EĞİTİM - 15 Mart 2019 Cuma 09:20

Eğitim Hak-Sen Genel Başkanı Gökçek Ağrı’da

A
A
A
Eğitim Hak-Sen Genel Başkanı Gökçek Ağrı’da

Eğitim Hak-Sen Genel Başkanı Hanifi Gökçek, bir dizi temas ve ziyaretlerden bulunmak üzere Ağrı’ya geldi.

Eğitim Hak-Sen Genel Başkanı Hanifi Gökçek, bir dizi temas ve ziyaretlerden bulunmak üzere Ağrı’ya geldi.


Gökçek, ilk olarak Ağrı Valiliğindeki temsilci ve üyelerini ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Daha sonra kentteki okulları ziyaret eden Gökçek, Milli Eğitim Bakanlığı Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavına katılacak olan üyelere sınava hazırlık kitaplarını teslim etti. Burada gazetecilere açıklama yapan Gökçek,”Eğitimin merkezinde “insan” yer alır. Bu bakımdan öncelikle eğitimin öznesi olan insanı, yani öğretmeni konuşmaya ihtiyaç vardır. Eğitim sisteminde, eğitim politikaları başta olmak üzere müfredat, materyal, teknoloji gibi alanlarda yapılan her türlü reform ve iyileştirme çabalarının başarısı, uygulamada büyük ölçüde öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki yeterliliklerine, algılarına ve adanmışlıklarına bağlıdır. Bu çerçevede eğitim mekanik değil insani bir sistemdir. Ürünü insan olan ve insanlık tarihinin en önemli mesleği olduğunu düşündüğümüz öğretmenlik aslında ülkemizin geleceğidir. Ulusal kalkınmanın temeli eğitim ve öğretimden geçmektedir. Bu sebeple ülkemizin daha ileri gidebilmesi için eğitimin kaliteli ve bilimsel metotlar ile yapılması gerekmektedir. Bunun içindir ki; öğretmenlerimizin sorunları, eğitim sorunlarımız içinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu soruna ulusal sorun çerçevesinde çözüm aramak gerekir. Tüm memurlarda olduğu gibi öğretmenlerin de sorunları sadece ekonomik değildir. Ekonomik sorunların yanında mesleki sorunlar ile özlük ve sosyal sorunlar içinde boğuşan öğretmenlerimizin sorunlarına en kısa sürede çözüm üretilerek çağdaş demokrasilerde olduğu gibi öğretmenlerin örgütlenmeleri teşvik edilmelidir. Grev hakkı olmayan toplu sözleşme hakkının da hiçbir öneminin olmadığı bilimsel ve sosyal bir gerçektir. Bu bağlamda hem özlük hakları hem saygınlık açısından bazı önemli sorunlarının ivedilikle çözüme kavuşturulması öğretmene verilen değerin samimiyet göstergesi olacaktır. Öğretmen ve okul yöneticilerimizin atanmaları, çalışma şartları, görevde yükselmeleri, özlük hakları ve benzeri diğer hususları dikkate alan “Öğretmenlik Meslek Kanunu” çıkarılmasına ilişkin çalışmalar ivedilikle sonuçlandırılmalıdır. Sözleşmeli ve mülakatla öğretmen alımı 2016 yılında getirilmiş, o tarihten bugüne kadar hiç kadrolu atama yapılmamıştır. 2011 yılında kaldırılan sözleşmeli öğretmenliğin yeniden üstelik bu kez mülakat ile birlikte getirilmesi öğretmenlik mesleğinde derin yaralar açmıştır. Öğretmenlik uzmanlık mesleğidir. Dolayısıyla ücretli, sözleşmeli ve kadrolu şeklinde kategorize edilmesi, öğretmenlerin öğretmenler odasında bölük pörçük edilmeleri pedagojik açıdan son derece yanlıştır. Sözleşmeli öğretmenlerin 3 yıl sözleşmeli, 1 yıl da kadrolu olmak üzere toplam 4 yıl çakılı çalıştırılması, tayin hakkı olmaması insani ve ahlaki değildir. Öğretmenliğin sözleşmeli hale getirilmesi ile yaşanan sorunlar ortadadır. 