EKONOMİ - 18 Eylül 2021 Cumartesi 14:51

Diyadin’e kurulan tekstil fabrikası kızların umudu oldu

A
A
A
Diyadin’e kurulan tekstil fabrikası kızların umudu oldu

Ağrı’nın Diyadin ilçesi Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Alper Balcı, ilçeye yapılan yatırımlar sayesinde Diyadin ilçesine tersine göçün başlayacağını açıkladı.

Ağrı’nın Diyadin ilçesi Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Alper Balcı, ilçeye yapılan yatırımlar sayesinde Diyadin ilçesine tersine göçün başlayacağını açıkladı.


Ağrı’nın Diyadin ilçesinde son zamanlarda Koza Altın İşletmelerinin tespit edilen altın rezervlerine yaptığı yatırımların yanı sıra Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Alper Balcı’nın girişimleri sonucu kurulan tekstil atölyesi, taş ve mermer ocaklarında yaklaşık 2 bin kişi istihdam edilecek. Diyadin’de iş imkanı olmadığı için erkekler batı illerine göç ederken, kadınlar ise erken yaşlarda evlendiriliyorlardı. Bu proje ile tersine göçü başlatacaklarını ifade eden Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Alper Balcı, iş sahibi olan kadınların ayakları üzerinde duracağını söyledi.


İlçede kurulumu tamamlanan tekstil atölyesinde ilk etapta tamamına yakını kadınların istihdam edildiği 70 personeli iş başında ziyaret eden Diyadin Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Alper Balcı, Diyadin ilçesinin sahip olduğu yer altı kaynakları bakımından Türkiye’de önemli bir konuma sahip olduğunu belirtti.


‘Kardelenler çiçek açıyor’


Bölgenin son yıllarda terörden arındırılması ile birlikte kentin kalkınması ve halkın refah seviyesinin yükseltilmesi amacıyla devlet desteği ile yapılan yatırımlara hız verdiklerini kaydeden Balcı, yaptığı açıklamada, “Valimiz Osman Varol’un önderliğinde biz projelerimize başladık. Projelerimizin birden fazla paydaşları var. Sanayi Bakanımız Mustafa Varank’ın talimatı ile başlattığımız projemiz hayata geçti. Kurulan tekstil atölyemizde SERKA’nın ve İŞKUR İl Müdürlüğümüzün de desteği çok oldu. Kurulan atölyede şuan ilk etapta 65 Diyadinli kadınımızı istihdam ettik. İlk defa Diyadin’de bir tekstil atölyesi kuruldu. Yetkili firmamız buraya geldi ve buraları beğendi. Diyadin halkı devlet eli ile verdiğimiz desteklerden memnun kaldılar. Bizde burada bir imtihandan geçiyoruz. Eğer bu atölye başarılı olursa firma sahipleri bize söz verdiler. Yaklaşık bin kişinin istihdam edileceği bir fabrika daha kurulacak. Şu an için bizim hesaplamalarımıza göre Koza Altın Madenimiz, Organize Sera Bölgemiz, Tekstil Atölyemiz ve Mermer Ocaklarımızla beraber biz 2 bin kişiden fazla insanımızı burada istihdam etmeyi düşünüyoruz. Artık Diyadin’de tersine göç başlayacak. Koronanın büyük şehirlerde yaygın olduğu bu günlerde temiz havasıyla, termal suyuyla, Tendürek Dağı ile herkesi Diyadin’e davet ediyoruz” dedi.


“500-600 kişi daha çalıştırmayı planlıyoruz”


Tekstil atölyesinin önceliğinin kadın istihdamını sağlamak olduğunu belirten firma yetkilisi Anıl Kapudan, “Burada şu an için 60-70 kişilik bir personel grubu oluşturduk ve eğitimlerini veriyoruz. Yakın zamanda ihracat mallarımızı dikmeye başlayacağız. Bundan ziyade ilerleyen zamanlar için Diyadin halkına ve kendi işimiz içinde inşallah büyük hedeflerimiz var. Bu doğrultuda 500-600 kişi daha çalıştırmayı planlıyoruz. Şu an önceliğimiz burada kadın istihdamını sağlamak. Çünkü kadınlarımız biraz daha bu işe yatkın ve ayrıca kadınlarımızın kendi ayakları üzerinde durmasını istiyoruz. Şu an için halkında istekli olduğunu görüyoruz. İlerleyen zamanlarda kendi paralarını kazanmaya başladıklarında daha da istek artacaktır. Burada bize destek veren kaymakamımıza ve bütün yetkililere çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.


“Şu an hem kendi evimizde ailemizin yanındayız hem de işimizdeyiz”


Tekstil atölyesinin açılmasının kendilerini çok sevindirdiğini belirten Diyadinli Melek Alptekin ise konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:


“Ben üniversite mezunuyum. Okulum bittikten sonra pandemi sürecinde iş bulamadım. Daha önceden de birçok yere iş başvurusu yaptım ama işe giremedim. Zaten pandemi döneminde de iş yoktu. Ondan sonra buraya bu atölyenin açılacağını duyduk ve çok sevindik. Şu ana kadar Diyadin’de erkekler daha çok ön plandaydı. Ama burada böyle değil. Gerçekten Sayın Kaymakamımızın böyle bir şey yapması bizleri çok mutlu etti. Buraya başvurduk ve işe girdik. Biz daha önce hiçbir yere gidemiyorduk. İş bulamıyorduk. Ailemizi bırakıp başka yerlere gidemezdik. Başka yerlerde kalamazdık. Şu an hem kendi evimizde ailemizin yanındayız hem de işimizdeyiz. Allah razı olsun gerçekten. İnşallah bunun devamı da gelir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.