YEREL HABERLER - 16 Ağustos 2017 Çarşamba 13:28

AK Parti Ağrı İl Başkanı Atmaca: "Ağrı her zaman kaybedecektir"

A
A
A
AK Parti Ağrı İl Başkanı Atmaca: "Ağrı her zaman kaybedecektir"

Adalet ve Kalkınma Partisi Ağrı İl Başkanlığı görevinden istifa eden Kemal Atmaca, “Yeni gelecek il başkanını yerden yere vurulacaktır.

Adalet ve Kalkınma Partisi Ağrı İl Başkanlığı görevinden istifa eden Kemal Atmaca, “Yeni gelecek il başkanını yerden yere vurulacaktır. Ben buradan söylüyorum. Siz Ağrı’ya bir melek getirseniz durum değişmeyecek. Her halükarda böyle olacak. Ne yazık ki biz siyasetçilerimize sahip çıkmıyoruz” dedi.


AK Parti Ağrı İl Başkanlığı toplantı salonunda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Atmaca, yaklaşık 2 yıldır sürdürmekte olduğunu il başkanlığı görevini bu günden itibaren bırakmış bulunduğunu söyledi. 2 yıldır bu şerefli davanın bir neferi olarak il başkanlığı sıfatı ile kendisi ve teşkilatı ile birlikte ellerinden geleni yaptıklarını savunan Atmaca, ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanı olması ile birlikte yeni bir sürecin başladığına işaret etti. Bu süreçte bir takım değişiklikler elzem görüldüğüne dikkat çeken Atmaca, “Bu değişikliklerden bir tanesi de Ağrı oldu. Bundan sonraki süreçte artık kongrede aday olmayacağımı buradan beyan etmek isterim. Bundan sonraki süreçte kongrede aday olmayacağımı buradan beyan etmek isterim. Öte taraftan partimiz Türkiye genelinde kongre sürecine gidildi. Belde teşkilatlarıyla ilgili kongre sürecimiz tamamlandı. Bundan sonra ilçeler ile ilgili kongreler yapılacak. Ve bu kongre sürecini Ağrı’da yeni göreve atanan il başkanı arkadaşımız devam ettirecektir. 2 yıl önce hiçbir şeye talip olmadan genel merkezin daveti üzerine bu görev bize tevdi edildi” şeklinde konuştu.



‘Şerefimizle bu işi devam ettirdik’


İl başkanlığı sürecinde hiçbir harama, yolsuzluğa, hırsızlığa ve rüşvete bulaşmadığını vurgulayan Atmaca, “Şerefimizle bu işi devam ettirdik. Allah’a hamdolsun yine şeref ve itibarımız ile birlikte bu işten feragat ediyoruz. Ağrı’da siyaset yapmak gerçekten de çok zor. Hatta siyasetin en zor yapıldığı alanlardan bir yerde Ağrı’dır. Siyasetin yapıldığı en ağır alanda yine teşkilat boyutudur. Teşkilatlar bu işin hamallarıdırlar, fikir işçileridirler. Dolayısıyla buradaki insanların gerçekten çok fedakarane mücadele etmesi lazım. Hasbi olması lazım, hesabı olmaması lazım. Biz kanaatimizce hasbilikten zerre-i miskal taviz vermedik” ifadelerini kullandı.



‘Siyasetin kenarından bile geçmeyeceğim’


Bundan sonra siyasetin kendisi için bittiğini vurgulayan Atmaca, “Bu günden sonra artık siyaset düşünmüyorum. Siyasetin kenarından bile geçmeyeceğim. Gelecek hiçbir teklifi de değerlendirmeyeceğim. Çünkü kendim 2 yıl boyunca doğru yerde durduğumu fakat kendi fıtratıma uygun doğru bir iş yapmadığımın kanaatindeyim. AK Parti siyaset yapılacak en doğru limandır. Durulabilecek en doğru yerdir. Fakat benim fıtrat ve kişiliğim itibariyle ben yanlış alanda durdum. Siyaset öncesinde kendi köşesinde kendi işiyle meşgul olan mütevazı bir adamdım. Bununla birlikte maalesef birçok eleştiriyle muhatap oldum. Acımasız eleştiriler, hak etmediğim ithamlar. Bunların tamamı belki karşılığını bulmadı, kamu vicdanında biz ilk günkü itibarımızı koruyoruz. Allah’ın izni ile bu saatten sonra sadece vakıf ve hayır işlerinde hayatımızı idame ettireceğiz. Çünkü biz dava neferleriyiz. Bize oturmak yaraşmaz. Kendi ailemizin kurduğu Hayrettin Atmaca Eğitim ve Sağlık Vakfımız var” diye konuştu.


