GENEL - 16 Ekim 2018 Salı 09:18

Tarihi sarayda sonbahar yoğunluğu

A
A
A
Tarihi sarayda sonbahar yoğunluğu

Kartal yuvasını andıran ve yılın 4 mevsimi turistlerin akınına uğrayan tarihi İshak Paşa Sarayı yaklaşan kış mevsimi öncesi ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kartal yuvasını andıran ve yılın 4 mevsimi turistlerin akınına uğrayan tarihi İshak Paşa Sarayı yaklaşan kış mevsimi öncesi ziyaretçilerini ağırlıyor. Ziyaretçi akınına uğrayan 3 asırlık saray yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra fotoğraf tutkunlarına ev sahipliği yapıyor.


Doğubayazıt ilçesinde bulunan ve Osmanlı Devleti’nde Lale Devri’nde inşa edilen dünyanın ilk kalorifer sisteminin yapıldığı yer olarak bilinen İshak Paşa Sarayı’nda yerli ve yabancı turist yoğunluğu yaşanıyor. Topkapı Sarayı’ndan sonra Türkiye’de en önemli tarihi eserler arasında yer alan İshak Paşa Sarayı bulunduğu yüksek konum itibariyle adeta ‘kartal yuvasını andırıyor. Özellikle İçişleri Bakanlığınca görevlendirme yapılan ilçede çevre düzenlemesi ve onarımlar ile daha da güzelleşen Osmanlı’nın seçkin eserlerinden olan saray yeni dokusuyla göz kamaştırıyor. Yazın güneşin batışını izlemek isteyenlerin uğrak yeri haline gelen tarihi saray kışın ise beyaz örtü ve oluşan sis ile ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Yaklaşan kış mevsimi öncesi ziyaretçi akınına uğrayan 300 yıllık sarayın yanı sıra geçen yıl yapılan Ahmed-i Hani Müzesi’de ziyaretçilerin uğrak yeri haline geldi. Saraya ziyarete gelen turistler aynı zamanda Ahmed-i Hani Türbesi ve Doğubayazıt Kalesi’ni gezme imkanına sahip oluyor.



‘Medeniyetimizin izlerini görmek bizi çok duygulandırdı’


İstanbul’dan tarihi sarayı görmeye gelen 5 üniversite öğrencisi sarayda uzun süre vakit geçirdikten sonra gün batımında bol bol fotoğraf çektirdi. Tarihi sarayı çok beğendiğini söyleyen yüksek lisans öğrencisi Şeyma Günsel, kültür ve medeniyetin izlerini sürmek için Ağrı’ya geldiklerini belirti. Günsel, “Saraya hayran kaldık. Odaları, toprak renkleri, duvarlara işlenen sanat eserleri bizi kendisine hayran bıraktı. Medeniyetin en güzel izlerini burada gördüğümüzü düşünüyorum. Burada olmaktan çok mutluyuz. Çok farklı algı dünyalarımızın açıldığını düşünüyorum. Ben Edirne’liyim daha çok batı illerini biliyordum. Bu sene itibariyle Diyarbakır, Bitlis, Van, Erzurum ve Ağrı’yı gezme imkânım oldu. İnşallah diğer illerimizin hepsinde gezeriz. Vatanımızın her karış toprağı bizler için çok değerlidir. Medeniyetimizin izlerini görmek bizi çok duygulandırdı. İshak Paşa Sarayı’nı duymuştum. Restorasyon çalışmalarının kötü olduğundan dolayı derste bu konu hocamız tarafından bize anlatılmıştı. Ağrı ile ilgili bildiğim sadece ilçeleri ve Ağrı Dağı’n eteği türküsüydü. Böylelikle gezme imkânım da oldu. Gönlümüzü bu şehre açmak bizim için çok güzel oldu. İnşallah burayı görmek isteyen herkese burayı görmek nasip olur” dedi.



‘Ağrı Dağı’nı gördüğüm andan itibaren sanırım artık dünya eskisi gibi değil’



Şeyma Günsel ile birlikte Türkiye’nin en batısından en doğusuna gelerek İshak Paşa Sarayı’nı ziyaret eden Zeynep Çakır, Ağrı’ya ilk defa geldiğini ve Ağrı Dağı’nı çok merak ettiğini dile getirdi. Tarihi saraya hayran kaldığını anlatan Çakır, “Biz 5 şehri dolaşmak için 3 arkadaş yola çıkmıştık. Burayı ziyaret etmemiz birden bire gelişti, çünkü Konya’dan sonra buraya gelmeyi düşünmemiştik. Erzurum’a geldikten sonra yakınlarda İshak Paşa Sarayı’nın olduğunu hatırladık ve hadi o zaman Ağrı’ya da gidelim dedik. Sarayın hangi saatlerde açık veya kapalı olduğunu öğrenmek için İshak Paşa Sarayı’nda bulunan yetkilileri aradık. Aynı zamanda doğu kültürünü, coğrafyayı ve Ağrı Dağı’nı yakından görebilmek adına bu bizim için güzel bir fırsat oldu. Ağrı Dağı’nı gördüğüm andan itibaren sanırım artık dünya eskisi gibi değil. Çünkü Türkiye’nin en yüksek dağını gördüm. Bu çok önemli bir şey” ifadelerini kullandı.



