GENEL - 10 Mart 2017 Cuma 10:14

Ağrı’da sokağa bırakılmış yavru köpeklere sahip çıktı

A
A
A
Ağrı’da sokağa bırakılmış yavru köpeklere sahip çıktı

Ağrı’da dondurucu soğuklarda sokağa bırakılarak ölüme terk edilen 6 yavru köpeğe üniversite sınavına hazırlanan Engin Yıldız adlı vatandaş sahip çıktı.

Ağrı’da dondurucu soğuklarda sokağa bırakılarak ölüme terk edilen 6 yavru köpeğe üniversite sınavına hazırlanan Engin Yıldız adlı vatandaş sahip çıktı.
Soğuk havaların etkili olduğu Ağrı’da sokağa atılan henüz yeni doğmuş 1 buçuk aylık 6 köpeğe üniversite sınavına hazırlanan 21 yaşındaki Engin Yıldız adlı vatandaş sahip çıktı. Ön tarafında duvarı olmayan garaj içerisinde bırakılan karton içinde soğukta birbirine sokulan yavru köpekler yürek sızlattı. Yaklaşık 4 gündür köpekleri beslediğini ifade eden Yıldız, sokağa bırakılan 8 yavru köpekten birini yaşlı bir kadının aldığını, 1 köpeğin kayıp olduğunu, 6 tane yavru köpeği de bir arkadaşıyla birlikte kendisinin alıp beslediğini söyledi. Köpeklerin yolda sokakta tesadüfen bir arkadaşıyla bulduğunu ifade eden Yıldız, köpeklerin kar üzerinde birbirlerine sarılarak yaşam mücadelesi verdiğini bu yüzden vicdanen çok rahatsızlık duyduğunu, köpekleri alıp kartonun içine doldurduktan sonra evlerinin karşısında bulunan önü açık boş bir araba garajında beslediğini belirtti.
Yıldız; “Yavru köpekler birbirlerine sarılarak ısınıyorlar. Normalde bu soğuk havada zor şartlarda tek başlarına hayatta kalamazlar. Ama şuan 6 kardeşler bu şekilde onlar bir arada birbirlerine sarılarak daha fazla sıcaklık elde ediyorlar. Bu sebeple ayakta kalıyorlar. Yoksa bu soğukta ayakta kalmalarının imkânı yok. Tek kaldıklarında ise titriyorlar” dedi

‘Geçip gitmeye vicdanım el vermedi’
Hürriyet Mahallesi Topçular Sokakta ikamet eden Yıldız; “Köpekleri Hürriyet Mahallesi Lise Caddesi Yaklaşık 4 gün önce Lise Caddesi üzerinde 8 adet yavru köpeği, yol üzerindeki sokağa bırakıp gitmişler. Biri kayıp birini yaşlı bir kadının sahiplendiğini biliyoruz, diğer 6 tanesini biz buraya getirdik, bulduğumuzda bir birlerine sarılmış, kar üzerinde yarı ıslak halde yaşama mücadelesi veriyorlardı. Yiyecekleri hiçbir şey yoktu, yoldan geçerken rastladım, geçip gitmeye vicdanım el vermedi, hepsini bir kartona bir kutuya koydum buraya getirdim. Daha sonra burada altlarına bez falan serdim daha çabuk ısınmaları için, sonrasında Süt getirdik. Sağ olsun komşum olan Mehmet abı yardımcı oldu bana, daha sonra karların kalkacağı havanın güzelleşeceği zamana kadar birlikte bakma kararı aldık. Ağrı’nın hava koşularında Nisan ayına tekâbül ediyor ilkbaharın gelmesi. Bu süre içerisinde bize 15 kilogramlık köpek maması var elimizde var zaten bize bu kadar yeterli ve sürekli gün içerisinde bir ya da iki litre süt içiyorlar, bunları onlara tedarik etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Hayvanları korumamız vicdani değil, zorunlu sorumluluk’
İnsanların artık dünyayı betonlaştırdığını, artık insanların hayvanları koruyup kollamasının vicdani bir sorumluluk olmadığını, zorunlu bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Yıldız; “Bizim isteğimiz insanların betonlaştırdığı bir dünyada hayvanların yaşama ortamlarından uzak durmasına sebep olan biz, onları koruyup kollamamız vicdani sorumluluk değil artık. Zorunlu sorumluluk çünkü biz onları doğal ortamlarından mahrum ediyoruz. Köpeklerin beslenmesi kesinlikle çiğ etle tavuk veya kırmızı et fark etmiyor. Yedikleri zaman onlarda rahatsızlık ve ölüme sebep ola biliyor. O yüzden haşlanmış et ya da süt yemeleri gerekiyor veya köpek maması. Kendi harçlığımla elimden geldiği kadar süt ve köpek maması aldım tabi bu konuda bana yardımcı olan arkadaşımda var. Bu şekilde, yavru köpeklerin hayatta kalmalarını sağlamaya ve yiyeceklerini bulmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Mahalle sakinlerinde köpeklere sahip çıkıp yiyecek verdiğini dile getiren Yıldız, Ağrı’da havaların çok soğuk olduğunu insanların bunu bilmesine rağmen nasıl olur da 8 yavru köpeği ölüme terk ettiklerini ve hiçbir insanın vicdanının bu duruma el vermemesi gerektiğini söyleyerek sitem etti.

