GENEL - 23 Mart 2019 Cumartesi 11:00

İranlı turistler Adana’yı gezdi

A
A
A
İranlı turistler Adana’yı gezdi

Nevruz Bayramı nedeniyle ilk kez Adana’ya gelen 40 kişilik İranlı turist kafilesi, cami, kilise ve diğer tarihi mekanlara hayran kaldı.

Nevruz Bayramı nedeniyle ilk kez Adana’ya gelen 40 kişilik İranlı turist kafilesi, cami, kilise ve diğer tarihi mekanlara hayran kaldı. 13 iş adamı eş ve çocukları ile 40 kişiden oluşan ve hepsi de Azeri Türk’ü olan turist kafilesini ağırlayan Ramada Otel Selçuk Tansalar, İranlı soydaşlara Adana’yı tanıtmaktan çok mutlu olduklarını belirterek, "Bu, kafile olarak Adana’ya yapılan ilk ziyaret. Tebriz’den gelen soydaşlarımızı Adana’da ağırlamaktan çok mutlu olduk. Onlara Merkez Cami başta olmak üzere Ulu Cami, gibi 5 camiyi ve kiliseyi gezdirdik. Sinema Müzesi, Etnogrofya Müzesi gezisinin yanı sıra Ramazanoğlu Konağının içerisine girdik. Atatürk’ün evine gezdirdik. Merkez Park’ı, Dünya’nın en eski ve uzun ve kullanılmayan tarihi Taşköprü’yü gezdirirken onlara rehberlik eden Sanat Tarihi Hocası Dr. Haluk Uygur ise bu gezilerin yerlerin tarihi geçmişlerini anlatmışlardır. Lübnan-Adana köprüsünden sonra Tebriz-Adana Köprüsünü de kurduk. Ortadoğu’dan Adana’ya çok sayıda turistin geleceğinin garantisini verebiliriz" dedi.


Tansalar, "Bu tür karşılıklı gerek iş olarak gerekse turizm amaçlı olarak bu ziyaretlerin artması halinde direkt uçuşlar yapılabilmelidir. Bu sağlanırsa Adanamıza İran’dan çok sayıda iş adamı ve turist gelecektir" dedi.


İranlı iş adamlarına önderlik eden Farshid Bouyeh de, 18 saatlik karayolu yolculuğundan sonra İran’ın Tebriz şehrinden geldiklerini, daha önce de Türkiye’ye ve Adana’yı ziyaret ettiğini ve kendisinin de Tebriz Sanayi Odası üyesi olduğunu ifade etti. Sanayicilerin Türkiye ile ile alış-veriş yaptığını kaydeden Farshid Bouyeh, "Şimdi ise Nevruz Bayramı nedeniyle ilk kez Adana’ya geldik. Adana’yı kimse tanımıyor, ismini TV’den belki duyuyor. Türkiye’nin 5. büyük şehri olan önemli bir yerde Nevruz Bayramını burada geçirdik. Adana’nın bahar havasından yararlandık. 5 gece Adana’dayız. Adana’da ve Ramada Otel’den memnun kaldık" dedi.


İranlılar ile Türkiye’nin kardeş olduğunu, İranlıların daha önce Antalya, İstanbul ve Trabzon gibi yerlere giderken ilk kez Adana’ya geldiklerini söyleyen Farshid Bauyeh, İranlıların eğlenceyi çok sevdiğini de ifade ederek, "Tebriz’den 6 kişilik Elchın adlı grubu da getirdik. Bu grubumuz Türkiye’de çeşitli festivallere katılmışlardır. İran’da dans yasaktır ama kıyafetleri kapalıdır, yöresel kıyafetlerle gösteri yapıyorlar" dedi.


Elchın Dans Grubundan Nesrin Molayi ise 30 kez Türkiye’nin farklı yerlerinde gösteriler yaptıklarını, İran’da yasak olmasına rağmen kendi folklorlerini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Molayi, İran’da grupta 50 dansçının olduğunu fakat Adana’ya 6 kişi ile geldiklerini belirterek, otelde Tebrizli sanayicilere ve Adanalılara gösteri yapacaklarını ifade etti.


Dr. Haluk Uygur’da dans öncesi yaptığı konuşmada İranlıları kardeş olarak gördüklerini belirterek,"Atatürk’ten beri böyledir. Çünkü her şeyimiz ortak. Firdevs’in Namesini, Behzat’ın minyatürlerini ders olarak vermekteyiz. İran’a defalarca gittik, fotoroğraf ve belgeseller çektim. Yıllarca o ortak kültürümüz anlattım. Ve biz her etkinliğimize İran’dan bir dostumuzu davet ettik. Bugün de Adana’da devam eden bir sanat festivali var, bu festivale İran’ın önemli fotoğraf sanatçıları İbrahim Behrami de var. Kendisi de bizim misafirimizdir. Sizleri aramızda görmekten çok mutluyuz."


