GENEL - 20 Eylül 2017 Çarşamba 12:06

Minik öğrencilerdeki ’okul korkusuna’ dikkat

A
A
A
Minik öğrencilerdeki ’okul korkusuna’ dikkat

Yeni eğitim ve öğretim dönemi ile birlikte 1.

Yeni eğitim ve öğretim dönemi ile birlikte 1. sınıfa yeni başlayıp okul hayatı ile ilk defa tanışan çocuklarda oluşan “okul korkusu” konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, bu fobinin aşılamamasının çocuğun ilerleyen hayatında duygu ifadesizliği, kendini ifade edememe ve kendi içine kapanma gibi problemlere sebebiyet verebileceğini vurguladılar.


Afyonkarahisar’da uzun yıllardır Yaşam Koçluğu yapan Pınar Yetkin, 1. sınıf öğrencilerinde sıklıkla yaşanan okul korkusu ve aşılma yolları ile ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine bilgi vererek, konunun çocuklar ve aileler açısında çok önemli olduğunu kaydetti. Okul fobisinin aşılmasında çocuklarla doğru bir diyalog içerisinde konuşulmasının büyük bir öneminin olduğunu aktaran Yetkin, çocukların hayatlarında yeni bir döneme geçildiğinin yumuşak bir dille anlatılması gerektiğini vurguladı. Yetkin, “Eğitim ve öğretime yeni başlamış daha ilk kez adım atan 1. sınıf öğrencilerimiz var. Aslında bir haftalık okula alışma dönemi geçirdiler ancak bazılarında halen okula alışamama, uyum sağlayamama gibi problemler yaşıyorlar. Ailelerin bu konudaki en büyük hassasiyeti çocuklarını karşılarına alıp iki yetişkin gibi konuşmaları yönünde olmalı. Onlara okul hayatının nende önemli olduğunu, okul hayatının başlattıklarını ya da okulun neden bu kadar hayatlarında yer etmesi gerektiğini ve eğitimin hayatlarındaki önemini anlatmalılar. Tam çocukluk döneminden öğretim dönemine geçiyorlar ve oyuncaklarını bir anda ellerinden alıyoruz ve onlara tabi ki bu durumdan biraz rahatsız oluyorlar çünkü en önemli varlıkları oyuncakları, oyun oynama istekleri, görevleri diyelim. Sonrasında bir anda panikliyorlar, hayatlarında bir anda büyük radikal değişiklik olduğunu düşünüyorlar. Oysaki oyunca oynayabileceklerini ama hayatlarında yeni bir döneme geçiş yaptıklarını onlara yumuşak bir dille anlatmamız gerekiyor. Yani aslında korkutmak değil aksine o durumdan keyif almalarını sağlamak okul hayatında fobiden ziyade zevkle gidecekleri bir yer olduğunu düşündürebiliriz onlara” diye konuştu.



“Aileler konuşup sorunun alt yapısında neler var bunları irdeleyebilirler”


Sorunun aşılamaması halinde bir uzmandan muhakkak destek alınması gerektiğini kaydeden Yetkin, “Aileler konuşup sorunun alt yapısında neler var bunları irdeleyebilirler. Halen bu durum devam ediyorsa bir uzman yardımı alabilirler bir yaşam koçu, psikolog yada öğretmenleri, rehber öğretmenleri ile bir planlama yapabilirler. Bu tamamen ailenin gideceği yolu kendilerinin çizmeleri ile alakalı ama bir uzman yardımı almalarında fayda var” dedi.



“Yapıcı bir dil kullanılması gerçekten çok önemli”


Çocuklarla yapılan konuşmalarda ailelerin yapıcı bir dile kullanmalarının çok önemli olduğunu altını çizen Yetkin açıklamalarına şöyle devam etti:


“Öncelikli olarak ailenin bu tür fobi durumunda çocukları ile dalga geçmemeleri hatta gülmemeleri ve onların özgüvenlerini zedelememeleri hassasiyet gösterilmesi gereken önemli bir nokta. Genelde çocukların büyük korku hali onların kendi içlerine kapanmalarına da sebebiyet verebilir aksine bunun önemli bir şey olduğunu çocuklara hissettirmemiz gerekir. Bunun çözülemeyecek bir şey olmadığını aksine çözülebileceğini yada korkularının altında yatan sebepleri bulup korku ile savaşmayı öğretmek gibi olumlu yapıcı bir dil kullanmaları gerçekten bu noktada çok önemli.”



“Özgüven eksikliği ilerleyen dönemlerde daha büyük sıkıntılara neden olabilir”


Son olarak sorunun çözülememesi halinde ilerleyen dönemlerde ne gibi sıkıntılar oluşturabileceği konusunda uyarılarda ve önerilerde bulunan Yetkin, “Özgüven eksikliği ilerleyen dönemlerde daha büyük sıkıntılara neden olabilir. Öğrenci ergenlik dönemi geçirecek, yetişkin olacak ve hiçbir şekilde kendini ifade edememe gibi yada duygularını ifade edememe gibi ciddi boyutta sorunlara sebebiyet verebiliyor. Duygu ifadesizliği ve kendini ifade edememe, kendi içine kapanma, sosyal hayattan dışlanma, kendini soyutlama gibi problemlere sebebiyet verebiliyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.