SAĞLIK - 09 Ocak 2024 Salı 10:04

Sarı kantaron kanser hastalarına yaramıyor

A
A
A
Sarı kantaron kanser hastalarına yaramıyor

Önemi hızla artan tıbbi ve aromatik bitkiler arasında yer alan sarı kantaronun, kemoterapi tedavisi gören kanser hastaları kullandıklarında tedavi başarılarını yüzde 40 oranında azalttığı ortaya çıktı.


Sarı kantaron bitkisi ülkemizde birçok noktada yetişiyor ve vatandaşlar tarafından kullanılıyor ancak, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Sorumlusu Uzman Diyetisyen Dilek Doğan, Onkoloji bölümüyle birlikte ortak bir çalışma gerçekleştirdi. Sarı kantaron kullanan ve kemoterapi tedavisi gören kanser hastaları üzerinde yapılan çalışmada kantaron kullanan hastaların tedavi başarılarının yüzde 40 azaldığı ortaya çıktı.



“Tedavinin faydası yüzde 40 azalıyor”


İhlas Haber Ajansı’na konuşan Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Sorumlusu Uzman Diyetisyen Dilek Doğan, kanser hastalarının bitkisel tedavileri de uyguladıklarını ancak dikkatli olmaları gerektiklerini söyledi. Doğan, “Kanser hastaları bitkileri her ne kadar doğal, zararsız ve sağlığa faydalı olarak tüketseler de bitkiler biyolojik olarak aktif bileşenler içermektedirler. Sarı kantaronu kanser ilacı kullanan ve kemoterapi gören hastalar kullandığında tedavinin faydalarını yüzde 40 oranında azalttığına dair veriler bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.



“Kanser hastalarında birçok yan etki yapıyor”


Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç Tıbbi Cihaz Kurumu Tıbbi Bitki Monogrofları’nda da sarı kantaronun kanser hastalarının kullanmaması gerektiğini aktaran diyetisyen Dilek Doğan, “Yapılan klinik çalışmada sarı kantaron kullanan kanser hastalarında alerjik deri reaksiyon, kabızlık, ağız kuruluğu, baş dönmesi, halsizlik ve uyku bozukluğu gibi yan etkiler geliştiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra kemoterapi alanları ile etkileşimde olduğu ve tedavinin faydasını yüzde 40 oranda azalttığı bildirilmiştir” diye konuştu.



“Sağlıklı bireyler kullanabilir”


Sağlıklı kişilerin sarı kantaronu kullanabileceğini aktaran Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Sorumlusu Uzman Diyetisyen Dilek Doğan, “Türkiye’de hemen hemen tüm coğrafi bölgelerde doğal olarak yetişen sarı kantaron, yöresel olarak, yara otu, kan otu, koyun kıran, kuzu kıran olarak adlandırılmaktadır. Son 30 yıldır sarı kantaron ile ilgili yapılan çalışmalarda sağlıklı bireylerde yine yara iyileştirici olarak, anti depresan ve anti bakteriyel olarak kullanımında fayda sağlandığı görülmüştür” dedi.