Kendisinden sonra gelecek il başkanına yapılacak eleştirilerin en fazla 10 gün içerisinde başlayacağını anlatan Atmaca, “Yeni gelecek il başkanını yerden yere vurulacaktır. Ben buradan söylüyorum, siz Ağrı’ya bir melek getirseniz. Durum değişmeyecek. Her halükarda böyle olacak. Ne yazık ki biz siyasetçilerimize sahip çıkmıyoruz. Siyasetçilerimizi yıpratma adına adeta güç birliği yapıyoruz. Buda Ağrı için bir kayıptır. Ağrı her zaman kaybedecektir. Bizden önceki bu görevi üstlenen arkadaşlarımız bakıyorum da her biri bütünüyle istisnasız Ağrı dışında yaşıyor. Ben hep Ağrı’da kalacağım. İnsanlarımızla iç içe olacağım. Siyaset bana hiçbir şey kazandırmadı. Siyaset belki var olan itibarımızdan bir şeyler kaybettik ama bunlar bize kasıtlı olarak yöneltilen bir takım eleştirilerin neticesi olabilir" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Üniversite öğrencilerinden Filistin ve Doğu Türkistan’a sessiz destek Bartın Üniversitesi (BARÜ) öğrencileri, düzenledikleri sessiz yürüyüşle Filistin ve Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine tepki gösterdi. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Öğrenci Konseyi ile öğrenci toplulukları tarafından ’’Sessiz Yürüyüş’’ organize edildi. Yürüyüşe üniversitenin akademik ve idari insan kaynağı da destek verdi. BARÜ Kutlubey Yerleşkesi Eğitim Fakültesi önünde toplanan kalabalık, ellerinde Türk, Filistin ve Doğu Türkistan bayraklarıyla yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki Gölet alanına kadar yürüdü. Grup, ellerinde Türkçe ve İngilizce, “Bu Zulme Sessiz Kalma”, “Filistin ve Doğu Türkistan’da Yaşanan Katliamları Kınıyoruz”, “Soykırıma Hayır”, “İnsanlık Ölmesin” ve “Nehirden Denize Özgür Filistin” yazılı dövizler taşıdı. Öğrenciler ayrıca İsrail’in Gazze’ye yönelik insanlık dışı saldırılarına tepki göstermek için ABD’de Filistin dayanışma gösterisi düzenleyen öğrenciler ve akademisyenlere de destek verdi. Filistinli öğrencilerin de yer aldığı yürüyüşte açıklama yapan BARÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Ömer Faruk Çalap, “Bartın Üniversitesi öğrencileri olarak Doğu Türkistan ve Filistin’de yaşanan zulme karşı birlik oluyoruz. Bu coğrafyalarda yaşanan insanlık dışı zulmü kınıyor ve bu zulme karşı sesimizi yükseltiyoruz” dedi. İnsan haklarına saygı gösterilmesi için uluslararası toplumun acil adımlar atması gerektiğini de dile getiren Çalap, "Doğu Türkistan ve Filistin’deki insan hakları savunucularına yönelik baskılar sona erdirilmelidir. İfade özgürlüğünün garanti altına alınması için uluslararası toplum sözde değil, özde harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı. Yoğun bir kalabalık eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüş İsrail sorununun bir sonucu olarak Filistin’de yaşanan savaşa ait 2 dakikalık ses kaydının dinlenmesinin ardından son buldu.
Malatya Bakan Özhaseki: "Öyle sağlam evler yapacağız ki huzurla evimizde oturalım, bu acıları daha yaşamayalım" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bundan sonra artık sağlam yapıları yapmak zorunda olduklarını ifade ederek, "Öyle sağlam iş yerleri yapacağız ki, öyle sağlam evler yapacağız ki hepimiz huzurlu evimizde oturalım, bu acıları daha yaşamayalım. Bunun için de kılı kırk yarıyoruz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki başkanlığında Malatya’da İl Koordinasyon Kurulu toplantı. Büyükşehir Belediyesi Nikah Sarayı’nda gerçekleşen koordinasyon kurulunda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 14 ay önce ülkenin büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak, “Bin yıllık Anadolu’daki serüvenimiz de, belki de başımıza gelebilecek en büyük felaket buydu. Bundan önce nice harpler, darbeler, sıkıntılar, zorluklar depremler yaşandı ama bunun kadar hasar bırakan büyük bir afeti görmedik. 