GENEL - 30 Ekim 2019 Çarşamba 09:17

Kaza geçirdiği için okula gidemeyen öğrencisine evde ders veriyor

A
A
A
Kaza geçirdiği için okula gidemeyen öğrencisine evde ders veriyor

Ağrı’nın Diyadin İlçesi Hüseyin Öner İlkokulu’nda 4.

Ağrı’nın Diyadin İlçesi Hüseyin Öner İlkokulu’nda 4. sınıf öğretmeni olan Beytullah Serdar, geçirdiği kaza sonrası ayağı kırıldığı için okula gidemeyen öğrencisi Enes Aydemir’e evde ders anlatıyor.


Ağrı Diyadin Hüseyin Öner İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Enes Aydemir, yaz tatilinde okulların açılmasına 15 gün kala, geçirdiği kaza sonucu ayağının kırılması sebebiyle okula gidemedi.


Okullar açılınca öğrencisi Enes’in okula gelememe sebebini babası Metin Aydemir’den öğrenen Beytullah Serdar, eve giderek öğrencisini ziyaret etti.


Ziyaretten sonra Serdar, öğrencisi Enes’in tedavisinin tamamlanması için gereken süre içerisinde, ona hem moral vermek hem de geri kaldığı derslerde eksikliklerini gidermek amacıyla okul vakitleri dışında belli gün ve saatlerde evde ders anlatmaya başladı.


Yaşanan kaza sonrası öğrencisi Enes ile ailesinin geçirdiği sıkıntılı süreci anlatan öğretmen Beytullah Serdar, okullar açılınca öğrencisinin okula neden gelmediğini merak edip, babasından durumu öğrendiğini söyledi.


Öğrencisinin kaza sonrası geçirdiği sıkıntılı süreçte yanında olmak istediğini ve onu yalnız bırakmak istemediğini dile getiren Serdar: “Enes, tatilde kaza geçirdi. Geçirdiği kaza sonrasında bacağında doku zedelenmesi ve kırık meydana geldi. Bu sebepten dolayı okula gelemedi. Yaklaşık iki ay oldu okullar açılmış. Ben de derslerinden geri kalmaması için ailesi ile görüşüp, evde Enes’e geri kaldığı derslerde yardımcı olabileceğimi söyledim. Onlar da kabul etti. Böylelikle okul vakitleri dışında Enes iyi olup okula gelene kadar, onunla evde ders işlemeye başladık. Bu sürede geride bıraktığımız konularda da eksiklerini tamamlamış olduk” dedi.



‘Önemli olan ders anlatmak değil’


Ayrıca öğretmenliğin, sadece okulda derse girip çıkmaktan ibaret olmadığını söyleyen Serdar, öğretmen olarak başka sorumluluklarının da olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:


“Tabii burada önemli olan ders anlatmak değil. Öğretmen olarak bizim görevimiz sadece derse girip ders anlatmak değil. Bunun dışında da sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklarımızdan bir tanesi de budur bana göre. Biz de bu sorumluluğumuz gereği bunu yaptık. Burada benim için dersten daha önemli olan Enes’in ruh sağlığı. Onun moral durumu. Bu sebepten dolayı ben daha çok burada onun yanında olduğumu göstermek istedim. Ona moral vermek istedim”



‘Böyle İnsanlara hepimizin ihtiyacı var’


Enes’in annesi Behice Aydemir, çocuklarını yalnız bırakmayıp desteğini bir an olsun esirgemeyen öğretmeni Beytullah Serdar’a teşekkür ederken, Baba Metin Aydemir, öğretmen Serdar’ın bu davranışı karşısında duyduğu memnuniyeti dile getirerek: “Okulların açılmasına 15 gün kala Enes kaza geçirdi. Bu sürede tedavi sürecinde hastane raporunu öğretmenimize götürdüm. O da bana Enes için elinden ne geliyorsa yapacağını söyledi. Bu şekilde düzenli olarak boş vakitlerinde eve gelip Enes’e geri kaldığı dersleri anlatarak ona moral verdi. Aile olarak da bize çok fazla desteği oldu. Ben buradan öğretmenimize ve onu yetiştiren ailesine çok teşekkür ediyorum. Gerçekten öğretmenimiz gurur duyulacak bir insan. Onun gibi insanlara hem bölge olarak bizim, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin çok ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.


