- 10 Temmuz 2020 Cuma 16:50

Ağrı’da Kütüphane ve Okuma Salonu projesi

A
A
A
Ağrı’da Kütüphane ve Okuma Salonu projesi

Ağrı’nın Eleşkirt Kaymakamı Gülhani Ozan Sarı’nın korona virüs sürecini fırsata çevirerek hayata geçirdiği Kütüphane ve Okuma Salonu açılışı yapıldı.

Ağrı’nın Eleşkirt Kaymakamı Gülhani Ozan Sarı’nın korona virüs sürecini fırsata çevirerek hayata geçirdiği Kütüphane ve Okuma Salonu açılışı yapıldı.


Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde daha önce Sanat Merkezi, Bireysel Sporlar Merkezi, Kapalı Spor Salonu, Gençlik Merkezi, Atletizm sahaları gibi asfalt, su deposu, cami taziye evi bakım onarımı gibi olağan hizmetler yapan Kaymakam Sarı, kendi tasarımı yada ikili ilişkileri sayesinde Eleşkirt’e kazandırdığı eserlere bir yenisi eklendi.


Yaptığı yeni binaların yanı sıra, eski, metruk, kullanılmayan ama sağlam binaları dönüştürerek israfı önlemesi ve çok az kamu kaynağı kullanması ile tanınan Kaymakam Sarı, bu kez Eleşkirt merkezinde yer alan ve daha önce vakıf binası olarak kullanılan binayı kütüphaneye dönüştürerek bu alandaki büyük bir eksikliği giderdi.


