- 25 Şubat 2021 Perşembe 10:07

Savaş mağduru Türkmen gençler futbolla hayata tutunuyor

A
A
A
Savaş mağduru Türkmen gençler futbolla hayata tutunuyor

Suriye, Irak ve İran’dan gelerek Türkiye’ye sığınan Türkmen gençler, kendi aralarında kurdukları futbol takımıyla hayata tutunuyor.

Suriye, Irak ve İran’dan gelerek Türkiye’ye sığınan Türkmen gençler, kendi aralarında kurdukları futbol takımıyla hayata tutunuyor. Çoğu gündelik işte çalışan gençler, pandemi nedeniyle 2 haftada bir antrenman yapabilseler de büyük bir futbolcu olma umuduyla idmanlarını gerçekleştiriyor.


33 yaşındaki Suriyeli Yaser Derviş, 13 yıl önce Ankara’ya üniversite okumaya geldi. Burada okurken Suriye’de başlayan iç savaş nedeniyle ülkesine dönmeyen Derviş, daha sonra Adana’ya gelerek tercüman olarak çalışmaya başladı. Amatör olarak ülkesinde futbolla ilgilenen Derviş, Adana’da çalıştığı sırada Suriyeli Türkmen Cuma Ahmed (28) ve Muhammed Karkanavi (29) ile tanıştı.


Mülteci gençlerin hayatlarını bir nebze de olsa değiştirmek için çabalayan 3 arkadaş, 7 ay önce Yıldız Spor Okulu’nu kurdu. Futbola yeteneği olan 22 genci takımda toplayan arkadaşlar Seyhan İlçesi’ne bağlı Akkapı Mahallesi’nde bulunan Haydar Kuyucu Spor Kompleksi’nde de çalışmaya başladı. Ancak korona virüsün ikinci dalgası nedeniyle halı sahaların faaliyetlerine geçici süre ara vermesinden dolayı gençler de çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.


Çoğu gündelik işte çalışarak ailelerine de bakan gençler, büyük bir futbolcu olma hayaliyle şimdi 2 haftada bir toplanıp idmanlarını gerçekleştiriyor.



“İyi yeteneğe sahip çocuklarımız var”


Takımda antrenörlük de yapan Yaser Derviş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk futboluna futbolcu kazandırmak için çalıştıklarını belirterek, “Bu gençlerin çoğu savaştan kaçıp buraya geldiler. Onların spor tutkularını devam ettirmemiz gerektiğin öngördük. Bu nedenle de güzel bir şey yapmak istedik. Bu yaptığımız geleceği dair güzel bir plan. Suriye’deki savaş uzun süredir devam ediyor ve daha da devam edecek gibi gözüküyor. Türk futboluna birkaç futbolcuyu kazandırmamız ümidiyle yürüdü süreç. İyi yeteneğe sahip çocuklarımız var. Onları kazandırmak istiyoruz” diye konuştu.



“Futbol okulumuzun adını duyurmak istiyoruz”


Pandemi nedeniyle turnuvaların iptal edildiğini ancak düzenlenecek ilk turnuvada isimlerini duyurmak istediklerini söyleyen Derviş, “Yeni olduğumuz için daha kendimizi belli edemedik. Bir turnuvaya katılamadık. Pandemi sürecinden sonra burada güzel bir turnuva yapıp ona katılarak güzel bir sonuç alırsak hem kendimizi hem de futbol okulumuzun adını duyurmak istiyoruz. Bu vesileyle de daha çok genci takımımıza çekip onların eğitimini vermek istiyoruz” ifadelerini kullandı.



“Ayrımcılık yapmadan çalışıyoruz”


Çoğu gencin acılı hikayesi olduğunu, onların psikolojisini futbolla düzeltmek için çaba sarf ettiklerini aktaran Yaser Derviş, daha sonra şunları söyledi:


“Gençler de istiyorlar. İstekli ve arzulular. Geleceği görmeleri çok güzel. Hepsi gündelik işlerde çalışıyorlar. Buraya gelenlerin çoğu evini veya ailesini kaybetmiş. Biz Türmenler olarak bu takımı kurduk ama bu takımda Arap ve Kürt de var. Ayrımcılık yapmadan çalışıyoruz. Burada çok acı hikayelerde var. Futbol sayesinde onları psikolojik olarak düzeltmek ve zorlu şartlarından uzak tutmaya çalışıyoruz.”



“Hem çalışıyorum hem de futbol oynuyorum”


4 yıl önce Suriye’nin Halep kentinden Adana’ya gelen ve babasını savaşta kaybeden Ali Elnasan (18) ise büyük bir futbolcu olma hayaliyle çalıştığını söyleyerek, “Hem çalışıyorum hem de futbol oynuyorum. Ailem Suriye’de kaldı. Ben abimle burada kalıyorum. Maaşımın yarısı Suriye’ye gidiyor. Okulu bıraktıktan sonra futbolcu olmak istedim. Onun için de çalışıyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.