POLİTİKA - 17 Mayıs 2021 Pazartesi 10:16

Milliyetçi avukatlardan Adıyaman Barosuna tepki

A
A
A
Milliyetçi avukatlardan Adıyaman Barosuna tepki

Doğu Türkistan’da yaşanan zulme tepki için imza atan barolar arasında yer almayan Adıyaman Barosuna, milliyetçi avukatlar grubu tepki gösterdi.

Doğu Türkistan’da yaşanan zulme tepki için imza atan barolar arasında yer almayan Adıyaman Barosuna, milliyetçi avukatlar grubu tepki gösterdi.


Adıyaman Barosu’na kayıtlı ve kendilerine ‘milliyetçi avukatlar’ grubu adına Recep Kılıç, basın açıklaması yaptı. Adıyaman Barosunun, Ankara Barosu tarafından açıklanan Doğu Türkistan ve Kudüs deklerasyonuna imza atmamasına tepki gösteren Recep Kılıç, “Bölücülerle, terör örgütleri ile Türkiye düşmanı çevrelerle birliktelik içinde olanlar geçmişten mutlaka ders çıkarmalıdır. Yanlış hesaptan dönmelidir. Türk Milleti bu coğrafyanın kınına sığmayan kılıcıdır. Hiç kimse bize, esir Türkler hakkında istikamet gösteremez. Uygur Türklerinin hüznü yüreğimizdedir. Türkmenelinin sevdası iliklerimizdedir. Türk Milleti ile gönü bağı kopmuş kim varsa, bize Uygur Türkleri konusunda laf ediyor, ileri geri konuşuyor. İşbirlikçisinden, bölücüsüne, ilkesizine kadar hepsi ağız birliği ile fikriyatımızın kilit taşları hakkında bilirkişilik taslıyor. Ey gafiller, Türklük ne zaman sizin ana meseleniz oldu.


Bir milleti ve bir dini inancı ortadan kaldırmaya yönelik sistematik faaliyetlerin varlığı göz önüne alındığında bahse konu fiillerin ‘İnsanlığa Karşı Suçlar’ kapsamında olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Çin Hükümeti’nin ‘Aşırılıkla Mücadele Düzenlemesini’ kabul ettiği Mart 2017’den bu yana, Doğu Türkistan bölgesinde kamplara kapatılan Uygur Türklerinin sayısı hızla artmaktadır. Düzenlemeye göre ‘normal’ olmayan sakal bırakmak, peçe veya başörtüsü takmak, namaz kılmak, oruç tutmak, alkol almamak ya da İslam veya Uygur kültürüyle ilgili kitaplar veya yazılar bulundurmak, aşırılık olarak değerlendirilmektedir. Müslüman nüfusun ağırlıklı olduğu ülkelere gitmek ya da Çin dışında yaşayan insanlarla iletişim kurmak şüpheli konumuna düşüren sebepler arasındadır. Erkek-kadın, genç-yaşlı, kentli-taşralı fark etmeksizin herkes, gözaltına alınma tehlikesi altındadır” dedi.


