GÜNDEM - 17 Ekim 2025 Cuma 10:21

Kurulacak yeni kütüphane için tek başına elini taşın altına koydu

A
A
A
Kurulacak yeni kütüphane için tek başına elini taşın altına koydu

Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde hayırsever iş insanı Hüseyin Özaşkın, Karaadilli beldesinde kurulma aşamasında olan yeni kütüphane ve etüt merkezi için örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor.


Eğitime olan duyarlılığıyla tanınan Özaşkın, çocukların ve gençlerin daha donanımlı bir şekilde geleceğe hazırlanabilmesi amacıyla binlerce kitabı toplayarak bağış çalışmaları yürütüyor. Roman, hikâye, tarih, kişisel gelişim ve ders kaynakları gibi çok sayıda farklı türde kitabın yer aldığı bağış kampanyasıyla, Karaadilli’de kısa sürede modern bir kütüphane kurulması hedefleniyor.



"Gençlerimizin ufku açılmalı"


Kampanya hakkında açıklama yapan Hüseyin Özaşkın, "Bilgiye ulaşmanın en güçlü yolu kitap okumaktır. Kütüphanemiz, sadece Karaadilli’deki değil çevre köylerdeki gençlerimizin de faydalanacağı bir eğitim merkezi olacak. Her bireyin ufkunu kitapla açmak en büyük hedefimiz" dedi.


Karaadilli beldesinde yürütülen proje çerçevesinde yapılacak Kütüphane ve Etüt Merkezi, öğrencilerin sessiz ve modern bir ortamda ders çalışma imkânı bulacakları bir alan haline gelecek. Vatandaşlar da kitap bağışında bulunarak projeye katkı sunabilecekleri belirtildi.



Kurulacak yeni kütüphane için tek başına elini taşın altına koydu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Çocuğuyla birlikte kaybolan kadının annesi: "Kızım beni duyuyorsan evine dön" Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde çocuğuyla birlikte kaybolan kadının annesi, "Kızım beni duyuyorsan evine dön, torunumu çok özledim" dedi. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 2 Kasım Pazar günü evlerinden ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı’yı bulmak için başlatılan arama çalışmaları aralıksız sürüyor. Son telefon sinyalinin alındığı bölgede çalışmalar sürerken, Huriye Helvacı’nın annesi Ayşe Hıra ve ablası Ayşe Çalık konuştu. Ayşe Hıra, kızıyla damadının 2 Kasım sabahı küçük bir tartışma yaşadığını, ondan sonra kızının nereye gideceğini söylemeden oğluyla birlikte evden ayrıldığını ifade etti. "Kızımı gören duyan ne olur haber versinler" Kızına çağrıda bulunan Ayşe Hıra, "Kızımın bir an önce gelmesini istiyorum. Damadım var. Ben onun yanında kışın duruyorum, yazın köyüme gidiyorum. Burada kapıdan çıkarken kızımı uğurladım. Kızıma ’Nereye gidiyorsun?’ dedim, bana cevap vermedi. Çantasını ve Osman’ı alıp gitti. Sabah çocuk buradaki suyu alıyor, ’O suyu içme, o suyu ben içiyorum’ dedi. Damadım da kıza bağırdı. Bunu biliyorum. Kızım beni duyuyorsan evine dön, torunumu çok özledim. Osman’ım yok, bir şey içemiyorum, yatamıyorum, uyuyamıyorum. Osman benim elimde büyüdü, doğduğundan beri benim yanımda. 