‘Biz tüm Türkiye’nin bu ender yapıyı görmelerini istiyoruz’



Bursa’dan Ağrı’ya gelen Osman Kayhan adlı vatandaş tarihi yapı karşısında büyülendiklerini ifade etti. Ağrı’ya sürekli gidip geldiğini dile getiren Kayhan, “İshak Paşa Sarayı Osmanlı’nın bize bıraktığı güzide eserlerden sadece bir tanesidir. 17’nci Yüzyılda yapılan İshak Paşa Sarayı dünyada ilk kalorifer sisteminin olduğu yerdir. Osmanlı Devleti’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yaptığı ender yapılardan birisidir. Osmanlı Devleti döneminde İshak Paşa yapılıp kullanılmıştır. Sarayda, avlularda ve zindanlarda yaşayanları insan hayal bile edemiyor. Sarayı gezerken güzel bir duygu yoğunluğu yaşıyoruz. Zamanında burada katiplik yapan Ahmed-i Hani Türbesini’de ziyaret ettik. Bu tarihi yerin batılı vatandaşlarımız tarafından ziyaret edilmemiş olması onlar için bir eksikliktir. Biz tüm Türkiye’nin bu ender yapıyı görmelerini istiyoruz. Herkesin gelip bu tarihi sarayı görmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kan stokları azaldı, vatandaşlar hasta yakınları için sosyal medyadan kan arayışına giriyor Kastamonu’da yeterli kan bağışı olmayınca stoklar azaldı. Yakınları için kan bulamayan vatandaşlar, sosyal medyadan kan arayışına başladı. Türkiye genelinde olduğu gibi Kastamonu’da da Türk Kızılay’ın kan stoklarında düşüş yaşanıyor. Ramazan ayı ve uzun tatil sebebiyle yeterli kan bağışı olmamasından dolayı Türk Kızılayı Kastamonu Şubesi’nde kan stoklarında büyük düşüş yaşandı. Hasta ya da ameliyat olacak yakınları için kan bulmakta güçlük çeken vatandaşlar ise kan ihtiyaçlarını karşılaşabilmek için fazla takipçili sosyal medya hesaplarından paylaşım yaptırmayı çare buluyor. "Ciddi manada sıkıntımız mevcut" Konu ile ilgili konuşan Türk Kızılayı Kastamonu Şubesi Kan Merkezi Sorumlu Doktoru Dr. Ahmet Hilmi San, “Ramazan ayından çıkmamız ve uzun tatil sonrası artan kan ihtiyacını karşılamak adına biz 7 gün 24 saat boyunca çalışmaya devam ediyoruz. Ancak vatandaşlarımızın talebinin artmasından dolayı bazen yetişmekte zorlanıyoruz. Bu konuyla alakalı vatandaşlarımızdan yardım ve destek bekliyoruz. Kapılarımız her zaman vatandaşlarımıza açık. Sağlıklı, herhangi bir sağlık problemleri yoksa gelip kan bağışında bulunabilirler. Bu konuda ciddi manada sıkıntımız mevcut. Özellikle hastanelerde artan ameliyatların ve ani gelişen olayların sürekliliğinin artmasından kaynaklı ciddi sıkıntılar oluşmakta ve bağışçılarımızdan destek talep etmekteyiz” dedi. "Vatandaşlarımızdan kan bağışı yapmalarını talep ediyoruz" Kan ihtiyacını karşılayamayan vatandaşların sosyal medyada paylaşım yaparak gönüllü aradıklarını belirten San, “Vatandaşlarımız sonuçta kan ihtiyaçları karşılanmayınca, sosyal medyada veya iletişim kanallarından kana ulaşmaya çalışıyor. Düzenli yapılan kan bağışlarından sonra, böyle bir şeye ihtiyaç olmadığını belirtmek istiyoruz. Bunun haricindeki gelişen bütün süreçleri Kızılay kendi adına zaten karşılamakla yükümlü. Biz sadece vatandaşlarımızdan kan bağışı yapmalarını talep ediyoruz. İnternet ortamında veya sosyal medya ortamından kan talep etmektense Kızılay kan bağış merkezlerine ulaşmalarını, daha kolay ve daha sağlıklı olarak düşünüyoruz” diye konuştu. Kan ihtiyacı olan bir yakını için kan bağışında bulunan Aynur Karakavuz ise, “Bir arkadaşımızın yakını hasta, yoğun bakımda. Kan lazımmış, biz de onun için buraya geldik. Bence herkesin, tanıyıp tanımayalım kan bağışında bulunması gerekiyor. Bir yakınımızın hasta olmasını beklemeye gerek yok. Kızılay’ın kan depolarının boşalmaması için bütün herkesi kan vermeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.