EĞİTİM - 21 Ekim 2025 Salı 16:06

Tanyeri, Emirdağ Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğünde incelemelerde bulundu

A
A
A
Tanyeri, Emirdağ Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğünde incelemelerde bulundu

Afyonkarahisar İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürü Erkan Tanyeri, ‘2025 yılı Denetim Faaliyetleri’ çerçevesinde yürütülen nüfus iş ve işlemlerini incelemek üzere Emirdağ incelemelerde bulundu.


Tanyeri, kurumun faaliyetleri ile ilgili Emirdağ Nüfus ve Vatandaşlık Müdür Vekili Osman Karakaya’dan bilgiler aldı. Ardından bir açıklama yapan Tanyeri, kurum çalışanlarınin vatandaşlarla çok iyi diyaloglar kurduğunu ve bunun da işlemlerin kalitesinin artmasına katkı sağladığını belirtti.


Ziyaret Karakaya’nın kitap hediye etmesinin ardından sona erdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Tarsus’un yöresel lezzetleri kayıt altına alınıyor Tarsus’a özgü fındık lahmacun ve kaynar içeceği, Büyükşehir Belediyesinin ‘Tarsusi Yöresel Yemek Hikayeleri’ projesi kapsamında usta ellerde yapılarak tarifleriyle kayıt altına alındı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu (TADEKA) üyeleri, geçmişi geleceğe taşıyan çalışmalarını sürdürüyor. TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu, eşsiz ve köklü bir tarihe sahip olan Tarsus’a özgü yemeklerin, belli tarifler içerisinde yapılması ve gelecek nesillere aktarılması adına başlattığı ‘Tarsusi Yöresel Yemek Hikayeleri’ projesini devam ettiriyor. Daha önce analı-kızlı, lahana sarması, vardabit, humus, kokulu çörek gibi birçok yöresel lezzetin belli tariflerde yapıldığı programlar gerçekleştiren TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu, şimdi de Tarsus gastronomisinin önemli bir parçası olan ve tescillenen ürünü fındık lahmacun ile yine yöresel içecekler arasında yer alan ve yeni doğanı tebrik etmek için eve gelen konuklara ikram edilen kaynar içeceğini usta ellere yaptırdı. TADEKA’nın tarihi özelliklere sahip hizmet binasının bahçesinde gerçekleşen programda, Tarsus fındık lahmacunun tanıtımında büyük emeği olan Murat Gül ile tarihi Kırkkaşık Bedesteninde 15 yıldır baharatlarla yapılan kaynar içeceğinin tanıtılmasında önemli pay sahibi olan Serpil Demir hünerlerini sergilediler. Murat Gül, hamur ve lahmacun içinin hazırlanmasının her aşamasını uygulamalı olarak tek tek anlattı. Ardından kendisine ait olan fırına giderek, tepsilere dizilen lahmacunları pişirdi. Serpil Demir ise 7 çeşit baharattan oluşan kaynar içeceğini, bölge kültüründe aldığı yer ile birlikte anlatarak hazırladı ve bu işlemlerin tamamı kayıt altına alındı. "Tarsus’un kendine özgü gastronomisini gün yüzüne çıkartmak istiyoruz" TADEKA Turizm ve Gastronomi Kurulu Sözcüsü Murat Topçuoğlu, yöresel lezzetleri ileriye taşımak adına başlattıkları projenin oldukça verimli şekilde ilerlediğini kaydederek, "Bu hafta ‘Yöresel Yemek Hikayeleri’ projemizde kaynar ve Tarsus fındık lahmacununu ele aldık. Daha önce analı-kızlı, Çamalan çöreği ve humus yapmıştık" dedi. Farklı yemeklerle projeyi devam ettireceklerini kaydeden Topçuoğlu, "Tarsus, medeniyetlere 10 bin yıldır şahitlik etmiş bir şehir. Bu şehrin kendine özgü bir de gastronomisi var. Biz bunu gün yüzüne çıkartmak istiyoruz. Buraya gelenler, buranın