SAĞLIK - 03 Mart 2021 Çarşamba 12:39

Estetik kaygılar işitme cihazlarından uzaklaştırıyor

A
A
A
Estetik kaygılar işitme cihazlarından uzaklaştırıyor

Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof.

Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Tuncer, sağlık teknolojisinde yaşanan gelişmeler sayesinde işitme engelini çözmeye yönelik tedavilerde büyük başarı sağlandığını belirterek, "Ancak estetik kaygılar işitme cihazı kullanımına engel oluyor" dedi.


Prof. Dr. Ülkü Tuncer, 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, verilere göre işitme cihazına ihtiyaç duyanların sadece yüzde 6-7’sinin cihaz kullandığını, oysa yenilikçi teknolojiler kullanılarak üretilen ve halk arasında biyonik kulak olarak bilinen koklear implantlar ile diğer çözümlere göre daha iyi işitme sağlandığını söyledi. Bu yöntemin konuşmayı anlamadaki başarısının ise diğer cihazlara göre 8 kat iyi olduğunu belirten Tuncer, ülkemizdeki işitme engeli oranının 15-44 yaş arasında yüzde 1.1 oranında olduğunu, buna karşın 65-74 yaş arasında her altı kişiden birinin, 75 yaşın üzerinde ise her üç kişiden birinin duyma sorunu yaşadığını kaydetti.



"Sinirler işlevini yitiriyor"


İlerleyen yaşlarda tüm organlarda görülen yaşlanmanın, işitme duyusunu da etkilediğine işaret eden Prof. Dr. Ülkü Tuncer, "Sıkça rastlanan işitme kayıplarının nedenleri ise kulağa giden damarların özelliklerini yitirmesi ve eskisi kadar kan taşıyamaması, işitme sinirinin yaşa bağlı olarak özelliğini kaybetmesi, beyindeki işitme merkezinin özelliğini ve işlevini yitirmesidir" dedi.


Gürültülü ortamlarda çalışmanın da önemli bir etken olduğunu ve kadınların erkeklere oranla bu sorunu daha ileri yaşlarda yaşadığını anlatan Tuncer, ayrıca viral ya da bakteriyel enfeksiyonların, orta kulakta kronik olarak sıvı birikmesinin, kafa yaralanmalarının da nedenler arasında olduğunu vurguladı.



"Duyma sorunu iş performansını düşürüyor"


İşitme kaybı tedavi edilmediğinde hafıza sorunlarına, yeni bilgi ve beceri geliştirememe, iş performansında azalma gibi kişiyi fiziksel, duygusal ve sosyal yönden olumsuz etkileyen durumlara yol açabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ülkü Tuncer, bu nedenle belirtiler ortaya çıktığında zaman geçirmeden hekime başvurulması gerektiğini vurguladı.


Prof. Dr. Ülkü Tuncer, gelişen tedavi yöntemleri hakkında da şu bilgileri verdi:


“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknolojideki gelişmelerin sonucunda işitme kaybına yönelik hava yolu ve kemiğe yerleştirilen işitme cihazları, koklear implantlar ve yardımcı dinleme cihazları başarıyla uygulanıyor. İleri düzeydeki işitme kayıplarında sesin yükseltilmesini sağlayan işitme cihazları yerine biyonik kulak da denilen koklear implantlar kullanılıyor.”



Çocuklarda başarı oranı çok yüksek


Prof. Dr. Ülkü Tuncer, Ulusal Yenidoğan İşitme Taraması programı ile ülkemizde doğan her bebeğe, ilk 3 ay içinde işitme değerlendirmesi yapıldığını, bu sayede sorunu olan bebeklerin, erkenden tanılandığını ve altı aylıkken işitme cihazı uygulamasına başlandığını ifade etti. Prof. Dr. Tuncer, “Bu cihazlardan fayda görmeyenlere de bir yaşında koklear implant cerrahisi yapılıyor. Böylece işitme sorunu olan bu çocukların okul çağı gelmeden yaşıtlarıyla aynı seviyede konuşabilmesi sağlanıyor” dedi.



"İhtiyacı olan da cihazı kullanmıyor"


Bebeklerde ve çocuklarda yaşanan bu tedavi başarısına ne yazık ki yetişkinlik döneminde ulaşılamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Tuncer, ileri yaşta olanların genel olarak estetik kaygılar, kullanım zorluğu, fiziksel becerilerde kötüleşme gibi nedenlerden dolayı işitme cihazı kullanımından kaçındığını belirtti.


Prof. Dr. Ülkü Tuncer, şöyle devam etti:


“Türkiye’de İstatistik Kurumu verilerine göre işitme cihazı kullanması gereken yetişkinlerin sadece yüzde 6-7’si cihaz kullanıyor. Oysa konuşmayı anlama performansında azalma olmadan, erken dönemde konvensiyonel işitme cihazları, kemiğe yerleştirilen işitme cihazları veya koklear implant uygulamaları ile işitme kaybının tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Farkındalığın düşük olması nedeniyle koklear implanttan fayda görecek yetişkin birey sayısı maalesef çok düşük. Kesin çözüme ulaşabilecek hastalar, ihtiyaçlarına tam olarak cevap vermeyen, sadece kısmi destek aldıkları işitme cihazlarıyla yetiniyor. Bu durum da duyma ve anlama yetilerinde kayıpla sonuçlanıyor. Yenilikçi teknolojiler kullanılarak üretilen koklear implantların, diğer çözümlere göre daha iyi işitme sağladığı ve konuşmayı anlamada 8 kat daha yüksek sonuç verdiği de biliniyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.