ASAYİŞ - 20 Ocak 2021 Çarşamba 12:08

Kaza kurbanı aynı aileden 5 kişi son yolculuklarına uğurlandı

A
A
A
Kaza kurbanı aynı aileden 5 kişi son yolculuklarına uğurlandı

Pozantı-Ankara otoyolunun Tarsus mevkisinde tır ile otomobilin çarpışması sonucu aynı aileden hayatını kaybeden 5 kişinin cenazesi Adana’nın İmamoğlu ilçesinde toprağa verildi.

Pozantı-Ankara otoyolunun Tarsus mevkisinde tır ile otomobilin çarpışması sonucu aynı aileden hayatını kaybeden 5 kişinin cenazesi Adana’nın İmamoğlu ilçesinde toprağa verildi. Ölen ailenin yakınları tır sürücüsünü alkollü olduğunu iddia ederek cezalandırılmasını istedi.


Kaza, dün akşam saatlerinde Pozantı-Ankara otoyolunun Tarsus ilçesi Damlama mevkiinde meydana geldi. Ayşe Rüzgar’ın nişanlısının ailesinin Kayseri’deki evine yemeğe giden Gazi Özgür, anne Emine Rüzgar, baba Kerim Rüzgar, kardeşler Ali ve Meryem Rüzgar, dönüş yolunda Şakir Sarı yönetimindeki 06 AB 1448 plakalı tırın karşı şeride geçmesi ve 01 AFA 008 plakalı otomobillerine çarpması sonucu kaza geçirdi.


Kaza sonucu otomobil sürücüsü akrabaları Gazi Özgür, anne Emine Rüzgar ve çocukları Ayşe, Ali ve Meryem Rüzgar hayatını kaybetti. Baba Kerim Rüzgar ise yaralandı. Ailenin cenazesi işlemlerin ardından yakınları tarafından Tarsus Devlet Hastanesi morgundan alınarak Adana’nın İmamoğlu ilçesindeki Çörten Mahalle Mezarlığına getirildi. Cenazeler, kılınan namazın ardından gözyaşları içinde yan yana toprağa verildi.


Hayatını kaybeden Gazi Özgür’ün yeğeni Tunahan Özgür, ailenin kızları Ayşe Rüzgar’ı geçen hafta nişanladıklarını bu haftada erkek tarafının yemeğe davet ettiğini o nedenle Kayseri’ye gittiklerini, dönüş yolunda da kazanın gerçekleştiğini söyledi. Özgür, “Yemek dönüşü Mersin Damlama bölgesinde karşı yönden gelen Şakir Sarı’nın tırı karşı şeride geçiyor. Amcam Gazi Özgür, amca oğlumun eşi Emine Rüzgar, çocukları Ayşe, Meryem ve Ali’nin 5 kişinin cenazesi çıkıyor araçtan. Olay yerinde ölüyorlar. Tır sürücüsü alkollü araç kullanmış jandarma kayıtlarında var bu. Kaza elbet olabilir ama alkollü şekilde otoyolda böyle bir şey olması kabul edilebilir değil. Karşı tarafın en yüksek şekilde ceza almasını istiyoruz. Bir tek baba kaldı o da yaralı Tarsus Devlet Hastanesinde. Aile yok oldu 3 çocuğu ve hanımı vefat etti” dedi.


Cenazeye Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün siyah çelenk göndermesi dikkat çekerken tırın sürücüsü Şakir Sarı’nın ise hastanede tedavi altında olduğu öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.