5 senedir yanındayım. Kızımı gören duyan varsa ne olur haber versinler" dedi. "Kardeşimle pazar günü öğle saatlerinde konuştum, bana hiçbir şey anlatmadı" Kayıp Huriye Helvacı’nın ablası Ayşe Çalık ise, "Ben İstanbul’da yaşıyorum. Pazar günü saat 13.00 sıralarında kardeşimle görüştüm. Benden 10 dakika sonra evden çıkmış. Pazartesi günü de saat 16.00’da beni aradı, ’Kardeşin kayıp ulaşamıyorum’ dedi. Pazartesi akşam da otobüse bindim, geldim. Telefonla konuşmamızın sebebi ise, İstanbul’da kardeşim mantar toplayıp getirmişti. Ben de sosyal medyada durum yaptım. O arada kardeşim durumu görüp aramış, benimle sohbet etti. ’Mantarı parayla mı aldın?’ diye sordu. ’Kardeşin toplamış, akşam o getirdi, biz de yapıp yiyeceğiz’ dedim. Sonra yeğenim Osman ile konuştuk, ’Teyze nasılsın, teyze köye gelecek misin?’ diye sordu. Yanlış bir şey sezmedim. Kardeşim bir yere gideceğinden bahsetmedi, anneme de evden çıkarken cevap vermemiş. Kapıdan çıkarken annem, ’Kızım nereye gidiyorsun’ diye sormuş, ’Akşam erken gel, eşin gelmeyecek, geç gelecek. Sen nereye gidiyorsun’ demiş. Anneme de cevap vermemiş, çıkışta da komşu görmüş, o da seslenmiş, ’Huriye nereye gidiyorsun?’ diye sormuş, ona da cevap vermemiş" diye konuştu. "Kardeşimin kaçtığını düşünmüyorum" Kardeşinin eşiyle herhangi bir ailevi sorununun olduğuna dair bir bilgisi olmadığını söyleyen Ayşe Çalık, "Kardeşimin kaçtığını düşünmüyorum. Yani kaçan insan evde para var, parayı götürür değil mi? Para evde duruyor, ne çamaşır almış ne kıyafet almış. Sadece telefonu ile sırt çantasına bir su, bir de cüzdanını almış. Üzerinde de fazla para olduğunu düşünmüyorum. Çünkü fazla para tutmaz yanında, parayı bulursa gider harcar. Daha önce de buna benzer bir kaybolduğuna dair olay olmadı. Kızı 16 yaşında, biraz atışmaları oluyor ama kızı yatılı okuyor. Her evde olan basit şeyler. Hani bir iş buyurunca o da yapmıyordu, bu sefer azarlıyordu. Bildiğim kadarıyla biz de köye geldiğimizde denk geliyorduk. Bildiğim kadarıyla eşiyle arası da iyiydi. Benim şahit olduğum bir durum yok" diye konuştu. "Ben kardeşimin kaçtığını düşünmüyorum" Sabah eşiyle ufak bir tartışması olduğunu öğrendiğini belirten Ayşe Çalık, "Osman suyu annesinin şişesinden içmiş. O da demiş ki ’Benim şişeden su içme, kendi şişenden suyu iç.’ Eşi de ona bağırmış, ’Niye çocuğa bağırıyorsun, bırak içsin’ demiş. Ben kaçtığını düşünmüyorum. O gün yine gezme amaçlı çıktı. Eve geri dönecekti veya yolu da sormuş zaten. Kaçan kimse niye geri dönsün, yolu sorsun? Emeği geçen herkesten Allah razı olsun, devletimiz yanımızda. Gören, duyan varsa lütfen haber versin. Kaçırıldı mı, bir yerde tutuluyor mu? Kardeşimin kaybolduğu gün aracına alan kişi, annemin teyzesinin oğlu. Yolda görmüş, aracına almış, ’Ben tanımıyorum, ben hiç arkama dönüp bakmadım’ dedi. Ondan sonra onun olduğunu öğrendiğini söyledi. Arabayla bıraktığını da görenler varmış" şeklinde konuştu. Öte yandan, arama çalışmaları Huriye Helvacı’nın annesinin köyü olan Yaşarlı köyünde sürdürülüyor.