2017 ve 2018 yıllarında atanan sözleşmeli öğretmenlerin %90’ından fazlası Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine atanmışlardır. Genel olarak, sözleşmeli öğretmen atamalarının öğretmen ihtiyacının yüksek olduğu illere yapıldığı görülmektedir. Ancak, öğretmenler arasında statü farkı oluşturan ve öğretmenlerin özlük haklarında sorunlara neden olan sözleşmeli öğretmenlik uygulaması yerine, dezavantajlı bölgelerde çalışacak öğretmenleri teşvik edecek mekanizmalar geliştirilmelidir. Bu kapsamda sözleşmeli öğretmen alımı kaldırılmalı, kadrolu atama sistemine geçilmelidir. Mülakatla öğretmen alımı da tamamen hak gaspının yaşandığı, emek ve alın terinin hiçe sayıldığı bir atama yöntemidir. Mülakat komisyonlarında 5 dakika içerisinde öğretmenlere puan verilmektedir. Üstelik aynı KPSS puanına sahip olmasına rağmen her komisyonun puan takdiri farklı olduğundan adaylara farklı puanlar verilmektedir. Dolayısıyla tamamen sübjektif yaklaşımlara dayanan, alın terini yok sayan mülakat uygulaması kaldırılmalıdır. Sözleşmeli öğretmen alımının iptal edilmesi, tüm öğretmenlerin kadrolu olarak ve sadece KPSS puan üstünlüğüne göre istihdam edilmesi ve öğretmenlik mesleğinin rencide edilmesinin önüne geçilmelidir. Öğretmenlerin ülkemizin dezavantajlı bölgelerinde uzun süre kalmasını sağlamak istiyorsak, bunun yolu sözleşmeli öğretmen istihdamı değildir; mahrumiyet derecesine göre değişen miktarlarda zorunlu hizmet tazminatı ödemesi yapmak, kira giderlerine katkıda bulunmak ve gelir vergisi oranlarını düşürmekten geçer. Aile bütünlüğü her vatandaşın olduğu gibi eğitimcilerin de en doğal hakkıdır. Aile bütünlüğünün korunamaması, aile kuramama, var olan ailelerin de dağılma eşiğine gelmiş olması öğretmenlerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Eşler birleştirilmeli, aileler parçalanmamalıdır. Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı her ikisi de sözleşmeli öğretmen olarak görev yapanlara eş durumuna bağlı atama başvurusu yapabilmelerine olanak tanımıştır. Bu, olumlu bir gelişme olmasına rağmen eşi öğretmen olmayan sözleşmelilerin aileleri ne yazık ki birleşememiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nca sözleşmeli öğretmenlere aile birliğine bağlı atanma hakkının verilmesi kamuoyunda olumlu karşılanmış; ancak, yeterli bulunmamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sözleşmeli öğretmenlere il içerisinde bu hakkın verilmemesi ile eşi farklı meslekte çalışan sözleşmeli öğretmenlere bu hakkın verilmemesi bu öğretmenler tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Unutulmamalıdır ki, yürürlükte bulunan yasal mevzuat ve uluslararası sözleşmeler uyarınca toplumun temeli olan “aile” kavramının devlet organları tarafından korunması, aile birlikteliğinin muhafaza edilmesi ve herkesin aile hayatına saygı gösterilmesi devletin ve devlet kurumlarının asli görevleri arasındadır. İçinde bulunduğumuz 2018-2019 eğitim-öğretim yılında 1.130 TL olarak ödenmiştir. Bu ödeneğin sadece fiilen öğretmenlik yapanlara ödenmesi, eğitim öğretime katkı sağlayan diğer eğitim çalışanlarına ise ödenmemesi hakkaniyete aykırı olup, çalışma barışını ve iş verimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Eğitim ülkenin can damarlarından, önemi tartışılmaz bir yerdedir. Ayrıca eğitim-öğretim faaliyetleri içinde sadece öğretmenler değil, milli eğitim müdürlüklerinde, okullarda, diğer eğitim kurumlarında memur, hizmetli, şoför, teknisyen ve benzer kadrolarda görev yapan eğitim çalışanları bulunmaktadır. Öğretmenler kadar eğitim faaliyetlerine omuz vermektedirler. Yıllardır toplu sözleşmelerde atlanılan, yasa tasarılarında görmezden gelinen öğretim yılına hazırlık ödeneğinin öğretmenler