POLİTİKA - 21 Ekim 2017 Cumartesi 16:52

Bekir Bozdağ: “Pek çok kirli operasyona Türkiye şahit olacaktır”

A
A
A
Bekir Bozdağ: “Pek çok kirli operasyona Türkiye şahit olacaktır”

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Göreceksiniz 2019 yaklaşırken pek çok kirli operasyona Türkiye şahit olacaktır.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Göreceksiniz 2019 yaklaşırken pek çok kirli operasyona Türkiye şahit olacaktır. Ama bilesiniz ki, hepsinin hedefi de 2019 seçimine giderken vatandaşımızın özgür iradesini etkilemek olacaktır” dedi.


Ağrı Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen Ağrı 6. Olağan Merkez İlçe Kongresi’ne Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ağrı AK Parti Milletvekili Cesim Gökçe, AK Parti İl Başkanı Abbas Aydın, Ağrı AK Parti 24. Dönem Milletvekili Ekrem Çelebi, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, AK Partili üyeler ve vatandaşlar katıldı.


Burada konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AK Parti iktidarlarından önce sağlıkta büyük bir dramın yaşandığına işaret etti. Kendi memleketinden örnekler veren Bozdağ, ambulansların köylere gelmediğini hatta şehir merkezinde bulan mahallelere bile gelmediğini söyledi. Torpille ambulansların geldiğini dile getiren Bozdağ, “Ambulansların deposunda mazotu yoktu, cebinizden para vereceksiniz, mazot koyacaksınız sonrada şöförün gönlünü edeceksiniz, onun cebine 3-5 kuruş koyacaksınız, sizin hastanızı öyle götürecek. Koca Yozgat’ta o zamanki ambulans sayısı 5, ama doğru düzgün çalışan ambulans sayısı 2 tane. Kime yetecek? Hastalandığın da acil bir vaka olduğunda Azrail ile baş başa bırakan bir devlet vardı, bir hükümet vardı, bir icraat vardı. Ama şimdi bakın, ne oldu havadan hava ambulanslar, helikopter ambulans, uçak ambulanslar var. Ağrı kış memleketi kış memleketinde paletli ambulans. Her yerden hastayı köyden de mezradan da dağın zirvesinden de ambulansla alıp Ankara’ya, İstanbul’a götüren bir Türkiye var. Cumhurbaşkanımız başbakanımız AK Parti hükümeti sağlıkta böylesine büyük bir devrimi yaptı da bu millete bu devlete ihanet mi etti? Şehir hastaneleri ile, devlet hastaneleri ile Türkiye’yi donattık. Avrupa’da daha ileri bir noktaya geldik” şeklinde konuştu.


‘Hastanenin gecikmesinden dolayı da gerçekten üzgünüm. Ve özür diliyorum’


Ağrı yıllardır yapımı devam eden ve bitmeyen devlet hastanesine de değinen Bozdağ, yaşanan sıkıntılardan dolayı Ağrılılardan özür diledi. Bozdağ, “Ağrı’nın sıkıntısını da biliyorum. Arkadaşlarımız anlattılar. Maalesef ondanda üzüldüm. Ama maalesef bir yanlışa düşüldüğü zaman o yanlışı düzeltmek kolay olmuyor, inşallah 11. ayın sonunda Ağrı’nın hastanesi teslim alınıyor. 2019’un başında da inşallah faaliyete geçecek. Şimdiden hayırlı olsun diyorum. Hastanenin Gecikmesinden dolayı da gerçekten üzgünüm. Ve özür diliyorum, çünkü sağlıkta böylesine büyük bir değişimin dönüşümün altına imza atmış bir iktidarın Ağrı’da ki bu yanlış şeyin şimdiye kadar çözememiş olması bizim bir eksikliğimizdir. Sonuçta bu işin başında patron biziz, biz bunu vaktiyle halletmeliydik. Ama sonunda çözüm bulundu. Adım atıldı, şimdi Türkiye’de sağlıkta büyük değişimin dönüşümü bu hükümet yaptı” diye konuştu.


‘19 yılda TOKİ 41 bin konut üretmiş, biz 16 yılda 600 bin Konut ürettik’


AK Parti döneminde toplu bir konut dönemi başlattıklarını söyleyen Bozdağ, “Rahmetli Özal kurmuş TOKİ’yi, 19 yılda TOKİ 41 bin konut üretmiş,biz 16 yılda 600 bin Konut ürettik. Vatandaşımıza verdik. Soruyorum size 19 yılda 41 bin konut nere, 16 yılda 600 bin konut nere? İnşaatı devam edenleri saymıyorum. Ağrı’da da yaptık, her yerde de. Konut kredilerini vatandaşların ayağına götürdük. Vadeyi uzattık, faizi düşürdük. Dün emekli olunca ancak babasının, annesinin veyahutta kayınbabasının, kaynanansının yardımıyla ölmeye yakın ev alma imkânı bulan öğretmenler, memurlar, müdürler, uzmanlar, kamuda çalışanlar AK Parti döneminde hepsi ev sahibi oldu mu? Araba sahibi oldu mu? Büyük bir kısmı oldu” dedi.


