EKONOMİ - 19 Mayıs 2022 Perşembe 10:41

Gürüz: “Nisan ayı yaş meyve sebze ihracatı 210 milyon doları aştı”

A
A
A
Gürüz: “Nisan ayı yaş meyve sebze ihracatı 210 milyon doları aştı”

Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz, Türkiye’nin Nisan ayında yaş meyve sebze ihracatının geçen yılın eşdeğer dönemine kıyasla yüzde 4 artışla 210,4 milyon dolara ulaştığını söyledi.

Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz, Türkiye’nin Nisan ayında yaş meyve sebze ihracatının geçen yılın eşdeğer dönemine kıyasla yüzde 4 artışla 210,4 milyon dolara ulaştığını söyledi.


Gürüz, yaptığı açıklamada Türk yaş meyve ve sebze sektörünün Nisan ayında 334 bin 86 ton ürünü ihracat pazarlarında değerlendirdiğini belirterek, “Nisan ayında Türkiye geneli sektör ihracatımız 210 milyon 429 bin dolara ulaşırken bölge ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artışla 85,8 milyon dolar oldu. Ülke ihracatının yüzde 41’ini gerçekleştiren Mersin, Hatay, Adana ve Karaman başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki üyelerimize şükranlarımı sunuyorum” dedi.



Domates, limon, biber ve elmanın ihracattaki payı yüzde 63


Nisan ayındaki yaş meyve ve sebze ihracatını ürün gruplarına göre değerlendiren Gürüz, en üst sıralarda domates, limon, biber ve elmanın yer aldığını, bu 4 ürünün sektör ihracatının yüzde 63’ünü oluşturduğunu kaydetti. Başkan Gürüz, “Nisan ayında en çok ihracat ettiğimiz ürünler arasında yüzde 43 artış ve 60 milyon dolar değer ile domates birinci, yüzde 5 artış ve 25,6 milyon dolar değer ile limon ikinci, yüzde 8 düşüş ve 25 milyon dolar değer ile biber üçüncü sırada yer aldı. Aynı dönemde ihracat hacminde en yüksek artışları nar, çay, mandarin ve karpuzda yakaladık. Bu ürünlerde 345’e varan artışlar elde ettik” diye konuştu.


Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle tedarik zincirinin bozulması ve finansal riskler nedeniyle Bağımsız Devletler Topluluğu’ndaki ihracat düşüşlerini telafi edecek alternatif pazar arayışlarına yönelik olarak Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinde anlamlı artışlar sağladıklarına dikkat çeken Gürüz, şunları söyledi:


“Nisan ayında en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke, 46,3 milyon dolar değer ile Rusya oldu. Sektör ihracatımızda yüzde 22 paya sahip Rusya’yı 27,2 milyon dolar değer ile Romanya, 18,1 milyon dolar değer ile Almanya takip etti. Söz konusu dönemde ihracat hacminde en dikkat çekici artışları İsrail, Polonya ve Hollanda pazarlarında elde ettik. İsrail’e yüzde 572 artışla 9 milyon dolarlık, Polonya’ya yüzde 183 artışla 9,8 milyon dolarlık, Hollanda’ya yüzde 138 artışla 7,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Nisan ayında ihracat hacminde artış sağladığımız diğer önemli ülkeler Hindistan, İsveç, Hırvatistan ve Birleşik Krallık oldu. Türkiye’nin 2022 yılının Ocak-Nisan dönemindeki yaş meyve sebze ihracatı ise 972,7 milyon dolar düzeyine erişti.”


Nisan ayında gerçekleştirilen 2021 Yılı Olağan Seçimli Genel Kurul’da 4 yıl süreyle sektöre hizmet etme yetkisi aldıklarını ifade eden Gürüz, Akdenizli yaş meyve sebze ihracatçılarının şahsına ve yönetim kurulu üyelerine duyduğu güven ve verdiği desteğe teşekkür etti. Gürüz, “Üyelerimiz genel kurulumuza yüksek katılım sağlayarak ortaya koydukları iradeyle sektörümüzün geleceğine sahip çıktılar. Yaş meyve sebze sektörünün lideri olarak, Türkiye’de koordinatörlük ve sekretarya hizmetlerini yürüten Birliğimiz, yeni hizmet döneminde de üyelerimiz başta olmak üzere sektörümüzdeki tüm paydaşların sorunlarının çözümü için etkin çalışmalar yürütmeye devam edecektir. Türk çiftçisinin emeğinin uluslararası piyasada en yüksek değeri bulması için pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik çalışmalarımızda tempo yükseltirken tarladan sofraya güven veren sürdürülebilir, kaliteli ve zengin ürün çeşitliliğini ön plana çıkaran projelerimizi hayata geçireceğiz” dedi.



“Artık pazarlara göre farklı değil tek tip ve doğru üretim istiyoruz”


Sektörün sorunlarının çözümü konusunda vakit kaybetmeden çalışmalara başladıklarını kaydeden Gürüz, bu amaçla ilk iş olarak sektörün kanayan yarası olan yasaklı zirai ilaçlar ve kalıntı sorununun çözümü için harekete geçtiklerini, bilgilendirme ve bilinçlendirme kampanyası başlattıklarını ifade ederek, “Bundan sonra her ülkeye ayrı değil tek tip üretim istediklerini üreticilere ve sektörün tüm paydaşlarına aktarmak amacıyla afiş ve broşür çalışması yapıldı. Bu afişler de tüm sektör paydaşı kurum ve kuruluşlara gönderildi. Afiş çalışmasının yanı sıra 4 farklı üretim bölgesinde, Silifke’de, Dörtyol-Erzin’de, Erdemli’de ve Adana’da zirai ilaç bayileri, ziraat mühendisleri ve üretimde etkin kişi ve kurumlarla toplantılar yaptık. Aynı toplantılar Tarsus ve Kozan’da da yapılacak” diye konuştu. Bu toplantılarda ihracat açısından tek tip üretimin önemini vurguladıklarını söyleyen Gürüz, birlik olarak bilinçlendirme çalışmalarını artırarak sürdüreceklerini, tüm sektör paydaşı kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürüteceklerini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”