dışında tutulan Milli Eğitim Bakanlığına yazılı başvuru yapılmıştır. Başvurumuza henüz cevap verilmemiş olup, kurumun geri bildirimine göre hareket edilecektir. Öğretim yılına hazırlık ödeneğinin, öğretim yılının başladığı ay içinde sadece öğretmenlere verilmesine ilişkin sınırlamanın kaldırılarak, çalışma barışı da gözetilerek tüm eğitim çalışanları; hizmetli, memur, şef, şube müdürü kısacası tüm personeli kapsayacak şekilde düzenleme yapılmalıdır”dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli CHP Lideri Özgür Özel, kazanılan 15 belediye için Denizlililere teşekkür etti Seçimden sonraki ilk mitingini Denizli’de yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bazı illere gidersiniz yanınızda belediye başkanı olmaz. Bazı illere gidersiniz ’3-4 başkan varsa arkam sağlam’ dersiniz. Denizlililer sizlere ne kadar teşekkür etsem az. Arkamıza 15 belediye başkanı veren Denizli’ye helal olsun” dedi. Bir dizi ziyaret kapsamında Denizli’ye gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Büyükşehir Belediyesi ziyaretinin ardından 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı’nda seçimden sonraki ilk mitingini gerçekleştirdi. Yoğun katılımın gözlemlendiği mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun her kesimin belediye başkanı olacağı vurgusunda bulundu. 23 Mart günü memleketi Manisa’nın ardından kente geldiğini ve mitingde yaptığı ittifak çağrısını hatırlatan Genel Başkan Özel, “O gün bir çağrıda bulunduk. Seçim öncesi geldiğimde ’Siyasi parti liderleri olarak bizler Ankara’da ittifak yapamadık ama umudumuz var. Denizli’nin sosyal demokratlarını, milliyetçi demokratlarını, muhafazakar demokratlarını, Kürt’üyle, Türk’üyle memleketine yürekten bağlı olan Denizli’nin güzel insanlarını Denizli ittifakına davet ediyorum’ dedim. O gün Denizli sesimizi duydu. Ben o gün dedim ki, ’Benim gördüğüm Denizli kararını vermiş’ 31 Mart akşamı en güzel haberi sizden aldık. Hepinize teşekkür ediyorum. Bazı illere gidersiniz yanınızda belediye başkanı olmaz. Bazı illere gidersiniz 3-4 başkan varsa arkam sağlam dersiniz. Denizliler sizlere ne kadar teşekkür etsem az. Arkamıza 15 belediye başkanı veren Denizli’ye helal olsun” dedi. “272 avroluk emekli maaşının Almancaya tercümesi yok” Yurt dışındaki temaslarından bir iktibas paylaşan Genel Başkan Özgür Özel, “Almanya’da Almanlara anlattım tercüman hatası, yanlış söyledim sandılar. ’Türkiye’de emekliler 272 avro maaş alıyor’ dedim. Düzeltiyor ’2 bin 700 avrodur’ diyor. ’Yok’ dedim. Strazburg’daydım, Fransa’daydım. Tercüman kız yanlış söylüyor sandılar. ’Bir 0 eksik değil mi, 2 bin 700 euro olsun’ dediler. O gün kendi kendime dedim ki, ’Ey Özgür Özel, Türkiye’deki 272 avroluk emekli maaşının Almancaya tercümesi yok. İngilizceye tercümesi yok’ Milletin bir 0 eksik sandığı bu sefalete mahkum edenlere yazıklar olsun” ifadelerini kullandı. “Bizim ittifakımız siyasi parti ittifakı değildir” Türkiye İttifakı ile Türkiye’nin kazanacağı vurgusunda bulunan Özgür Özel, “Bizim ittifakımız siyasi parti ittifakı değildir. Bizim ittifakımız bir araya gelmiş ve milletin canı yanı yanarken onları duymayan Cumhur İttifakı değildir. Adını memleketimizden, renklerini ay yıldızlı al bayrağımızdan alan Türkiye İttifakı’dır. Türkiye İttifakı kazanacak, Türkiye kazanacak” şeklinde konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Merkezefendi Belediyesi ve Pamukkale Belediyesi ziyaretlerinin ardından memleketi Manisa’ya hareket edecek.
