GÜNDEM - 31 Ekim 2023 Salı 11:06

Gösteri grubundan çıkarılan çocuğun provalarda da dışlandığı görüldü

A
A
A

Afyonkarahisar’da bir ilkokulda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için hazırlanan gösteride 23 kişilik sınıfta, dikkat eksikliği olduğu gerekçesi ile bir öğrencinin gösteri grubundan çıkarılıp köşede ayrı tutulması olayıyla ilgili yeni görüntü ortaya çıkarken, öğretmenin sınıfta yapılan gösteri provasında da çocuğu dışladığı ve sırada oturttuğu ortaya çıktı.

Olay, kent merkezindeki Atatürk İlkokulunda yaşandı. Geçtiğimiz hafta sonu kutlanan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda ilkokul 4/İ sınıfı öğrencileri tarafından hazırlanan gösteride vicdanları yaralayan bir görüntü ortaya çıktı. İddiaya göre, sınıf öğretmeni Ş.Ş., öncülüğünde 24 kişilik sınıf tarafından gösteri hazırlandı. Çocuklar üzerinde Atatürk fotoğrafı ve Türk bayraklarının oldukları tişörtler ile sahneye çıktı. Gösterinin başlayacağı anda ise sınıf öğretmeni Ş.Ş., dikkat eksikliği (disleksi) olduğu ve hareketleri yapamadığını öne sürdüğü M.E.T.’yi gruptan ayırıp merdiven girişindeki kısma götürdü. Daha sonra çalan müzik eşliğinde sınıf gösterisini sundu. Bu sırada adeta ötekileştirilerek sınıftan ayrılan M.E.T., ise ellerini önüne bağlayıp, üzgün bakışlarla gösteri sunup katılımcıların alkışladığı arkadaşlarını izlemekle yetindi.

Öğretmenin küçük çocuğu dışladığı görüntüleri veliler tebrik etti

Öğretmen Ş.Ş.’nin gösteri için sınıfta yapılan provalarda küçük çocuğu sıraya oturttuğu ve öğrencinin arkadaşlarına dahil olmasını engellediği ortaya çıktı. Kendi sosyal medya hesabından prova görüntülerini paylaşan Ş.Ş.’ye o anda diğer velilerden tebrik gelmesi ise bir başka düşündürücü konu oldu. Görüntülerde M.E.T.’nin sırada oturduğu ve durgun bakışlarla dans eden arkadaşlarını izlediği görülüyor.

Öte yandan, konu ile ilgili Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından başlatılan incelemenin sürdüğü belirtildi.

Gökten Ceylan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.
İstanbul Şişli’de dehşete düşüren kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 3’e yükseldi İstanbul Şişli’de önceki gün meydana gelen ve 2 kişinin hayatını kaybettiği kazada ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Anıl Püsküllü bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 3’ü yükselirken, kaza sonrası gözaltına alınan otomobil sürücüsü Ekrem Y., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sürücünün emniyetteki ilk ifadesinde bayılma rahatsızlığı olduğunu, olay esnasında da baygın olduğunu, hiçbir şey hatırlamadığını ve kendine geldiğinde kazanın olduğunu fark ettiğini söylediği öğrenildi. Kaza, önceki gün saat 16.30 sıralarında Şişli ilçesi Kaptanpaşa Mahallesi Darülaceze Caddesi üzerinde meydana gelmiş, iddiaya göre cadde üzerinde seyreden 34 TT 2213 plakalı araç sürücüsü ters yöne girmesi sebebiyle bir motosiklet sürücüsü ile tartışma yaşamıştı. Tartışmanın ardından ters yönde ilerlemeye devam eden araç sürücüsü, gaza basıp hızını artırınca önce cadde üzerindeki bir iş yerine ardından kaldırımda yürüyen yayalara çarpmıştı. Kaza sonrası hastaneye kaldırılan yaralılar Necmiye Kurtuluş Çelik ile Hakan Dündar yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Kazada ağır yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Anıl Püsküllü (30) ise bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Kazada yaralanan E.Y., A.P. (30), U.B. (39), E.B. (62), Z.D.(76) ile H.H.A.’nın (24) tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Sürücü tutuklandı Kaza sonrası yaralanan ve hastanede tedavisi tamamlanan otomobil sürücüsü Ekrem Y., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ekrem Y. adliyeye sevk edildi. Ekrem Y.’nin emniyetteki ilk ifadesinde bayılma rahatsızlığı olduğunu, olay esnasında da baygın olduğunu, hiçbir şey hatırlamadığını ve kendine geldiğinde kazanın olduğunu fark ettiğini söylediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Ekrem Y., çıkarıldığı mahkemece ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ ve ’taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.