Sağlığına yavaş yavaş kavuşan ve bu hafta içerisinde ayağındaki alçıdan kurtulacak olan öğrenci Enes Aydemir ise okulunu çok özlediğini ve bir an önce okula gitmek istediğini dile getirerek, Öğretmeni Beytullah Serdar’a teşekkür etti. Geçirdiği kaza sonrası yaşadıklarını anlatan Enes, büyüyünce doktor olmak istediğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kiralık araçla cinayet işleyen zanlılara 3 ilde operasyon İzmir’de bir süre önce cezaevinden çıkan Ömer Gülen, evine gireceği sırada uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirmişti. Polis ekipleri 3 ilde düzenledikleri operasyonla olayla ilgili 7 şüpheliyi yakaladı. Olay, 23 Nisan günü saat 03.30 sıralarında Şirinkapı Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, bir süre önce cezaevinden çıkan Ömer Gülen (34), evine girdiği esnada araç içerisinde bulunan kişilerin silahlı saldırısına uğramıştı. Kurulan pusuda tabancayla vurulan Ömer Gülen, kanlar içerisinde yere düşerken olayı gerçekleştiren kişi veya kişiler bölgeden uzaklaşmıştı. Olayın ardından Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi’ne kaldırılan talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayarak hayatını kaybetmişti. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Analiz Büro Amirliği ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, kurulan pusuyu gerçekleştiren kişi veya kişilerin kimliklerini tespit etmek ve yakalamak için çalışma başlattı. Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Araştırma Bürosu ekiplerinin de destek verdiği çalışmalar kapsamında; konuya karışan şüphelilerin, olayda kullanmak üzere araç kiraladıkları, bu araca takılmak üzere Bursa ili tescilli ikiz plaka ayarladıkları, olaydan önce ve sonra araç üzerinde hem plaka hem donanım değişiklikleri yaptıkları tespit edildi. 3 ile operasyon düzenlendi Öte yandan, polis ekipleri, İzmir, İstanbul ve Muğla illerine eş zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonda; B.G.(23), E.U.(23), M.Y.(26), D.A.(20) Y.G.(19) U.U.(33) ve Ö.B.(21) olmak üzere 7 şüpheli; 4 adet tabanca, yüklü miktarda para ve uyuşturucu maddeler ile yakalandı. Olay husumetten dolayı yaşanmış Ayıca olayın, taraflar arasındaki eski husumetten kaynaklandığı öğrenildi. Adli makamlara sevk edilen şüphelilerden B.G. ve E.U tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer 5 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Antalya Tavuk ihracatına getirilmesi planlanan sınırlama, et fiyatını etkiler Son zamanlarda artan beyaz et fiyatları nedeniyle Ticaret Bakanlığı harekete geçti. İhracat yasağı getirilerek iç piyasaya arzın artırılması planlanıyor. İhracat yasağı düzenlemesine ilişkin konuşan Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, ihracat sınırlamasının kırmızı et fiyatını da etkileyeceğini kaydetti. Yardımcı, “İhracata yasak geldiğinde mamul elde çok olursa ve tavuk ucuzlarsa et dengelenir. Tavuk fiyatı ucuzlarsa vatandaş tavuğa yönelir. Etin, üreticinin ahırında beklemesi de işine gelmez, tabii et fiyatlarında da düşme olur” diye konuştu. Öncelik iç piyasa olmalı Ticaret Bakanlığı’nın, tavuk ihracatına yasak getirmeyi de kapsayan bir dizi tedbir üzerinde çalıştığı yönünde çıkan haberler üzerine, Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı açıklamalarda bulundu. Başkan Osman Yardımcı, alınan kararı desteklediğini ifade ederek, şu sözlere yer verdi: “Güzel bir karar, neden güzel bir karar? Önce iç piyasayı doyuralım, sonra dışarıya ihracat yapalım. Eğer iç piyasaya yeterli mamul veremiyorsak, bu zammın gelmesi de alınacak olan kararın bir bağlantısıdır. Biz önce iç piyasayı doğru doyuralım, sonra dışarıya ihraç edelim. Zaten iç piyasaya da ucuz vermiyorlar ki, her gün plasiyer gelip ürünü indirdiğinde rakamı faturada görüyorsun. Kısaca, size bir gün iki gün evvel fiyat geliyor, zam var diye bir söyleyen olmuyor. Bundan dolayı güzel bir karar”. “Ramazan Bayramı’nda tavuk satamadık” Tavuk fiyatlarına son aylarda art arda gelen zamları girdi maliyetlerinin artmasına bağlayan Başkan Osman Yardımcı, üreticilerin karşılaştığı zorluklara değindi. Yardımcı, “Fırsatçılık demeyelim de çünkü onların da girdileri var. Elektriğe yeni artış yapıldı, tavuklar ısıtma sistemiyle besleniyor. Tabii ki şu an Yaz mevsimine yaklaştığımız için daha rahat edecekler ama yem var bakım var, bir civciv yetiştirmek öyle kolay değil. Tavukçuluk da zor ama fırsatçılık daha kolay, son zamanlarda karşılaştığımız en büyük olay; Ramazan Bayramı’nda tavuk satamadık. Beş kasa istiyorsak