9 saat arayla 2 tane şiddetli deprem, çok uzun süreli deprem hem de kadim şehirlerimizin birkaç kilometre altından geçen bir deprem. Bundan 18 tane ilimizde etkilendi aslında. Birkaç bin konut yıkılan illerimiz de var. Toplamda depremden etkilenen 18 ilimiz var. 14 milyon insanımız zarar gördü, 680 bin konutumuz yıkıldı, 170 binde iş yerimiz, depolarımız ağıllarımız yıkıldı. Dile kolay söylemesi çok kolay 850 bin bağımsız birim haliyle maddi hasar çok fazla, 100 milyar doların üzerinde. Manevi hasarı ölçecek bir alet daha icat olmadı. Her evde acı tütüyor, her evde gözyaşı var” dedi. Bundan sonra artık sağlam yapıları yapmak zorunda olduklarını da ifade eden Özhaseki, “Öyle sağlam iş yerleri yapacağız ki, öyle sağlam evler yapacağız ki inşallah deprem olmaz ama olursa hepimiz huzurlu evimizde oturalım, bu acıları daha yaşamayalım. Bunun için de kılı kırk yarıyoruz” ifadelerine yer verdi. Malatya’da çarşı merkezinde zemin ile ilgili yaşanan sıkıntıya da değinen Özhaseki, “Depremden 2-3 ay sonra valilik karşısındaki çarşıda işe başlayalım dedik. Dikkat ediyor musunuz hala orada fore kazık çakmaya devam ediyoruz, hala zemini temizlemeye devam ediyoruz. Mesela Kahramanmaraş’ta şehrin ortasında giden bir cadde var, fay hattı geçiyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz bin tane konut yaptıralım dediler, işe başlayacağız tam 40 milyon dolarlık fore kazık ihalesi yaptık. Aylarca fore kazık çaktık” dedi. Hükümetin birinci gündeminin halen deprem bölgesi olduğuna da değinen Bakan Özhaseki, “Sayın Cumhurbaşkanımızın bize ilk sorduğu soru ‘Depremde hasar gören illerimizde durum nedir? Hayat normale dönüyor mu? İnşaatlar yolunda gidiyor mu? Başka taraftan bakıldığı zaman da maliyedeki sıkı para politikasını size de takip ediyorsunuz. Bakanımız Mehmet Şimşek Beyin itiraz etmediği tek harcama kalemi var o da depremde ki yapılan harcamalar. Onun dışında bilin her bir iş takip ediliyor, burada da işlerimiz çok şükür yolunda gidiyor” ifadelerine yer verdi. Deprem bölgesinde yaklaşık 390 bin deprem konutunun inşaatının başladığını ifade eden Bakan Özhaseki, Türkiye genelinde 400 bin civarında hak sahibinin olduğunu söyledi. 4 bin 333 köyde köy evi yaptıklarını ifade eden Özhaseki, “Bin 240 tane şantiyemiz var, oralarda bin 110 bin kişi çalışıyor. İlk etapta 76 bin kadar konutu teslim ettik. Haziran, Temmuz’la birlikte her ay 10-15 e 20 bin konutu da teslim etmeye de devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Malatya’da da hak sahipliği kadar inşaata başladıklarını ifade eden Özhaseki, “Bugün arkadaşlarımız yine Büyükşehir Belediyesinde toplandılar. Yeşilyurt, Battalgazi Belediye Başkanlarımız, yardımcıları, teknik ekipleri oradalardı. 8-10 bin eksiğimiz var tespit edilen yerleri gösteriyorlar. Daha çok da şehirlerimizin içinde yapalım istiyoruz, merkezde yapalım istiyoruz. Onları da bir an önce projelendireceğiz. Zaten ihaleyi yaptıktan sonra da en fazla bir sene gibi süre de bitiyor. O konutlarımız da hak sahiplerine teslim ederiz. Bütün hesabımız gelecek senenin ortalarında, güze kadar konutunu alamamış bir vatandaşımız kalmasın istiyoruz, iş yerlerini alamamış bir tek vatandaşımız kalmasın istiyoruz. Bugün de Malatya’mızda şu ana kadar yaptığımız konutlar ne alemde, bundan sonra ne kadar eksiğimiz var, neler yapabiliriz, sizlerin bize söyleyecekleri var mı veyahut şunu yaparsanız daha iyi olur diyeceğiniz şeyler var mı? Bütün bunları konuşmak için önce kendi içimizde belediyede teknik bir toplantı yaptık. Şimdi de sizlerle bir araya geliyoruz” diye konuştu. Önlerinde seçimsiz bir süre olduğunu belirten Bakan Özhaseki, “Bu süre içerisinde biz çalışarak gayret edip Malatya’mızı eski haline döndürmek için uğraşıyoruz. İnşallah bunu başarırız, buna gücümüz yeter arkadaşlar” şeklinde konuştu. Bakan Özhaseki’nin konuşmasının ardından Malatya’da deprem sonrası güncel durum ve inşaat çalışmaları ile ilgili sunuma geçildi. Basına kapalı olarak devam eden toplantı soru-cevap kısmı ile son buldu.