‘Kendi imkanlarımla bir yere kadar bakabilirim’
Üniversiteye hazırlanan bir öğrenciyi olduğunu ve kendi imkânlarıyla bir yere kadar yavru köpekleri besleyeceğini aktaran Yıldız; “ kendi imkânlarımla bir yere kadar bakabilirim. Çünkü maddi imkânlar el vermiyor. Bir zamandan sonra yani hayvan sever arkadaşlarımız, dostlarımızdan süt ve mama yardımı bekliyoruz. Elimizdekilerle bir yere kadar idare edebiliriz. Bunlar bittikten sonra artık bizimde imkânlarımızda kısıtlanacak, dolayısıyla köpeklere bakabilmemiz için onların yardımlarını zamanında ulaştırmalarını bekliyoruz “ değerlendirmesinde bulundu.
Üniversiteye sınavına hazırlandığından dolayı herhangi bir işte çalışamadığı söyleyen Yıldız; “Ben ders çalıştığım için herhangi bir işte çalışmıyorum. Bu yüzden herhangi bir maddi gelirim yok, bunlara tamamen kendi harçlığımla bakıyorum. Normalde uyku düzenim öğlene kadar sürüyordu. Köpeklere sahip çıktıktan sonra onların sorumluluk bilinci sayesinde uyku düzenimde değişti. Sabah saat 08.00’de kalkıyorum sabah öğle akşam olmak üzere 3 öğün benim için masraflı oluyor” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Bu mezarlar görenleri şaşırtıyor, sebebini öğrenenler ise takdir ediyor Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’da yeni nesil toprağın kıymetini bilmeyince yaşlılar kendi yöntemlerine göre bu duruma çare aramaya başladı. İl genelinde özellikle köylerde yaşlılar miras bıraktıkları arazilerin torunları tarafından satılmaması için öldüklerinde mezarlığa değil miras bıraktıkları arazilere defnedilmeleri için vasiyet ediyor. Benzer vasiyetin en yoğun olduğu bölgelerin başında ise Aydın’ın Çine ilçesi geliyor. Çine’ye bağlı Soğukoluk, Kabataş ve çevresinde bulunan köylerde ölenlerin büyük çoğunluğu mezarlıklar yerine kendilerine ait bahçelerde defnediliyor. Bu uygulamanın yaşlıların vasiyeti üzerine gerçekleştirildiğini belirten köylüler, “Yeni nesil toprağın kıymetini bilmiyor. Bunu fark eden eskiler ‘mezarımızı satmazlar’ düşüncesi ile öldüklerini kendilerini kendi dikip yetiştirdikleri zeytin bahçelerine defnettiriyor” diyerek, mezarlı bahçelerin diğer bahçeler gibi pek alınıp satılmadığını belirttiler. Türklerin yerleşik hayata geçmesinden önce Yörük olarak yaşadıkları sırada cenazelerini mecburiyetten öldüğü yerlerde defnettiklerini ancak yerleşik hayata geçildikten sonra mezarlık geleneğinin yaygınlaştığı Aydın dağlarında köylerde yaşayan sayısı her geçen gün azalırken araziler de miras yoluyla değil satış yoluyla daha sık el değiştirmeye başladı. Bunun birinci nedeni köyden şehre göç olarak belirtilirken, ikinci nedenin ise tarım faaliyetlerini yürüten genç nüfusun azalması olduğu belirtildi. Hayatını tarıma ve zeytin ağaçlarına adamış pek çok kişinin bir ömür vererek yetiştirdiği zeytin ağaçlarının satılmasına pek çok yaşlı vatandaşın dayanamadığını belirten Çineli vatandaşlardan Hakan Akın, “Aydın, Türkiye’nin en fazla zeytin ağacı varlığına sahip ildir. 5-6 asırlık zeytin ağaçları odluğu gibi bunların yaklaşık yüzde 90’ı 1, 2 asırlık zeytin ağaçlarından oluşur. Zeytin ve zeytinyağının kıt olduğu dönemlerde binbir zahmetle bu ağaçları dikip yetiştiren büyüklerimiz, özellikle zahmetin yoğun olduğu dağlardaki zeytinliklere miras yoluyla sahip olan genç neslin bahçeleri çok kolay sattığını görünce kendi yöntemleri ile tedbir almak istemiş. Pek çok yaşlı öldüğünde mezarlık yerine hayatını adadığı zeytinliklere defnedilmek için vasiyet bırakıyor. Bunun esas amacı zeytinliklerin satılmasını önlemek. Aslında yaşlılarımızın bu taktiği de işe yarıyor. Pek çok kişi içinde atasının mezarı olan bahçeleri satmıyor” diye konuştu.
