GÜNDEM - 19 Eylül 2007 Çarşamba 15:27

AİHM kararı var değiştiremezsiniz

A
A
A
AİHM kararı var değiştiremezsiniz

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, anayasa değişikliği çalışmalarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yalçınkaya açıklamasında üniversitelerde türbana serbestlik getirilmesi konusundaki hazırlıklara dikkat çekti ve yasağın AİHM tarafından da kesinleştirildiğini vurguladı.

Başsavcı Yalçınkaya, mevcut Anayasa'nın, “Ulusal Kurtuluş Savaşı sonucu yurdu düşman işgalinden kurtaran ve yüzyıllarca milli ve manevi değerleriyle özgür ve bağımsız yaşamayı ilke edinen yüce Türk halkına, bir devlet şekli olan Cumhuriyeti armağan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, milliyetçilik anlayışı ile inkılap ve ilkelerini, Türk vatanı ve milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devleti'nin bölünmez bütünlüğünü, millet iradesinin mutlak üstünlüğünü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, Anayasa'da gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun gerekleriyle belirlenmiş hukuk düzeninin dışına çıkamayacağını, hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında koruma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı” gibi temel esasları belirlediğini vurguladı.

Mevcut Anayasa'nın başlangıç kısmı; değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif edilemeyeceği belirtilen ilk 4 maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde, bir bütünlük, bir tamamlayıcılık oluşturduğunun dikkate alınmasını isteyen Yalçınkaya, bu durumda başlangıç kısmındaki temel ilke ve esaslardan bir kısmı çıkartıldığında, değiştirememe yasağı bulunan ilk 4 maddedeki ilke ve esaslardan ikinci maddenin üçüncü satırında yazılı olan “başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan” ibaresinin sınırlandırılmış, kısıtlanmış, yönlendirilmiş olacağını ve dolayısıyla yasağın da ihlal edilmiş sayılacağını ifade etti.

Başsavcı Yalçınkaya, “Bu nedenle Anayasamızın başlangıç kısmından, bütünlüğü bozan temel ilkeler ve esaslar çıkarılamayacağı gibi ilk 4 maddeye aykırı olan ilkeler de eklenemez. Aksi düşünüldüğünde değiştirememe yasağı bulunan ilk 4 madde dışındaki maddeler korumasız kalır ve değiştirilmesinde keyfiliğe yol açar. Anayasamızın diğer maddelerinde yapılacak değişiklikler hiçbir halde başlangıç kısmında ve değiştirememe yasağı bulunan ilk 4 maddesinde belirlenen temel ilke ve esaslara aykırı olamaz. Bu bağlamda değiştirmeme yasağına, ikinci maddede bahsi geçtiğinden, başlangıç kısmı da dahildir. 'Anayasa'nın başlangıç kısmı, anayasa metnine dahil değildir' denilmesi de mümkün değildir” görüşünü belirtti.



“HALK ARASINDA KİN VE NEFRETİ UYANDIRIR”



Hukukun üstünlüğünün kabul edildiği çağdaş ülkelerde, yargı organlarınca ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, Anayasa ve yasaların verdiği görev ve yetki çerçevesinde yasak getirilen fiillerin yasalarda, hele hele Anayasa'da değişiklikler yapılarak yasal hale getirilmemesi gerektiğine işaret eden Yalçınkaya, şöyle devam etti:
“Bu hal, yasama, yürütme ve yargı organına karşı olan itibar ve güveni sarsacağı gibi halk arasında kin ve nefreti uyandırır, yasalara olan inancı sarsar, karmaşayı, kutuplaşmayı getireceği gibi yürütme organının oligarşiye yöneldiği kanısını uyandırır.

Nasıl ki yasama yetkisi yüce Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olup bu yetki devredilemiyorsa, egemenlik de kayıtsız şartsız milletin olduğundan, ancak Anayasa'nın koyduğu ilke ve esaslara göre Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yetkili organlar eliyle kullanılabilir ve bu yetki de devredilemez. Bu nedenle de bu yetki milletlerarası ve milletlerüstü kuruluşlara üyelikten kaynaklanan kısıtlamalardan dolayı devredilemez. Ancak Avrupa Birliği'ne üyelik statüsü elde edildikten sonra konusu ve egemenliğin devri yetkisi sınırları, açık ve seçik bir şekilde açıklanarak Yüce Türk halkının takdirine sunulur. Olmayan bir statünün getireceği kısıtlamaları şimdiden ilke ve esaslara bağlamanın olanaksız olduğu, anayasalar uzun süre kalıcı nitelikte amir hükümler içereceklerinden, gelecekteki art niyetli yöneticiler tarafından kötüye kullanılabileceği ihtimali her zaman düşünülmelidir.”



