GENEL - 18 Nisan 2019 Perşembe 19:27

İÇÜ’de “Prof. Dr. Fuat Sezgin ve İslam Bilim Tarihi” paneli

A
A
A
İÇÜ’de “Prof. Dr. Fuat Sezgin ve İslam Bilim Tarihi” paneli

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde “Prof.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde “Prof. Dr. Fuat Sezgin ve İslam Bilim Tarihi” konulu panel düzenlendi.


Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Kongre Merkezi Selçuklu Konferans Salonu’nda düzenlenen panele, İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Yerinde, İstanbul Üniversitesi İlahiyat fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı Profesör Dr. Hüseyin Hansu, İstanbul Sabahaddin Zaim Üniversitesi İslami İlimler fakültesi Hadis Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Hıdır, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.


Ağrı İbrahim çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya’nın konuşmasının ardından başlayan panelde moderatörlük yapan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Yerinde, panelin giriş bölümünde yaptığı konuşmasında, 2019 yılının ‘Fuat Sezgin Yılı’ olarak ilan edildiğini ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin bu doğrultuda Fuat Sezgin ile alakalı bilimsel çalışmalarda bulunduğunu belirterek, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in İslam dünyasının 19. yüzyılda yaşadığı krizi atlatabilmesi adına çok büyük bir önem arz ettiğini vurguladı. Prof. Dr. Yerinde, şunları kaydetti:


“Fuat Sezgin, bizim için ne ifade ediyor? Benim mütevazı değerlendirmem ile Fuat Sezgin, bizim için iki şey ifade ediyor. Bu iki şeye işaret etmeden önce, bir şeyi hatırlatmak isterim. Gerçekten 19. yüzyıl da İslam dünyası büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Tarihinde daha önce hiç karşılaşmadığı büyük bir medeniyet krizi ile karşı karşıya kaldı. Daha önceki dönemlerde de zaman zaman krizler yaşadı. Ama o krizlerden haset kendileriydi. Yani rakip kendileriydi. Yani hangi rakip üstün gelirse de yine İslam Kültür ve Medeniyeti devam ediyordu. Fakat 19. yüzyılda yaşanan kriz böyle değildi. Farklı bir medeniyetle karşı karşıya kalmıştı. Bu medeniyet karşısında ekonomik, askeri ve bilim bakımından geri kaldığını fark etmişti ve kendisini sorgulamaya başlamıştı. Tek tek kültür merkezleri yok ediliyor. Ülkeler tek tek istila ediliyor, istismar ediliyor ve bunun karşısında çaresiz bir şekilde o asırlarca dimdik ayakta durmuş ve tek rakip olarak kendisini görmüş İslam kültür ve medeniyeti ne yapacağını bilemiyor ve çaresiz bir şekilde bekliyordu. Müslümanlar bu kriz esnasında, bu krizden çıkmak için çeşitli öneriler mesajlarda bulundular. Ama yaşadıkları şey aslında bir psikolojik eziklikti. Bir kompleks yaşıyorlardı. O sebeple önerdikleri çözümlerin hiç birisi problemin gerçek sebebi değildi.”


İslam kültür ve medeniyetinin 19. yüzyılda yaşadığı bu önemli krizin atlatılması konusunda Prof. Dr. Fuat Sezgin’in önemine dikkat çeken Prof. Dr. Yerinde, “Şimdi Fuat Sezgin bu anlamda bizim için iki şey ifade ediyor. Bir, Müslümanların tarihte sahip olduğu Kültür ve Medeniyeti somut delillerle ortaya çıkardı. Yani kütüphanelerin böyle tozlu raflarında bulunan eserleri, bunları sahiplenen Batılı bilim insanları kendilerine göre yansıtarak, aslında bilimin, kültürün, medeniyetin Batıda başladığını dünyaya kabul ettirdikleri bir dönemde Prof. Dr. Fuat Sezgin çıkıyor. Öyle olmadığını, aslında Batıdaki aydınlanma hareketinde İslam kültür ve medeniyetiyle başladığını somut delillerle teknik ve teknolojiyi ortaya koyarak bütün dünyaya gösteriyor ve kendini kabul ettiriyor. İkincisi de Müslümanları psikolojik eziklik yaşadığı bu haleti ruhiye içerisinde çıkararak, 20. yüzyılda modern dünyada Müslüman toplum ve topluluklarında, çağın kabul edebileceği, zirvelere tırmanabilen bir bilim insanını her türlü olumsuzluğa rağmen yetiştirebileceğini ispat etti. Dolayısıyla bu iki maddeyi özetleyip, düşündüğüm zaman Prof. Dr. Fuat Sezgin bu iki yönden bize ışık açıyor. Bizim için bu iki değeri ifade ediyor. Tabi özellikle bu coğrafyamız için Doğu ve Güneydoğu coğrafyamız için bir başka önemi de bu değerin bu topraklardan çıkmış olması. Bundan en çok istifade etmesi gereken, bu isme, bu şahsiyete, bu kişiliğe en fazla sahip çıkması gereken ve kendisine model alması gereken bu toprakların evlatları, yeni nesli yeni kuşaklarıdır. Bu yönü ile özellikle bu toprakların sahipleri için önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.


Prof. Dr. Fuat Sezgin ve İslam Bilim Tarihi temalı panel daha sonra, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Hansu’nun ‘Fuat Sezgin’in Hayatı ve Kişiliği’ başlıklı sunumu ile Sabahaddin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Hıdır’ın ‘Günümüzde Keşf-i Kadim’i Vaz-ı Cedid Kılmak, Fuat Sezgin’i Anlamak’ başlıklı sunumları ile devam etti. Yapılan sunumların ardından program sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.