‘Bu evi alanlar CHP’liler dâhil hiç birisi ev alamazdı’


TOKİ konutları dışında Türkiye’de milyonlarca insanın ev ve araba sahibi olduğunu hatırlatan Bozdağ, “Bu SSK genel müdürü veya o anlayış iktidarda olsaydı, bu evi alanlar CHP’liler dahil hiç birisi ev alamazdı, arabaya da binemezdi. Ailede zenginlik varsa o zaman olurdu. Ama kendisi bu rahatı bulamazdı. Bunu sağlayan bu kadro, bu iktidardır. Savunma sanayinde öyle, 2002’de Türkiye’nin savunma sanayinde ki yerlilik oranı yüzde 20, bize bir ambargo uygulasalar çöktünüz gittiniz. Hep dışarıya bağlısınız, şu anda yerlilik oranımız yüzde 65, İHA’yı, SİHA’yı yerli mühendislerimiz yapıyor. Tanklarımız öyle, helikopterimiz öyle, Türkiye’nin 3 yanı denizlerle çevrili savaş gemisi yapamıyordu bu ülke, şimdi savaş gemimizi biz yapıyoruz. Biz gelene kadar bu ülkenin otomatik silahı yoktu. Şimdi otomatik silahımızı biz yapıyoruz. ABD senatosu cumhurbaşkanımızın korumalarına silah vermemem kararı aldı. Ondan daha iyisini şimdi biz yapıyoruz. Versen ne yazar vermesen ne yazar. Severler mi şimdi, sevmezler. Bakın bizim ekonomimizin, ülkemizin kötüye gitmesi için yapılmadık iş kalmadı. Darbe teşebbüslerinden, gezi olaylarından, terörden, Suriye’de ki Irak’ta ki işgalden iç çatışmadan mülteciden bir sürü hadiseyi yan yana koyun. Türkiye’nin notunu bilerek uluslararası derecelendirme kuruluşların kırmasına varıncaya kadar Türkiye’nin ekonomisi kötüye gitsin, bir kriz çıksın, kaos çıksın, iye yapılmadık şey kalmadı. Koca koca ülkelerin başbakanları Türkiye’nin ekonomisi çöksün diye Türkiye aleyhine bilerek açıklama yaptılar. Turistler gelmesin diye bilerek kirli haberlere destek oldular. Ekonomik kriz çıkarsa halkın Cumhurbaşkanı’na muhabbeti azalır. İktidara bağlılığı azalır. Ve biz bunları bu kriz esnasında göndeririz diye uğraşan çok oldu. Türkiye’nin başına bu kadar iş geldi. Ekonomimiz çöktü mü?, çökmedi Allah’a şükür. Bakın İMF bile bizim büyüme rakamlarımızı revize etti.


2017‘de inşallah büyüme rakamları inşallah yüzde, 6’yı geçecektir. Dünya’da çok önemli bir ekordur bu. Adamlar bakıyor terörü arttırıyorlar ekonomi çökmüyor, mülteciler var ekonomi çökmüyor. Darbe yaptırtıyorlar ekonomi çökmüyor. Turizmi baltalıyorlar ekonomi çökmüyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarına Türkiye’nin notunu düşürün diyorlar ekonomi çökmüyor” ifadelerini kullandı.


‘Recep Tayyip Erdoğan’ı bindirdiniz. At şaha kalktı, bu atı kimse durduramaz’


Türkiye ekonomisinin neden çökmediğinin altını çizen Bozdağ, “Niye çökmüyor ekonomi? Sebebi şu, atasözüdür Ağrılılarda bilir, ‘At sahibine göre kişner’ de onun için çökmüyor. Siz ata sahibini bindirdiniz. Recep Tayyip Erdoğan’ı bindirdiniz. At şaha kalktı, bu atı kimse durduramaz, buna güçleri yetmeyecektir. Allah’ın izniyle, onun içinde cumhurbaşkanımıza da düşmanlık yapıyorlar. Eğer Türkiye’yi siyasal iktidarı güçlü iktidarı iyi yönetimi, güveni, huzur ve barış ortamı ekonomik istikrarı 5-10 yıl daha devam ederse Türkiye’ye gücümüz yetmez diyorlar. Ne yapalım edelim, 2019’a giderken bir havayı, iklimi ortamı ona göre oluşturalım, darbe ile yemediğimiz Erdoğan ve arkadaşlarını bu halka yedirtelim diyorlar. Hesap kitap bu, sadece Kılıçtaroğlu yok bu işin içerisinde bir dünya var bu işin içerisinde. Ben soruyorum Ağrılılara bütün hesabı yapanlara, Türkiye’nin liderini 2019’da yedirecek miyiz, yedirmeyecek miyiz?. Mesele bu. Ne yaparlarsa yapsınlar Allah’ın izni ile bizim millet birisine dua etti mi, birsini sevdi mi, birini kucakladı mı, ölümüne ona sahip çıkar ve onu vermez, bunu anlamadılar. Anlayacaklardır da. Göreceksiniz 2019 yaklaşırken pek çok kirli operasyona Türkiye şahit olacaktır. Ama bilesiniz ki, hepsinin hedefi de 2019 seçimine giderken vatandaşımızın özgür iradesini etkilemek olacaktır. FETÖ bir yandan, PKK bir yandan, DHKPC bir yandan, bazı ülkelerin istihbarat ülkeleri bir yandan uluslararası ve yerli medya organları bir yandan bazı ülkelerde bunlara destekle arka yandan hep beraber Türkiye’de kirli bir, algı operasyonu yapıyorlar, yapmaya da devam ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.