MİLLİ İRADEDEKİ AMAÇ



Demokrasilerde, yapılacak milletvekili seçimleriyle milli iradenin belirleneceğini ifade eden Yalçınkaya, şunları kaydetti:
“Bu milli irade, yönetime gelenler tarafından partisine oy verenlerin düşünce ve niteliklerinin parti doğrultusunda olduğunu göstermez. Milli iradedeki amaç, halkın kendisini yönetecek kişileri belirli bir dönem için seçme hakkına dayanarak serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yargı yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimden sonra parti programlarına uyup uymadıkları, program dışına çıkıp çıkmadıkları, programda belirtilen hedeflere başarıyla ulaşıp ulaşmadıkları yönleriyle denetlenmek üzere yürütme organına getirmektir.”

Partilerin, halka saygı gereği, tüzük ve programlarında ve seçim bildirgelerinde yazılı olan amaçlar dışına çıkmamaları gerektiğini vurgulayan Yalçınkaya, bu nedenle Anayasa ve yasalarda, siyasi partilerin ve yönetimde bulunan siyasi partilerin tüzük ve programlarının, seçim bildirgelerinin, beyan ve eylemlerinin, “devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olamayacağı; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamayacağı, suç işlenmesine teşvik edemeyeceğinin” açık ve seçik olarak kurallara bağlandığına ve yasaklandığına işaret etti.

