EKONOMİ - 21 Ocak 2025 Salı 11:21

Canarslanlar: “Afyonkarahisar, termal turizmin başkenti”

A
A
A
Canarslanlar: “Afyonkarahisar, termal turizmin başkenti”

Oruçoğlu Termal Otel CMO-Pazarlama Başkanı Kerem Canarslanlar, Türkiye’nin zengin doğal kaynakları ve kaplıcalarıyla bilinen bir ülke olduğunu hatırlatarak, “Bu şehirlerden en önemlisi de zengin jeotermal kaynaklara sahip olan ve sağlık turizmi arayışındaki turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilen Afyonkarahisar’dır” dedi.


Canarslanlar, Afyonkarahisar’ın termal suları ve kaplıca tedavileri ile ünlü olup, yıl boyunca yerli ve yabancı birçok ziyaretçiyi ağırladığını kaydetti. Canarslanlar, “Şehrin termal turizmdeki popülerliği, zengin mineralli suları ve bu suların sağlık üzerindeki olumlu etkilerinden kaynaklanıyor. Afyonkarahisar’daki termal su kaynakları, romatizmal hastalıklar, deri hastalıkları, sinir sistemi rahatsızlıkları ve daha birçok sağlık problemi için doğal tedavi seçenekleri sunar.


Termal suyun sağlık üzerindeki etkileri bilimsel çalışmalarla da desteklenmiştir. Mineralli sular, içerdikleri magnezyum, kalsiyum, lityum ve sülfat gibi mineraller sayesinde, vücudun çeşitli sistemlerine katkıda bulunur. Afyonkarahisar’daki kaplıcalar, özellikle termal suyun anti-inflamatuar ve analjezik özellikleri sayesinde, ağrı yönetimi ve rehabilitasyon süreçlerinde önemli bir rol oynar. Ziyaretçiler, bu suların rahatlatıcı etkisiyle fiziksel ve zihinsel olarak yenilenme fırsatı bulur” dedi.



Oteller ziyaretçilerine eşsiz imkanlar sağlıyor


Afyonkarahisar’ın, çeşitli termal otel ve kaplıca tesisleri ile zengin bir yelpazeye sahip olduğunu vurgulayan Canarslanlar, “Bu tesisler, her biri farklı ihtiyaç ve beklentilere yönelik olarak dizayn edilmiştir. Örneğin, aileler için uygun geniş odalara sahip tesisler olduğu gibi, daha çok sağlık ve rehabilitasyon hizmetleri üzerine odaklanan, spa ve wellness merkezleri de bulunmaktadır. Tüm bu tesisler, ziyaretçilere lüks ve konforun yanı sıra sağlık ve iyileşme imkanları da sunar.


Afyonkarahisar’daki termal oteller, misafirlerine sadece konaklama ve dinlenme imkanı sunmakla kalmaz, aynı zamanda önemli sağlık ve wellness hizmetleri de sağlar. Bu hizmetler arasında fizyoterapi, hidroterapi, kum terapi ve çamur banyoları gibi çeşitli tedavi yöntemleri yer alır” diye konuştu.



“Tesislerimiz çocuklarla birlikte seyahat eden aileler için ideal”


Afyonkarahisar’da ki termal otellerin çocuklar ve aileler düşünülerek tasarlanmış birçok aktivite sunduğunu belirten Canarslanlar açıklamalarını şöyle sürdürdü:


“Çocuk havuzları, oyun alanları, animasyon hizmetleri ve aile odaları, çocuklarla birlikte seyahat eden aileler için idealdir. Aileler bir yandan sağlık ve rahatlama imkanlarının tadını çıkarırken, çocuklar da güvenli ve eğlenceli bir ortamda vakit geçirebilir. Termal kaynaklarının yanı sıra, ziyaretçilere sunduğu lezzetli yerel mutfak da dikkat çeker. Afyonkarahisar mutfağı, özellikle Afyon kaymağı, sucuğu ve lokumu ile ünlüdür. Termal otellerin restoranlarında sunulan yerel ve uluslararası mutfak seçenekleri, sağlıklı ve lezzetli yemeklerle misafirlerin beğenisine sunulur.


Afyonkarahisar, termal turizminin yanı sıra, zengin tarihi ve kültürel mirası ile de ön plana çıkar. Şehirde birçok tarihi cami, müze ve antik kent bulunmaktadır.



“Oruçoğlu Termal Otel bölgede öne çıkan konaklama seçeneklerinden biri”


Türkiye’de termal turizmde öne çıkan şehirlerinden en önemlisinin Afyonkarahisar olduğuna dikkat çeken Canarslanlar, “Eğer bu bölgede konaklama düşünüyorsanız, Oruçoğlu Termal Otel’i de göz önünde bulundurabilirsiniz. Otel, modern imkanlar ve lüks bir konaklama deneyimi sunarak, termal suların sağladığı faydalardan maksimum düzeyde yararlanma imkanı sağlar. Zengin sağlık ve güzellik merkezleri, çocuk dostu aktiviteler ve yerel lezzetlerle dolu bir mutfak, Oruçoğlu Termal Otel’i, bölgedeki öne çıkan konaklama seçeneklerinden biri yapmaktadır” ifadelerini kullandı.



Canarslanlar: “Afyonkarahisar, termal turizmin başkenti”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.