GENEL - 02 Ağustos 2020 Pazar 10:34

‘Anadolu Osmanlı Sandviçi’ni denemeyen bin pişman olur

A
A
A
‘Anadolu Osmanlı Sandviçi’ni denemeyen bin pişman olur

Afyonkarahisar’ın Anıtkaya köyünde kendisi için haşhaş ezmesi üreten Mehmet Aykaç, herkes için ‘Anadolu Osmanlı Sandviçi’ ismini verdiği bir yiyecek tavsiyesinde bulunarak, “Sandviç ekmeğini diliyorsunuz, bir kaşık bal ya da pekmez, bir kaşık kaymak, 2 kaşık haşhaş, üzerini cevizi dolduruyorsun ve işine İzmir Marşı ile gidiyorsun” dedi.

Afyonkarahisar’ın Anıtkaya köyünde kendisi için haşhaş ezmesi üreten Mehmet Aykaç, herkes için ‘Anadolu Osmanlı Sandviçi’ ismini verdiği bir yiyecek tavsiyesinde bulunarak, “Sandviç ekmeğini diliyorsunuz, bir kaşık bal ya da pekmez, bir kaşık kaymak, 2 kaşık haşhaş, üzerini cevizi dolduruyorsun ve işine İzmir Marşı ile gidiyorsun” dedi.


Emekli olduktan soran merkeze bağlı Anıtkaya köyüne dönen 66 yaşındaki Mehmet Aykaç, kendi evinin alt katına kurduğu kasnaklı haşhaş çekme makinesi ile hem haşhaş yağı hem de haşhaş ezmesi üretiyor. Fırında kavrulan haşhaş taneleri, haşhaş çekme makinesine dökülüyor. Burada birkaç defa makineden geçen haşhaş tanelerinin bir kısmı kahvaltılık ezme olurken, bir kısmı da hamurda kullanılacak kıvama geliyor. Kurduğu tesiste kendi ihtiyacını karşıladığını söyleyen Aykaç, haşhaşın insan sağlığına olan faydalarını sıralayarak her sabah mutlaka bu besinin tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.



“Haşhaşçılık deden toruna bizim mesleğimizdir”


1974 yılında haşhaş çekme makinesini evinin alt katındaki daireye kurdurduğunu kaydeden Aykaç, haşhaş üretiminin yasaklanmasıyla birlikte üretim yapmadığını dile getirerek, uzun yıllar buranın kapalı olduğunu anlattı. Aykaç, “Haşhaşçılık dededen toruna bizim mesleğimizdir. Haşhaş daha önce yasaktı. Bu yüzden bu tesis yıllarca kapalı kaldı. Daha sonra serbest kaldı. Bu makineyi ben 1974 yılında yaptırdım. Daha önce haşhaş elde çekilirdi. Bu fabrika sistemi bir makine. Fabrikada bunlardan yüzlerce var. Burada bir tane bizim işimizi görüyor. Emekli olunca ben burayı açtım” diye konuştu.



“Faydalarını saymakla bitiremeyiz”


Haşhaşın, Afyonkarahisar’da hem hamur işlerinde hem de tatlılarda kullanıldığını hatırlatan söyleyen Aykaç, eskiden çocuklara mama olarak da haşhaş verildiğini belirtti. Aykaç, “Biz burada daha önce yağ üretimi yapıyorduk. 1983 yılında haşhaş ezmesi çıkardık. Şimdi ise sadece haşhaş çekiyoruz. Kendi ihtiyacımızı, eşimizin dostumuzun ihtiyacını karşılıyoruz. Şu anda yağ unutuldu. Haşhaş ezmesi daha çok tüketiliyor. Haşhaş Afyon’da çok kullanılıyor. Faydalarını saymakla bitiremeyiz. Hamur işlerinde, hatta tatlılarda bile haşhaşı kullanırız. Bükmede, kamerde kullanırız. Eskiden haşhaşlı pilav yapardık. Çocuklara mama olarak verirdik. Onlar da mışıl mışıl uyurlardı” dedi



“Çocuklar düzenli olarak bunu uygulasın 3 ay içerisinde okul birincisi olur”


Haşhaşla ’Anadolu Osmanlı Sandviçi’ ismini verdiği bir yiyecek tarifini de paylaşan Aykaç açıklamalarını şöyle sürdürdü:


“Sağlık için haşhaşı kullanalım. Bundan vazgeçmeyelim. Eskiden sadece hamurda kullanılırdı. Şimdi ise kahvaltılarda da haşhaşı kullanıyoruz. Ben buradan herkese bir tarif vereceğim. Bu tarif bana özgü bir tariftir. Bu tarifin adı ‘Anadolu Osmanlı Sandviçi’dir. Sandviç ekmeğini diliyorsunuz, bir kaşık bal, bir kaşık kaymak, 2 kaşık haşhaş, üzerine cevizi dolduruyorsun ve işine İzmir Marşı ile gidiyorsun. Bir öğrenci bunu düzenli olarak uygulasın 3 ay içerisinde okul birincisi olur. İnsan sağlığı, kadın sağlığı, çocuk sağlığında ve her türlü durumda haşhaş bir numaradır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.