EKONOMİ - 04 Aralık 2025 Perşembe 09:25

Yerin 700 metre altında zorlu mücadele: Karanlıklar içinde hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için mesai yapıyorlar

A
A
A
Yerin 700 metre altında zorlu mücadele: Karanlıklar içinde hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için mesai yapıyorlar

Adana’nın Feke ilçesinde yerin 700 metre altında zorlu mesai yapan maden işçileri, savunma sanayinde de kullanılan çinko üreterek hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için alın teri döküyor.


Feke ilçesinde dünyanın en zor meslekleri arasında yer alan maden işçiliğini yerin yüzlerce metre altında mesai yaparak ülke ekonomisine katkı sunan işçiler 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde de çalışmalarını sürdürüyor. Ülke ekonomisine katkı sunmak için 550 milyon yıllık fay dokuları arasında çinko cevheri çıkaran madenciler, zorlu şartlara rağmen kasklarındaki fenerler ve maden ocağı içindeki aydınlatma ile dayanışma içinde zorlu mesailerini sürdürüyor. Günlerini karanlık galerilerde geçiren madenciler, hazırlanan kontrol listelerini tamamlayıp tüm güvenlik tedbirlerini aldıktan sonra üretime başlıyor. Yaklaşık 50 kişilik ekip, yer altı ve yer üstünde oluşturulan güvenlik zinciri ile özellikle son yıllarda savunma sanayisinde yoğun kullanılan çinko madenini aylık 500–750 ton arası cevher üreterek ülke ekonomisine kazandırılıyor. İhlas Haber Ajansı muhabirleri, yerin 700 metre altındaki bu zorlu mesaiyi yerinde görüntülerlerken maden işçilerinin aldığı tedbirler ve zorlu mesaileri de kameralara yansıdı. Depremler nedeniyle güvenlik seviyesini en üst düzeyde tutan madenciler, çatlak ve gevşemeleri titizlikle kontrol ederek galerileri adeta ilmek ilmek işliyor. Maden mühendislerinin incelemesine göre cevher üretilen bölgedeki fay dokularının yaşı 550 milyon yıl olarak tespit edildi.



"Sevdiğimiz iş olduğu için zorluk yok"


30 yıllık madenci ve ocak çavuşu Sıtkı Özcan, yerin altında çalışmanın disiplin gerektirdiğini belirterek "Yaklaşık 300–400 metre derindeyiz. Sevdiğimiz için bize zor gelmiyor. Tahkimata, çatlaklara ve kavlaklara dikkat ettiğimiz sürece burası da güvenlidir. Dalgınlık en büyük risktir. Daha önce kömürde çalıştım, çok zordu. Atletle 30 derecede çalışıyorduk. Şu an bu maden onlara göre cennet" dedi.



"Zincirin bir halkası koparsa sistem yürümez"


H2O2 Peroksit Enerji ve Üretim A.Ş. İşletme Müdürü Raşit Kemal Sönmez ise, üretim süreçlerini titizlikle ve üst düzey tedbir ile ilerlediğinin altını çizerek " Adana’nın Feke ilçesinde çinko madenciliği yapıyoruz. Eski ocaklar 400–450 metreye kadar iniyor fakat bizim üretim kotlarımız 740–750 bantlarında. Cevheri tesisimizde işleyip ülke genelinde sevk ediyor ve İran’a ihraç ediyoruz. Toplam 55 kişiyiz, 40’ı yer altında çalışıyor. Günlük 500–750 ton cevher üretiyoruz. Çinko, savunma sanayisinden telefon üretimine kadar birçok alanda kullanılıyor. Bu işin temeli samimiyet ve ekip çalışmasıdır. Zincirin bir halkası koparsa sistem yürümez" diye konuştu.


12–13 yıldır madencilik yapan Ali Altınsoy ise " 600–700 metrelerde çalışıyoruz" derken 7 yıllık madenci Abdullah Topuz da" yer altı da güzel, yer üstü de. Çatlak ve patlamalara karşı dikkatliyiz, tedbir olduktan sonra çalışmalara devam ederken çok severek yaptığımız bir iş" diye konuştu.


15 yıllık madenci ve ateşçi Emrah Köken, ailesinin yer altında çalıştığı için kaygı duyduğunu belirterek "Deprem ve kaza ihtimali nedeniyle tedirgin oluyorlar. Ama biz içeri girdiğimiz anda dışarıdaki her şeyi bırakıp işe odaklanırız. Emekli oldum ama devam ediyorum. İşin zorluğu var ama alışınca kolaylaşıyor "ifadelerini kullandı.



