POLİTİKA - 04 Ekim 2024 Cuma 17:47

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bölgemizin içerisinde bulunduğu cinnet hali karşısında yine mazlumların yanında ve adaletin safında yer alacağız. Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız” dedi.


Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ana yürütücülüğünde düzenlenen TEKNOFEST, Adana Havalimanı’nda devam ediyor. Bugün TEKNOFEST alanını ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı konuşmada TEKNOFEST’in öneminden bahsederek, “Buradan tüm Adana’yı, Çukurova’yı yürekten selamlıyorum. Adana’nın, Çukurova’nın çalışkan ve vizyoner gençlerini saygıyla selamlıyorum. Her birinize sevginiz, aşkınız ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum. Bugün bir kez daha Adana’dayız. 10 Ağustos’ta Adana’ya gelmiş ve muhteşem bir projenin açılışını yapmıştık. Adana ile birlikte Mersin’in de gurur kaynağı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı tüm bölgemizin hizmetine sunmuştuk. Şimdi de Şakirpaşa Havalimanı’ndayız ve Adana’nın misafiriyiz. Bugün Adana bir başka güzel. Gözlerinin ışıltısında aydınlık yarınlarımızın müjdesi olan siz gençlerimizle Adana ve Şakirpaşa bugün çok farklı. Bugün burada sadece milli teknoloji hamlemizin göz kamaştıran eserleri yok, burada genç yüreklerimiz ve parlak zihinlerimiz var. Bugün burada geleceğin Aziz Sancarları, Hezarfenleri var. Burada aşkın, ilimin ve barışın diliyle konuşan ufku açık yüzbinlerce gencimiz var” ifadelerini kullandı.


“Şakirpaşa ile ilgili iddialar boşa çıktı”


Şakirpaşa Havalimanı ile ilgili algıların boşa çıktığına dikkat çeken Erdoğan, “Biz Çukurova Uluslararası Havalimanı’nı açtığımızda birileri Şakirpaşa Havalimanı ile ilgili yoğun bir algı çalışması yürüttüler. Akla, vicdana ve siyasi ahlaka sığmayan bir sürü iddiayı gündeme taşıdılar. İddialarının hiçbir geçerliliğinin olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Şakirpaşa Havalimanı kapanmadı, açık. Biz de bugün Şakirpaşa Havalimanı’na indik. Bugün burada TEKNOFEST fuarını gümbür gümbür dünyaya haykırıyoruz. Algı operasyonlarından etkilenip, ‘Şakirpaşa ne olacak’ diye etkilenen Adanalı gençlerimize sesleniyorum. Siz asla endişe etmeyin. Şakirpaşa eskisinden daha büyük ve hayati görevler icra edecek. TEKNOFEST sadece bir başlangıç. Burayı tarihine, misyonuna ve görevine uygun bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz” diye konuştu.


“Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var”


Adana’nın çok önemli bir şehir olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Katıldıkları yarışmalarda ödül alan tüm gençlerimizi yürekten kutluyorum. İsmini yaşattığımız eski Adana valilerinden, Adana nehirlerini ıslahı ve tarıma verdiği destekle bilinen Şakirpaşayı da minnetle anıyorum. Bizim gönlümüzde buraların, Çukurova’nın çok ayrı bir yeri var. İlk fetihlerden Kuvayi Milliye’ye kadar her zaman ülkesine sahip çıkan Adana’nın farklı bir yeri var” ifadelerini kullandı.


“Açılan yollarda sarsılmadan yürüdük”


22 yılda Türkiye’nin birçok alanda çok önemli bir yere geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:


“Geleceği inşa etmek yarınları hayal etmekle başlar. Biruni, Ulubey, Cabir Bin Hayyam ve nice büyüğümüz fikir ve yürek teri döktü. Vecihi Hürkuş ve Erbakan hocamız hayallerini gerçekleştirmek adına nice bedeller ödedi. Pek çok badireyle karşılaştılar ama onlar inandıkları yolda yürümekten asla vazgeçmediler. Bugün hepimizi gururlandıran TEKNOFEST’e ulaşmak, buradaki ileri teknoloji ürünlerini yapmak asla kolay değildi. Son 22 yılda elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize altın tepside sunulmadı. Engellerle karşılaştık, içeriden ve dışarıdan ihanetlere uğradık. Çifte standartların her türünü gördük ama neyi başardıysak bileğimizin gücüyle başardık. Yüreğimizi, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak başardık. Dün bize parasıyla savunma sanayisi ürünü vermeyen ülkelere artık ihracat yapar hale geldik. Bizden öncekiler zor zamanlarda verdikleri asil mücadeleyle bir yol açmışlardı. Biz de onların açtığı yollarda sarsılmadan yürüdük.”


“Sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır”


Özdemir Bayraktar’ın Türkiye savunma sanayi sistemlerinin üretiminde çok önemli bir yerde olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “O mücadele adamlarından büyük ve güçlü Türkiye için canını dişine takanlardan birisi Özdemir Bayraktar’dı. Özdemir Bayraktar insansız hava araçlarında çığır açan bir isimdi. Milli teknoloji hamlesinin mihmandarlarındandı. Baykar’ın hayata geçirdiği pek çok projenin fikir babasıydı. Kararlı ve güçlüydü. Yılmadı ve yıldırmadan yoluna devam etti. Durumdan vazife çıkaran idealist bir insandı. Bugün İHA ve SİHA’larımız Türk savunma sanayisini gururla 50’den fazla ülkede temsil ediyorsa Özdemir ağabeyin katkısı vardır. İnşallah sizler bu mücadeleyi daha ileri taşıyacaksınız. Bizim eksiklerimizi telafi edecek olanlar sizlersiniz. Gençler, sizler Türkiye’nin umudusunuz. Türkiye’nin istikbali ve aydınlık yarınlarısınız. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlerden isteğim hayallerinizin peşinden gitmeyi asla bırakmamanızdır. Hedeflerinize doğru yürümekten asla vazgeçmeyin. Yapamazsınız, başaramazsınız diyen zihni köleleştirilmiş felaket telallarına kulak asmayın. Sabır acıdır, zordur, çetindir ama meyvesi daima tatlıdır” dedi.


“Sizinle hayalleriniz arasına girebilecek birçok engeli kaldırdık”


Türkiye’nin 22 yılda birçok gelişmeye imza attığını ve güçlü bir altyapı oluşturduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnancın ve azmin elinden Allah’ın izniyle hiçbir şey kurtulamaz. Tüm bunları söylerken şu gerçeğin farkında olarak söylüyorum Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye 22 yıl öncesinin Türkiye’si asla değil. Ekonomide, savunmada, eğitimde, teknoloji altyapısında 22 yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir Türkiye’de yaşıyoruz ve yaşıyorsunuz. Son 22 yılda sizinle hayalleriniz arasına girebilecek bir çok engeli kaldırdık. Milli gelirde tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon dolar sınırını aştık. Nereden nereye. Savunma sanayiinde yerli ve milli üretimin payını yüzde 80’lere çıkarttık. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3 ülkesi arasındayız. AR-GE merkezi sayımızı sıfırdan bin 328’e çıkarttık. 22 yıl önce sadece 2 teknopark vardı, bugün 104 teknoparkımız var. Tasarım merkezimiz yokken bugün 332 tane tasarım merkezine sahibiz. Buralarda 13 bin 101’i tamamlandı, 200 binin üzerinde proje devam ediyor. Güçlü bir altyapıyı son 22 yıl içerisinde ülkemize kazandırdık” diye konuştu.


“Yeni bir rekora imza atacağız”


TEKNOFEST’in her sene katılımcı rekoru kırdığını ve bu sene de rekor kıracağına inandığını anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:


