GENEL - 08 Mart 2019 Cuma 16:29

Ağrı Barosu’ndan ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ etkinliği

A
A
A
Ağrı Barosu’ndan ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ etkinliği

Ağrı Barosu ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ etkinlikleri kapsamında, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Ağrı Şubesi ile birlikte kahvaltı programı düzenledi.

Ağrı Barosu ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ etkinlikleri kapsamında, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Ağrı Şubesi ile birlikte kahvaltı programı düzenledi.


Özel Bir cafe’de düzenlenen kahvaltı programına, Ağrı Baro Başkanı Av. M. Salih Aydın, KADEM Ağrı Şubesi Temsilcisi Emine Teyfur, Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Dilan Özmen Özgün, çeşitli kadın dernekleri temsilcileri ve kadın misafirler katıldı.


‘Kadınların sadece belli günlerde hatırlanması doğru değil’


Kadının, toplumdaki yeri ve önemine dikkat çekilen programda konuşan KADEM Ağrı Şubesi Temsilcisi Emine Teyfur, kendilerini böyle bir günde unutmayıp, yalnız bırakmayan Ağrı Barosu ve misafirlere teşekkür ederek, kadınların sadece belli günlerde hatırlanmasının çok da doğru bir olgu olmadığını ifade etti. Teyfur: “Bu gün hepimizin burada bir arada olmasının bir sebebi var. Hepimize bir anlam yüklemişler. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde şunu fark ediyorum. Kadın olarak çoğunlukla belli günlerde hatırlanıyoruz. Ancak bunun böyle olmaması gerektiğine inanıyorum. Biz kadınlar olarak annelik, kardeşlik, ablalık, öğretmenlik gibi hayatın her alanında daha birçok sıfatımızla toplum içerisinde çok önemli yerdeyiz. Bunu bir ayrım ya da üstünlük olsun diye söylemiyorum. Toplumda en az erkekler kadar kadının yeri var. Sorumlulukları var. Gün itibari ile belirginleşen ve bu güne anlam yükleyen bir tarih oldu. Kadınların toplumdaki etkinliği 2019 tarihi itibari ile de çok daha artmış durumda. Yani geçmiş dönemlerle karşılaştırıldığında, kadınların önemi her geçen gün daha da artıyor ve anlaşılıyor. Ben, sizin gün içerisinde yaptığınız bütün işlerde, çalışma hayatında, ev hanımlığınızda kısaca hayatın her alanında, nerede olursa olsun hakikaten her şeyi içtenlikle ve büyük bir sorumlulukla yaptığınızı biliyorum. Bu yüzden sadece bu gün için değil, tüm ömrümüz için toplumsal adalet kavramı adına kadın ve erkek arasındaki toplumsal adalet kavramının tamamıyla güzel bir şekilde vurgulanması dileği ile kadınlar gününüzü kutluyorum. Bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ediyorum.” Şeklinde konuştu.


‘8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, denmesini doğru bulmuyorum’


Ağrı Baro Başkanı Av. M. Salih Aydın ise kadının, yaşamın her alanındaki varlığına ve yaşam boyu sarf ettiği emeğe vurgu yaptı.


“Sözlerimin başında, doğumumuzdan ölümümüze kadar hayatımızın her alanında varlığını hissettiğimiz, varlıklarını hissettiren, sevgilerini şefkatlerini, emeklerini bize karşılıksız bir şekilde harcayan fedakâr kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyorum. Her ne kadar 8 Mart için “Emekçi Kadınlar Günü” deniliyorsa da aslında ben böyle bir tabirin yanlış olduğunu düşünenlerdenim. Ne için diye soracak olursanız? Bence kadın demek, emek demektir. Bu sebeple kadına ayrıca bir emekçi sıfatını yakıştırmanın da çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Avukat olabilirsiniz. Hâkim olabilirsiniz. Akademisyen olabilirsiniz. Bunun gibi dünyanın en güzel sıfatlarını taşıyabilirsiniz. Kendi mesleklerinizde gereken emekleri verebilirsiniz ama şunu unutmamak lazım. Dünyanın en kadim en önemli mesleği annelik mesleğidir. Bundan daha üstün bir kavram yoktur. Bundan daha üstün bir sıfat yoktur. Bir annenin fedakârlığından ve bir annenin emektarlığından daha büyük bir emektar olamayacağına göre bütün anneler dünyanın en emektar insanlarıdır. Bunlar için ayrıca bir emektar tabirini ifade etmenin anlamı yoktur. Bunun bilincinde olmamız lazım düşüncesindeyim. Dolayısıyla bütün emektar annelerimiz ve kadınlarımızın bu gününü en içten dileklerimle kutlarım. Biz Ağrı Barosu olarak kadın arkadaşlarımızın yürüttüğü her türlü faaliyette, her türlü programda, her türlü çalışmada ve her türlü mücadelelerinde yanındayız. Yani Ağrı Barosu’nu arayıp bir ‘alo’ demeleri yetiyor. Biz her zaman kadınlarımızın yanındayız. Onların her zaman emirlerine amade olduğumuzu bir kez daha söylemek istiyorum. Sözlerimi bitirmeden önce, tüm hanım efendilerin sevginin, hoş görünün kardeşliğin barışın öncüsü olmalarını ve bu değerleri çocuklara aşılamalarını diliyorum. Sevginin olduğu ama sevgi evlerinin olmadığı, huzurun olduğu ama huzur evlerinin olmadığı, kadınlarımızın başımızın tacı olarak kabul edildiği, cennetin annelerin ayaklarının altında olduğunun unutulmadığı bir toplum olma ümidi ile 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüzü kutluyorum. Hepinize teşekkür ediyorum.” İfadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.