"Biri zarar görse bize olmuş gibi üzülüyoruz"


22 yıllık baş çavuş Oruç Ergen, yer altı psikolojisinin farklı olduğunu kaydederek " Tüm ekibin can güvenliğinden sorumluyuz. Nizami yapılmazsa tehlikeli bir iştir. Metal madenlerinde de göçük ve su baskını riski vardır. Çalışanlarla bir can bağı oluşuyor, biri zarar görse bize olmuş gibi üzülüyoruz. Bu yüzden önce dikkat ve güvenlik" diye bilgi verdi.



Yerin 700 metre altında zorlu mücadele: Karanlıklar içinde hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için mesai yapıyorlar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 11. Yargı Paketi bazı değişikliklerle komisyonda kabul edildi Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bazı değişikliklerle TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.Kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bazı maddelerdeki değişiklikle TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. AK Partili milletvekillerinin önergesiyle; Covid düzenlemesine ilişkin 27. maddede tahliye kapsamı daraltıldı. Buna göre terör, kadın ve çocuklara yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocuğa istismar suçluları tahliye edilmeyecek. 27'nci Madde, 31 temmuz 2023 öncesinde suç işleyenlerin 3 yıl daha erken denetimli serbestlikten yararlanması ve 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna geçmesinin önünü açıyor. Terör ve örgüt suçtan cezaevinde olanların kapsam dışı tutulduğu düzenlemeyle ilk etapta 55 bin mahkumun tahliye edilmesi öngörülüyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte bu sayı da düşecek. Teklifle, İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin, ihalenin feshini talep etmesi halinde mahkemece ihalenin feshi talebi dosya üzerinden ve kesin olarak reddedilecek. Komisyondan geçen yasa teklifinde öne çıkan maddelere göre; kamuoyunda "Kovid-19 düzenlemesi" olarak bilinen, kapalı cezaevinden açık cezaevine, açık cezaevinden de denetimli serbestliğe daha erken ayrılmayı öngören düzenlemenin kapsamı genişletilecek. Bu düzenlemeye, 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işleyenler de dahil edilecek.Terör ve örgütlü suçlar, alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına, çocuklara, beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak kişiye yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ile çocuğun cinsel istismarı suçları hariç olmak üzere, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası 10 yıldan az ise 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla ise 3 ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına 3 yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilecek. Bu hükümlüler ile 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri halinde en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından 3 yıl erken yararlandırılacak. Yeni düzenleme çerçevesinde uyum düzenlemesi de yapılacak. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Akıl hastalığı" hükmünde yapılan değişiklikle hukuk sisteminde cezai sorumluluğu kabul edilen kısmi akıl hastaları hakkında hem verilen cezanın infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması amaçlanıyor. Buna göre, söz konusu kişi hakkında ayrıca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunacak. Akıl hastalarının tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirecekleri süre, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda bir yıldan, üst sınırı 10 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda ise 6 aydan az olamayacak. Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen "hakaret" suçu "ön ödeme" hükmünün kapsamına alınıyor. Böylece, suçla daha etkin mücadele edilmesi amacıyla sosyal medya üzerinden kolaylıkla işlenebilen bu suç bakımından "ön ödeme" hükümlerinin uygulanması amaçlanıyor. Kamu görevlisinin yürüttüğü görevinden dolayı kendisine karşı işlenen hakaret suçu bakımından bu hükümler uygulanmayacak ve genel hükümlere göre kamu davası açılabilecek. Taksirle yaralamaya ilişkin hapis cezaları artırılıyor. Buna göre, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya, üst sınırı ise bir yıldan 2 yıla çıkarılacak. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 9 aya, üst sınırı ise 3 yıldan 5 yıla yükseltilecek. "Güveni kötüye kullanma" suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması "nitelikli hal" kabul edilerek, bu durumda verilecek ceza bir kat artırılacak. Kamuoyunda "kurusıkı" olarak tabir edilen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar, "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçu kapsamına alınarak bunların kullanılmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Buna göre, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik oluşturabilecek tarzda yangın çıkaran, bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan kişiye verilecek hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 1 yıla, üst sınırı 3 yıldan 5 yıla yükseltilecek. Suçun ses ve gaz fişeği atabilen silahla ateş edilerek işlenmesi halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suçun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Teklifle "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçuna yönelik hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılıyor. Buna göre, Kanun'un suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 4 yıldan 5 yıla, üst sınırı 8 yıldan 10 yıla çıkarılacak. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt üyelerine verilecek hapis cezasının üst sınırı 4 yıldan 5 yıla, örgütün silahlı olması halinde verilecek ceza "dörtte birinden yarısına kadar" yerine "yarısı oranında" yükseltilecek. Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine ilgili hükme göre verilecek ceza, yarısından bir katına kadar artırılacak. Hidayet Türkyılmaz