“Merkezinde siz gençlerimizin olduğu 21. yüzyıl Türkiye’sini ilimle, teknolojiyle inşa etmenin gayreti içerisindeyiz. Yeni, büyük ve güçlü Türkiye’yi yansıtan en önemli tablo TEKNOFEST’tir. Ziyaretçi rekorları kıran TEKNOFEST, yarışmalarıyla teknoloji ekosistemine ışık tutuyor. Dışa bağımlılığın, montajcılığın, başkalarına dışa bağımlı yaşamanın ülkemizin kaderi olmadığını bizlere gösteriyor. TEKNOFEST bir gençlik destanıdır. TEKNOFEST bir teknoloji devrimidir. 2018’den bu yana TEKNOFEST’in dalga dalga büyüdüğüne şahitlik ediyoruz. 20 bin yarışmacıyla başlamıştık ama geçen sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de 333 binden fazla takım, 1 milyondan fazla yarışmacı ve 4,5 milyon ziyaretçiye ulaştık. Adana’da ise 790 binden fazla takım 1 milyon 650 binden fazla yarışmacı başvurdu. Ziyaretçi bakımından yeni bir rekora imza atacağımıza inanıyorum. Akdeniz bölgesinde ki tüm gençlerimizi Şakirpaşa’ya davet ediyorum.”


“İsrail hükümeti süreci dinamitleyecek provokasyona imza atıyor”


İsrail’in saldırılarına değinen Erdoğan, bölgede ateşin her geçen gün arttığına vurgu yaparak, “İsrail, Hamas bahanesiyle önce Gazze’yi işgal etti; şimdi de Hizbullah bahanesiyle Lübnan’da kan döküyor. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Haniye’yi Tahran’da şehit ettikten sonra geçtiğimiz günlerde de Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı katlettiler. İsrail saldırılarında can veren Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Bölgede ateşkese, barışa, huzura her yaklaşıldığında, İsrail hükümeti bu süreci dinamitleyecek bir provokasyona imza atıyor. Ateşi tüm bölgeye yaymak, coğrafyamızı kana ve gözyaşına boğmak için her yola başvuruyorlar. Uluslararası hukuk tamamen rafa kaldırılmış durumda” dedi.


“Plandaki hedefin neresi olduğunu görmek için kahin olmaya gerek yok”


İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne yönelik sözlerine tepki gösteren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:


“Utanmadan, sıkılmadan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’e özellikle kalkıyor ‘BM’ye gelemez’ diye meydan okuyor. Şu hale bak. Şimdi 196 tane dünyadaki ülke herhalde BM Genel Sekreteri’ne sahip çıkacaktır. Sen kim oluyorsun da BM Genel Sekreteri’ne yönelik BM’ye gelemeyeceğine dair ferman gönderiyorsun. Kundaktaki bebekleri dahi öldürmekten zevk alan bir cinnet haliyle karşı karşıyayız. Tüm bu gerçeklere rağmen ne yazık ki batılı güçler, bu katliam şebekesine silah, mühimmat, istihbarat ve diplomatik destek vermeyi sürdürüyor. Gazze’ye ve Lübnan’a yağan binlerce tonluk bombaların nereden geldiği, nerede üretildiği, kimler tarafından tedarik edildiği bellidir. Kimse kusura bakmasın, ama dökülen her damla kana, bombaları atanlar kadar o bombaları temin edenler de aynı derecede ortaktır. Burada şunu çok açık ifade etmek durumundayım. Bölgemizde, sadece Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’la sınırlı kalmayacak, sinsi bir plan uygulamaya konulmuştur. Bu planın nihai hedefinin neresi olduğunu görmek ve anlamak için kahin olmaya gerek yoktur.”


“Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar”


Türkiye’ye karşı meydan okuma yarışına girildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih bilen, dinler tarihi bilen, siyaset ve diplomasi bilen herkes, meselenin Kudüs’le, Mescid-i Aksa ile vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla bağlantısını zaten kolayca idrak edecektir. Vadedilmiş toprakların ne olduğunu gayet iyi biliriz. 30 kilometre mesafede adeta Türkiye’ye meydan okuma yarışına giriyorlar. Biz bunları gayet iyi biliriz. Mevcut İsrail yönetimi yaptığı her açıklamayla, paylaştığı her haritayla asıl niyetlerini ortaya koyuyor. Biz de sahadaki gelişmeleri bu zaviyeden anbean takip ediyoruz” dedi.


“İnsanlık cephesini güçlendiriyoruz”


Türkiye’nin teknoloji hamlesinin her geçen gün güçlendiğine dikkat çeken Erdoğan, “Komşularımızla ve bölgedeki tüm kardeş ülkelerle işbirliğimizi yine bu anlayışla ileriye taşıyoruz. Zalimler karşısında “insanlık cephesini” güçlendirmenin gayretindeyiz. Savunma sanayii alanında dışa bağımlılığımızı en aza indirmeye çalışıyor, yerli ve milli üretimi çok güçlü biçimde destekliyoruz. Devlet destekli siber saldırılara ve dijital terör eylemlerine karşı mukavemetimizi sürekli güçlendiriyoruz” diye konuştu.


