ASAYİŞ - 13 Ekim 2021 Çarşamba 16:22

5 öğrencinin öldüğü 5’inin yaralandığı servis faciası ile ilgili şok iddialar

A
A
A
5 öğrencinin öldüğü 5’inin yaralandığı servis faciası ile ilgili şok iddialar

Afyonkarahisar’da yaşanan servis aracı faciasının yankıları devam ederken, olayla ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı.

Afyonkarahisar’da yaşanan servis aracı faciasının yankıları devam ederken, olayla ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Kazada ölen 11 yaşındaki İsmail Eser’in annesine araç koltuklarında emniyet kemeri olmadığını ve kapısının iple bağlı olduğunu söylediği öğrenilirken, araç şoförüne bu durum aktarıldığında ise şoförün ‘bir çocuk sizde mi var’ dediği iddia edildi.


Olay, İscehisar ilçesine bağlı Çatağıl köyünde 11 Ekim’de meydana geldi. Bölgedeki köylerden aldığı öğrencileri Alanyurt Köyü Ortaokula götüren Adalettin T. (53) idaresindeki 03 UU 567 plakalı Ford Transit marka minibüs, Çatağıl köyü çıkışında sürücüsünün henüz belirlenemeyen sebepten ötürü direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Savrulan araç yol kenarındaki ormanlık alana girip ağaçlara çarparak durabildi. Kazada parçalanan minibüsteki 10 öğrenci araçtan dışarı fırladı. Korkunç kazada İsmail Eser (11), Melisa Demirel (14), Nisa Eser (14), Teslime Eser (13), Damla Duran (11) hayatını kaybederken, Rana Eser (12), Hakan Tek (16), Musa Eser (10), Yağmur Duran (11) ise yaralandı.


Olayın ardından minibüs şoförü Adalettin T., dün çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, soruşturmayı yürüten savcılık ve İl Jandarma Komutanlığı ise olayın detaylarına ilişkin bilgi vermekten kaçınıyor.



Aracın servis belgesinin olmadığı iddia edildi


Kaza yapan araçta çocukların oturduğu arka koltuklarda hiçbirinde emniyet kemerlerinin olmadığı ortaya çıkarken, aracın sadece şoför koltuğu ve ön koltuklarında kemerlerin olduğu görüldü. Araçla ilgili bir başka ilginç detay ise aracın geçtiğimiz 3 ay önce araç muayenesinden minibüs olarak geçtiği ancak servis taşımacılığı belgesinin olmadığı iddia edildi.



“Milli Eğitim Müdürü’nün ’idare edeceksiniz, araba yok’ dediği iddiası”


Kazada hayatını kaybeden İsmail ve Nisa Eser’in amcaları Ahmet Eser ise aracın koltuklarının emniyet kemeri olmadığı ve kapısının ise iple bağlı olduğu yönündeki iddiaları doğrularak, “Koltuklarda kemer olmadığı ve servis aracının kapısının iple bağlandığı doğrudur, gördüm. Aracın kapısı tutmuyor o yüzden iple bağlıyorduk. Araçta bir hostes olsaydı o kapıyı öğrenci kapatmazdı. Kapı bozuk olduğu için iple bağlıyorlarmış. İple bağlıydı, gözümle gördüm. Milli Eğitim Müdürü’ne gittim ’idare edeceksiniz’ dedi, ’araba yok’ dedi, ’idare edeceksiniz’ dedi. Çocuklarımızı kaybettik şimdi idare ettik. Aracın servis aracı belgesi yok. Servis aracını mermer fabrikalarına servis çekiyor. Kötü minibüsle de öğrenci taşıyor” dedi.



“Bana bizzat Adalettin bunu kendisi söyledi”


Açıklamasında bir başka iddiada daha bulunan Eser, araç şoförüne emniyet kemeri ve kapısının iple bağlı olduğunu söylediğinde şok bir yanıt aldığını kaydederek şunları söyledi:


“Daha önceden bunu şoföre söyledim. Bu aracın kapısı böyle, kemeri yok diye. ‘Adalet emniyet kemeri yok, sen arabayı hızlı kullanıyorsun, bu çocukların başına bir şey gelecek’ diye. Bana ’bir çocuk sizde mi var?’ dedi. Bana bizzat Adalettin bunu kendisi söyledi.”



“Orada da yıkılmışım”


İsmail ve Nisa Nur’un acılı annesi Sema Eser ise acı haberi alır almaz olay yerine gittiğini kaydederek, “Eşim Cemil’e ’ne oldu Cemil hızlı gittin, bana haber verirdin sen’ dedim. ’Sema bir şey diyeceğim ama servis aracı kaza yapmış, çocuklarımız ölmüş’ dedi. Ben de o anda yıkıldım. Buradan araba buldum ama o an çocuklarımı göstermediler. Orada da yıkılmışım, helikopterle beni hastaneye yetiştirdiler, ilaç verdiler" diye konuştu.



“Kemerleri filan yok”


Araçta emniyet kemeri olmadığını oğlu İsmail’in kazadan bir hafta önce söylediğini dile getiren Sema Eser, "Kemerleri filan yok, sade şoförün var herhalde bilemiyorum, onu da takmamış. Kapısı kırıkmış ondan kopmasın, çıkmasın diye kapıyı, bağlamışlar. İple bağlamışlar. Rahmetli İsmailim bir hafta evveli ’kırık kapısı, bağlı’ dediler. Biz de ileriye oturun hiç kıpırdamayın diye söyledim ben evladıma. Bu olay Pazartesi oldu” dedi.


Öte yandan, 5 çocuğun yan yana gömüldüğü mezarlar ise görenlerini içini sızlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.