Konu ile ilgili açıklama yapan Kaymakam Sarı, "Özellikle geleceğimiz olan çocuklarımıza, gençlerimize kendilerini ifade edebilecekleri, özgüvenlerinin gelişeceği, hayallerini gerçekleştirmek için uğraş verecekleri yaşam alanları yaratmaya çalıştık. Sanat merkezleri, spor merkezleri, spor salonları, sinema salonları, koşu pistleri yaparak onları hem önemsediğimizi gösterdik hem de gençlerimize olan güveni vurguladık. Tabi bu sanat, spor gibi sosyal çalışmaların yanında okul ve sınav başarısı da hayatın bir gerçeği. Çocuklarımızı her açıdan dengeli bireyler olarak yetiştirmek zorundayız. Özellikle okul başarısını attırmak isteyen, üniversite sınavlarına, meslek sınavlarına ya da KPSS gibi sınavlara hazırlanan oldukça fazla sayıda evladımız olduğunu fark ettik. Bunun yanı sıra meslek sahibi olupta ikinci bir üniversite okuyan, yüksek lisans gibi eğitimleri ve hedefleri olan bir o kadar yetişkin vatandaşımız olduğunu da gözlemledim. Bu alanda bu insanların kullanabileceği: güvenli, sıcak, iyi aydınlatılmış, konforlu ve modern bir yerleşkeye ihtiyacı olduğu çok netti ve kafamda bu projeyi de kurgulamaya başladım. Eski Kütüphane benzeri yere gittiğimizde çocukların battaniye sarılmış titreyerek ders çalıştıklarına, akan tavanın altına poşet falan koyarak suyu önlemeye çalıştıklarını görmek gerçekten çok üzücü ve benim ilçeme yakışmayan bir tabloydu doğrusu. Evlerde kalabalık olması, tek odada soba yanması, fiziki yetersizlikler nedeniyle uygun değil malumunuz. Aslında ben bu Kütüphane ve Çalışma Salonunu bir sene önce yapacaktım ancak; içinde memuru olmayan boş SGK binasına yine aynı Bakanlığa bağlı olan vakıfı taşıyıp hem bu güzel binanın kurtarılması hem de Eleşkirtli vatandaşlarımızın bu modern ve rahat binada hizmet alması elimizde olmayan sebeplerle gecikince, maalesef kütüphane içinde bir yıl kaybetmiş olduk. Ancak çok şükür Covid-19 salgını sürecini inşaat anlamında, kış şartlarına rağmen, kendi inşaat ekibimle fırsata çevirdik ve yaklaşık 650 metrekarelik birçok farklı bölümü olan bir yaşam alanı haline getirmeyi başardık. Binanın tasarımı, bölümlerin planlaması ve ana fikirler bana ait. Renk tercihleri, konumlandırmalar koltuk vb. tercihler İlçe Sağlık Müdürümüz tarafından belirlendi. Bina içinde: küçük çocuklarımıza yönelik bir Çocuk Kütüphanesi ve Zeka Oyunları Sınıfı, Kitap Danışma Ofisi, Gurup Çalışma Odası, Özel Okuma Odası, İnternet Erişim Odası, Okuma Salonu, Sınavlara Hazırlık Çalışma Salonu, Yönetim Odası, Mescit ve Kafeterya gibi alanlar bulunuyor. Hayalim küçük çocuğu ile gelen bir anneden , bir sınavlara hazırlık öğrencisine yada kitabı ve okumayı kendini geliştirmeyi seven herkese hizmet edecek bir alan olmasıydı. Şöyle düşünün bir öğrencimiz buraya geldiğinde ders çalışabilecek, internetten araştırması yapması gerektiğinde ücretsiz internete ulaşabilecek, rahat ve konforlu bir ortamda kitabıyla baş başa kalabilecek ve tüm bunları yaparken bir mola vermek istediğinde kitap kafemize geçip kahvesini yudumlarken yanında bir şeyler atıştırıp, tekrar ilgi alanına dönebilecek. Ya da bir ödev hazırlamaları gerektiği bir sunum yapmaları gerektiğinde ona uygun odalarda çalışabilecekler zaman geçirebilecekler. Zeka oyunları Odasında minik yavrularımıza eğitimler verilebilecek. Kısacası anaokulundan, 65 yaşı da ki bir büyüğümüze kadar herkesin bir şeyler bulabileceği bir yer ortaya çıktı. Konum itibariyle ilçemizin tam ortasında ama bir o kadar da sessiz ve huzurlu bir mekan oldu. Kendi ekibimizle inşaat çalışmalarının yaptık, hepsine ayrı ayrı teşekkürlerimi ifade ediyorum. İç dizaynı yapan İlçe Sağlık Müdürümüz başta olmak üzere katkısı olan diğer müdürlerimize , personellerimize , Maddi katkılarını aldığımız İl Kültür Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve Köylere Hizmet Götürme Birliğinde görev yapan mesai arkadaşlarımıza, başından beri çalışmalarımızı büyük bir heyecanla takip eden basın mensuplarımıza teşekkür ediyor; İnşallah bu alanın faydalı işlere imza atılan çocuklarımızın hayallerinin gerçekleşmesine vesile olacak bir yerleşke olmasını temenni ediyorum" açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur toprağa verildi Küçükçekmece’de su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da cenazeye izinli olarak katıldı. Küçük kız, törenin ardından toprağa verildi. Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur için bugün Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, küçük kızın ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Tabuta omuz veren Vali Gül, acılı anne Nurcan Gezer’e başsağlığı diledi. Cenazede ayakta durmakta güçlük çeken acılı annenin feryatları yürekleri dağladı. Kılınan cenaze namazının ardından küçük kız Esenyurt’taki mezarlıkta defnedildi. Vali Gül, “Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizler de Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu, kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde birçok sıkıntısı var. Onlarla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın, mangalın içinde ateş yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar. Çocuğu aramaya bir tane mi iki tane mi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip ’5 yaşındaki kız çocuğu yok’ demişler. Güvenlikte kuyunun yanına geliyor. Kafasını uzatıp, ’Çocuğunuz burada, içinde’ diyor. Orada bizimkilerden birisi müdahale etmeye çalışıyor. ’İçine atlama, burası çok derin’ diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya, çevirmişler, önlem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuğu da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yanabilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayısı Selçuk Yaşar, “Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım, baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu, bildiğimiz su birikintisiydi. Kimse gelip ’Burada kuyu var’ demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.