“Sulhun ve sükunun tarafındayız”


Teknoloji için ‘Sadece refah değil, egemenlik anlamına geliyor’ diyen Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:


“Teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, üreten ve ihraç eden ülke hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Tanktan, denizaltıya kadar çok geniş bir alanda son derece güçlüyüz. İnşallah çok daha iyi yerlerde olacağız. TB2’ler, Akıncı ile sürdürdüğümüz ivmeyi Kızılelma ile farlı bir seviyeye taşıyacağız. Şu hakikati lütfen aklınızdan çıkartmayın. Bizde savunma sanayi alanı başta olmak üzere dışa bağımlılığı çok iyi bilen bir ülkeyiz. Bize takılan çelmeleri, müttefiklerimizin uyguladığı gizli açık ambargoları unutmadık. Teknolojinin sadece kalkınma ve refah değil, bağımsızlık, güvenlik ve egemenlik manasına geldiğini defalarca tecrübe ettik. Biz her zaman sulhun ve sükunun tarafındayız. Tüm bunları savaş heveslisi olduğumuz için vatanımızı ve vatandaşlarımızı layıkıyla korumak için yapıyoruz.”


“Bu vatanın toprağı daima güçlü olacaktır”


İsrail’in planlarına karşı güçlü bir duruş sergileyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Bölgemizin içerisinde bulunduğu cinnet hali karşısında yine mazlumların yanında ve adaletin safında yer alacağız. Coğrafyamızın yeni bir ‘Sykes-Picot’ taksimiyle lime lime edilmesine göz yummayacağız. Bu hedefleri yakalamada en büyük güç kaynağımız siz gençler olacaksınız. Yerli ve milli olsun diyerek çırpınan yürekler sizler var oldukça bu vatanın toprağı daima güçlü olacaktır. Sizlerin nefesi her daim duyulacak. Sizlerle yol yürümekten, yoldaşlık etmekten gurur duyuyorum” dedi.


