7 milyar dolar, İSO 500’de firma sayısı 16 , TİM 1000’de firma sayısı 17, 21 sektörde üretim yapılıyor. AOSB’de toplam 21 sektörde faaliyet var. Metalde 78, kauçuk ve plastikte 72, tekstilde 71, kimyada 43, gıdada 31 firmanın üretim yaptığı bölgede ayrıca; kağıt, metal olmayan mineraller, petrol, makine, elektrik, ağaç, eczacılık ve diğer sektörler gruplarında firmalar bulunuyor. Kurulu GES gücü 202 MW. AOSB’ye ait kullanma suyunda yer alan GES tesisinin kurulu gücü 2.1 Mwe olup, 2023 yılı çalışmaları ile birlikte 52 adet Güneş Enerjisi Santrali (GES) tesisi devreye alınarak bölgedeki tüm güneş enerji santrallerinin toplam kurulu gücü ise 202 MW’ı buldu. Ayrıca, 58 firmaya Lisanssız Güneş Enerji Santrali kurması yönünde çağrı mektupları verildi. Bunların GES kurulum süreçleri tamamlandığında toplam kurulu gücü 295 MW’a ulaşmış olacak. Yapımı tamamlanan projeler, İzleme ve Koordinasyon Merkezi, Otoban İkinci Bağlantılı Kavşak Projesi, Atık Su Arıtma Tesisi İyileştirme Yatırımı Projesi, KÜP Girişimcilik Merkezi, GES Projesi (2.622,8 Kwp. Kullanma suyu tesisi ihtiyacının 1/3’ü karşılanıyor), Semt Polikliniği, Trafo Merkezi, Galeri Hattı, Yapım ve proje çalışması devam edenler , AOSB 4’üncü İlave Alan Altyapı Çalışmaları (99.35 hektar), Çamur Yakma Tesisi, Atık Su Arıtma Tesisi Kapasite Artışı (Mevcut Atık Su Arıtma Tesisine ilave olarak her biri 40 bin metreküpten, toplam 80 bin metreküp kapasiteli yeni tesis planlanıyor.), 599.5 hektar altyapı projesi (Burada konut, cami, lojistik merkezi ve kuzey bağlantı köprüsü planlanıyor.), İtfaiye ve Afet Koordinasyon Merkezi Projes, Anaokulu Projesi, Green AVM Projesi, Akaryakıt İstasyonu, Otel ve İş Merkezi Projesi.”



AOSB uluslararası standartları ile yatırımcının öncelikli tercihi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.
Sinop Mardin’in geleneksel tatları Sinop’ta tanıtıldı Güneydoğu Anadolu’nun köklü mutfak kültürü, Karadeniz’de lezzet dolu bir etkinlikle tanıtıldı. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği iş birliğinde düzenlenen uygulamalı workshopta, Mardin’e özgü geleneksel tatlar Sinoplu öğrenciler ve akademisyenlerle buluşturuldu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, alanında deneyimli şeflerin rehberliğinde Mardin mutfağının simge yemeklerinden lebeniye çorbası, etli bulgur pilavı ve zerde tatlısını uygulamalı olarak hazırladı. Etkinlik boyunca öğrenciler hem yöresel mutfak kültürü hakkında bilgi edindi hem de geleneksel pişirme tekniklerini birebir deneyimleme imkânı buldu. Yaklaşık bin kişilik hazırlanan Mardin yöresel yemekleri, Öğrenci Yaşam Merkezi’nde üniversite personeli ve öğrencilere ikram edildi. Yoğun ilgi gören programa Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Bilgin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Bayrak da katıldı. Etkinlikte yapılan değerlendirmelerde, bu tür uygulamalı çalışmaların öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin farklı yörelerine ait gastronomi mirasının yaşatılması ve tanıtılması açısından önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasibe Yazıt’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği Başkanı Muzaffer Elik, Sinop Şube Başkanı Handan Yılmazer Turan, Dernek Genel Sekreteri Yüksel Kalyoncu ile Deniz Ürünleri İşletmecisi Deniz Akpınar da katıldı.