Sarı kantaron kanser hastalarına yaramıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Hüseyin Eroğlu: "Şu anki çıkışımızı son maçta da devam ettirmek istiyoruz" Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında oynayacağı Erzurumspor FK maçının hazırlıklarını sürdüren Çorum FK’da Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu, "Şu anki çıkışımızı son maçta da devam ettirmek istiyoruz" dedi. Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Çorum FK, Erzurumspor FK ile karşılaşacak. Devre öncesi son maçına çıkacak Çorum FK, karşılaşmadan galibiyetle ayrılarak puan tablosundaki yükselişini sürdürmek istiyor. Kırmızı-siyahlılar, karşılaşmanın hazırlıklarını Çorum FK Tesisleri’nde sürdürdü. Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu yönetiminde yapılan antrenmanın 15 dakikası basın mensuplarına açık olarak gerçekleşti. "Oyuncularımızla hazırlıklarımız en iyi şekilde devam ediyor" Antrenman öncesinde açıklamalarda bulunan Çorum FK Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, ligdeki çok sayıdaki takımın Süper Lig’e yükselme hedefinin olduğunu ve puan farklarının az olduğunu söyledi. Eroğlu, "Biz son haftalardaki hem oyunumuzla hem de aldığımız skorlarla yukarıya tırmanmaya başladık. Önemli olan istediğimiz skorla dönüp ilk ikiye daha çok yanaşmak, devreyi güzel bir skorla bitirmek. Ama zor bir takımla karşılaşacağız, belli bir oyun kalıbı var, duran toplarda etkili. Bunların hepsini biliyoruz. Ama biz de güçlü bir takımız. Oyuncularımızla hazırlıklarımız en iyi şekilde devam ediyor. Teknik direktör olarak elimizdeki oyuncuyu da geliştirmekte sorumluyuz. Devre arasında transfer gelebilir ama eldeki oyuncuyu da geliştirmek, ondan performans almak en önemli görevimiz. Son 3-4 haftada bazı oyunculardaki değişim, gelişimi net bir şekilde görüyorsunuz. Sezon sonunda birçok oyuncumuzda bu net bir şekilde görülecek" dedi. "Bu lig ikinci yarı çok daha zor oluyor" Puan tablosundaki yükselişlerini sürdürmek istediklerini aktaran Eroğlu, "7-8 takım var, tabii onların hepsinin hedefi ikinciliğe doğru tırmanmak. Baktığınızda, evet yukarıda olan takımlar avantajlı gibi görünüyor ama bu lig çok enteresan bir lig. Arada bir maçlık, iki maçlık farklar var. Karşılıklı oynanacak maçlar önemli. Bu lig ikinci yarı çok daha zor oluyor. Puan kayıpları daha fazla olabiliyor. Her takım yukarıya yakın, play-off’da olmak isteyen takımlar var ama sürecin istikrarı yakalayan, ekonomik sıkıntı yaşamayan, oyun gücü iyi olan takımlar sezon sonunda zaten yukarıda olacak diye düşünüyorum. Her kulüpte inişler çıkışlar olabilir ama o lig maratonunda istikrarlı olan takımların başarılı olacağını düşünüyorum. Yılın son maçı ve bizim için çok değerli bir maç ama sonuçta puanlık bir maç. Her iki takım için de böyle. Geriye kalan birçok maç var. Tabii telafisi olabilecek maçlar ama biz şu anki çıkışımızı son maçta da devam ettirmek istiyoruz" diye konuştu. Samudio: "Performansımdan memnunum" Takım olarak son haftalarda takım kalitesini sahada göstermeye başladıklarını ifade eden Braian Samudio ise, "Çok güzel bir maç olacağına inanıyorum. Seyirciler açısından da iyi bir maç olacak. Çünkü Erzurum da iyi bir takım, onlar da iyi bir top oynuyor. Biz de iyi takımız, biz de iyi top oynuyoruz, dominant oynuyoruz. Bence seyir zevki yüksek olacak bir maça benziyor" ifadelerini kullandı. İyi bir takım olduklarından bahseden Samudio, "Yeni bir şehre, yeni bir takıma, yeni bir lige geldiğiniz zaman bir adaptasyon sürecine ihtiyaç oluyor. Ama son zamanlarda, son haftalarda kendimi çok iyi hissediyorum. Performansımdan da memnunum. Son maçta da takım olarak nasıl bir takım olduğumuzu, kalitemizi gösterdiğimize inanıyorum" şeklinde konuştu.
Ankara ATO Yönetim Kurulu Üyesi Akça: "Mesleki eğitim, üretimin niteliğini ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurul Üyesi ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, "Mesleki eğitim sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" dedi. ATO, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bu yılın ekim ayında hayata geçirdiği ‘Mesleki Eğitimde Ankara Model’ iş birliği protokolü kapsamında düzenlediği "Sektör- Meslek Öğretmenleri Buluşması’ ATO Duatepe Salonu’nda yapıldı. Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mimar Sinan Mükemmeliyet Merkezi koordinatörlüğünde düzenlenen toplantı, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurulu Üyesi aynı zamanda ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Volkan Hasan Kaya, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Veli Karakuş ve Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Erkan Tuzsuz başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda mesleki eğitimin, üretim niteliğine ve rekabet gücüne etkisi ele alındı. "Kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ATO’nun Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile hayata geçirdiği "Mesleki Eğitimde Ankara Modeli"nin mesleki eğitimin sektörün ihtiyaçlarıyla uyumlu biçimde yapılandırılması açısından önemli bir model olacağını belirterek, "Mesleki eğitim, sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır. İş dünyasının ihtiyaçlarıyla uyumlu, uygulama ağırlıklı ve güncel beceriler kazandıran bir mesleki eğitim yapısı, gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlarken ekonomimizin de sürdürülebilir büyümesini güvence altına alır. Bu nedenle kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ifadelerini kullandı.