POLİTİKA - 12 Mayıs 2018 Cumartesi 14:56

Cumhurbaşkanı adayı İnce: "Ben zora talibim, huzur getireceğim"

A
A
A
Cumhurbaşkanı adayı İnce: "Ben zora talibim, huzur getireceğim"

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Zor olan huzur getirmek huzur.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Zor olan huzur getirmek huzur. Ben zora talibim. Bu memlekete huzur getireceğim. Ben buna talibim” dedi.


Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesine gelen CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, halka hitap etti.


İnce, ilçeye gelişinde Isparta kavşağımda CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Savaş Erdoğan ve çok sayıda partili tarafından, üzerinde Muharrem İnce’nin fotoğrafının bulunduğu ‘Seninleyiz Cesur Yürek’ isimli pankar açarak karşıladı. Daha sonra partililer ile birlikte Dinar Cumhuriyet Meydanına gelen İnce, parti otobüsü üzerinden kalabalığa hitap etti.


Muharrem İnce, “Traktörü kim yanaştırabilir? Köylü çocuğundan başka biri traktörü yanaştırabilir mi? Muharrem İnce traktörü geri geri yanaştırabilir. Hakkari’den Rizey’ye Rize’den Antalya’ya ordan da buraya geldi. Tezek desinler, çöp desinler. Cevap vermeyeceğim. Çünkü testinin içinde ne varsa ağzından o dökülür. Hiç cevap vermeyeceğim gerek yok buna. Çocuklarımızın okullarının iyi olması, nitelikli olması için çocuklarımızın geleceği için çalışacağım. Çocuklarımızın iş bulması için çalışacağım. Aş bulması için çalışacağım. Millete yalan söylemek yok. Ne milleti kandıracağım ne de millet beni kandıracak. Ne FETÖ beni kandıracak, ne de ben milleti kandıracağım. Bunu başarabiliriz. Umutlarınızı tazeleyin. Umutlarınızı yeşertin. Tıpkı 1977’de Ecevit’in Karaoğlan olduğu günler var ya. Böyle bir rüzgar esiyor. Aynen öyle bir rüzgar esiyor. Aday olduğum gün parti rozetini bıraktım. Dedim ki ben sadece Cumhuriyet Halk Partisinin adayı değil 81 milyonun Cumhurbaşkanı adayıyım dedim. Herkesin Cumhurbaşkanı olacağım. Türkiye onurlu bir dış politikası olacak. Dış politikada başı dik bir politikası olacak. Türkiye’de 81 milyon bir birini kucaklasa bir olsa Fransa Kur’an-ı Kerim’e laf atabilir mi? Ama şimdi ediyor. Niye? Zayıf ülke görüntüsünde. 3,5 milyon Suriyeli Türkiye’de 35 milyon dolar para harcıyorsun. Ama köylüye geldi mi yok. Çiftçiye geldi mi yok" dedi.


Eli ile rabia işareti yapan Muharrem İnce, “Elini rabia işareti yaparak böyle geziyordu. Artık 5 yapması gerek. Çünkü dolar 5 oldu. Mazot gitti. Mazot 6 lira bunların hepsini halledebiliriz. Biz büyük ülkeyiz. İki şey konusunda sizlere söz veriyorum. Bir terörle mücadele, iki yolsuzluklarla mücadele. Size köylü çocuğunun namusu ile söz veriyorum. Bu milli davaları sonuna kadar takip edeceğiz. Kararlı etkin, başı dik bir dış politikamız olacak. Yıl 1923 Cumhuriyet yeni kurulmuş. 1926 Atatürk Alpullu Şeker Fabrikası’nı kurdu. Atatürk bu fabrikayı keyif için mi kurdu? Yani çayın yanında keyif mi yapalım? Hayır, hayır, değil. O ne biliyor musunuz? O ilaç, ilaç. Çünkü en önemli sorun 1926’da ishal. Çocuklar ishalden ölüyor. Çocuklara şekerli su veriyorlar. Şeker fabrikası onun için kuruldu. Şeker Pancarı üreticisi bitti. Buğday üreticisi bitti. Çay üreticisi bitti. Fındık üreticisi bitti. Üreten her şeye düşman oldular. Yaptıkları şey ne biliyor musunuz. Tek şey AVM. Tek işleri alış veriş merkezi yapmak ve gariban çocuklarını 16 saat orada çalışıyor. 1 Mayıs İşçi Bayramı sözde. 1 Mayıs’da AVM’ler açık, işçiler çalışıyor. 50 sene önce Demirel yaptı birinci köprüyü. İkinci köprüyü Özal yaptı. 3’üncü köprüyü Erdoğan yaptı. Dördüncü köprüyü de İnce yapar. Kolay iş bunlar. Zor olan huzur getirmek huzur. Ben zora talibim. Bu memlekete huzur getireceğim. Ben buna talibim” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.