GÜNDEM - 09 Nisan 2025 Çarşamba 16:56

Özel durumlu Umut Can Özel’in askerlik hayali gerçek oldu

A
A
A
Özel durumlu Umut Can Özel’in askerlik hayali gerçek oldu

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde özel durumlu Umut Can Özel’in askerlik hayali gerçek oldu.


Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi Akçabel Köyü’nde yaşayan Umut Can Özel’in asker olma hayali düzenlenen özel törenle gerçeğe dönüştü. Umut Can Özel, çocukluğundan bu yana asker olmayı hayal eden özel durumlu bir genç olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne duyduğu büyük sevgi ve bağlılık, onu her zaman askerlik hayalini kurdu. Ailesi ve çevresindekiler, Özel’in bu hayalini gerçekleştirmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Gölbaşı Kaymakamı Tarık Buğra Seyhan’ın desteğiyle Umut Can için özel bir askerlik töreni düzenlendi. İlçe jandarma komutanlığında düzenlenen törende, Umut Can Özel ve ailesi büyük bir heyecan yaşadı. Askeri üniformasını giyen Umut Can, tören alanına gururla adım attı. Törene katılan askerler ve komutanlar, ona tam anlamıyla bir asker gibi davranarak unutulmaz bir deneyim yaşattı.


Tören sırasında Umut Can, diğer askerlerle birlikte yemin etti ve askerlik görevini temsili olarak yerine getirdi. Ardından, kendisine özel olarak hazırlanan terhis belgesi takdim edildi. Bu anlamlı an, törene katılan herkes için duygusal bir atmosfer oluşturdu. Ailesi ve yakınları, Umut Can’ın gözlerindeki mutluluğu görmekten büyük bir gurur duydu.


Konu ile ilgili konuşan Kaymakam Tarık Buğra Seyhan, "Askerlik, milletimizin bağımsızlığını ve birliğini koruyan kutsal bir görevdir. Bugün, Umut Can’ın bu görevi temsili olarak yerine getirmesi, hepimiz için büyük bir gurur kaynağıdır. Onun gözlerindeki mutluluk, azmi ve vatan sevgisi, bizlere her bireyin toplum içinde önemli bir yere sahip olduğunu bir kez daha göstermektedir. Bu tür etkinlikler, özel durumlu bireylerimizin hayallerini gerçekleştirmelerine katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda toplum olarak dayanışma ruhumuzu pekiştiriyor. Her bir bireyin hayatına dokunmak, onların hayallerine ortak olmak bizler için en büyük sorumluluklardan biridir. Bugün burada gördüğümüz bu güzel tablo, bu sorumluluğun ne kadar kıymetli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatıyor" diye konuştu.