gastronomisini de merak ediyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü bir şehrin devamlılığında gastronominin ayrı bir yeri var" ifadelerini kullandı. Hatay, Gaziantep, Adana gastronomisinin de önemli olduğunu ama bunların yanında Tarsus’un da başlı başına, çeşitli yemeklerden oluşan, tarihten kök alan bir gastronomisi olduğunu vurgulayan Topçuoğlu, "Amacımız bu gastronomiyi tüm Türkiye’ye, hatta dünyaya tanıtmak ve duyurmak. Ben bu konuda başta Başkanımız Vahap Seçer olmak üzere, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Tanıtımlar sayesinde bizim de müşteri portföyümüz genişliyor" Baba mesleği olan fırıncılık kapsamında 30 yıldır fındık lahmacun yapan Murat Gül, "Böyle şeylerden çok memnun oluyorum. Tarsus’un tanıtımına da bir katkısı oluyor. Tanıtımlar sayesinde bizim her sene müşteri portföyümüz genişliyor. Bu sayede dükkanlarımızı büyütüyoruz. Tarsus’a ait coğrafi işaretli ürünler olsun, Tarsus’un diğer ürünleri olsun hepsinin tanıtımı yapılıyor" dedi. "Unutulmaya yüz tutmuş kaynar içeceğini, yaşatmaya karar verdim" Kaynar içeceğinin şifa kaynağı olduğunu belirten Serpil Demir ise bu içeceğin kaybolmaması adına çaba sarf ettiğine dikkat çekerek, "Kaynar yöresel bir damak tadı. Ama artık unutulmaya yüz tutmuştu. İşte unutulmaya yüz tutmuş bu damak tadını, ben yaşatmaya karar verdim. 15 yıldır kaynar yapıyorum. Kaynar aslında bir doğum şerbetidir. Gastronomi Kurulu olarak, eskiden yapılan yöresel damak tatlarını yaşatmaya karar verdiğimiz için, burada kaynar yapımını da kayıt altına aldık" ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli İdmanyurdu ligin ilk yarısını 3 puanla bitirdi TFF Nesine 3. Lig 4. Grup 15. Haftasında deplasmanda Eskişehir Anadolu Spor Faaliyetleri A.Ş.’yi konuk eden Denizli İdmanyurdu müsabakadan 3-1 galip ayrılarak ligin ilk yarısını 26 puanla kapattı. TFF Nesine 3. Lig 4. Grupta 14. Hafta itibariyle; 7 galibiyet, 2 beraberlik, 5 yenilgi alarak 23 puan toplayan ve puan sıralamasında 8. Sırada bulunan Denizli İdmanyurdu 15. Haftada deplasmanda karşılaştığı Eskişehir Anadolu Spor Faaliyetleri A.Ş.’yi 3-1 mağlup ederek puanını 26’ya çıkardı. Ligi ve son maçı değerlendiren Teknik Sorumlu Özcan Sert, maçın her iki takım açısından da önemli olduğuna dikkat çekerek, "İlk yarının son maçıydı. Eskişehir Anadolu takımı kadro kalitesi anlamında bulunduğu yeri hak etmeyen daha üst sıralarda olması gereken bir takım. Puan olarak daha üst sıralarda olmayı hak eden bir takım. Kadro kalitesinin oynadığı futbolun karşılığı bu puan değildi. O yüzden çok ciddi bir maça gittiğimizi biliyorduk. Ayrıca oynadığımız sahada sentetik sahaydı. Sezon boyu çim sahada oynamıştık. Sentetik sahada kendi sahalarında daha da iyi olduklarını biliyorduk. Elimizdeki oyuncularla üç maçlık sürecin yorgunluğu ile birlikte enerjimizi en iyi şekilde kullanarak bu maçtan çıkacağımızı tahmin ediyorduk. Kontrollü bir oyun oynadık. Önce onlar 1-0 öne geçti sonra biz onlara cevap verdik. Maçın ikinci yarısında oyunun kontrolü hücumda ve savunmada tamamen bizdeydi" dedi. "Çok değerli bir galibiyet aldık" Değerli bir galibiyet aldıklarını dikkat çeken Teknik sorumlu Sert, "Üst üste alınan bu iki galibiyet bu dar kadro ile çok değerli oldu. Futbolcularıma çok teşekkür ederim. Büyük iş başardılar. Ligin ilk yarısında 26 puan gibi ciddi bir puan topladılar. 