Ordu Ordu’da Büyükşehrin tarım makineleri çalışıyor Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in ‘kendi kendine yeten şehir’ sloganıyla atıl tarım arazilerini tarıma kazandırmak, kırsal kesimdeki üreticilerin gelir kaynaklarını arttırmasını sağlamak, ürün çeşitliliğini desteklemek ve birim alandan daha fazla gelir edilmesi hedefiyle başlattığı tarım yatırımları kapsamında oluşturulan Tarım Makineleri Parkı’ndan üreticiler faydalanmaya devam ediyor. Çamaş ilçesinde fındık dışında yem üretimi yapan çiftçiler, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine parkından yararlandı. Sonbahar mevsimi döneminde Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makineli tohum dikimi imkanından yararlanarak yem bitkisi ekimi yapan çiftçiler, bu ürünleri hasat etmeye başladı. Ekim sürecinde tarım makineleri ve tohum desteğinin kendilerini çok rahatlattığını belirten Çamaş ilçesi Edirli Mahallesi’nden Mehmet Çamaş ile Emre Çamaş ve Söken Mahallesi’nden Vedat Çamaş, hasat sezonunu da Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine ekipmanları ile kolaylıkla yaptıklarını söylediler. Tarım makineleri sayesinde insan gücünü en aza indirerek hem ekonomik, hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağladıklarını dile getiren çiftçiler, tarım makineleri ve tohum desteği dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçenlere teşekkürlerini ilettiler.
Ardahan Ardahan’da 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı Ardahan Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" dolayısıyla 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı. Ardahan DSİ Müdürlüğünde "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" düzenlendi. Proje ile meraların aşırı otlatmadan oluşan baskının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Muhammet Fatih Cineviz, program sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cineviz, "Burada Mera Islah ve Amenajmanı Projemiz çerçevesinde meralarımızda aşırı otlatma baskısından kurtarmak amacıyla ekim alanlarında üreticilerimize tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Bu vesile ile tarımsal üretim alanlarında hayata geçireceğimiz bu tohum ekilişlerinden sonra yem bitkisi üretimi arttırmak neticesinde meralarımızda oluşan baskıyı azaltmayı amaçlıyoruz. Bugün çiftçilerimize 45 ton korunga tohumu gerçekleştirdik. Korunga bitkisi sadece bir yem bitkisi olma özelliğinin yanı sıra aynı zamanda arıcılarımız için de çok kıymetli ve vazgeçilmez bir bitki türüdür. Nektar noktasında arıcılarımız destekleyen bir özelliğe sahip. Bu anlamda hem büyükbaş-küçükbaş hayvanlarımızın yem bitkisi karşılanmak, hem de arıcılarımızın daha verimli bir sezon geçirmesini temin etmek amacıyla da korunga bitkilerimizi Ardahan’ın verimli topraklarıyla buluşturma amacına hizmet eden bu programda yer almak çok önemliydi. Üreticilerimizin memnun olduğunu da görüyoruz. İnşallah hasat döneminde de verimli bir dönem geçirmiş oluruz. İklimsel şartlarda bir anormallik yaşamazsak çiftçimizin yüzü gülecek" dedi. Cineviz, proje kapsamında 210 çiftçiye toplam 45 ton korunga tohumunun dağıtımını gerçekleştirdiklerini de söyledi. Korunga tohumu alan çiftçiler ise desteklerden dolayı memnun olduklarını dile getirdi.