Kılıç açıklamasının devamında, “Ülkülerimiz ne diyorsa ona göre hareket ederiz. Türk’ün Şii’si, Sünni’si, yani mezhepsel ayrılığı değil, yüksek milli şuuru her mevzunun üstündedir. Irak’ı ziyaret eden Papa’nın Türkmenlerin hakları ile ilgili tek bir kelam ettiğine şahit olundu mu? Yine söylüyoruz, Türk’ün Türk’ten başka dostu da seveni de yoktur. Batı’nın Müslüman denildiğinde anladığı Türk’tür. Uluslararası hukuk; güçlünün taleplerini meşrulaştırma aracı değilse, uluslararası sistemde hukuk ve adalet arayışı varsa, BM Güvenlik Konseyi beş daimi üyenin elinde kukla haline gelmediyse, derhal hukuk işletilmeli, İsrail’in Filistin’de, Çin’in Doğu Türkistan’da yaptıklarının hesabını vermeli, bedelini ödemelidir. İsrail’in Filistin’de ve Ortadoğu’da bitmeyen mezalimi, Çin’in Müslüman oldukları için Türkistan’da yaptıkları zulmü, ‘uluslararası barış’ söylemlerinde bulunan sözüm ona medeni dünya için bir samimiyet testidir. İsrail’in, Çin’in ve emperyalistlerin zorbalığı mı uluslararası hukuk mu büyük, hadi görelim şimdi” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Kırkağaç’ın “Çakal Pideli Paça” yemeği tescil belgesini aldı Manisa’nın Kırkağaç ilçesindeki zengin mutfak kültürünün öne çıkan örneklerinden olan Çakal Pideli Paça yemeği tescil belgesini aldı. Kırkağaç Kavunu ve Topalak yemeğinin ardından Çakal Pideli Paça yemeği, Kırkağaç’ın 3. Coğrafi Tescil alan ürünü oldu. Daha önce Kaymakam Murat Büyükköse döneminde Kırkağaç Kaymakamlığınca Coğrafi Tescil Belgesi için Patent ve Marka kurumuna başvurusu yapılan yemek, patent kurumu tarafından ’Kırkağaç Çakal Pideli Paça’ adıyla tescillendi. Patent ve Marka Kurumu tarafından 15 Aralık 2023 tarih ve 163 sayılı bültende yayımlanan Kırkağaç Çakal Pideli Paça yemeği için üç aylık itiraz süresi sonunda herhangi bir itiraz olmadığı için, Patent Kurumu tarafından düzenlenen Tescil Belgesi’nin Kaymakamlığa teslim edildiğini belirten Kırkağaç Kaymakamı Zafer Oktay, “İlçemizde faaliyet gösteren Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği tarafından başlatılan ve yapılan çalışmalarla ilçemizin zengin yemek kültürü ön plana çıkarılmış ve Kırkağaç Gurme şehri olma yolunda önemli hamleler geçekleştirilmiş, bu konuda büyük bir özveri ile çalışan derneğimizin başkanı Cahit Uslu’ya ve onun nezdinde tüm dernek yönetimine ve AB Proje Ofis Koordinatörü Mustafa Tıpırtın’a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Daha önce de Kırkağaç Topalak yemeğimiz Patent ve Marka kurumu tarafından tescillenmişti, Kırkağaç Kavunumuz ile birlikte artık Kırkağaç’ın üç adet tescil almaya hak kazanan değeri bulunuyor, ayrıca Kırkağaç Kavununa Avrupa Birliği Coğrafi Tescil ile Kırkağaç Zeytinyağına yerel tescil için değerlendirme süreci devam ediyor, inşallah kısa sürede sonuçlanır” dedi.
İzmir Prof. Dr. Budak: "Dünyanın en yeşil ve sürdürülebilir üniversiteleri arasında ilk 100’deyiz" Ege Üniversitesi (EÜ)’nde düzenlenen Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Yaptığımız çalışmalar neticesinde üniversitemiz, Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralamasında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olduk" dedi. Dünyanın en yeşil üniversitelerinin sıralandığı ve Ege Üniversitesi (EÜ)’nin de ilk 100 üniversite içerisinde yer aldığı Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralaması, Türkiye’deki ve dünyadaki üniversiteleri çevre dostu uygulamaları hayata geçirme konusunda motive ediyor. Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayının açılış toplantısı ise Ege Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Fen Fakültesi Konferans Salonunda yapılan çalıştaya; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha, Greenmetric Veri, Sistem ve Bilişim Teknoloji Uzman Üyesi Dr. Ruki Harwahyu, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi; 1955 yılından bu yana Türkiye’nin dördüncü, bölgenin ilk ve en köklü üniversitesi olarak, bölgedeki üniversitelerin kuruluşlarında öncü ve garantör olmuş, tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesidir. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından hayata geçirilen Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon belgesini alarak Türkiye’de kurumsal olarak akredite edilen ilk devlet üniversitesidir. YÖK’ün Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı kapsamında Ege Üniversitesi, araştırma üniversiteleri arasında yer almaktadır. Hayata geçirdiği 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama ve Avrupa’nın en büyük kariyer fuarını yapan üniversitemiz, ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ ödülünü alan ilk ve tek devlet üniversitesidir. YÖK Milli Yenilik Ödülüne sahip bir devlet üniversitesidir” dedi. “Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesiyiz” Ege Üniversitesinde hayata geçirilen çevre dostu uygulamaları dile getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde, çevre bilincini yaşam felsefesi haline getirerek öğrencisinden çalışanına bir kültüre dönüştürdük. Yeşil yönetim, çevre dostu ulaşım, enerji yönetimi, iklim ve farkındalık, entegre atık yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında oluşturduğumuz komisyonlarımız, sürdürebilir bir üniversite için var gücüyle çalışıyor. 2018 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın doğa dostu üniversiteler vizyonu ve değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında pilot üniversite seçilen üniversitemizde sürdürdüğümüz çalışmaların sonucu olarak, 2020 yılında İzmir’de ‘Sıfır Atık Belgesi’ almaya hak kazanan ilk eğitim kurumu olduk. Yükseköğretim Kurulu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında imzalanan ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü’ kapsamında 10 pilot üniversiteden biri olarak seçildik. Üniversitemizde, sıfır atık Komisyonu kurarak ve Sıfır Atık Eylem Planı hazırlayarak sıfır atık sisteminin sorunsuz işlemesini sağladık. Eylem planımız kapsamında kampüsümüzün farklı noktalarına ‘Mobil Atık Getirme Merkezleri’ yerleştirdik. Kampüs metro girişi, diş hekimliği fakültesi ve tıp fakültesine yerleştirdiğimiz atık merkezlerinde; kağıt, cam, plastik, metal, elektronik atık, atık yağ ve atık pil üniteleri yer alıyor. Bu noktada atıkların bertarafı ve geri dönüşümü ile ilgili çalışmalarımızda önemli bir adımı atmış olduk. Kampüsümüz yemekhanesinden çıkan biyobozunur atıkların satın alınan kompost makinesi ile yüzde 60 oranında kedi-köpek mamasına, yüzde 40 oranında ise komposta dönüştürülmesini sağladık. 2023 yılında tüm kampüsümüz genelinde ISO 9001 Kalite Belgesi ve ISO 14001: Çevre Yönetim Sistemi sertifikasını almaya hak kazandık. Tüm bu yaptığımız çalışmalar neticesinde de greenmetric sıralamasında üniversitemiz 2016 yılında 337’nci sırada yer almaktayken, 2023 yılında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Bu durum üniversitemizi; Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, Ege Bölgesinde ise ilk sıraya yerleştirerek Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olmamızı sağladı” dedi. Prof. Dr. Budak, “Çalıştayımızda amacımız; ülkemizdeki üniversitelerin sürdürülebilirlik alanında dünya sıralamalarındaki başarılarının artırılması, iyi uygulama örneklerinin ülkemizdeki diğer üniversitelere örnek teşkil etmesi ve uluslararası rekabette güçlü bir ülke olabilmektir. Ayrıca çalıştay kapsamında Türkiye’deki üniversiteler birbirleri ile deneyimlerini paylaşacak ve sürdürülebilirlik alanında daha ileri adımlar atmaya teşvik sağlanacaktır. Çalıştayın verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu. “Greenmetric çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platform” ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal da, “GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralaması, 2010 yılında Endonezya Üniversitesi tarafından üniversite kampüslerinin sürdürülebilirlik uygulamalarını küresel ölçekte değerlendirme ve karşılaştırma amacı güden, tüm dünyadan prestijli üniversitelerin katılımını sağlayan ve çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platformdur. Tüm dünya çapındaki yükseköğretim kurumlarına açık olan bu platformda, her yıl, çeşitli ülkelerden birçok üniversite, Greenmetric tarafından altyapı, enerji ve iklim değişikliği, atıklar, su kaynakları, ulaşım ve eğitim gibi alanlarda değerlendirilmektedir” dedi. Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha ise Greenmetric sistemini ve değerlendirme kriterlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Nyoman Suwartha’ya teşekkür belgesi verdi. Ardından tüm üniversite yetkilileri tarafından UI Greenmetric Ağı üyelik anlaşması imzalandı. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, yaptıkları sunumlarda kendi üniversitelerinde gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini katılımcılarla paylaştı.