15 maç sonunda 26 puana erişerek Play-off’un hemen 2 puan gerisindeyiz. Bu gerçekten sezon başı söylendiğinde hayal ötesi bir şeydi. Ancak hayalin üzerini başararak bunu gerçek hale getirdiler. Şimdi devre arası bütün futbolcularım 3-4 gün bir izin kullanacak. Ayrıca takımdaki eksikleri gidermek için transfer çalışması başlayacaktır. Kadro kalitesini kadro derinliğini artırarak takım Play-off’u kovalayacaktır. Artık düşüncemiz o. Altlardan kurtulmanın stresi artık bitti. Düşmenin en yakın takımı Afyonspor ile aramızda 16 puanlık bir fark oluştu" ifadelerini kullandı. "İkinci yarıda gerekli transferleri yaparak Play-off mücadelesi vereceğiz" Artık o takımlarla, onlara yakın yerlerle bir alakamız kalmadı. Bu takım biraz daha kafası rahat bir şekilde gerçekten ligin sürpriz takımı olma adını aldığı unvanı hak edecek ve lig sonunda Play-off potasındaki yerini alacaktır. Çok yoğun iyi çalışan, özveri ile çalışan sezon başı yoğun bir kamp dönemi geçiren ve dediklerimizi aynen uygulayan futbolcu kardeşlerime ve ekibime çok teşekkür ederim. Onlarla gurur duyuyorum" dedi.
İzmir Göztepe devreyi Avrupa hattında tamamladı Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresini 4. sırada tamamlayarak Avrupa hattında yer almayı başardı. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresini hedeflediği konumda tamamlamayı başardı. 17 haftalık periyotta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyet alan İzmir temsilcisi, 32 puan toplayarak 4. sıraya yerleşti. Sarı-kırmızılı ekip, bu sonuçla sezonun ilk yarısını Avrupa hattında bitirirken, en yakın takipçisi Beşiktaş’ın da 3 puan önünde yer aldı. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, geçen sezondan bu yana hedeflediği Avrupa kupalarına katılma başarısını bu sezon gerçeğe dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda kadrosunu güçlendirme çalışmalarına başlayan Göztepe, ilk olarak 2000 doğumlu hücum oyuncusu Alexis Antunes’i kadrosuna kattı. İzmir ekibinin en az 2-3 takviye daha yapması bekleniyor. Geçen sezonu geride bıraktı Göztepe, bu sezon ortaya koyduğu performansla geçen yılın üzerine çıkmayı başardı. Sarı-kırmızılı ekip, 2024-2025 sezonunun ilk 17 haftasında 8 galibiyet, 4 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak 28 puan toplamıştı. Bu sezon ise çıtayı daha da yukarı taşıyan İzmir temsilcisi, 2025-2026 döneminde aynı periyotta 9 galibiyet, 5 beraberlik ve yalnızca 3 mağlubiyetle 32 puana ulaştı. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, bu sonuçlarla geçen sezonki performansını geride bırakarak önemli bir gelişim gösterdi. Bu sezon sadece 3 maçta kaybetti Trendyol Süper Lig’de ilk 17 haftada etkili bir performans ortaya koyan Göztepe, bu süreçte yalnızca 3 maçta mağlubiyet yaşadı. İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Antalyaspor, Gaziantep FK ve Samsunspor karşılaşmalarından galibiyetle ayrılırken, Fenerbahçe, Konyaspor, Kayserispor, Eyüpspor ve Kocaelispor ile berabere kaldı. Sarı-kırmızılı ekip sadece Alanyaspor, Galatasaray ve Trabzonspor’a mağlup oldu. Bu sonuçlarla Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk yarısında en az kaybeden takımlar arasında yer aldı.