Yalçınkaya, açıklamasında, “Buna göre yürütme erkiyle görevlendirilen her partinin halkını kucaklaması, hiçbir ayrım gözetmemesi, yansız olduğunu hissettirip her kesime güven vermesi gerekmektedir” dedi.
Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bir kısım üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilmesi kuralının yargıyı siyasete yönlendireceğini, siyasallaştıracağına dikkati çeken Yalçınkaya, yüksek mahkeme üyelerinin belirli bir süreden sonra yeniden seçilmeleri veya artık seçime girememeleri kuralının da “tabii hakim” ilkesiyle meslekte ihtisaslaşma ilke ve esaslarına aykırılık oluşturacağını ve meslekte verimliliği eksilteceğini vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Korsan taşımacılığında aylık kayıp 15 milyon TL VIP Turizm Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi Başkanı Olcay Demirtaş, Antalya’ya gelen turistlerin kaçak taşımacılığını yapan kişilerin devlete yaşattığı vergi kaybının aylık yaklaşık 15 milyon olduğunu kaydetti. Demirtaş, “Korsan hizmeti veren aracın aylık kazancı minimum 50 bin-60 bin bandında, bu miktarda kazanan bir aracın devlete ödemesi gereken vergi 10 bin TL. Antalya’da 1000’in üzerinde korsan hizmet veren farklı kültürlerde olan insan var. Ortalama bir hesaplamada bulunursak, aylık bazında 10 milyon ya da 15 milyon TL vergi kaybı oluyor” dedi. VIP Turizm Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi Başkanı Olcay Demirtaş, Antalya’da geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlenen yaklaşık 200 turizm taşımacılığı yapan vatandaşın kontak kapatma eyleminin ardından, açıklamalarda bulundu. Demirtaş, 3 yıldır korsan taşımacılık nedeniyle mağdur olduklarını kaydederek, bu kapsamda çalışma yapmalarına rağmen önüne geçemediklerini aktardı. Yurtdışından gelip, kaçak yolla transfer hizmeti veriyorlar Yasa dışı taşımacılığın engellenemediği her gün milli ekonomiye zarar verdiğini açıklayan Olcay Demirtaş, şu ifadelere yer verdi: “Engellemediğimiz takdirde, ülkemizde vergi kaybına ve korsan taşımacılığın hızla artmasına sebep olmaktadır. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Rusya-Ukrayna savaşından sonra özellikle Alanya bölgesine ilgi yoğun oldu, ev araç alıp, burada kendi vatandaşlarının transfer hizmetini sağlamak için iş yapmaya başladılar. Bunun haricinde, otel satmaya ve rehberlik hizmeti vermeye başladılar. Korsan hizmeti veren aracın aylık kazancı minimum 50 bin-60 bin bandında, bu miktarda kazanan bir aracın devlete ödemesi gereken vergi 10 bin TL. Antalya’da 1000’in üzerinde korsan hizmet veren farklı kültürlerde olan insan var. Ortalama bir hesaplamada bulunursak, aylık bazında 10 milyon ya da 15 milyon TL vergi kaybı oluyor, yıla vurduğumuz zaman ise afaki bir rakam çıkıyor.” İletişim, telegram ve whatsapp üzerinden sağlanıyor Olcay Demirtaş, Antalya’da kaçak taşımacılık yaptığını öne sürdükleri Rus ve Ukraynalı vatandaşların, kendi ırkından kişilerle çalışmalarının yanı sıra Ortadoğu ülkelerinden, İsrail,Dubai ve Katar’dan gelen vatandaşlarla da çalışmaya başladıklarını aktardı. Korsan taşımacılık hizmeti verdikleri iddia edilen yabancı vatandaşların, yabancı dil bilgileri nedeniyle birçok ülkeden Antalya’ya gelen turistlerle çok daha kolay iletişim kurduklarını kaydeden Demirtaş, telegram ve whatsapp’ta oluşturdukları gruplarla transfer sağladıklarını anlattı. Olcay Demirtaş, “WhatsApp’ta, 1000 kişi, 900 kişi ve 1025 kişiden oluşan gruplar var. Bu gruplar üzerinden, acentelere “Biz Antalya’da hizmet veriyoruz, yetki belgemiz var” deyip transfer satıyorlar. Havalimanında, ören yerlerinde ya da belirli güzergahlarda denetimlerin artması gerekiyor. Denetimler artırılmasının, bu tarz faaliyetlerin önüne geçilmesinde çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Denetim ve kontrol yapılıyor ama daha çok yapılması lazım, çünkü herkes artık bu işe yöneldi. İş, farklı bir kazanca gitti, adam evini arsasını satıp ya da ülkesinde kendi aracını satıp, Türkiye’de bir araç alıp ya da kendi aracını getirip, bu işi yapıyor. Her taraf korsan.” diye konuştu. 2023 yılında, havalimanında 200 korsan araç yakalandı Antalya’da yaşayan vatandaşların korsan transfer hizmeti ile karşılaştıkları durumda, emniyet müdürlüğüne veya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’ne bildirmeleri yönünde çağrıda bulunan Olcay Demirtaş, 2023 yılında Antalya Havalimanı’nda çok sayıda korsan taşımacılık yapan kişinin yakalanmasını sağladıklarını kaydetti. Demirtaş, “2023 yılında havalimanı emniyetine şikayetlerimizi, ihbarlarımızı dikkate aldı. Ceza kesilen, bağlanan araçlar oldu. Geçtiğimiz sene, bizim aldığımız bilgiye göre havalimanı içerisinde yaklaşık 200’den fazla bağlandı, çok sayıda araç durduruldu, kontrol edildi. Korsanın yolcusunun araç içerisinde beyanı olmadığı takdirde bir şey yapılamıyor. Bizim en çok şikayetçi olduğumuz konu bu, yabancı turistin on tane valizi ile havalimanına gelmesi mantıklı değil. Kontrol edilmesi gerekiyor.” dedi. Geçtiğimiz ay Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’ne ziyarette bulunduklarını aktaran Olcay Demirtaş, kaçak taşımacılık hizmetine dair tespit ettikleri tüm transferleri bildirmeye devam edeceklerini söyledi. Demirtaş, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Bizden şöyle bir çalışma istediler; bundan sonraki süreçte tespit etmiş olduğumuz her şeyi onlara mail ya da resmi yazı üzerinden bildirmemizi istediler. Verileri topluyoruz, artık bugünden sonra Google üzerinden yetki belgesi satış yapanları ya da otelden korsan alanları tespit ettiğimiz takdirde elimizdeki videoyla ya da ekran görüntüsüyle, konu kapsamında ilgili kuruma bildireceğiz. Turizm sektöründe hizmet veren şirket sahipleri, acente sahipleri ve normal bireysel taşımacılık yapan kişilere de sesleniyorum, bu sektördeki herkesin baskı yapması çok güzel bir iş çıkartır ve korsan taşımacılığı engelleriz.”
Kayseri Başkan Büyükkılıç’a "SGK Haftası" ziyareti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Sosyal Güvenlik Haftası dolayısıyla Kayseri Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Mustafa Türkoğlu ve beraberindeki heyeti ağırladı. Birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde kentte çalışmalarını yürüten Başkan Büyükkılıç, istişare görüşmelerine de devam ediyor. Her yıl 16 Mayıs’ı içine alan hafta, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından Sosyal Güvenlik Haftası kapsamında Kayseri Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Mustafa Türkoğlu ve beraberindeki heyet, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a nezaket ziyaretinde bulundu. Başkanlık makamında gerçekleşen ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Büyükkılıç, “Kendilerine anlamlı ziyaretleri için teşekkür ederken Sosyal Güvenlik Haftası’nı kutluyor, gayretlerinden dolayı tebrik ediyorum” dedi. Birlik, beraberlik mesajı veren Büyükkılıç, “Sosyal Güvenlik Kurumu’muza çalışmalarında başarılar diliyorum. Kayseri’miz için hep birlikte hizmetler üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Başkan Büyükkılıç’a günün anısına çiçek takdim eden Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Mustafa Türkoğlu da misafirperverliğinden dolayı Büyükkılıç’a teşekkür ederken, yeniden Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden dolayı da tebriklerini iletti. Başkan Büyükkılıç’a ‘Hayırlı Olsun’ Ziyaretleri Devam Ediyor Öte yandan, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, yerel seçimlerin ardından ‘hayırlı olsun’ ziyaretleri kapsamında misafirlerini ağırlamayı sürdürüyor. Bu kapsamda, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent İspir ve beraberindeki heyet ile Mustafa Kemal Ortaokulu Müdürü Sinan Gündüz ve öğretmenler Büyükşehir Belediyesi’ni ayrı ayrı ziyaret etti. Misafirler de Başkan Büyükkılıç’a yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilmesinden dolayı ‘hayırlı olsun’ temennisinde bulunarak, yeni dönemde başarılar dilediler.