Bursa Bursa’da startup yatırımcı ekosistemi bir araya geldi Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) ev sahipliğinde in4startups dijital platformunun koordinasyonunda gerçekleşen "Startup Yatırımcısı Nasıl Olunur?" programı, Bursa’da yoğun katılımla gerçekleştirildi. Girişimciler ve yatırımcılar arasında değerli bir buluşma olan ve BEBKA’nın ev sahipliğinde düzenlenen "Startup Yatırımcısı Nasıl Olunur?" programı, Bursa’da yoğun katılımla gerçekleştirildi. Program boyunca katılımcılara, startup yatırımları konusunda bilgiler sunulurken, gerçek yaşamdan alınmış örneklerle yatırım süreçleri detaylı bir şekilde işlendi. Alanında uzman pek çok konuşmacı, geçmişte gerçekleştirdikleri başarılı yatırımları ve yatırımcı ile girişimci arasındaki ilişkilerin nasıl kurulup sürdürülmesi gerektiğini katılımcılarla paylaştı. Programda konuşan BEBKA Planlama Birim Başkanı Elif Boz Ulutaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyet gösteren BEBKA’nın girişimcilik ve yatırım ekosistemine sağladığı destekler ve programlardan bahsetti. Ardından in4startups kurucu ortağı Ahmet Sefa Bir,sunulan yenilikçi hizmetleri anlatırken, Asya Ventures Yönetici Ortağı Şerafettin Özsoy da Startup Yatırımcısı Nasıl Olunur? konusunda bilgiler verdi. Program daha önce başarılı bir yatırım süreci geçirmiş Bursalı CoolREG firmasının yatırım alma süreçlerinin girişimci, yatırımcı ve hukuki yönden ele alındığı panelle son buldu. Programın sunduğu ağ kurma fırsatları, katılımcılara benzer düşünen profesyoneller ve potansiyel yatırımcılarla etkileşimde bulunma imkanı tanıdı. Etkinlik, Bursa ve çevre illerdeki girişimcilik ekosisteminin güçlenmesine ve startup yatırımcılığına ilgi duyan bireysel yatırımcıların farkındalıklarının artırılmasına katkı sağladı.
Kayseri Kadınlar ‘sürdürülebilirlik’ için bir araya geldi Kayseri’de Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu desteği ile Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ve Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği ortaklığı ile düzenlenen ‘Sürdürülebilirlik İçin İletişim Köprüleri Kuruyoruz Projesi’ çerçevesinde düzenlenen programda kadın kooperatifleri bir araya geldi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programa Kayseri Vali Yardımcısı Ömer Tekeş, Türkiye İş Kurumu Kayseri İl Müdürü Ayşe Ak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi daire başkanları, KEDV yönetim üyeleri, Simurg yönetim üyeleri, kadın kooperatifleri yönetimleri ve üyeleri katıldı. Programın kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliği konusunda katkıda bulunacağını söyleyen Kadın Çiftçiler Ekolojik Eğitim, Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Şükran Başdoğan, “Bu programda KEDV, Avrupa Birliği Projesi çerçevesinde açmış olduğu proje yarışmasında Kayseri’yi temsilen biz de kazandık. Türkiye’deki 24 kadın kooperatifinden biri olduk. Burada bizim yaptığımız şey kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için iletişim köprülerini kurmak adında bir projeydi. Burada da şu anda Kayseri’deki bütün kadın kooperatifleri misafir ettik. Türkiye’de başarılı olan 2 kadın kooperatifimiz var; Hatay’dan Hazek Kadın Kooperatifi ve Malatya’dan Toprak Ana Kadın Kooperatifi’nin yetkilileri burada. Yine Habitat Derneği’nin yetkilisi burada. KEDV bir de Türkiye Kadın Kooperatifleri Üst Birliği Simurg burada. Burada hedef şu şekilde; kadın kooperatiflerinin aslında kurulmasından ziyade sürdürülebilirliği çok önemli olduğu için bunların sürdürülebilirliğini sağlamak ve birlikte bir iletişim ağı oluşturmak. Birlikte hareket etmek, birlikten güç doğar diyerek kadın kooperatiflerinin birbiri ile güçlenmesini sağlamak. Kadın üretir herkes tüketir. Bununla yola çıkan bu kadın kooperatiflerine destek olunmasını, biraz daha kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünlere hassasiyet gösterilmesini istiyoruz biz. Bu da Kayseri’de o kadar kolay ulaşılabilecek yerlerde ki, sağ olsun bu konuda Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek, Vali Yardımcımız Ömer Tekeş’e sonsuz teşekkür ediyorum. Bugün Büyükşehir Belediyesi olarak projemize iştirak ettiler, yetkililere de ayrıca teşekkür ediyorum. Yani bizi, kadın kooperatiflerini desteklesinler ve ekonomiye sağladığımız katkıda bize katkı sağlasınlar istiyoruz” ifadelerini kullandı. Düzenlenen programa katılan kadın kooperatifleri, üretimde sürdürülebilirlik ve iletişim konusunda istişarelerde bulundu.