Batman Öğrencisini "Heimlich" manevrasıyla hayata döndüren öğretmen o anları anlattı Batman’da nefes borusuna simit kaçan öğrencisini "Heimlich" manevrasıyla kurtaran öğretmen, o anları anlattı. Batman Borsa İstanbul Ortaokulunda teneffüste yediği simit soluk borusuna kaçan bir öğrenci nefessiz kaldı. Bu sırada koridorda nöbetçi Matematik Öğretmeni Levent Döndü, öğrencisinin boğazını sıktığını ve nefessiz kalarak kıvrandığını fark etti. Döndü, "Heimlich" manevrası ile öğrencisine müdahale etti. O anları İhlas Haber Ajansı muhabirine anlatan Matematik öğretmeni Levent Döndü, nöbet esnasında koridorda gezdiği esnada öğrencisinin nefes alamadığını gördüğünü, fark ettiğini söyledi. Hemen koşarak müdahale ettiğini belirten Döndü, "Öğrenci tam tıkanmıştı nefes alamıyordu okulumuzun böyle bir sorunla karşılaşması bizi tabii ki üzdü. Her öğretmen arkadaşımın yapacağı gibi ben de müdahale ettim. Batman Milli Eğitim il Müdürlüğü ilk yardım eğitim merkezinden almış olduğumuz eğitimler sayesinde çocuğumuza Heimlich manevrasını uyguladık. Çocuğumuzu hayata geri döndürdük bir şeye vesile olduk. İlk yardımında ne kadar önemli olduğunu, ilk yardım merkezinin de ne kadar önemli olduğunu gördük. Sağlık eğitim ile alakalı tüm eğitimleri öğretmen arkadaşlarımız ile birlikte alıyoruz. Aldığımız eğitimlerde Heimlich manevrası sayesinde çocuğumuza biraz faydamız dokundu” dedi. Burada çocuklara sadece eğitim öğretimin dışında her alanda, her anlamda sahip çıktıklarının bir işareti göstergesi olduğunu aktaran Döndü, "Çocuklarımızın gerek psikolojik gerekte sosyolojik gerekte bu şekilde hayati durumlarında her zaman öğretim başta olmak üzere canla başla hepimiz çocuklarımızın yanındayız. Aydınlıyım 5 yıldır Batman merkez Borsa İstanbul ortaokulunda görev yapıyorum matematik öğretmeniyim. Çocuğun durumunu görünce onu ilk başta kurtarmam gerektiğini aklıma geldi hızlı bir şekilde hemen manavlarımızı yaparak çocuğu kurtardık. Çocuğu kurtardıktan sonra odaya götürdük çok güzel bir his bir duygu yaşadım. Özelikle sonrasında elim ayağım titredi çok üzüldüm. Görüntüyü izledikten sonra daha da etkilendim. Olayın üzerindeyken soğukkanlılıkla kalabildim. İlk yardımın hayati yönlerinden birisi de bu zaten soğukkanlı kalabilmektir. Tüm bireylerin tüm vatandaşların herkesin bu eğitimi almalarını düşünüyorum. Hayatın her alanında her zaman karşımıza çıkıyor. Umarım hiçbir zaman hiçbir çocuğumuza vatandaşımıza böyle bir durum yaşanmazdır. Ertesi gün aile geldi okula kalabalık bir şekilde teşekkür ettiler, ben de duygulandım onlar da duygulandı. Çocuğumuz teneffüslerde yanıma geliyor sarılıyor, bana diyor öğretmenin size hayatımı borçluyum ama aslında biz onlara gelecek borcumuz var. Elimizden geldiğince çocuklarımıza en güzel geleceği sunacağız en güzel imkanları sağlayacağız. Çocuklarımızı yeni bir hayata en güzel şekilde hazırlamaya çalışacağız” şeklinde konuştu. Yaşadığı korku dolu anları anlatan 5. sınıf öğrencisi E.K, "Teneffüs çalmıştı o an arkadaşımla konuşurken simit parçası boğazımda kaldı. O an öğretmenler odasında doğru koşarken Levent hocam bizim katta nöbetçiydi ve beni kurtardı. Hocamı çok seviyorum ve ona çok teşekkür ediyorum. Öğretmenler odasına yakın bir arada tam tıkandım ve o sıra hocam yardımıma koştu ve kurtardı. O an çok korkmuştum Levent hoca sağ olsun beni kurtardığı için sonrasında korkmadım" diye konuştu.