Özel durumlu Umut Can Özel’in askerlik hayali gerçek oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni’ semineri düzenlendi Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ’Otomatik Dikkatin Bilimsel Serüveni: Son 22 Yılda Yanıldıklarımız ve Keşfettiklerimiz’ başlıklı seminer, Turuncu Salon’da gerçekleştirildi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’ın konuşmacı olduğu seminere; Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aslı Aslan’ın yanı sıra öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Sunumunda bilişsel süreçlerin tarihi gelişimini ve Stroop etkisini ele alan Prof. Dr. Nart Bedin Atalay, dikkatin yalnızca stratejik ve yavaş bir süreç olmadığını, çevresel ipuçlarıyla tetiklenen otomatik bir kontrol mekanizmasının devrede olduğunu ifade etti. Günlük hayattan örneklerle otomatik kontrolün evrimsel önemine değinen Atalay, "Çevre sürekli değişiyor ve biz adapte olmak zorundayız. Eğer her seferinde stratejik ve yavaş bir kontrol mekanizması kullansaydık, hayatta kalmamız zor olurdu. Otomatik kontrol, tehlike anında hızlı karar vermemizi ve enerjiden tasarruf etmemizi sağlar. Beyin enerjiyi verimli kullanmayı sever" dedi. İki dilli bireylerde dikkat süreçleri Konuşmasında laboratuvar ortamında yürütülen deneylere de yer veren Atalay, özellikle iki dilli bireyler üzerindeki dikkat çalışmalarına değindi. Dil hâkimiyetinin dikkat kontrolü üzerindeki etkilerini açıklayan Atalay, yapay zekâ ile insan beyni arasındaki ilişkiye de dikkat çekti. Modern yapay zekâ modellerinin, insan beynindeki hata düzeltme mekanizmalarına benzer şekilde çalıştığını belirten Atalay, buna karşın insan beyninin hâlâ daha esnek bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Seminer, soru-cevap bölümünün ardından Prof. Dr. Aslı Aslan’ın, Prof. Dr. Nart Bedin Atalay’a plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Kastamonu Yaşlı adam para ve altınlarla kayıplara karışan eşinden 8 aydır haber alamıyor Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki adam evdeki altın, para ve kredi kartını alarak ayrıldığı iddia edilen 35 yıllık eşinden yaklaşık 8 aydır haber alamıyor. Yaşlı adam, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Kastamonu’da yaşayan 70 yaşındaki Hüseyin Demirel’in 35 yılık eşi Dudu Demirel’den (50) nisan ayında evdeki 30 bin TL nakit para ile evde bulunan iki adet Cumhuriyet altını ve 40 bin TL limitli kredi kartıyla ayrıldıktan sonra haber alınamıyor. Demirel, 5 çocuk annesi eşinin evden ayrıldıktan sonra kredi kartıyla da altın aldığını iddia etti. Eşini, kaybolduktan sonra telefonla aradığı ve ailecek tanıdıkları F.K. isimli şahısla birlikte olduğunu söylediğini, daha sonra bir daha kendisinden haber alamadığını söyledi. 5 çocuk annesi eşinin kendisini sevdiğini ve büyü yapıldığı için evden ayrılarak kaybolduğunu belirten Hüseyin Demirel, eşinin hayatından endişe duyduğunu söyledi. Eşinin daha önce F.K. ile kaçtığını daha sonra eve döndüğünü söyleyen Demirel, "Ben rahatsızım, içeride odada yatıyorum. Bir gün saat 03.00 gibi kalktım. Eşim yoktu. Telefonla aradım, eşim açtı, ’Dudu neredesin’ diye sordum, ’ben F.K.’nin yanındayım’ dedi. ’F.K.’nin yanında ne yapıyorsun’ diye sorduğumda, ’F.K. ne yaptı etti beni aldı, götürüyor, yoldayız, gidiyoruz’ dedi. ’Nereye gittiklerini sordum, ’nereye gittiğimizi bilmiyorum’ dedi. Sonra avukata boşanma dilekçesi vermiş, mahkemeye çıktık, sadece avukat gelmişti. ’Ben karımdan vazgeçmeyeceğim, ben karımı er ya da geç alacağım’ dedim. Ondan 10 gün sonra eşim geldi. İstanbul’a gidip dilekçe verdi, ’ben kocamı seviyorum, ayrılmak istemiyorum’ dedi ve mahkeme düştü. Altın almıştık, iki tane altın vardı. Altın alınca kart eşimin cebinde kalmış. Kartı da almış, cebimde 60 bin TL para vardı, 30 bin TL’sini de almış. Karttan para çekilmiyor, o yüzden kartla altın almış. Kartın 40 bin TL limiti vardı, hepsiyle altın almışlar. Evde de iki tane Cumhuriyet altını vardı, onları da almış" şeklinde konuştu. Şu an eşinden haber alamadığını belirten Demirel, "Eşimin telefonunu arıyorum, ’numara kullanılmıyor’ diyor. Ben, eşimin geri gelmesini istiyorum, çocuklarımın yanına gelmesini istiyorum. Eşimin bende çok emeği var, bu evi eşim ile birlikte satın aldık. Ben kanser tedavisi gördüm, eşim 3 yıl bana baktı, bir kez ’niye böyle yapıyorsun’ demedi. Benim eşim evini, köyünü bırakacak birisi değildi. Eşim kendisi çıkıp evden gitti ama F.K.’nin eşime büyü yaptırdığını düşünüyorum. Çünkü evden muska çıktı, muskanın içinde de F.K.’nin saçı çıktı. Biz bunu bir hocaya okutturamadık" ifadelerini kullandı.