Sakarya Sapanca Gölü çevresinde doğa dostu dönüşüm: 100 bin metrekarelik yeşil alan geliyor Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Sapanca Gölü kıyısında hayata geçirdiği "Sapanca Park Projesi" Kırkpınar’da düzenlenen törenle başladı. Gölün ekolojik dengesini koruyarak, dolgu yapılmadan inşa edilecek proje, 100 bin metrekarelik yeşil alanıyla kentin yeni yaşam alanı olacak. Sapanca Gölü’nün doğal güzelliği korunarak inşa edilecek proje, 100 bin metrekarelik alanda yürüyüş yolları, kafeler, sosyal alanlar ve yeşil dokusuyla bölgeye nefes aldıracak. Toplam maliyeti 150 milyon TL olarak belirlenen 6 kilometrelik ilk etabın, 2026’nın ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un sürece sunduğu katkı ve bakanlık desteğiyle projede çalışmalar Sapanca’nın Kırkpınar bölgesinden itibaren başlatıldı. Projenin ilk tanıtım programı ise Kırkpınar’da gerçekleştirildi. Programa katılım yoğun oldu. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, projenin sadece ilçenin değil şehrin geleceğine değer katacağını ve Türkiye’nin en değerli doğal alanlarına sahip olan Sapanca Gölü’nün ekolojik dengesini koruyacağını vurguladı. İlk etap 6 kilometre: Ahşap doku yeni kimlik kazandıracak Çalışmanın ilk etabında 6 kilometre boyunca yürüyüş-bisiklet yolları, dinlenme alanları, oyun grupları, kafeteryalar, büfeler ve sosyal donatı alanlarının yer alacağını ifade eden Alemdar, 100 bin metrekare alanda dokuya uygun oluşturulacak ahşap iskelelerin Sapanca’ya yeni bir kimlik kazandıracağını söyledi. Alemdar’ın verdiği ilk bilgilere göre proje, 26 kilometresi Sakarya, 11 kilometrelik kısmı ise Kocaeli sınırında olmak üzere toplam 37 kilometre boyunca uzayacak. Öte yandan göl kıyısındaki 37 bin metrekarelik alanda "hidro tohumlama" tekniğiyle yeşil alan oluşturulacak, 100 bin metrekare alanda ekolojik peyzaj yapılacak ve 1 milyon metrekare alanda binin üzerinde yetişkin ağaç bulunacak. Kırkpınar ve Sapanca merkez arasını kapsayan 6 kilometrelik ilk etabın maliyeti 150 milyon TL olacak. Başkan Alemdar, ilk etabın 2026’nın ilk çeyreğinde tamamlanarak kapılarını açacağını müjdeledi. "100 bin metrekarelik nefes ve huzur projesi olacak" Başkan Alemdar’ın, "Bu gölü korurken, aynı zamanda havzamızı, bölgemizi korumak mecburiyetindeyiz. Bu projeyi gölümüzün ekolojik dengesini koruyarak, hiçbir şekilde dolgu yapmadan, göle zarar vermeden hayata geçiriyoruz. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yeşil alanları, parkları ve yürüyüş yollarıyla birlikte artık ’Sapanca Park’ 1 milyon metrekarelik yeşil alana sahip, herkesin nefes aldığı, huzur bulduğu bir nokta olacak. Biz bu bölgeyi, tüm insanlarımızın bir başından diğer başına yürüyebileceği bir alan haline getirirken mevcut tesislerin de hizmet vermeye devam etmesini istiyoruz. Biz ’buraları yıkalım, kaldıralım, yenisini yapalım’ demiyoruz. 6 kilometrelik bu projenin maliyeti 150 milyon TL. İnşallah 2026’nın ilk çeyreğinde, bugünkü gibi hep birlikte burada buluşarak, bu güzelliklerden faydalanacağız. Yürüyüş yapacak, bisiklete binen çocuklarımızı izleyecek, misafirlerimizi bu cennet Sapanca’mızda ağırlayacağız" dedi. "Bu proje, dünyaya hizmet edecek bir projedir" Sapanca Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı ise, "Böylesine güzel bir çalışma sadece Sapanca halkımıza değil, Sakarya’mıza, ülkemize ve hatta dünyaya hizmet edecek bir projedir. Sapanca bölgesi ülkemizin en nadide coğrafyalarından biridir. Sadece eşsiz doğasıyla değil, içinde barındırdığı canlılarla da özel bir bölgedir. Ona sahip çıkmak, korumak ve değerini gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Bu güzel projenin sadece bu bölgeye değil, tüm ülkemize değer katacağına inanıyorum. Bu değerli hizmeti hayata geçiren, özveriyle çalışan tüm devlet ve siyaset insanlarımızı tebrik ediyor, başarılar diliyorum" diye konuştu. Proje hakkında Sapanca Gölü kıyısında hayata geçirilen bu "yeşil miras", Sakarya’nın doğayla yeniden buluştuğu, gelecek nesillere miras bırakılacak eşsiz bir vizyonun simgesi olacak. Sapanca Gölü’nün hassas yapısı göz önünde bulundurularak tasarlanan projedeki en dikkat çekici özellik ise dolgu yapılmadan, tamamen kuru pere sistemi ile inşa edilmesi olacak. Gölün doğal kıyı çizgisine müdahale edilmeyecek ve kıyı ekosisteminin suyla teması ile hava dolaşımı engellenmemiş olacak. Tüm malzemeler, ekolojik standartlara uygun ve geri dönüştürülebilir ürünlerden oluşacak.