Sivas Sosyal medya yuva yıkıyor Psikolojik danışman Dilara Arslan, bilinçsiz sosyal medya kullanımının kıskançlık, güvensizlik ve aldatma algısını tetikleyebileceğini belirterek, çiftler arasında sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini ifade etti. Akıllı telefonların hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte sosyal medya, her yaş grubundan bireyin günlük hayatında önemli bir yer edinmeye başladı. İletişim kurmanın ötesine geçen sosyal medya platformları, günümüzde kendini ifade etme, duyguları paylaşma ve sosyal süreçleri şekillendirme aracı olarak da kullanılıyor. Ancak bu yoğun kullanım, ikili ilişkiler üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri beraberinde getiriyor. Uzmanlara göre sosyal medyanın doğru ve bilinçli kullanımı, çiftler arasında iletişimi güçlendirebiliyor. Gün içinde atılan kısa mesajlar, paylaşılan gönderiler ve karşılıklı etkileşimler, birlikte eğlenme ve üzülme duygusunu pekiştirerek ilişkileri olumlu yönde etkileyebiliyor. Buna karşı olarak paylaşımların yanlış algılanması, beklentilerin değişmesi ve sürekli karşılaştırma hali, zamanla ilişkilerde sorunlara yol açabiliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Psikolojik Danışman Dilara Arslan, sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkileri olduğunu belirterek, "Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor" dedi. Arslan, sosyal medyadan kaynaklı çok yönlü aldatmaların meydana geldiğini söyleyerek, bu durumun sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri olduğunu ifade etti. "Farklı yönlere kayılabiliyor" Paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabildiğini söyleyen Dilara Arslan, "Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla sosyal medya hayatımızda büyük bir yer edinmeye başladı. Hem yaş grupları arasında daha yaygınlaşmaya başladı hem de kullanım olarak daha çok arttı. Sosyal medya eskisi gibi iletişim kurmak için kullanılmıyor diyebiliriz. Bazen kendimizi ifade etmek, başkalarıyla karşılaştırmak veya süreci şekillendirmek için kullanabiliyoruz aslında. Sosyal medya ilişkileri üzerindeki etkisi azımsanmıyor maalesef. Çünkü bu etkiler bazen olumlu, bazen olumsuz olabiliyor. Doğru kullanımda ilişkiler pozitif şekilde etkilenirken, bilinçsiz kullanımda maalesef güvensizliğe ve uzaklaşmaya neden oluyor. Bazen gün içerisindeki ufak tefek mesajlaşmalar ya da birbirine atılan ufak tefek gönderiler, birlikte eğlenmek, birlikte üzülmek iletişimi güçlendiriyor aslında. Ancak bazen paylaşılan gönderilerin algılanma şekli veya beklentilerin sosyal medyadan dolayı değişimi, çiftler arasında bazen kıskançlığa ve anlaşmazlığa yol açabiliyor. Böyle durumlarda da işte farklı yönlere kayma gibi şeyler ortaya çıkabiliyor" dedi. "Kıskançlık en büyük etki" Bazen kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısının ortaya çıkabildiğini belirten, "Bahsettiğim gibi kıskançlık aslında en büyük etki. Bazen bu kadınlarda ve erkeklerde yetersizlik algısını ortaya çıkartabiliyor. Sosyal medyada çok yakışıklı erkekler var. ‘Acaba sevgilim veya erkek arkadaşım ya da eşim benden soğur mu ya da onları daha mı çok beğeniyor’ diye düşünüyor olabilirler. Ya da tam tersi kadınlarda ‘Dışarıda ne kadar bakımlı kadınlar var, ben de böyle gözüküyor muyum’ gibi algılar aslında çiftler arasında güvensizlik meydana getirmeye başlayabiliyor. Bence sosyal medyanın en olumsuz etkilerinden biri de bu diyebiliriz. ‘Bu kadın daha güzel ben yazayım zaten eşimin ruhu duymaz’ ya da ‘Erkek arkadaşımın ruhu duymaz bir konuşayım, ‘Baktım oluyor belki bu kişiyi bırakırım’ gibi böyle çok yönlü şekilde aldatmalar meydana geliyor. Pek çok kişi aslında neyse ufak bir konuşma diye aldatma olarak düşünmeyebiliyor" diye konuştu.