Kütahya Kütahya OSB’den orman yangınlarına tam destek Kütahya Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) istihdam eden personeller ve işletme sahipleri, orman yangınlarıyla mücadelede gönüllü olmak için eğitim aldılar. Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Orman Yangınları Gönüllüsü" eğitimi kapsamında, katılımcılara yangınla mücadelede gerekli bilgi ve beceriler aktarıldı. Eğitim, Kütahya Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Deneyimli orman yetkilileri tarafından, katılımcılara yangınla mücadelede kullanılan kişisel koruyucu donanımlar, ekipmanlar ve yangınla ilgili teorik bilgiler detaylı bir şekilde sunuldu. Pratik becerilerin de önemli olduğu eğitimde, Kütahya OSB Müdürlüğü otopark alanında arazöz araçları ile yangına nasıl müdahale edildiği uygulamalı olarak gösterildi. Katılımcılar, yangına müdahalede kullanılan sistemler ve hangi yangına hangi teknikle müdahale edilmesi gerektiği konusunda da bilgi sahibi oldu. Eğitimi tamamlayan kursiyerler, yapılacak yazılı sınavı da başarıyla geçtikten sonra "Orman Yangını Gönüllüsü" ünvanını almaya hak kazanacaklar. Bu sayede Kütahya Organize Sanayi Bölgesi gönüllüleri, orman yangınlarıyla mücadelede aktif bir rol oynayarak çevrelerine ve doğaya destek olacaklar. Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri, bu tür eğitimlerin önemine vurgu yaparak, iş birliği içinde hareket ederek orman yangınlarının etkilerini en aza indirmeyi hedeflediklerini belirtiyorlar. Kütahya Organize Sanayi Bölgesi çalışanlarının bu tür eğitimlere katılımları, şehrimizde yaşanabilecek muhtemel afet durumlarında güçlü bir dayanışma ve koordinasyonun oluşturulmasına katkı sağlayacak.
Samsun Yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırma ve fuhşa sürükleyenlere operasyon: 3 gözaltı Samsun’da göçmen polisi tarafından, yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırıp fuhşa sürükleyenlere yönelik yapılan operasyonda Kırgız uyruklu kadın ile birlikte 2’si erkek 3 kişi yakalandı, 6 kadın da kurtarıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, alınan istihbari bilgiler doğrultusunda yaptıkları çalışma sonucu Kırgız uyruklu Türk vatandaşı M.A. adlı kadının, Özbekistan ve Azerbaycan’dan yasal yollardan kadın getirdiği, Türkiye’de kalış süresi dolan kadınları hasta bakıcılık işinde çalıştırdığı, bu kadınlardan komisyon adı altında para aldığı ve yine söz konusu kadınlara fuhuş yaptırdığını tespit etti. Göçmen polisi, H.G. adlı şahsın M.A. adlı kadının getirdiği kadınlara fuhuş yaptırdığını ve E.Y. adlı şahsın da M.A. ile birlikte kadınları zorla çalıştırdığını ortaya çıkardı. Polis yaptığı operasyon sonucu Kırgız uyruklu M.A. ile Türk vatandaşı E.Y. ve H.G.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Polisin operasyonunda 6 kadın kurtarıldı. Kurtarılan 6 mağdur kadının da sınır dışı edilmesi için çalışma başlatıldı. Samsun Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğündeki sorguları tamamlanan M.A. adlı kadın ile E.Y. ve H.G. bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.