Isparta Isparta Belediyesi Şehir Tiyatroları "Eyvah Yine Karıştı" adlı komedi oyunu ile perdelerini açtı Isparta Belediyesi ile Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi iş birliğiyle kurulan Isparta Belediyesi Şehir Tiyatroları, "Eyvah Yine Karıştı" adlı komedi oyunu ile perdelerini açtı. Isparta Belediyesi Kültür Merkezi’nde sahne alan oyuna ilgi ise bir hayli yoğundu. Isparta, kültür ve sanat alanındaki yeniliklerine devam ediyor. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in öncülüğünde Isparta Belediyesi ile Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi iş birliğiyle Isparta Belediyesi Şehit Tiyatroları kuruldu. Belediye ile üniversite iş birliğinde kurulan ve Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip olan Isparta Belediyesi Şehir Tiyatroları, "Eyvah Yine Karıştı" adlı komedi oyunu ile perdelerini açtı. Tiyatro gösterimi öncesi Isparta Belediyesi Şehit Tiyatroları galası yapıldı. Düzenlenen galaya Isparta Belediye Başkan Yardımcıları Uğur Büyükçulcu ve Özler Erdoğan, ISUBÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Ramazan Özçelik, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, ITSO Başkanı Metin Çelik, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı. Özçelik: "Belediyemizin desteği takdire şayandır" Galanın açılış konuşmasını yapan ISUBÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Ramazan Özçelik, Isparta Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun kuruluşunda Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in büyük desteklerinin olduğunu belirterek, desteklerinden dolayı Başkan Başdeğirmen’e teşekkür etti. Rektör Vekili Özçelik, "Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözünden ilham aldığımızda Isparta Belediyesi ve Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi iş birliğinde şehrimizin kültürel hayatına büyük katkılar sağlayacağını umduğumuz bu büyük projeyi hayata geçirmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz. Isparta Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz bu ortaklık yalnızca bir şehir tiyatrosu kurma projesi olması ötesinde akademik bilgi ve deneyimin sahne sanatlarıyla buluştuğu bir ekosistem oluşturmaktadır. Isparta Belediyemizin kültür ve sanat alanına verdiği önemin bir sonucu olarak bu proje şehrimizdeki tüm vatandaşlarımızın sanatla buluşması için eşsiz bir fırsattır. Isparta Belediyemizin şehir tiyatrosunun kurulmasında sağladığı destek takdire şayandır. Tiyatro salonlarının modernize edilmesinden teknik ekipman ve altyapının sağlanmasına kültürel etkinliklerin organize edilmesinden, şehrin tüm ilçelerine tiyatro etkinliğinin sağlanmasına kadar belediyemizin katkısı, sürecin başarılı olmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle Isparta Belediye Başkanımız Şükrü Başdeğirmen’e çok teşekkür ediyoruz" dedi. Büyükçulcu: "Çocuklarımızı da tiyatroyla buluşturuyoruz" Isparta Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Büyükçulcu, Isparta Belediyesi Şehir Tiyatroları için Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in önemli destekler verdiğini belirterek, ISUBÜ’nün sanata olan duyarlı yaklaşımının da sürece katkısı olduğunu vurguladı. Başkan Yardımcısı Büyükçulcu, "İçinde bulunduğumuz Isparta Belediyesi Kültür Merkezi bugün tarihi bir ana daha şahitlik ediyor. Belediye ile üniversite iş birliğinde kurulan ve Türkiye’de bir ilk olan Isparta Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun gala programını yapıyoruz. Isparta Belediyesi Şehir Tiyatroları, kentimizin kültür ve sanat yaşamında kalıcı bir soluk kazandırmak amacıyla 2025 yılında Belediye Başkanımız Sayın Şükrü Başdeğirmen’in direktifleri doğrultusunda bugünlere geldi. Başkanımızın ve ekibimizin yoğun çalışmalarıyla Isparta’nın kültürel kimliğini güçlendirmeyi, tiyatroyu toplumun her kesimiyle buluşturmayı, hedefleyerek kuruluş sürecinde yerel sanat topluluklarının birikimini, belediyemizin desteğini ve akademik çevrelerin katkısını bir araya getirmeye gayret ettik. ISUBÜ’nün sanata olan duyarlı yaklaşımı bu süreçte bizler için önemli bir dayanak olmuştur. Bu iş birliği ile Isparta’nın kültürel dönüşümü olumlu yönde olacaktır. Şehir tiyatrolarımızın seçmelerine 106 kişi başvurdu. Yapılan seçmelerde 21 oyuncu Isparta Belediyesi Şehir Tiyatrosuna girmeye hak kazandı. Ayrıca bu ekip, çocukları da tiyatroyla buluşturacak. Çocuklar için tiyatro gösterisi ise 9 Kasım saat 15.00’da yine Isparta Belediyesi Kültür Merkezi’nde olacak" diye konuştu. Galanın ardından "Eyvah Yine Karıştı" adlı komedi oyunu sahnelendi. Salonun hınca hınç dolduğu oyun, izleyenler tarafından büyük beğeni topladı.
Antalya Alanya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunları buluştu Alanya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü ve Bilişim Topluluğu tarafından mezunlar buluşması gerçekleştirildi. Alanya Üniversitesi’nin merkez kampüsündeki Kırmızı Salon’da düzenlenen buluşmaya, Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turan Sağer, Alanya Üniversitesi’nden 2024 yılında mezun olan gençler ve bölüm öğrencileri katıldı. Öğrencilerin kariyer planlamalarına dair önemli katkılar sağlayan etkinlikte, mezunlar tecrübelerini öğrencilerle paylaşarak geleceğin mühendislerinin kariyer planlamalarına ışık tuttu. Genç mühendisler, akademik eğitim süreçlerini ve iş dünyasına adım attıklarında edindikleri deneyimleri paylaştı. Öğrenciler ve mezunlar arasındaki bağın güçlenmesini sağlayan etkinlikte; yurt dışı eğitim fırsatlarından, iş dünyasına geçiş süreçlerinden ve kariyer planlamasında dikkat edilmesi gereken hususlardan bahsedildi. "Kariyer yolculuğuna ışık tutan geleneksel buluşma" Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turan Sağer, etkinlikte öğrencilerin kariyer planlarına ışık tuttu. Öğrencilerle kariyer yolculuğu hakkında sohbet eden Prof. Dr. Sağer, akademik süreçten küresel fırsatlara bilgi akışını sağlayan bu etkinliği geleneksel hale getireceklerini söyledi. Alanya Üniversitesi olarak mezun öğrencilerle gönül bağını devam ettirdiklerini belirten Prof. Dr. Sağer, üniversitede gerçekleştirilen bu tür etkinliklerin sadece sosyal bir buluşma değil, öğrencilerin kariyer gelişimlerine ve iş dünyasına adaptasyonlarına da önemli katkılar sağladığını vurguladı. "Bu tür etkinlikleri üniversitemizde geleneksel hale getirmeyi hedefliyoruz" Sağer, "Alanya Üniversitesi mezunları ve öğrencileriyle sosyal bir köprü kurmak istiyoruz. Bu köprü, kariyer planlamasında tecrübe aktarımı ve mentorluk rolünü üstleniyor. Mezunların güncel iş dünyası tecrübelerini birinci elden öğrencilere aktarmasını kurum olarak önemsiyor ve destekliyoruz. Öğrencilerimizin, mezunların başarı ve başarısızlık hikâyelerinden ders alarak kendi kariyer yollarını daha bilinçli çizmelerini istiyoruz. Bu sayede hem mezunlarımızın üniversiteye olan bağı güçleniyor hem de üniversitemizin toplumsal ve sektörel etkileşimi