GENEL - 17 Mayıs 2020 Pazar 22:14

79 yaşındaki usta dükkanını açmanın mutluluğunu yaşadı

A
A
A
79 yaşındaki usta dükkanını açmanın mutluluğunu yaşadı

Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde 65 yaş üstüne 6 saatlik sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla 79 yaşındaki bakırcı ustası, iş yerini açmanın mutluluğunu yaşadı.

Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde 65 yaş üstüne 6 saatlik sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla 79 yaşındaki bakırcı ustası, iş yerini açmanın mutluluğunu yaşadı.


İlçenin en yaşlı bakırcı ustası olan 79 yaşındaki Mustafa Sallı, 60 gündür kapalı olan dükkanını ikinci kez açmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Dualarla dükkanını açan Sallı, “20 yıl önce gırtlak kanserinden ameliyat oldum. Yinede mesleğimi devam ettirdim. Ameliyat süresi sonunda 11 gün dükkanım kapalı kaldı. Hastaneden taburcu olur olmaz tekrar dükkanımı açtım. Şimdiye kadar böyle bir hastalık görmedim. Allah’tan geldi bu hastalık. Sadece Sandıklı değil, Türkiye’de, dünyada var. Takdiri ilahi. İzin verilir verilmez dükkanıma koştum geldim. Dükkanımı çok seviyorum. Açar açmaz yaptığım alemleri boyadım” dedi.