Konuşmanın ardından Erdoğan, TEKNOFEST’te yapılan yarışmalarda dereceye giren gençlere ödüllerini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla DALKO davasında sanıklar tahliye edildi Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen DALKO davasında tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararı verilirken, duruşma 23 Haziran saat 09.30’a ertelendi. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi (DALKO) üzerinden yürütülen ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sabah 09.30’da başlayan duruşmada sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, tutuklu sanıklardan ve organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Kooperatif Başkanı A.Y. bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Savunmasında A.Y, "Ben hiçbirini hak etmedim. Kooperatifi bir marka haline getirdim" diyerek suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu sanıklardan A.Y. ise yaklaşık 5 aydır cezaevinde bulunduğunu belirterek, "Bakmakla yükümlü olduğum 3 çocuğum var. Tutuksuz yargılanmak istiyorum" şeklinde savunma yaptı. Sanıklardan H.K. ise savunması sırasında ağlayarak sağlık sorunlarından bahsetti. H.K., mevcut sağlık durumu nedeniyle mağdur olduğunu belirterek beraatini talep etti. Dava kapsamında yargılanan ve aralarında Çandır Mahalle Muhtarı S.Y.’nin de bulunduğu sanıklar adına yapılan savunmalarda, suçlamaların gerçeği yansıtmadığı savunularak beraat talebinde bulunuldu. Mahkeme sonunda tüm sanıklar tahliye edilirken, bir sonraki duruşmanın 23 Haziran saat 09.30’a ertelendiği açıklandı. Ne olmuştu: Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde nitelikli dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırma suçlarına karıştıkları tespit edilen aralarında çandır Mahalle Muhtarı S.Y, Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi (DALKO) Başkanı A.Y. ve oğullarının da bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alınmış, 22 Temmuz’da şüphelilerden Kooperatif Başkanı A.Y., H.K., A.Y., Ç.A., Ö.A. ve E.D., çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Bursa Büyükşehir’den depreme karşı hayat kalkanı Bursa Büyükşehir Belediyesi, birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’nın muhtemel depremin yıkıcı etkilerine karşı daha dirençli hale gelmesi için ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ni hayata geçiriyor. Deprem anında insanların güvenli bir şekilde korunabilmesini amaçlayan proje, can kayıplarının önüne geçilmesi ve arama kurtarma ekiplerine zaman kazandırılmasını hedefliyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, deprem öncesinde ve deprem anında da insan hayatını koruyabilmek için önemli bir projeyi hayata geçirdi. Deprem sırasında can kaybı yaşanmaması için ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ni geliştiren Büyükşehir Belediyesi, çalışmayla deprem anında bireylerin güvenli nokta olarak sığınabilecekleri sığınma ünitelerini binalarda yaygınlaştırmayı hedefliyor. Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde geliştirilen projenin paydaşları arasında Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Ulutek Teknopark, Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB), İTÜDER, İşbir Yatak ve Gökçelik bulunuyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) tarafından düzenlenen ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ çalıştayı, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde akademisyenlerin, iş insanlarının, kamu kurumu ve sivil toplumu kuruluşu temsilcilerinin ve oda başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. İnsan hayatını merkeze alan proje Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, depremin ne kadar önemli olduğunu bildiklerini, deprem öncesinde alınacak tedbirlerle can kayıplarının önüne geçilebileceğini vurguladı. Geliştirilen projeyle insan hayatını merkeze alan, ortak akla ve bilime dayanan güçlü bir sorumluluk çağrısı yaptıklarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Can güvenliği meselesine vicdanla ve kararlılıkla sahip çıkıyoruz. Türkiye’nin yüzde 92’si deprem bölgesidir. Türkiye nüfusunun ise yaklaşık yüzde 95’i deprem riski altındaki bölgelerde yaşıyor. Bursa’nın birinci derece deprem bölgesi olduğunu unutmamalıyız. Yapılacakların yanında toplumun bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi gerekiyor" dedi. "Bursa’daki yapıların yüzde 62’si kaçak" Denetim konusunda eksiklikler giderilmedikçe 20 yıllık binaların yıkılarak yenilerinin yapılmaya devam edileceğini ifade eden Başkan Mustafa Bozbey, "Bursa’daki yapıların yüzde 62’si kaçak yapılmış. Sadece konut değil, sanayi de kaçak yapılmış. Toplumsal dönüşümü sağlamalıyız. Aksi takdirde bir depremde yine hep beraber ağlayacağız. Deprem öncesinde yapıları güvenli hale getirmek zorundayız. 