bir kasa verdiler, piyasadan mallarını çekince esnaf zor durumda kaldı. Bayram tatilinde millet pikniğe gidecek, biz mal satamadık” dedi. “Tavuk ucuzlarsa et de ucuzlar” Tavuk ihracatına sınırlama getirilirse kırmızı et fiyatını da etkileyeceğine dikkat çeken Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, Türkiye’de temel gıda maddeleri içinde en az zammın kırmızı ete geldiğini fakat vatandaşın alım gücü olmaması nedeniyle pahalı geldiğini açıkladı. Yardımcı, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Pandemide zam yapmayan kesim et kesimidir, her ne olduysa bir sene zarfında böyle oldu. En geriden gelen etti, şimdi de hesaplasalar Türkiye’de temel gıda maddelerinin içinde en az zam gelen yine et. Pahalı mı pahalı mı, çünkü alım gücü yok. İhracata yasak geldiğinde mamul elde çok olursa ve tavuk ucuzlarsa et dengelenir. Tavuk fiyatı ucuz olursa vatandaş tavuğa yönelir, tezgahta eti satamazsan üreticiden de aracıdan da almazsın. Etin, üreticinin ahırında beklemesi işine gelmez, tabii et fiyatlarında da düşme olur. Tavuk ucuzlarsa et de ucuzlar.”
Mersin Çocuklar Mercan’da ilk kez ’Gece Gözlem Etkinliği’ne katıldı Cumhuriyetin 100’üncü yılında Mersin Büyükşehir Belediyesince çocuklara armağan edilen ‘Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’, kapılarını ‘Gece Gözlem Etkinliği’ne ilk kez açtı. Açıldığı günden bu yana bilim meraklılarının uğrak noktası olan ve her gelenin bir daha gelmek istediği Mercan, bu kez de gökyüzü meraklılarını ağırladı. Etkinliğe yoğun ilgi gösteren çocuklar, büyük bir heyecanla gökyüzünü seyre daldı. Geleceğin bilim insanları etkinlik sayesinde ilk kez böyle bir deneyim yaşamanın keyfine vardı. Yüzlerce çocuğun aileleri ile akın ettiği etkinlik, açık havada ‘Dünyamız ve Uydumuz Ay’ isimli sunum ile başladı. Lazer ile gökyüzü tanıtımı gerçekleştirilen etkinlikte; Türkiye’nin en büyük planetaryumunda ay, gezegenler ve yıldızlar hakkında eğlenceli ve bilgilendirici bir film de izleyen çocuklar, teleskoplarla ayı ve ayın yüzeyini büyük bir heyecanla inceledi. 19.30-23.30 saatleri arasında gerçekleşen etkinlikte, çocuklar pür dikkat ayı gözlemledi. “Bizim için heyecanlı bir gün. İlk gözlem şenliğimizi gerçekleştiriyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin her zaman kalabalık ve cıvıl cıvıl olduğundan söz ederek, ‘Gece Gözlem Etkinliği’ hakkında da bilgi verdi. Zorlu, vatandaşların katılımıyla ilk gözlem şenliğini gerçekleştirdiklerini ve ay gözlemi yaptıklarını ifade ederek, “100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezimiz oldukça kalabalık. Burada gözlem ve ay ile ilgili bilgilendirmeler yapıldı. Sonra da çocukları ve ailelerini gözlem evimize aldık, gözlem için yukarıya geçtiler. Bahçede de 2 tane mobil teleskopumuz kuruldu. Bizim için gerçekten heyecanlı bir gün. Çünkü ilk gözlem şenliğimizi gerçekleştiriyoruz. Bundan sonrası için de yine hem merkezimizde hem de merkezimizin dışında, ışık kirliliğinin az olduğu yaylalarımızda gözlem şenlikleri gerçekleştireceğiz” dedi. “Çocukların, belediye aracılığıyla gökyüzüne başlarını çevirmeleri bizde bir heyecan oluşturuyor” Çocukların heyecanının kendilerini de heyecanlandırdığını kaydeden Zorlu, 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ne çok yoğun bir talep olduğundan söz ederek, “Çocukların, Mersin Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla gökyüzüne başlarını çevirmeleri ve dünyadan uzak diyarlara bakmaları, ayı ve ayın kraterlerini görmeleri heyecan oluşturuyor. Onlar mutlu oldukça ve heyecanlandıkça biz de mutlu oluyoruz. Bundan sonra bu etkinliklerimiz devam edecek” diye konuştu. Bilim meraklısı çocukların heyecanı gözlerinden okundu Çocuklardan Duru Balcı da 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni çok güzel bulduğunu belirterek, “Buraya okulca geldiğimizde çok eğlendik ve çok güzeldi. Benim haberim yoktu, arkadaşımın annesi getirdi. Ayı daha önce hiç izlemedim, şansım olmamıştı. Çok heyecanlıyım. Burası çok güzel bir yer” ifadelerini kullandı. Aileler, çocukların heyecanına ortak oldu Çocuklar için çok büyük ve keyifli bir etkinlik olduğunu söyleyen veli Mehtap Erdem, “Burada ayı birebir görmek, gözlemlemek ve doğru yerden anlatmak onlar için faydalı oldu. Derslerine biraz daha katkı olduğuna inanıyorum. İçeriye girdik dolaştık, çok güzel olmuş. Vahap Beye katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz. Bu etkinlikler devam ettiği sürece çocukların okula daha başarılı olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.