artıyor. Gelecekte bu tür etkinlikleri üniversitemizde geleneksel hale getirmeyi hedefliyoruz" dedi. "Mezunlarla öğrenciler arasındaki bağı güçlendireceğiz" Alanya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü ve Bilişim Topluluğu Başkanı Arda Yiğit de buluşmanın önemine değinerek, "Bu etkinlik, mezunlarımızla mevcut öğrencilerimiz arasındaki bağı güçlendiren çok değerli bir platform oldu. Aldığımız olumlu geri dönüşler ışığında, bu verimli buluşmaları gelenekselleştirerek her yıl düzenlemeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Ankara MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz: "MHP olarak şehirlerimizin dirençli hale getirilmesini temel bir hedef görmekteyiz" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, "İklim değişikliğinin etkilerinin belirginleşmesi, şehirlerin dayanıklılığını hayati bir konu haline getirmiştir. Bu nedenle MHP olarak şehirlerimizin dirençli hale getirilmesini temel bir hedef görmekteyiz" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde MHP Genel Merkezi’nde ‘Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi. Toplantıya MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz, belediye başkanları ve davetliler katıldı. Durmaz, konuşmasında MHP’nin şehirlerin dirençli hale getirilmesini temel hedef olarak gördüğünü açıkladı. Yerel seçim beyannamesinde yer verilen dirençli şehirlerin anlam ve öneminin bir kere daha ortaya konduğunu ifade eden Durmaz, "Günümüzde kentleşme hızının artması depremlerin doğal afetlerin sıklaşması ve iklim değişikliğinin etkilerinin belirginleşmesi, şehirlerin dayanıklılığını hayati bir konu haline getirmiştir. Bu nedenle MHP olarak şehirlerimizin dirençli hale getirilmesini temel bir hedef görmekteyiz. Üretken belediyecilik anlayışımızla bütünleşen dirençli şehircilik yaklaşımı Türk milletinin güvenliği, sürdürülebilir ve huzurlu bir yaşam sürmesi açısından son derece stratejik bir öneme sahiptir. Afetlerin ve krizlerin tamamen önlenmesi elbette mümkün olmasa da şehirlerin bu durumlara hazırlıklı hale getirilmesi mümkündür. Bunun için güçlü yönetişim, bilimsel temelli planlama, teknolojik yeniliklerin kullanılması ve toplumsal katılımın sağlanması gerekmektedir" diye konuştu. Durmaz, dirençli şehir politikalarının yalnızca teknik çözümlerle sınırlı kalmaması gerektiğini ve sosyal ilişkileri de güçlendiren, topluluk bilincini artıran, kapsayıcı yönetişimi destekleyen bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini vurguladı. "Terörsüz Türkiye’yle birlikte Türk’le Kürt’ün et ve tırnak gibi olan kardeşliği daha da pekişecek" Durmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemizin yaklaşık 50 yıldır en büyük sorunu olan ekonomiden sağlığa, toplumsal barış ve millet bütünlüğüne kadar pek çok noktada fitneye, ayrımcılığa kaynaklık eden bölücü terörün ülke gündeminden çıkarılması ülkemizi her alanda rahatlatacak, Türkiye’nin ayağındaki en son pranga sökülüp atılmış olacaktır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısıyla başlayan ve sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle devlet projesine dönüşen Terörsüz Türkiye hedefi ülkemizin önlenemez yükselişinin önündeki son barikatı da ortadan kaldıracaktır. Terörsüz Türkiye’yle birlikte Türk’le Kürt’ün et ve tırnak gibi olan kardeşliği daha da pekişecek, Türkiye aleyhine yayılmacılık faaliyeti yürüten emperyal ve siyonist lobilerin ham hayalleri bir kere daha suya düşecektir."