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı ile birlikte Bursa’nın ‘Kent Anayasası’nı oluşturuyoruz. Toplumun da bu çalışmalara sahip çıkması gerekiyor" diye konuştu. "Bursa ovası her yıl 6 santim çöküyor" Kentsel dönüşüm projelerine hız verdiklerini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Yakın zamanda bir bilim insanımız ‘Bursa Ovası her yıl 6 santim çöküyor’ bilgisini paylaştı. 10 yılda Bursa Ovası 60 santim çöktü. Bunun sebebi üniversitelerimiz tarafından araştırılmalıdır. Bizim ise bilim insanlarının göstereceği yönle beraber ovanın çöken kısımlarını ya planlama dışına almamız ya da alternatif çözüm üretmemiz gerekir" dedi. "Depremi korkmadan, bilinçlenerek karşılamalıyız" Deprem öncesinde afet konteynerlerini dağıtmaya devam ettiklerini, mahallelerdeki afet gönüllülerinin de güçlü bir şekilde yetiştirilmesi gerektiğini belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Depremi önleyemediğimize göre hazırlıklarımızı yapmalıyız. Toplanma alanlarını tüm yönleriyle belirlemeliyiz. Bursa’da da beklenen bir deprem var. İstanbul merkezli de olabilir. Sındırgı’daki depremler Bursa’yı etkiliyorken, İstanbul merkezli bir depremin Bursa’yı etkilememesi düşünülemez. Deprem gerçeğini unutmadan ama korkmadan, bilinçlenerek karşılamalıyız. Bu açıdan projenin değerli olduğunu düşünüyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Bireylerin hayatta kalmasını maksimum düzeye çıkarmayı hedefliyoruz" Proje hakkında bir sunum yapan BURKENT Genel Müdürü İnan Keser, deprem bölgesinde yer alan Bursa’da muhtemel bir can kaybı yaşanmaması için kısa vadeli acil eylem projesi geliştirdiklerini söyledi. Projenin aşamaları hakkında bilgi veren Keser, "Projeyle, deprem anında bireylerin hayatta kalmasını maksimum düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Evlere yerleştirilen sığınma ünitesiyle, insanların depremde güvenle sığınabileceği ortam oluşturuyoruz. Bir ev eşyası gibi tasarlamayı hedefledik. Her evde mutlaka iki kişilik bir yatak yeri var. Her eve uygulanabilmesi için bu gerçekle projenin tasarımını yaptık. Sığınma ünitesi 800 kilo ağırlığında ve 400 ton taşıma kapasitesine sahip. İçerisindeki hacmi 3-4 kişiye kadar yeterli. Birçok teste tabi tuttuk" dedi. "Binlerce insanı kurtarma imkânına kavuşabiliriz" İnsanların en çok ünitenin binaya ekstra ağırlık bindirip bindirmediğini merak ettiğini belirten Keser, ‘Herkes evine alsa binaya olumsuz etki oluşturur mu?’ sorularıyla karşılaştıklarını dile getirdi. Bununla ilgili birçok hesaplama yaptıklarını söyleyen Keser, "Öyle bir ek yük oluşturmadığını, yüzde 1 bile etkisi olmadığını gördük. Herkesin ulaşabilmesi için en ekonomik ve düşük maliyetle proje üretmemiz gerekiyor. Bu konuda kamunun elini taşın altına koymasını bekliyoruz. Proje, sadece binalarda değil tüm alanlarda uygulanabilir. Bu proje yaygınlaştırılırsa arama kurtarma işlemleri için de zaman kazanmış olabiliriz. Belki de ünitelerin içerisinde kalan binlerce insanı kurtarma imkânına kavuşabiliriz. Projeye destek olan tüm kurumlara teşekkür ediyoruz" dedi. Program, konuşmaların ardından masa toplantılarıyla devam etti.
İstanbul Türkiye Fair Play ödüllerini kazananlar belli oldu Türkiye’de Fair Play olgusunun benimsenip, yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla geleneksel olarak gerçekleşen Türkiye Fair Play ödüllerini kazananlar belli oldu. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu tarafından geleneksel olarak yapılan Türkiye Fair Play ödüllerini kazananlar belli oldu. Fair Play Komisyonu üyeleri ve jürisi tarafından çok sayıda aday arasından seçilen 22 kişi ve kurum ödüle layık görüldü. 2024 yılında gerçekleştirdikleri fair play davranışı, tanıtımı ile fair playe layık görülen kişi ve kurumlar ödüllerini 23 Aralık Salı günü İstanbul Ataköy Olimpiyatevi’nde saat 17.30’da başlayacak törende alacak. Fair Play ödülü kazanlar arasında Umut Ünlü, Daniele Santarelli, Alperen Şengün, Toprak Razgatlıoğlu, Yusuf Dikeç, Recep Uçar, Kuzey Tunçelli, Gençlerbirliği Kadın Futbol Takımı, Öznur Cüre, Ata Atakul, Gülşah Sırakaya, Denizli Çamlık FK, Sakine Küçükakyüz, Melihşah Katman, Ejder Sözen, Ragıp Vural Tandoğan, Alp Pehlivan, Sakarya Harmanlıkspor, Selçuk Erdoğan, Boyabat Eğitim Spor Kadın Futbol Takımı gibi önemli kişi ve kulüpler yer alıyor. Törende ayrıca Beden Eğitimi Öğretmeni Ferhunde Tuba Üstünkal ve Tekirdağ Yeniçiftlik Nizamettin Demirdöven İlkokulu da toplumsal fair play ödülü alacak. Olimpiyatevi’nde gerçekleşecek törende 2024 yılında Avrupa ve Dünya Fair play ödülü kazanan ve ödüllerini yurt dışında alamayan kişi ve kurumlarla, 3. Dünya Fair Play fotoğraf yarışmasında dereceye giren isimleri ödülleri verilecek.