GENEL - 14 Temmuz 2019 Pazar 09:45

Metil alkolden görme kabiliyetini kaybeden Erol Adaber: "Dünyam karardı"

A
A
A
Metil alkolden görme kabiliyetini kaybeden Erol Adaber: "Dünyam karardı"

Adana’da 2017 yılında metil alkol zehirlenmesinden dolayı görme kabiliyetini yüzde 94 oranında kaybeden iş adamı Erol Adaber, son zamanlarda artan sahte içki vakaları konusunda yetkililerden daha duyarlı olmalarını istedi.

Adana’da 2017 yılında metil alkol zehirlenmesinden dolayı görme kabiliyetini yüzde 94 oranında kaybeden iş adamı Erol Adaber, son zamanlarda artan sahte içki vakaları konusunda yetkililerden daha duyarlı olmalarını istedi. Adaber, “İçen insanlar da ucuzluğuna aldanmasınlar. Parandan vazgeçeceksin, hayatından vazgeçmeyeceksin. Göz kaybetmek para kaybetmek gibi kolay bir şey değil” dedi.


Mersin’de başlayan ve Adana’da devam eden sahte içki zehirlenmesinden dolayı ölü sayısı 12’ye yükselirken, çok sayıda kişi de görme kaybına uğradı. Çok az miktarının dahi ölüme ve kalıcı görme bozukluklarına yol açtığı metil alkolden üretilen içkiler, bundan önce de ülke genelinde vatandaşların yaşamını olumsuz etkiledi.


Adana’da 2017 yılının Ocak ayında arkadaşlarıyla birlikte ucuz olduğu için aldıkları kaçak içkiyi tüketen 58 yaşındaki iş adamı Erol Adaber, 30 saat sonra rahatsızlandı. Durumu çocuklarına bildiren Adaber’e gittiği hastanede alkol zehirlenmesi teşhisi kondu. Hemen diyalize bağlanan Adaber, 4 gün boyunca yoğun bakımda tedavi gördü. Adaber bu sırada görme kabiliyetini yüzde 94 oranında kaybetti.


Adeta dünyası kararan ve yardımla hayatını sürdüren Adaber için hayat daha da zor bir hal almaya başladı. Tek başına bir yerden bir yere gidemeyen Adaber, bu olayın ardından bir daha alkol içmediğini ve kimseye de başta kaçak olmak üzere içki içmemesini önerdiğini ifade etti.



“Işık görmeden yaşamaya çalışıyorum”


Görme kaybının giderilmesi için çok çaba sarf ettiğini, ülkenin birçok iline giderek tedavi aradığını anlatan Adaber, “Göz kaybetmek para kaybetmek gibi kolay bir şey değil. Başlarda geçer diye bekledim ancak her geçen gün daha çok karanlık olmaya başladı. Rengi bırak, hiçbir ışık göremeden yaşamaya çalışıyorum” dedi.



“Yetkililer bu konuda daha duyarlı olmalı”


Son zamanlarda özellikle Adana ve Mersin’de yaşanan metil alkol zehirlenmesi vakalarına yönelik yetkililerin önlem almaması durumunda daha fazla can kaybının yaşanacağını belirten Adaber, “Çok mutsuzum, iki gözüm görmüyor. Halimden belli değil mi? Tek başıma bir insan değilim. Koluma biri girmezse yolumu bulamıyorum. İçen insanlar da ucuzluğuna aldanmasınlar. Parandan vazgeçeceksin, hayatından vazgeçmeyeceksin. Çünkü bir şeyi görürsen güzeldir. Görmezsen hiçbir şey güzel değildir. Lütfen yetkililer bu konuda daha duyarlı olsunlar” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.