İbrahim Behrami de kısa bir konuşma yaptı.


Yemek eşliğinde İran’ın Tebriz şehrinde gelen misafirlere Elchın Dans Grubu bir gösteri yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Alerjik reaksiyonlar gün geçtikçe artıyor Özel Ümit Batıkent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Yüzüak, göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyonların nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Alerjik reaksiyonlar ile göğüs hastalıklarının sağlık alanında oldukça önemli ve birbiriyle sık sık ilişkilendirilen konular olduğunu belirten Dr. Yüzüak, “Günümüzde alerjik reaksiyonlar, insanların yaşamlarını derinden etkileyen yaygın sağlık sorunlarından biridir. Alerjiler, bazen yaşamı tehdit eden ciddi durumlara yol açabilirken, bazen de günlük yaşamı rahatsız eden belirtilerle kendini gösterebilir” diye konuştu. "Bu reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır" Alerjiyi bağışıklık sisteminin, zararsız maddelere karşı normalde tepki vermemesi gereken bir şekilde tepki vermesi durumu olarak tanımlayan Dr. Murat Yüzüak, “Bu tepki, alerjik reaksiyon olarak adlandırılır ve vücutta çeşitli semptomlara yol açabilir. Alerjik reaksiyonlar dünya genelinde oldukça yaygındır ve giderek artmaktadır. Özellikle besin alerjileri ve alerjik astım gibi durumlar sık görülmektedir. Bunun arkasında yatan nedenler arasında genetik yatkınlık, çevresel faktörlerin etkisi ve modern yaşam tarzı yer almaktadır” dedi. Göğüs hastalıkları ve alerjik reaksiyon ilişkisi Dr. Yüzüak, göğüs hastalıkları ile alerjik reaksiyonlar arasında sıklıkla bir ilişki olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Alerjik astım, solunum yollarını etkileyen ve astım semptomlarına neden olan bir durumdur. Alerjenlere maruz kalmak, astım ataklarına yol açabilir. Ayrıca, alerjik rinit (saman nezlesi) ve bronşit gibi durumlar da göğüs hastalıklarıyla ilişkilendirilmiştir. Alerjik reaksiyonlarla en sık ilişkilendirilen göğüs hastalıkları arasında alerjik astım, alerjik rinit, kronik bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıkları yer alır. Bu hastalıkların çoğu alerjenlere maruz kalmanın tetiklediği semptomlara sahiptir. Alerjik reaksiyonlar, göğüs hastalıklarının semptomlarını şiddetlendirebilir ve kontrol altına alınmasını zorlaştırabilir. Örneğin, alerjik astımı olan bir kişi, alerjenlere maruz kaldığında solunum problemleri yaşayabilir ve astım atağı riski artabilir. Alerjik rinit ise burun tıkanıklığı, hapşırma ve burun akıntısı gibi semptomlara neden olarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir." Nasıl mücadele edilir? Alerjik reaksiyonlarla mücadele etmek için hangi tedavi seçeneklerinin kullanıldığına ilişkin konuşan Yüzüak, konuşmasının devamında, "Alerjilerle başa çıkmak için ilk adım, alerjenlerden kaçınmaktır. Alerjik reaksiyonların tedavisinde birkaç farklı yöntem kullanılabilir. İlaçlar, semptomları hafifletmek ve kontrol altına almak için kullanılır. Ayrıca, immünoterapi (alerji aşıları) alerjik reaksiyonların altında yatan immünolojik mekanizmaları hedefleyerek uzun vadeli tedavi seçeneği sunar" ifadeleri kullanıldı. Yanlış bilinen doğrular Alerjilerle ilgili yanlış bilinen birçok şeyin olduğuna dikkat çeken Dr. Yüzüak, sözlerini şöyle sürdürdü: "En yaygın yanlışlardan biri, bir alerji testinin mutlaka gerekliliği üzerinedir. Ancak alerji testleri, semptomlara neden olan belirli alerjenleri belirlemekte yardımcı olabilir, ancak her zaman kesin bir tanı koymak için tek başına yeterli değildir. Bu nedenle, bir uzmana danışmadan önce kapsamlı bir değerlendirme yapılması önemlidir. Alerjiler, günümüzde yaygın ve ciddi sağlık sorunlarından biridir. Ancak doğru bilgi ve uygun tedavilerle, alerjik reaksiyonlarla başa çıkmak mümkündür.”
Adıyaman İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesinde görülen İsias Otel davasının ikinci duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanları dinledi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı, tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk halinin devamı, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamı şeklinde mütalaa verdi. Ardından müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatlarından biri, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.