1960 yılında Sandıklı Bakırcılar Çarşısı’na geldiklerini ve o yıllarda 36 bakırcının olduğunu belirten Sallı, “Ustalarımızın hepsi gitti. En yaşlı ben kaldım. Bende yaptığım alemleri Türkiye’nin her tarafına gönderiyorum. Yurt dışında Almanya, Türk Cumhuriyetlerine gönderdim. 10 yaşında bu mesleğe girdim ve 69 yıldır bu mesleği yapıyorum. 1960 yılından bu yana bu dükkan açık. Daha önce abilerim ile birlikte 3 dükkanımız vardı.Teknoloji ile birlikte bizim mesleğimizde kayboluyor. Eskiden bakırdan mutfak eşyaları yapıyorduk. Nisan - Mayıs aylarında da köylere kalay yapmaya gidiyorduk. O işlerde artık bitti. Teknoloji ile birlikte krom, alüminyum gibi ürünler çıktı. Bizde alem yapmaya döndük. Korona virüs (Covid-19) nedeniyle evden çıkamamak ve çalışmamak beni çok üzdü. Evden çıkmamak şahsıma çok zor geldi. Çünkü yıllardır çalışıyorum. Tabi ki uygulanan tedbirler bizim sağlığımız için önemli. Sağlımız için de evde kalmamız önemli, sadece Türkiye değil, Dünya sokağa çıkmıyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Hemşirelik adayları beyaz üniformalarını giydi Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nü kazanan 1. sınıf öğrencileri için “Üniforma Giyme Töreni” düzenlendi. Sağlık ordusunun yeni mensupları olmak için eğitim almaya başlayan BUÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi 1. sınıf öğrencileri gerçekleştirilen tören ile beyaz üniformalarına kavuştu. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu, Hemşirelik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Neriman Akansel, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. En büyük gurur günü Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, gelecek sene 50. yılını kutlamaya hazırlanan köklü bir üniversite olduklarını vurguladı. 23 araştırma üniversitesi arasında yer aldıklarını, akreditasyon ve kalite belgesine sahip ciddi bir yükseköğretim kurumu vizyonu ile akademik çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu; “Sağlık Bilimleri Fakültemiz de bu anlamda son derece modern bir sistem içerisinde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmektedir. Üniversite sınavını başarıyla geçen ve hemşirelik bölümünü tercih eden öğrencilerimizi de bu anlamda tebrik etmek istiyorum. Anne babalara da buradan seslenmek istiyorum. Bugün sizlerin en büyük gurur günüdür. Evlatlarınızı bizlere büyük bir gururla teslim ettiniz. Onlar da eğitimdeki ilk yıllarını neredeyse tamamlamak üzereler ve birazdan üniformalarını giyecekler. Beyaz üniforma; sağlığı, temizliği ve statüyü temsil etmektedir. Dolayısıyla bu üniformaları hayatınız boyunca gururla taşımanız gerekmektedir” şeklinde konuştu. “İstekli ve azimli olun” Konuşmasında genç hemşire adaylarına da seslenen Rektör Yardımcısı Kırıştıoğlu, “Hemşire olmak zordur. Çokça özveri gerektirir. Mesleğe başladınız zaman bunun ne denli doğru olduğunu çok daha iyi anlayacaksınız. Mesleğinizi yaparken kendinizi de geliştirmeye devam etmenizi tavsiye ediyorum. Sosyal hayatınız da başarılı ve üretken olmayı hedefleyin. Hastalarla en sık iletişim kuracak mesleği yapacaksınız. Doğru iletişim sizlere her zaman kazandıracaktır. Sevgili gençler; hocalarınız olarak sağlık sektörüne katkıda bulunacak insanlar olmanız için elimizden gelen desteği vereceğimizi bilmenizi istiyoruz. Geleceğe umutla bakmanız gerekiyor. İstekli ve azimli olun. Ailenize, hocalarınıza ve vatanınıza vefa gösterin. Hepinize kolaylıklar diliyorum, yolunuz ve bahtınız açık olsun” dedi. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu ise sağlık alanında yetişmiş insan gücünün bir ülkenin en önemli zenginliklerinden birisi olduğuna vurgu yaptı. Eğitimin kalitesinin sunulacak hizmetin kalitesine doğrudan hizmet edeceğini aktaran Prof. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu; “Fakültemiz sağlık sektörüne nitelikli personel yetiştiren, lisans düzeyinde eğitim veren saygın bir yükseköğretim kurumudur. Hemşirelik bölümümüzde teorik derslerin yanı sıra uygulamalı dersler de yer almaktadır. Teorik bilgilerin klinik alanda uygulanmasıyla derslerde yeteri kadar öğretilemeyen bazı becerilerin kazandırılması hedeflenmekte ve öğrencilerin gelişimine olumlu katkılar sağlanmaktadır. Öğrencilerimiz, yeterli oranda sağlık personeli, hemşire ve teçhizatla donatılmış, ayrıca yurtiçi ve yurt dışı kalite belgesine sahip Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde uygulamaya çıkmaktadır. Sevgili öğrenciler, her zaman yanınızda olacağız. Bununla birlikte insanla çalışılan önemli bir meslek dalında çalışacak olmanız nedeniyle; hastayla empati ve güven ilişkisi kurmaya gayret etmeniz, mesleğinizi sevmeniz, yeni teknolojileri kullanma konusunda istekli olmanız ve meslekteki diğer üyelerle işbirliği içerisinde olmanızı tavsiye ediyoruz. Hepinize başarılar diliyoruz” diye konuştu. Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman Akansel ve Hemşirelik Lisans ve Lisansüstü Mezunları Derneği Başkanı Vahid Dalkızan’ın da konuşma yaptığı etkinlik, öğrencilerin sahneye davet edilmeleri ve tebrik edilmelerinin ardından sona erdi.
Ankara Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında 8 sanığa tahliye kararı Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada 8 sanık tahliye edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı, gizli tanığın beyanlarının doğruluğu aşamasında emniyetin çalışma yaparak evrak hazırladığını ve avukatların inceleyebileceğini söyledi. Mahkeme başkanı, savcılığın gizli tanıklardan M7’nin kontrol tedbirlerine uymadığı için dinlenmek üzere duruşmada hazır edilemeyeceği yönünde yazı gönderdiğini de belirtti. Sanık avukatları da gizli tanığın birçok insanı ilgilendirdiğini söyleyerek, M7’nin tanıklığının zedelendiğini vurguladı. Söz alan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluğu, tutuksuz sanıkların da adli kontrol tedbirlerinin devamını talep ederek, tanıkların gelecek celse duruşmada hazır edilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Ali Dönmez, Ali Şallı, Ferit Çelik, Muhittin Mert Koçoğlu, Murat Altay, Murat Sağlam, Mustafa Koç ve Oğuz Ercengiz’in tutuklukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verdi. Duruşma 20 Mayıs’a ertelendi. İddianameye göre soruşturma, 7 Eylül 2023’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek Ayhan Bora Kaplan ve suç örgütü üyelerinden şikayetçi olan müşteki Erkan D’nin beyanları üzerine başlatıldı. Suç örgütü üyelerinin Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi, müştekiler Altan T, Murat Y, Serhat T. ve Serdar H’nin silahla yaralanması, müşteki Erkan D’ye 2 gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha E’nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed S’nin 2 otomobilinin gasbedilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan B’nin darbedilmesi olaylarını gerçekleştirdikleri ileri sürüldü. Kaplan ve örgütün diğer yöneticileri, suç örgütünün işlediği tüm suçlardan sorumlu tutuldu. İddianamede Ayhan Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticileri Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik hakkında "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "kasten öldürme", "nitelikli kasten öldürme", 7 kişiye yönelik "kasten yaralama", 2 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", 2 kişiye yönelik "nitelikli yağma", "eziyet", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "suç üstlenme" ve 2 kez "suçluyu kayırma" suçlarından biri ağırlaştırılmış 2’şer kez müebbet ve 169’ar yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edildi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.